Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-03-2007, 16:11   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

KLASIK KIYMET TEORISI

İktisatta pek az kavram,klasik kıymet kavramı kadar anlaşmazlığa yol açmıştır. Bunun özünde üretim maliyetlerini,nakdi maliyetlerin gerisinde olan “reel fedakarlık , gayret”ile açıklamak özlemi vardır.Emek,bu nitelikteki bir reel maliyettir.A.Smith’in ve D.Ricardo’nun kıymet teorisinde,böyle bir çaba aranabilir.Aynı olgu,Senior’ın,üretimdeki reel fedakarlığı, emekle birlikte zaman tercihini yenen “imsak”la açıklaması bakımından geçerlidir.
Fakat, klasiklerin kıymeti bu yoldan açıklamak için kurdukları teoriler,laisser-faire ideolojisiyle tam bir çelişkiye düşmüştür.Bu çelişki ,Marx öncesi ingiliz sosyalistleriyle
Marx’ın ,klasik kıymet teorisini, kapitalizmi yermek için kullanabilmeleri imkanını yaratmıştır.nitekim,klasik kıymet teorisinin kapitalizm aleyhine kullanılan bir silah haline gelmesi dolayısıyladır ki,bu teori Neo-klasiklerin marjinal fayda teorisine yerini bırakmıştır.


1.)KULLANMA KIYMETI-MÜBADELE KIYMETI:SMITH , SAY, RICARDO

Klasikler,kıymeti,kullanma kıymeti ve mübadele kıymeti olmak üzere ikiye ayrılmışlardır.Kullanma kıymeti, fayda demektir.Buna verdikleri önem, birinden diğerine büyük ölçüde fark etmektedir.
A.Smith ,böyle bir ayrım yaptıktan sonra, kullanma kıymeti üzerinde fazla durmamış ,hatta ,bunun mübadele kıymeti için gerekli dahi olmadığı görüşüne eğilmiştir. Sonraları, marjinal fayda kavramının geliştirilmesinde etkili olan,elmas ve su örneğinde,şöyle demektedir:Elmasın çok yüksek mübadele kıymeti olmasına karşılık, kullanma kıymeti yoktur.Oysa,suyun ,kullanma kıymeti çok yüksek olduğu halde, mübadele kıymeti çok düşüktür.
Ricardo, bu örnekte ,elmas kullananların elmasın faydası konusundaki yargılarını değil de, Smith’in ,kendi kişisel yargısını ileri sürdüğünü görmüştür.herhangi bir malın mübadele kıymeti(fiyat) olabilmesi için, kullanma kıymetinin ,gerekli bir şart olduğu ileri sürmüştür.
Say , Ricardo’dan da ileri gitmiştir.bunlara göre ,malların faydası,piyasanın talep yönünde belirir ve mübadele kıymetinin oluşmasında ,maliyetlerle beraber rol oynar.Bu, kısa dönemde olduğu kadar,uzun dönemde de geçerlidir.Fakat, fayda kavramının mübadele kıymetiyle birleştirilmesi, Neo-klasik okulu beklemiştir.

2.)PIYASA FIYATI-TABII FIYAT:SMITH,RICARDO

Klasikler, fiyat konusunda, kısa dönem fiyatı ifade eden”piyasa fiyatı” ile, uzun dönem fiyatı ifade eden “tabii fiyat” arasında ayrım yapmışlardır.Bunlara göre, rekabet şartları altında, piyasa fiyatı, kısa dönemde arz ve talep tarafından belirlenir.Eğer belirli bir fiyatta arz talepten büyükse, piyasa fiyatı düşer; talep arzdan büyükse, yükselir.Yani, kısa dönemde, piyasa fiyatının değişmesini, artık talep ve artık arz belirler.
Tabii fiyat ise, rekabet şartları altında, uzun dönemde, piyasa fiyatının temayül edeceği bir denge fiyatıdır.Bu denge fiyatı, üretim maliyeti tarafından belirlenmektedir.
Klasikler, uzun dönem denge fiyatı anlamında tabii fiyatının belirlenmesinde, genellikle,
talep fonksiyonunu ihmal etmiş, tabii fiyatın, üretim maliyetleriyle belirleneceğini söylemiştir.
Kar, klasiklerce(Say hariç), müteşebbis ve kapitalist ayrımı yapılmadığı için,faiz, riziko primi ve yönetici ücretini kapsar.Faiz , toplam tasarrufları toplam yatırıma eşitleyecek seviyede belirlenir.
  Alıntı ile Cevapla