Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-03-2007, 00:42   #1
Meric
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
istanbul boğazı..!!

İSTANBUL BOĞAZI

Karadeniz Boğazı olarakta bilinir, Karadeniz’ le Marmara Denizini bağlayan boğaz. Çanakkale Boğazıyla birlikte Asya ile Avrupa’ yı birbirinden ayırdığı kabul edilir.

İstanbul Boğazı, Paleozoyik ( Birinci ) Zamanda ( y. 570-225 milyon yıl önce ) oluşan bir kütle içinde kazılmış ve kuvaterner ( Dördüncü ) Dönemde ( y. 2,5 milyon yıl öncesinden günümüze ) deniz suları altında kalmış eski bir akarsu vadisidir. Boğaz, kenarları dik ria’ lı bir kıyı biçiminde ortaya çıkarken, bu vadiye açılan akarsuların ağızlarında da kara içine az yada çok sokulan İstinye ve Tarabya’ daki gibi koylarla Haliç oluşmuştur.

Farklı yönlere keskin dirseklerle kıvrılan İstanbul Boğazının genel doğrultusu kuzeydoğu-güneybatıdır. Boğazın uzunluğu, orta çizgisi boyunca yaklaşık 30 km’dir. İki kıyıda girinti ve çıkıntıların hepsi izlenerek yapılan ölçümlerde farklı sonuçlar elde edilir. Asya kıyıları Anadolu Feneri ile Salacak arasında 35 km, Avrupa kıyıları ise Rumeli Feneri ile Sarayburnu arasında 55 km’ dir. Bu boyutlarıyla İstanbul Boğazı Çanakkale Boğazının yarısı büyüklüğündedir. Kuzey ve Güney ağızlarında geniş olan boğaz, orta kesimlerinde darlaşır. Genişliği kuzeydeki Rumeli ve Anadolu Fenerleri arasında 3,6 km, güneydeki ağırkapı Feneri ile Haydarpaşa Limanı arasında 2,5 km’ dir. En dar yeri ise Anadolu ve Rumeli Hisarları arasında yaklaşık 700 m’ dir. 50 m eş derinlik çizgisi ( izobat ), kıyılarına koşut olarak kanal biçimindeki bütün boğaz olduğunu izler. Genel olarak 50 m derinliğindeki bu kanalda yer yer 70-80 m’ ye varan ve Rumeli Hisarı önlerinde en çok 110 m’ yi bulan göbek biçiminde çukurluklarda vardır. İstanbul Boğazını izleyen 50 m eşderinlik çizgisi, güneyde Marmara Denizine çıkmayarak kapanır. Buna, Sarayburnu ile Harem arasında 40 m derinliğine kadar yükselen bir topuk neden olur. Marmara Denizinde 14 km kadar uzanan bir denizaltı vadisi, boğaz oluğunun bu topuğun ötesindeki devamıdır. Boğaz oluğu kuzeyde de Karadeniz kıta sahanlığı üstünde yer alan bir denizaltı vadisiyle devam eder.

İstanbul Boğazında, Karadeniz’ le Marmara arasında su alışverişini sağlayan iki akıntı sistemi vardır. Akıntı sisteminin oluşmasına, denizler arasındaki düzey farkından başka, deniz sularındaki tuzluluk oranının farklı oluşu ve bunun doğurduğu yoğunluk farkıda yol açar. Marmara Denizinden yaklaşık 25 cm yüksekte olan Karadeniz’ in daha az tuzlu ve daha az yoğun olan suları üsten kuzey-güney doğrultusunda Marmara’ ya akar. Bunun altında da Marmara’ nın tuzlu ve yoğun sularını Karadeniz’ e götüren bir alt akıntı vardır. Üst akıntının hızı, burunların önünde ve boğazın daraldığı alanlarda artar. Hızı saatte ortalama 3,2 km iken Kandilli önlerinde saatte yaklaşık 5,2 km’ yi bulur. Ama bu hızın rüzgarın etkisiyle saatte 9-10 km’ ye çıkdığı da olur. Üst akıntı bazı burunlara çarparak koyların içinde ters yönlü akıntılar oluşturur ve gene ana akıntıya karışır. Bu ters akıntılar arasında en uzun olanı, Sarayburnu’ ndan başlayıp Tophane ve Beşiktaş önlerinden geçerek Arnavutköy yakınlarına kadar uzanır. Beykoz, Büyükdere, İstinye ve Bebek koylarında küçük ters akıntılara rastlanır. Alt akıntının boğazın güney kesiminde çok olan kalınlığı, kuzeye doğru gidildikçe azalır. Akıntılar arasına sınır güneyde 20, kuzeyde ise 40 m derinliktedir. İstanbul boğazının üst akıntıyla Marmara’ ya geçirdiği yıllık su miktarını 360 km3 olduğu hesaplanmıştır. Hızı üst akıntıya göre daha az olan alt akıntıyla Karadeniz’ e geçen yıllık su miktarı ise bunun yarısı kadardır( 185 km3 ). Akıntıların durumunda bazı önemli değişimler gözlenir. Şiddetli ve sürekli kuzey rüzgarlarının estiği sürede üst akıntının hızı çok artar ve Karadeniz’ in kabararak taşan suları boğaz oluğunu tümüyle doldurarak alt akıntının boğaza girmesini önler. Şiddetli güneybatı rüzgarlarının(lodos ) sürekli olarak estiği dönemlerde ise Marmara’ nın kabaran suları, boğazın güney ağzından içeri girerek üst akıntıyı iter. Bunun sonucunda güneyden giren büyük su kütlesi alt akıntıyla birleşerek boğaz oluğunu bütünüyle kaplar. Üst akıntı da güneyde kuzeye yönelir. Yılda birkaç kez görülebilen bu olaya orkoz adı verilir. Orkoz, üst akıntının özelliklerini taşır; burunlar önünde hızlanır ve koylarda olağan dönemlerdekinin tersine, kuzey-güney doğrultusunda ters akıntılar oluşturur.
__________________


http://img81.imageshack.us/img81/9771/topmain8dd3mg5.jpg
Meric Ofline   Alıntı ile Cevapla