Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13-03-2007, 04:55   #7
Meric
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

St. Andre Haçına göre bölme:
Dikdörtgenin üst köşelerinden büyük kenarlar üzerine, küçük kenarların katlanma noktalarına eğikler çizerek elde edilir.
Altın Bölüm’e göre bölme :
Bu bölüm, kenarları oranlı parçalara ayırmaktır. Büyük parçaların, küçük parçalara olan oranı üzerinde durulan kenarların büyük parçalara olan oranına eşittir. Bu mutlak değer olarak l,618...e eşittir. Bölüm noktalan elde edildiği zaman dik ve yatıklar, diyagonaller, daireler veya geometrik eğriler çizilir. Böylece karışık bir geometrik çizgiler ağı meydana gelir ki, bunun elemanları ne birbirine, ne de bunların doğuşuna âmil olan dikdörtgene yabancı değildir. Altın Bölüm çizgilerinin pratik inşası zordur.
- l ,6 oranında kenarları bölen noktalar geometrik olarak bulunabilir. Fakat bu arayış pratik olarak zordur.
- Bu özel noktaları veren özel yapılmış pergeller vardır.
- En iyisi kenarların uzunluğunu 1,6 ile bölmektir ve her ressamın resim kutusunda bulunması gereken bir metre yardımıyla bu bölüm noktaları bulunabilir.
- Bölme met****a daha sürat kazandırmak için plastik şeffaf bir mika üzerinde, her zaman çalıştığımız tuval büyüklüklerine tekabül eden düzenleyici çizgiler ve güzel bölümler işaretlenerek bunu tuvale tatbik etmek suretiyle mesele halledilebilir.
- Kareye gelince, onu da diyagonallerle veya 1,414’e eşit olan diyagonalin kenara oranı olan “Altın Sayı”ya göre armonili bir biçimde bölebiliriz.
Mesele şudur : Yerleştirme sırasında ortaya çıkan deseni düzenleyici çizgilerle çerçevelemektir. Bu düzenleyici çizgilerde ve ağlarda sağlam bir inşâ aramak kalp ve duygunun ihtiyacıdır. Armoni ve birliğe götürülen eser, içgüdünün yansıtılmış şekilleriyle kalben tatmin olmuş oluruz. Bu düzenleyici çizgiler üzerine, temsil olunanın, yönlendirici aksları, hakim çizgileri, karakteristik maşları, şahısları, arabeskleri gibi temel elemanlar oturtulabilir. Bu grafizmin sağlam geometrik oranlarından ve tuvalin boyutundan doğan bir armoni - uygunluk - ortaya çıkar ki, bu da bütün çizgilere belli bir akrabalık ve düzen birliği verir. Grekler, Mısırlılar bu inşâları biliyorlardı; klasik sanatçılar bunları çok kullandılar. Kübistler de bunlardan sistematik olarak faydalandılar. Esere ebedîlik ve üstünlük kazandıran, ruhun malı olan bu nispet kanunlarına kompozisyonlarda her devirde bilhassa “Altın Çağlar” eserlerinde âdeta gaye olarak yer verildiğini görüyoruz. Bir eser gelişigüzel bir şey değildir. Bağlanıp tutunduğu kıymetler ölçüsünde bir şeydir.
Yalnız, bu değerli rehber, hiçbir zaman göze batacak biçimde çok açık bir beyân olarak görülemez. Eserde belirlenmesi gerekli yönlerde hissettirilir. Bu geometri ve matematik, tabloda, ilhamın ve duygunun yerini hiçbir zaman almamalıdır. Önce ilham ve duygu ile spontane hareketlerle duyguyu tatmin edecek maşlar yerleştirilir. Bu değerli rehber, her zaman başka türlü elde edilemeyen bir ritim ve düzen getirir. Bu ilâhî değerin büyük artistlerin eserlerine nasıl bir armoni sağladığını görmek mutluluğumuza sebep olur.


__________________


http://img81.imageshack.us/img81/9771/topmain8dd3mg5.jpg
Meric Ofline   Alıntı ile Cevapla