Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-03-2007, 12:07   #14
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

8.KAYIT DIŞI EKONOMİ VE YETERLİ VERGİ ORANLARI

Ekonominin belirli bir bölümünün kayıt altına alınması durumunda mevcut vergi gelirlerinin çok daha düşük vergi oranlarıyla elde edilmesi olasıdır. Mevcut vergi gelirlerinin düzeyi korunarak ekonominin muhtelif oranlarda kayıt altına alındığı varsayımına dayalı hesaplanan vergi oranları açısından da çarpıcı sonuçlar ortaya koymaktadır.

Söz konusu varsayımdan hareketle KDV ve gelir vergisi oranlarını ayrı ayrı hesaplamak olasıdır.

Ekonominin %70, %75 ve 80 oranında kayıt altına alınması durumunda KDV matrahı çeşitli KDV oranına tabi harcama büyüklüklerinin %70, 75, 80’i olacaktır.

Ekonominin kayıt altına alınması durumunda vergi oranlarının düşürülebileceğini açıkça göstermektedir. Vergi oranlarının düşürülmesinin kayıt dışı işlemleri de kayıt altına almayı kolaylaştıracağı açıktır. Vergi oranlarındaki düşüş nedeni ile ekonomideki işletmelerin büyük kısmı yeni kaynağa kavuşacaklar ve üretimleri artacaktır. Sonuçta vergiye matrah olan büyüklükler de artacak ve ekonomideki büyüme nedeniyle vergi gelirlerinde, oranlar değiştirilmeden reel artış sağlanacaktır.

Verilen tüm örnekler ve hesaplamalar ülkenin vergi potansiyel büyüklüğünü gösterirken, çarpıkları de ortaya koymaktadır.

Vergi gelirlerindeki büyük kayıplar nedeni ile devlet gelir – gider dengesini kuramamakta, harcamalarını borçlanma yoluyla kapatmakta, devletin yapması gerekli hizmetleri de tam olarak yerine getirememektedir. Net borçlanmanın, toplam harcamalar içindeki payı %30-40 düzeylerine erişmektedir.


TOPLAM VERGİ KAYBI:

Toplanan bu bütün vergi büyüklüklerine birde enformal sektör dediğimiz kesimde resmi kayıtlar dışında ücretli çalışanların, ödemedikleri gelir vergilerini de hesaplayıp katmak gerekmektedir. Enformal sektör tarafından istihdam edilenlerin büyüklüğünün 1990’lı yıllarda toplam istihdam içinde %30-%32 olduğu hesaplanmıştır. Vergi gelirlerinin toplamının en az %80 ‘ini teşkil eden büyüklükte bir vergi kaybı söz konusudur.

Kayıt dışı faaliyetler ve vergi kaybına yol açan uygulamalara ilişkin örneklerden ilginç birisi ise konut fonu uygulamasıdır.konut fonu uygulaması 1986 yılı başında, tasarrufu teşvik yasası ile başlamış ve uygulama 10 ve daha fazla çalışanı olan işyerlerinde olmuştur. İstihdamı olumsuz yönde etkileyen ve daha fazla istihdam yaratan işletmeleri cezalandıran bu uygulama sonuçları oldukça ilgi çekicidir. Sistem dışı uygulamaların ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini göstermeleri açısından da ilgi çekici bir örnektir.

Çalışan sayısı açısından getirilen yükümlülükler sonucu bu sınırlara yakın çalışanı olan firmaların bir kısmı uygulama dışında kalmak için çalışan sayılarını düşürmüşlerdir.

DİE’nin yıllık imalat sanayi anket sonuçlarına göre 10-24 arasında ücretle çalışanı olan işyerleri ve çalışanlar sayısı giderek azalmaktadır.

Görüldüğü gibi işyerleri nezninde bir vergi uygulaması niteliğinde olan konut fonu ve tasarrufu teşvik yasası, işyerlerinin bu tür ekstra vergiyi vermemek için çalışan sayısını azaltmasına yada çalışanlarının bir bölümünü mecburen kayıt dışına itip, yasaya uyum sağlamalarına neden olmuştur. Bu bulgular adil olmayan uygulamalar ile devletin sınırlı vergi geliri sağlarken daha büyük ölçüde vergi kaybıyla karşı karşıya kaldığını göstermektedir. Bu tür düzenlemelerin uygulamaya konmaması durumunda büyük olasılıkla, ekonominin gelişimi ile birlikte 10-24 kişi çalıştıran işyerlerinin kayıt altındaki sayısı artacak ve daha fazla vergi ödemeleri söz konusu olacaktı.

Bu örnek vergi oranları ilk vergi esnekliği arasında sıkı bir münasebet olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Devletin yanlış vergi politikası uygulaması ile vergi verimliliğin zedelendiği de bu örnekte görülmektedir.
  Alıntı ile Cevapla