Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-03-2007, 11:58   #1
özgür_1903
Kıdemli Kartal
 
özgür_1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Hollanda portakal değil, golcü yetiştiriyor

Hollanda portakal değil, golcü yetiştiriyorClick the image to open in full size.HASAN CÜCÜK
Futbol dünyasının önemli ülkelerinden biri olan Hollanda’nın sembolü portakal, rengi ise turuncudur. Milli maçlarda baştan aşağıya turuncu renge bürünen Hollandalılar’a ‘Portakallar’ denilmesinin sebebi, bu ülkede çok portakal yetişmesi değil, Hollanda Kraliyet Ailesi’nin soyadının ‘Oranje’ olmasıdır. Bu kısa girişten sonra Avrupa futbolunun adeta altyapısı konumundaki Hollanda’nın portakal değil, golcü yetiştirdiğini belirterek asıl konumuza gelelim.
Evet, son dönemlere baktığımızda Hollanda’nın birçok ünlü golcü yetiştirdiğini görüyoruz. Mesela, bu gece Şampiyonlar Ligi 2. tur rövanş maçında Bayern Münih ile Real Madrid karşı karşıya gelecek. Çeyrek finale çıkacak takımı belirleyecek maçta sonucu etkileyecek iki isim de Hollandalı. Bayern Münih formasıyla Roy Makaay, Real Madrid formasıyla da Ruud Van Nistelrooy, takımlarının en önemli gol silahı. Biz de bu dosyamızda son dönemlerdeki Hollandalı golcülere mercek tuttuk. Hemen hatırlatalım, aşağıdaki listeye yakın zamanda Robben ve Van Persie gibi isimler de eklenecektir.
Ruud Gullit: 1 Eylül 1962 doğumlu Gullit’in futbol kariyeri Haarlem’de başladı. Daha sonra sırasıyla Feyenoord, PSV Eindhoven, Milan, Sampdoria ve Chelsea’de oynadı. 1987’de Milan’a transfer olurken ödenen bonservis ücretiyle dünyanın en pahalı futbolcusu unvanını aldı. Milan rüzgarını Van Basten ve Frank Rijkaard’la beraber hem Serie A’da hem de Avrupa’da estirdi. Forvetin gerisinde görev yapan Gullit için oyun alanı rakip sahanın tamamıydı. Makarna saçlı futbolcu, 1988’de Hollanda’yı Avrupa şampiyonluğuna taşıyan ekibin de başrol oyuncusuydu. Milan’la 3 kez İtalya şampiyonluğu yaşarken, Juventus hegemonyasına Seri A’da, Real Madrid hegemonyasına ise Avrupa’da ‘dur’ dedi. Özellikle uzaktan attığı gollerle dikkatleri çekti. Sampdoria ve Chelsea formasını giyip kariyeri boyunca 174 gol atarak sahalara veda etti.
Johan Cruyff: 25 Nisan 1947 Amsterdam doğumlu. Ajax, Feyenoord ve Barcelona formasını giydi. 3 Avrupa kupası, 10 lig şampiyonluğu ve 7 kupa sevinci yaşadı. Teknik adam olarak Ajax ve Barcelona’da 4’er lig şampiyonluğu ve 3 kupanın yanı sıra 1 Şampiyon Kulüpler Kupası, 2 Kupa Galipleri Kupası’nı kazandı. 12 yaşında babasını kaybeden Cruyff’un annesi Ajax’ta temizlikçi olarak çalıştı. Evlerine birkaç yüz metre uzakta bulunan Ajax’ta futbola başlayan Cruyff, kulübü hem futbolcu hem de teknik adam olarak Avrupa’nın zirvesine taşıdı. 14 yaşında ilk şampiyonluğunu yaşadığı için futbol hayatı boyunca 14 numaralı formayı giydi. Numaraların şimdiki gibi serbest olmadığı dönemlerde UEFA’dan özel izin alarak 14 numarayı sırtında taşıdı. Futbolu bıraktığında rakip ağlara tam 291 gol atmıştı.
Marco Van Basten: Modern zamanların en iyi forveti olarak tarihe geçti. Profesyonel kariyerine 1983’te Ajax’ta başlayan Van Basten, kısa sürede gol makinesine dönüştü. Ajax formasıyla 128 maçta 133 gol atarak kırılması zor bir rekorun sahibi oldu. 1987’de Milan’a transfer olan Van Basten, gollerini Serie A’da da sıralamaya devam etti. Avrupa’da 3 kez yılın futbolcusu seçilen Van Basten, milli forma altında 58 maçta 24 gol atarken, 1988 Avrupa Şampiyonası finalinde Sovyetler Birliği’ne neredeyse sıfırdan attığı mükemmel golle hafızalara kazındı. Dizindeki sakatlıktan dolayı yeşil sahalara henüz 29 yaşında veda ederken, Milan formasıyla 147 maçta 90 gol attı.
Dennis Bergkamp: Gol yollarındaki sakinliği ile ‘Buz adam’, uçak korkusu nedeniyle ‘Uçamayan Hollandalı’ olarak ünlenen Dennis Bergkamp’ın kariyeri 1986’da Ajax’ta başladı. 1986-93 arasında formasını giydiği Ajax’ta 3 kez gol krallığı sevinci yaşayan Bergkamp, 185 maçta 122 gol attı. Ajax sonrası geldiği İnter’de 3 sezon top koşturan Bergkamp, Arsene Wenger’le birlikte geldiği Arsenal’de efsaneleşti. Wenger’in ‘Onun gibi oyuncu bir daha gelmez’ övgüsüne mazhar olan Bergkamp, 315 maçta forma giyip 87 gol attı. Attığı gol kadar yaptığı asistlerle yeşil sahalarda unutulmaz iz bıraktı.
Roy Makaay: Fantom lakaplı Makaay, kariyerine Hollanda’nın ünlü takımları Ajax ve PSV değil de Vitesse Arnhem takımında başladı. Hollanda Ligi’nde sadece 2 sene top koşturan Makaay, attığı 30 golle La Liga takımlarından Tenerife’ye transfer oldu. Tenerife’de tıpkı Arnhem’de olduğu gibi 2 yıl top koşturduktan sonra Deportivo’ya transfer olduğunda takvim yaprakları 1999’u gösteriyordu. Deportivo formasıyla 2002-03 sezonunda 29 gol atarak Altın Ayakkabı’nın sahibi olan Makaay, aynı yıl Bayern Münih’e Şampiyonlar Ligi’nde Olimpiyat Stadı’nda 3 gol atarak Franz Beckenbauer’in transfer listesinde ilk sıraya yükseldi. Deportivo forması altında 79 gol attıktan sonra 20 milyon Euro’luk rekor bir ücretle 2003’te Bayern Münih’e transfer oldu. Bayern formasıyla şimdilik 123 maçta 76 gol attı.
Ruud Van Nistelrooy: 1976’da Hollanda’nın Oss kasabasında doğan Nistelrooy, küçük yaştan itibaren sporun içinde büyüdü. Mahalle takımında libero olarak futbola merhaba derken, aynı zamanda tenis ve atletizmle de uğraşarak komple bir sporcu kimliğiyle büyüdü. FC Den Boch formasıyla kariyerine başlayan Nistelrooy, Heerenveen formasını giydikten sonra 1998’de PSV’ye 7 milyon Euro’luk rekor ücretle geldi. PSV’de yıldızlaşan Nistelrooy, 1 yıl rötarla geldiği Manchester United’da gol krallığı yaşadı. 150 maçta 95 gol attı. Geçen yıl Alex Ferguson’la anlaşmazlığa düşünce kulübeye mahkum oldu. Sezon başında 15 milyon Euro’ya Real Madrid’e transfer olan Nistelrooy, ‘Van Basten olduğu sürece milli formayı giymeyeceğim’ restini 2006 Dünya Kupası’ndan sonra çekti. Real formasıyla 22 maçta 11 gol attı.
Patrick Kluivert: Surinam asıllı Kluivert, kariyerine 1994’te Ajax’ta başladı. 1995 Şampiyonlar Ligi finalinde Milan’a 85. dakikada attığı golle kupayı Ajax’a getiren isim oldu. 1994-97 arasında Ajax formasıyla 70 maçta 39 gol attı. Büyük ümitlerle gittiği Milan’da 27 maçta 6 gol atarak hayal kırıklığı yaşattı. Ajax’tan hocası Van Gaal ile 1998’de Barcelona’da buluşan Kluivert, Rivaldo’nun asistleriyle gollerini sıraladı. Barcelona’da 90 gol atan Kluivert, bir başka Surinam asıllı Rijkaard tarafından 2004’te Barça’dan kovuldu. Newcastle ve Valencia forması altında sönen bir yıldız görüntüsü veren Kluivert, 2006’da PSV’ye transfer oldu.
Pierre Van Hooijdonk: Profesyonel futbol yaşamına RBC Roosendaal’da başladı. Breda’da oynadıktan sonra Celtic’e transfer oldu. İskoç Ligi’nde 66 maçta attığı 44 golle bir anda dikkatleri üzerine çekti. Sezon sonunda transfer olduğu Nottingham Forest’te kötü bir oyun sergiledi. Kulüp yönetimini protesto ederek yarım sezon maçlara çıkmadı. Sezon sonunda Vitesse’ye transfer olduğunda yine eski formuna ve ününe kavuştu. Serbest vuruşlardaki ustalığı ile tanınan Pierre Van Hooijdonk, bu konuda dünyanın önde gelen oyuncuları arasında yer aldı. 2003’te Feyenoord’dan ayrılarak F.Bahçe’ye gelen oyuncu, ilk şampiyonluğunu 2003-04 sezonunda bu takımda yaşadı. 2005’te tekrar Hollanda Ligi’ne dönüp Breda formasını giyen Hoojdonk, 2006’da tekrar Feyenoord ile anlaştı. 18 Ekim’de ‘Sezon sonunda futbolu bırakacağım’ açıklamasını yapan Hooijdonk, şu ana kadar 329 gol attı. Dirk Kuyt: Balıkçı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Kuyt, kariyerine 1998’de FC Utrecht takımında başladı. 160 maçta 51 gol atan Kuyt, 2003’te Feyenoord’a transfer oldu. Burada attığı gollerle yıldızlaştı. Feyenoord formasıyla 101 maçta 71 gol attı. 2006’da 9 milyon Pound karşılığında Liverpool’a transfer olan Kuyt, Ada’da 26 maçta 9 attı. Klaas Jan Huntelaar: Kariyerine PSV’de başlayan Huntelaar, forma şansı bulamayınca Graafschap’a gitti. Ancak 9 maçta forma giyip hiç gol atamadı. Daha sonra 2. Lig takımlarından AGOVV Apeldorn formasıyla 35 maçta 26 gol atarak kimliğini buldu ve Heerenven’e transfer oldu. Heerenven formasıyla 2004-2006 arası 46 maçta 34 gol atınca, 2006’da 9 milyon Euro’ya Ajax’a geldi. Hollanda futbolunun yetiştirdiği en genç golcülerden. Yakın bir zamanda ismini daha fazla duyabiliriz. Sayı:175Bölüm:Avrupadan Futbol

Sporvizyon/Zaman
__________________
iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım....
HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...!
özgür_1903 Ofline   Alıntı ile Cevapla