Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22-03-2007, 16:04   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sismik Yöntem

MTA’da ilk sismik çalışma 1947 yılında Adana’da bir Amerikan Firmasına yaptırılmıştır.
1948 yılında satın alınan sismik ekipman (TİCCO) ile Adana Mihmander’de MTA elemanlarınca ilk etütler başlamıştır.


Sismik yöntemler yer altındaki jeolojik tabakaların durumlarını saptamada elastik dalgaların,arz içerisinde yayılması ile ilgili fizik prensiplerine dayanır. Uygulamalı sismikte,dalgaları üreten bir enerji kaynağı,yeryüzüne bir düzen içinde yerleştirilmiş bir seri alıcıya ve bu alıcılara gelen dalgaları kaydeden ölçüm aletine gerek vardır.

Bu düzen içinde temel prensip,enerji kaynağından yayılan ve alıcılara gelen dalgaların zamana karşın amplitüdlerinin kaydedilmesidir. Sismik yöntemler,kaynaktan yayılan sismik dalgaların takip ettiği ışın yollarına göre sismik yansıma (reflection),sismik kırılma (refraction)olmak üzere iki genel bölüme ayrılır.

Bunlardan Sismik Yansıma Yöntemi yeraltının iki veya üç boyutlu, ayrıntılı yapısal ve stratigrafik kesitinin elde edilmesinde kullanılır.

Sismik Yansıma Yöntemi çalışmalarını üç aşamada toplamak mümkündür.
1. Arazide sismik verilerin toplanması.
2. Verilerin ofiste bilgisayarlarla işleme tabi tutulması (Veri-İşlem).
3. Verilerin değerlendirilmesi.

Sismik Yansıma Yöntemi ekonomik olarak petrol ve doğal gaz araştırmalarında,kömür yatağı araştırmalarında,mühendislik amaçlı olarak kıyı tesislerinin denizaltı zemin ve çökel istif şartlarının belirlenmesinde, liman,karayolu,baraj ve büyük yapıların inşası ile ilgili temel kaya problemlerinin çözümünde,kültürel olarak arkeojeolojik çalışmalarda bilimsel amaçlı olarak kara ve denizde yerkabuğu araştırmalarında kullanılmaktadır.

Sismik Kırılma Yöntemi, veri toplama ve değerlendirme açısından oldukça pratik, hızlı ve ekonomik bir yöntemdir. Diğer önemli bir özelliği ise dalga yayınım hızının derinlikle arttığı tabakalı ortamlarda, tabakaların hızlarının ve derinliklerinin yeterli bir doğrulukla bulunmasını sağlar.


Sismik Kırılma Yöntemi, yeraltısuyu araştırmalarında, mühendislik amaçlı zemin etütlerinde, özellikle deprem tehlikesinin beklendiği yörede sismik tehlike araştırmalarında yatay ve düşey yönde her bir katman için sismik hızların belirlenmesi ve gerçek tabaka kalınlıkları ve bunların dinamik özelliklerinin elde edilmesinde kullanılmaktadır.

Arkeolojik aramalarda, çevre dostu olan jeofizik, yoklama (sondaj) kazılarından önce başvurulan ve yeraltında gömülü kalıntıların yer, biçim, uzanım, derinlik özelliklerini üç boyutta veren tek bilimsel yöntemdir. Jeofizik aygıtlarla yeraltının hız, iletkenlik, yoğunluk, mıknatıslanma, sıcaklık gibi fiziksel özellik değişimleri, yeraltına im (sinyal) yollanarak saptanır. Çok gelişmiş elektronik ve bilgisayar teknolojisi ürünü olan bu aygıtlar; yeraltı radarı, mikrogravimetre, magnetometre, termal infrared, NMR, elektro çeker, spectral elektro magnetik, uydu çekimleri, sismik ve metal detektörler olarak sayılabilir.

Jeofiziğin; arkeoloji, kent tasarlanması (planlanması) ve arazi kullanımında dünyada çok yaygın uygulama alanları vardır. Jeofizik bilimi ile arkeolojik kazı yönlendirilerek, kalıntılar bozulmadan, daha çabuk, daha az giderle çıkarılır.

Arkeolojik kalıntıların aranmasında kullanılan jeofizik yöntemlere arkeojeofizik araştırmalar denir. Bu tür aramada jeofizik; arkeoloji biliminin kılavuzluğunda, yeraltının fiziksel özelliklerinde değişimin belirlenmesini izler. Bu fiziksel özellikler, elektrik dirençte, sıcaklık soğurmada, mıknatıslanma duyarlığında, yoğunlukta, di elektrik özellikte, sismik yansıtmada farklılıklardır.
2.1.2. Arkeojeofizikte Sismik Yöntem

Yeraltına yollanan ses dalgalarının gidiş-geliş zamanını ölçmeye dayanır. Türlü uygulamalarda sismik kırılma yöntemi çok az başarılı olmuştur. Ancak 20 ile 3000 hz arasında taramalı sinyal üretilen sarsıntıların yansımalarını algılayan sonik spektroskopi, özellikle boşlukların bulunmasında başarılı olmuştur. Ses-yansıtma yöntemi (acoustic-reflection-sidescan sonar) ise deniz ortamında batık kentlerin, gemilerin, deniz çökellerinin yer ve kalınlıklarını bulmada kullanılır. Sismik yansıma yöntemleri, maliyet ve uygulama sınırlandırmaları nedeniyle daha az kullanılır.

  Alıntı ile Cevapla