Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-03-2007, 12:32   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sağlık emekçilerinin durumu

Hastanelerdeki tüm sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının zorluğu ise madalyonun diğer yüzüdür. Ayrımsız tüm çalışanlar, dünya standartlarının çok çok üzerinde hastaya bakmak zorunda bırakılmaktadırlar. Çok sayıda sağlık işçisinin işsiz bulunduğu bir ülkede, kâr elde etme hırsıyla yanıp tutuşanların yaptığı şey, az sayıda çalışana çok düşük ücretlerle mümkün olduğunca çok iş yaptırmaktır. Hastanelerin yönetim kademelerinde olan “pek sayın” yöneticiler ise, kapitalist sistemin sadık uygulayıcısı ve savunucusundan başka bir şey değildirler.
Yatan hastaların sadece rutin işlemlerinin yapılması bile normal çalışma süresi içinde bitirilememektedir. Tek kişinin nöbeti sırasında aynı anda yaşanan iki acil durum karşısında ikinci müdahalenin yapılabilmesinin imkânı yoktur. Çalışma sürelerinin uzunluğu –ki haftalık 50-60 saate varan çalışma süreleri yaygın bir durumdur– sağlık çalışanlarında yorgunluğa, dikkat dağılmasına ve sonuç olarak ölümcül hatalara yol açmaktadır. Diğer yandan çalışanların aldıkları ücret işçi sınıfının genel durumunun bir yansımasını oluşturmaktadır. Sağlık çalışanları da çareyi diğer işçiler gibi ek işte çalışmakta ya da birkaç hastanede birden nöbet tutmakta bulmaktadır.
Sağlık sektöründeki işçiler, hayatlarının en verimli dönemlerini kısır bir koşuşturma ve kötü bir psikoloji içinde geçirmekte, çok kısa sürede meslek yorgunluğu, psikolojik bozukluklar türünden sağlık sorunlarıyla karşılaşmaktadırlar. Sağlık çalışanlarını bekleyen ve çok yoğun yaşanan bir diğer sorun ise bulaşıcı hastalıklardır. Türkiye’de koruyucu sağlık hizmetine önem verilmediği ve kişilerin sağlık bilgileri doğru dürüst kayıt altına alınmadığı için, hastaneye başvuran hastaların bulaşıcı hastalığının olup olmadığı ancak tesadüfen tespit edilebilmektedir. Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için gerekli olan tıbbi malzemeler ise zaten hastaneler ya da devlet tarafından karşılanmamaktadır. Sağlık elemanlarının zorunlu hastalık taramaları maddi külfet getireceği gerekçesiyle yapılmamakta, sağlık sektöründeki işçi hastalandığında ise kendi başının çaresine bakmak zorunda kalmaktadır.
Diğer bir konu ise, çalışanların herhangi bir rahatsızlıkları olduğunda rapor almalarının hastane yönetimleri tarafından hiç hoş karşılanmayan bir durum olmasıdır. Hatta bazı hastanelerin ilan tahtalarında çalışanlara rapor verilmesinin yasaklandığı ya da hastane yönetiminden izin alınması gerektiği duyurularıyla karşılaşabilirsiniz. Sorunların giderilmesi için dile getirilen talepler cezai yaptırımlarda karşılığını buluvermektedir. Çalıştığı ünitenin değiştirilmesi, sık nöbet yazılması tehdidi, hocasıyla iyi geçinmeyen yani onun her dediğini yapmayan doktorların başarısız addedilip uzmanlıklarının verilmemesi ve benzeri cezai yaptırımlar en sık karşılaşılan durumlardır. Sağlık emekçileri sorunlarının ortak olduğunun farkına varıp örgütlenmeye girişirlerse, anında işten çıkarılma ve sürgün cezasıyla karşılaşmaktadırlar.
  Alıntı ile Cevapla