Jeden Tag: her gün
schon gut: peki,pekala
pech haben: sansi olmamak. (Wir haben Pech.Es regnet:sansimiz yok.Yagmur yagiyor.)
das macht nichts: zarari yok. (ich habe keinen Bleistift.das macht nichts.:Kursunkalemim yok.zarari yok.)
Jahre lang: yil boyunca
es geht: söyle böyle,eh iste
einkaufen gehen: alisverise cikmak
es ist aus: bitti,sona erdi,kapandi (Endlich ist es aus mit ihrer Freundschaft:nihayet arkadasliklari sona erdi.)
das ist alles: hepsi bu kadar
das wär's: tamamdir,bu kadar
guten tag: iyi günler ,merhaba
recht haben: hakli olmak,hakki olmak (ich glaube, es wird regnen. Ja,du hast recht.:Sanirim yagmur yagacak. Evet,haklisin.)
zu Fuß: yürüyerek
am besten: en iyisi,iyisi mi
nach Hause: eve
zu Hause: evde
weg müssen: gitmek,gerekmek (Es ist spät. ich mußweg.:Gec oldu.Gitmeliyim.)
sagen wir: diyelim ki....,farz edelim
zum erstenmal: ilk defa ,ilk kez
nichts dafürkönnen: elinden birsey gelmemek,caresiz olmak,suc kendinde olmamak (ich kann nichts dafür,wenn du nicht arbeitest.:Sen calismazsan ben birsey yapamam.)
weg sein: uyur kalmak,sarhos olmak,sasirmak,asik olmak (Ich bin weg für Galatasaray.:Ben Galatasaraya asigim.)
eines Tages: günün birinde,bir gün
einen Augenblick: bir dakika,bir saniye
von mir aus: benim icin hava hos,fark etmez
wie geht es dir: nasilsin
mit einem Wort: kisaca,tek sözcükle
keine Ursache!: birsey degil,rica ederim,astagfurullah
was soll das?: bu (da) ne demek (oluyor)
Platz nehmen: oturmak (Nehmen Sie Platz, bitte!: Oturun lütfen.)
auf die Nerven gehen: birinin sinirlerine dokunmak,birini sinir etmek: (Mit deinen dummen Fragen gehst du mir auf die Nerven.:Aptalca sorularinla sinirime dokunuyorsun.)
das Licht anmachen: isigi acmak,isigi yakmak
vor sich haben: yapacak seyi olmak (Ich habe heute vieles vor mir.: Bugün yapacak cok seyim var.)
du meine Güte!: Tanrim!,aman Allahim!,aman Yarabbi
in Frage kommen: söz konusu olmak, (dein Problem ist nicht in Frage gekommen.:Senin problemin hic söz konusu olmadi.)
im wege stehen: engel olmak,karsisina cikmak
Wieviel uhr ist es?: saat kac?
Schule haben: okulu olmak: (Heute haben wir keine Schule.: Bugün okulumuz yok.)
eine Rolle spielen: bir rol oynamak,rolü olmak,önemi olmak (Der Beruf spielt im leben eine große Rolle.: Meslegin yasantida büyük rolü vardir.)
nichts zu machen sein: yapacak hicbir sey olmamak
leid tun: üzgün olmak,acimak (es tut mir leid :üzgünüm)
im Kopf: kafadan,akildan,akilda (Du kannst wohl nicht im Kopf rechnen.:Akildan hesap yapamiyorsun demek.)
Got sei Dank! : Allaha sükür!,cok sükür!
Bescheid wissen: iyi bilmek (Weißt du Bescheid, was der Lehrer gesagt hat?:Ögretmenin ne dedigini iyi biliyormusun?)
weißt du was: derim ki,diyorum ki,ne dersin?
den gleichen (anderen,nächsten usw.) Tag: ayni (diger,ertesi vs.) gün
das ist seine Sache: (bu) onun bilecegi is,kendisi bilir