Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18-06-2007, 22:58   #6
faruksahin88
 
faruksahin88 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Müslüman, annesinin kıymetini her gün bilir.Annelerin kıymeti bir günde anlaşılamaz. Tek günlük hatırlamalar gönül almaktan öte bir anlam ifade etmez. Hayatının bütününde anne ve babasına nezaket gösteren bir insan, her gününü ihya etmiş demektir. Dinimiz, her günün anneler günü olmasını ister. İslam dininde anne, çok muhterem ve yücedir. İslam’ın verdiği yüksek mevkiyi hiçbir sistem anneye verememiştir, “Cennet annelerin ayakları altındadır” sözüyle âbideleşen anne, başka hiçbir sistem, doktrin ve anlayışta bu kadar büyümemiştir. İslam dini, onların kıymetini bir güne sığıştırmamıştır. Anneler her gün gönüllerde açan bir çiçek gibidir

Kur’an onlara itaati emrediyor

Rabbimiz Kur’an’ında bize sürekli ana-baba hakkına riayet etmeyi emrediyor. Onları “valideyn” olarak tanımlayıp sanki “tek varlıkmış” gibi tanımlıyor ve “rızasına” ulaşmayı şart olarak koşuyor.

* “Biz insana, annesine babasına iyi davranmasını emrettik. Zira annesi onu nice zahmetlerle karnında taşımıştır. Sütten kesilmesi de iki yıl kadar sürer. İnsana buyurduk ki: “Hem Bana, hem de annene babana şükret! Unutma ki sonunda Bana döneceksiniz.” Eğer onlar seni, ortak olduğuna dair hiçbir bilgin olmadığı şeyleri Bana ortak saymaya zorlarlarsa sakın onlara itaat etme! Ama o durumda da kendileriyle dünya işlerinde iyi geçin, makul bir tarzda onlara sahip çık! Bana yönelen olgun insanların yolunu tut! Sonunda hepinizin dönüşü Bana olacak ve Ben işlediklerinizi tek tek size bildirip karşılığını vereceğim.” (Lokman Sûresi, 31/14-15)

* De ki: “Gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını ben okuyup açıklayayım: O’na hiçbir şeyi ortak yapmayın, anneye babaya iyi davranın, fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin, çünkü sizin de onların da rızkını veren Biziz. Kötülüklerin, fuhşiyatın açığına da, gizlisine de yaklaşmayın! Allah’ın muhterem kıldığı cana haksız yere kıymayın! İşte aklınızı kullanırsınız diye Allah size bunları emrediyor.” (En’âm Sûresi, 6/151)

* “Yalnız Allah’a ibadet edin, O’na hiçbir şeyi ortak kabul etmeyin. Anneye, babaya, akrabalara, yetimlere, fakirlere, yakın komşulara, uzak komşulara, yol arkadaşına, garip ve yolculara, ellerinizin altındakilere de güzel muamele edin. Bilin ki Allah kendini beğenen ve övünüp duran kimseleri sevmez.” (Nisa Sûresi, 4/36)

* “Biz insana, anne ve babasına güzel muamele etmesini emrettik. Zira annesi onu nice zahmetlerle karnında taşımış ve nice güçlüklerle doğurmuştur. Nihayet insan, gücünü kuvvetini bulup daha sonra kırk yaşına girince Yâ Rabbi der, ‘Gerek bana, gerek anneme babama lûtfettiğin nimetlerine şükür yoluna beni sevk et. Senin razı olacağın salih amel yapmaya beni yönelt ve bana salih, dine bağlı, makbul nesil nasip eyle! Rabbim! Sana döndüm, ben Sana teslim olanlardanım,’ İşte bunlar, cennetlikler içinde o seçkin kimselerdir ki, kendilerinden, yaptıkları amellerin en güzelini kabul edeceğiz ve günahlarını affedeceğiz. Bu, onlara söz verilen şaşmaz doğru bir vaaddir.” (Ahkaf Sûresi, 46/15-16)

Rabbimiz bizi şöyle ikaz ediyor: “Rabb’in şöyle buyurdu: Allah’tan başkasına ibadet etmeyin. Anneye ve babaya güzel muamele edin. Şayet onlardan her ikisi veya birisi yaşlanmış olarak senin yanında bulunursa sakın onlara hizmetten yüksünme, “öff!” bile deme, onları azarlama, onlara tatlı ve gönül alıcı sözler söyle. Şefkatle, tevazu ile onlara kol kanat ger ve şöyle dua et: “Yâ Rabbi, onlar küçüklüğümde nasıl beni ihtimamla yetiştirdilerse, ona mükâfat olarak Sen de onlara merhamet buyur!” (İsrâ Sûresi, 17/23-24)

Hadislerle 'anne'

Hz. Ebu’d-Derdâ’nın (ra), şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Ben Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu işittim: “Anne-baba, Cennet’in orta kapısıdır. Artık sen o kapıyı ister zayi et, ister muhafaza et.” (Tirmizî, Birr, 3)

Ebu Üseyd Mâlik İbn Rebra es-Sâidî (radıyallahu anh) anlatıyor: “Bir adam: “Ey Allah’ın Resulü, anne ve babamın vefatlarından sonra da onlara iyilik yapma imkânı var mı, ne ile onlara iyilik yapabilirim?” diye sordu. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam): “Evet vardır” dedi ve açıkladı: “Onlara dua, onlar için Allah’tan istiğfar (günahlarının affedilmesini) taleb etmek, onlardan sonra vasiyetlerini yerine getirmek, anne ve babasının akrabalarına karşı da sıla-i rahmi yerine getirmek, anne ve babanın dostlarına ikramda bulunmak.” (Ebu Dâvud, Edeb 129)

CEZASI DÜNYADAYKEN BAŞLIYOR
Bazı günahlar vardır ki, Allah onun hesabını ahirette sorar. Bazı günahların cezasını ise ahirete bırakmadan dünyada verir. Başta ana-baba olmak üzere akra¬baları ile ilişkilerini kesen insanlar da bu cürümlerinin neticesini daha dünyada iken görürler. Bunun böyle olduğunu Peygamberimiz’in şu hadisinden anlıyoruz:“Ahirette cezasını ayrıca vermekle beraber, dünyada Allah’ın çabucak cezalandırmasını en fazla hak eden günahlar, zulüm ve akrabasını ihmal etmektir.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 43)

Şimdilerde ise Annelerimiz pasifize edilmiş durumdalar yani gerek medya gerek çeşitli ünlülerin onlara normal yaşam şekli gibi gösterdikleri saçma hayatlar içlerinde hiçbir kötülük olmayan annelerimizi ciddi anlamda Fatihler yetiştirmekten alıkoyuyor ayrıca bu noktada önemle söylemek istediğim bir şey daha var.Sizin yokluğunuz varsayıldığında, bir anneler günü sabahı komşuların çoluk çocukları ziyarete gelirken sizin annenizin yalnız kaldığını gözlerinin dalıp dolduğunu düşünün hayatta bir çok acıdan daha da acı bir şey olsa gerek o düşünüşle şehit analarımızı ‘’onun yetiştirdiği evlat hayır açısından bizden daha iyiydi ‘’ felsefesiyle kendi annelerimiz gibi sevip ellerini öpmeliyiz ya da yaşlılar evinde kalan hiç arayıp sorulmayan ama anneliğin ne olduğunu bilen acısını çeken insanlarımız var onlara da aynı ilgiyi göstermeli vefa borcumuzu ödemeliyiz diye düşünüyorum

Oysa bakınız ‘’Ayşe Arman tarzı Annelik’’ moda şimdilerde ne kadar da acı değil mi? Anne kutsaldır çok büyük affınızla söylüyorum ‘’sexüalitesi tartışılmaz ulu orta oysa günümüz Ayşe Arman severleri gün gectikce feministlik adı altında saçmalıklar öğreniyorlar her gün her hafta köşesinde anne olmanın şerefinden bahsederken bende o şerefe layık olmayan tabirlerle aile hayatı ve Anne olmanın kutsallığına yakışmaz işler yapıyor yazıyor.

Bu yazıyı anneler gününde yayınlamamamın sebebi başta söylediğim gibi Anneler günü olayının hatırlama günü olduğudur ve arkadaşlar çok önemli bir not

………….Hatırlamak unutmuş olmak demektir………

Faruk ŞAHİN


[email protected]


VATAN ASIKLARI
__________________
Allah yar ve yardımcısı olsun kartalımın...
faruksahin88 Ofline   Alıntı ile Cevapla