Alıntıyı lütfen dikkatlice okuyalım. Burada abd'nin kuzey ırak'tan neden birden bire çekildği hakındaki bir yazıdır. Ve ardında neler olabileceği ile ilgili bazı ipuçları bulunmaktadır. Devamı da gelecektir.
Alıntı:
Kimsenin heyecanını kırmak istemem ben bir konuda hatırlatma yaparak açıklık getirmek istiyorum. Umarım bu kurumsal boyutta da algılanıyordur.
Diplomaside bazen aynı adım farklı şekillerde atılabilir. 1990 da Saddam Hüseyin Kuveyt'in Iraktan koparılmış bir parça olduğunu hatırlatıp bu ülkeyle olan sorunun çözümü için bastırdıkça dünya KAMUOYU ve ABD buna önce karşı çıktılar. ABD herkesin çok sonraları öğrendiği gibi bu noktada oldukça dikkat çekici bir taktik izlemiştir. Kuveyt'in dünya için önemi savaş sırasında ortaya çıkan sonuçlar göz önüne alınınca o kadar büyük değildir. ABD Kuveyt'in Irak saldırısına maruz kaldığı takdirde tıpkı 11 eylül de olduğu gibi bunun kendisine neler getireceğini çok önceden hesaplamıştı. Irak'ın tüm diretmelerine önceleri hayır diyen ABD ipi son noktaya kadar gerdiği sürecin sonunda Büyülelçisi vasıtasıyla Irak'a bu mesele iki ülkenin kendi arasında ki meseledir deyip süpriz ve sadece Irak tarafından algılanabilen bir kapı açtı. Bu açılan kapının anlamı Irak ve Saddam Hüseyin'e göre Kuveyt'in yeniden ırak topraklarına katılması için girişilecek müdahalenin Dünyadan karşılık bulmayacağı garantisi anlamına geliyordu. Bunu hatırlayın. ABD politik anlamda son ana kadar karşı çıktığı süreçte Muhatabı Irak'ın da farkedemediği diplomatik manevra ile (bunun dünyanın geri kalanından gizlenmesi akıllıca bir harekettir) geri çekilmiş ve hedefi açığa çıkacak bir hareket alanı ile başbaşa bırakmıştır. Bu manevradan sonra olanları biliyoruz.
Bugün Türkiye de Irak'ta ABD nin aniden çekilme kararını ön görememiştir. Daha önce Irak'a fazladan asker getireceğini açıklaması bir veri olsada Daha bir kaç gün önce TSK nın Kuzey Irak harekatına Tacizlerle uyarı yapan bir ABD neden Kuzey Irak'ı birden bire boş bırakıyor? Üstelik sınıra biz ordu yığmışken böylesine bir gerginlik yaratmasının anlamı neydi madem geri çekilecekse. ABD için özerk kürdistan'ın önemi böylesine bir restleşmede unutulacak kadar az ise, Çok önemli saydığını defalarca dile getirdiği bir müttefiki ile neden bu derece gerdi ilişkileri. Hatta taraftarı yapmak için Yıllarca süren milyarlarca dolarlık propaganda savaşı Yürüttüğü Türk Milletini karşısına almasına değermiydi ? Ben bu kayıpları ABD nin basit hatalar hesaplar sonucu yaptığını zannetmiyorum. TSK nın gücü ortadadır. Ama ABD nin savaş makinesinin yetenekleri de ortadadır. Hedefi daha iyi vurabileceği bir alana doğru çekmek, hareket serbestisi sağlayıp hem mazeret hemde görünürlük sağlamak için bundan başka bir yol olamaz. Süreci planlarlarken PKK nın nasıl ileri aşamaya taşıyan rolünü hesapladılarsa, geri çekildikleri sahada karşı atağın kimler tarafından yapılacağını bal gibi hesaplamış olmalılar. TSK nın bu tuzağa düşeceğini sanmıyorum. Ancak Hükümetin üstlendiğinden neredeyse emin olduğum misyonunun bir parçası olarak bu tuzağa itilmek için elinden gelenii yapacağını düşünüyorum.
Hükümet dışişlerini hızla çalıştırması gereken zamanda bilinçli bir şekilde hareketsizliği seçmektedir. Avrupa ve Dünya kamuoyuna bu operasyonun gerekliliği acilen anlatılmalı, destek vermesi muhtemel başkentlerde hızlıca boy gösterillip Dünyaya ortak görüntü verilmelidir. Bu işin şakası, "bakalım nolacak" türünden esnekliği yoktur. Eğer ki bir Tuzaksa bu ABD yi bilmem ama bizim için felaket olur. Sonuçlandırılmayan teknoloji atılımları askeri atılımları düşündükçe bu sürecin en azından 7-8 yıldır planlandığına neredeyse yemin edebilirim.
|