Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-03-2007, 16:15   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

3.)EMEK-KIYMET TEORISI:SMITH,RICARDO

Smith, üretim maliyetini, toplumun geçirdiği iki ayrı aşama için, ayrı olarak düşünmüştür.Bunlardan birincisi, kapital birikimi olmazdan, topraklar özel mülkiyete geçmeden önceki aşamadır.İkincisi, kapital birikimi olduğu, üretim araçlarıyla toprak mülkiyetinin, özel kişilerde bulunduğu kapitalist ekonomi aşamasıdır.
Birinci aşamada, üretim maliyeti ve mübadele kıymeti üzerine, “Milletlerin Zenginli”inde şöyle yazmaktadır:”Kapital birikmezden ve toprak özel mülkiyete geçmeden önce gelen , toplumun ilkel ve vahşi safhasında, değişik malları elde etmek için gerekli işgücü miktarı arasındaki olan, bunların mübadele kuralını belirleyecek tek şart olarak gözükmektedir.Eğer,mesela bir avcılar topluluğunda, genellikle , bir kunduz öldürmek için, geyik öldürmeye nazaran, iki misli emek gerekiyorsa, bir kunduzun iki geyikle mübadele edilmesi veya iki geyik kıymetinde olması tabiidir.İki günlük veya iki saatlik emeğinin ürününün, genellikle, bir günlük veya bir saatlik ürünün iki katı kıymeti olması tabidir.
Bu şartlarda, emeğin bütün ürünü, emeğe aittir;bir malı elde etmek veya üretmek için kullanılan emek miktarı, bu malın satın alabileceği veya mübadele edilebileceği, emek miktarını, ayarlayan tek şarttır.”
Emeğin ilave ettiği kıymetin, birikimin kaynağı görüşü, A.Smith’in verimli ve verimsiz işgücü ayrımında açıkça ortaya çıkar.”Bir tür emek vardır ki, harcandığı eşyanın kıymetine ilavede bulunur;bir diğerinin, böyle bir etkisi yoktur.Birincisi,kıymet yaratırken , verimli, ikincisi verimsiz emek sayılabilir”.
A.Smith’in kıymet teorisi, gerçekte, Ricardo, Malthus, ve Marx’ın kıymet teorilerine kaynaklık ettiği gibi, üç üretim faktörüne dayanan Neo-klasik kıymet teorisine de kaynak olmuştur:Ricardo,malların içerdiği emek miktarının, mübadele kıymetiyle, mutlak anlamda kıymeti belirlediği görüşünü almış, bunu, kapitalist ekonomiye de teşmil etmiştir.Malthus, daima tutarlı olmamakla beraber,mutlak veya tabii kıymet dediği zaman
Bir malın piyasada satın alabileceği emek miktarını kastetmiştir.Buna karşılık;Marx ve Marksist teori, emek-kıymet, artık-kıymet teorilerini geliştirmiş;verimli-verimsiz emek ayrımı,bugün sosyalist ülkelerin milli gelir hesaplarına kadar girmiştir.
Ricardo,mübadele kıymetinin, ya “nedret” ya da emekten doğduğunu söyler: Çoğaltılamayan malların kıymeti, bunların içerdiği emek miktarıyla ölçülemez; bunların kıymeti, nedretten(kıtlıktan) ve bunları satın alanların, isteğiyle gelirinden doğar. Fakat, kapitalist ekonomide, bunlar önemsizdir.Ricardo,bunlara,ara sıra,”monopol malları” da denilmektedir.
Çoğaltılabilen mallara gelince;bunların içerdiği emek miktarı , hem mübadele kıymetini belirler hem de, mutlak anlamda ,kıymeti ölçer.
İkincisi, kapitalin, mübadele kıymetini belirlemekte bir rol oynamadığını kabul etmesi gerekir.Kapitali verimsiz saymaktan kaçınmak için , Ricardo, bütün üretim dallarında, kapital/emek oranını sabit varsaymıştır.Malthus , bu varsayımı eleştirmiş, Ricardo,bunun yetersizliğini kabul etmiştir.Çünkü;üretim marjında kapitalle emek aynı oranda birleştirilmiyorsa, mübadele kıymetine,sadece emek girmeyecek demektir.Bu da, kendi emek-kıymet teorisini, temelinden sarsmaktadır.
Nihayet, rant teorisiyle, Ricardo , toprağı, dolayısıyla rantı, mübadele kıymetinin dışında bırakır:hububatın mübadele kıymeti, buna göre, rant ödemeyen topraklarda belirlenir.
“Toplumun değişik aşamalarında(toprak sahibi,emekçi ve kapitalist olarak) üç sınıfın, toprağın toplam üründen elde edebileceği nispi pay, rant,ücret ve kar olarak, esas itibariyle farklı olacaktır..bu bölüşümü belirleyen kanunların açıklanması, Politik İktisadın, temel meselesidir”(ilkeler,önsöz s.5).


4.)ALTERNATIF MALIYET TEORISI: J.B.SAY

Alternatif maliyet teorisi,bir malı elde etmenin maliyeti ,diğer bir malı elde etmekten vazgeçmeye bağlar;bu malın maliyetini,vazgeçmemiz gereken mallar itibariyle ölçer.Fakat, J.B.Say’nin öncülüğünü yaptığı alternatif maliyet teorisi de, klasiklere hakim olan reel-maliyet görüşüyle bağdaşır niteliktedir;nitekim, reel-maliyet teorisinin daha sonra ki ifadesi böyle bir köprünün kurulmasına çalışıldığını gösterir.

5.)MONOPOL FIYATLARI:SMITH,RICARDO,MILL

Tabii fiyat,emek-kıymet teorisi gibi, klasik kıymet teorisinin belkemiğini teşkil eden teoriler,serbest rekabet (tam rekabet) şartları,yani, toplumda iktisadi ahengin bulunduğunu varsayar.Bu bakımdan, monopol(çeşitli dereceleriyle), klasiklerin tahlillerle incelediği bir piyasa şekli olmamıştır.
A.Smith, serbest rekabetle monopolü,doğurduğu sonuçlar itibariyle,birbirinden ayırmaktadır:”monopol fiyatı,her bir halde, elde edilebilecek olanın en yükseğidir..Serbest rekabet fiyatı,aksine, her bir halde değil, fakat, uzunca bir zaman süresi içinde sağlanabilecek olan en düşük fiyattır”.
Şurası ilgi çekicidir ki, A.Smith,işbölümüyle buna bağlı artan getiri;Ricardo, imalat sanayiinde sabit getiri üzerinde durdukları; büyüyen firma ölçeği ve bunu sağladığı içsel tasarruflarla , Mill,büyük ölçüde ilgilendiği halde, firma ölçeğinin büyümesiyle monopol arasındaki ilişki üzerinde, klasik iktisatçılar durmamışlardır.Monopolü,devletin verdiği imtiyazlara bağlamak,bu yoldan , hem monopole hem de devlet müdahalesine karşı laisser-faire’i savunmak hemen hepsine, hakim görüş olmuştur.
  Alıntı ile Cevapla