Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31-08-2007, 12:26   #1
white_angel
 
white_angel - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Icon16 saka hüseyin

Hüseyin su ihtiyacını gidermek maksadıyla bölükten sabahın alaca karanlığına denk getirmeye çalışırıdı.
Hüseyin,suyu damacanaalra doldurdu.Çünkü o,görevini hiç aksatmadan her gün yapar ve "arkdaşlarım susuzluktan yanıyor"derdi..
Katır önde bizim Saka Hüseyin arkada,ama yola çıkmadan evvel katırının kulağına eğilir her defasında söyledği sözleri tekrarlardı;Haydi büyük anafartaköyünün üstünden otuz beşinci piyade alayının bulunduğu siperlere!.Katır gide gele bu yollara alışmıştır.
Fakat yolda Hüseyinin çenesi durur mu? Savaş var imiş! Yığınla yaralı taşılar imiş! umrunda mı? O bir türkü tutturmuş gidiyordu:
Pınar baştan bulanır
iner dağı dolanır
albaşımdan sevdayı
buna can nı dayanır.
rinna rinna yarim rinna rinna
Bugün iş kızızmış.İngilz topçusu siperleri:bu arada alayın bulunduğu bölgeyi ateş altına almış.Mermiler bir birini kovalıyor,bizim Hayrabolulu Saka Hüseyin şaşırmış,ne yapmışsın !
Hemen katırını oracıkta bulunan çukura çekmiştir;bombardımanı dinmesini bekliyor....
Akşam bastırmış,toz duman azıcık yatırşır gibi olunca,Hüseyin çukurdan çıkmış.Katıra "deh" demiş.Yolu ona bırakmış, düşmüş peşine.Akşam iyice çöküyor.....
Hüseyin,sağında solunda gözüne ilişen karartılarıseçemiyor.Siperlerde ikinci bölük su bekliyor.Yaralılar daha da çok su bekliiyor.Birden bire, yanı başında iki karartı beliriyor.Gavurca haykırıyorlar!
_Dur!Kımıldama
Hayrabolulu Hüseyinin yapacak hiç bişeyi yok.
Akıl almaz,yine de eşi görülmemiş büyük bi zeka kıvraklığı ile,düşman erlerine gevrek gevrek gülümsemeye başlar ve eliyle, koluyla katırının sırtında sallanan su damacasını gösterir:
"Kumandan, kumandan!"diye geveliyor.
asker hüseyini götürüyorlar düşman siperine potayı çakıyor.Gavur kumandanın ağzı bir karış açık....
35.piyade alayı 2.Bölükten saka erei Hüseyin hayranbolulu "emret gavur komutanı."derhal bir tercüman bulunuyor çünkü bu esiirin hareketlerinde bir başkalık var!
HÜseyin anlatmaya başlar:
"bu su kumandanım gönderdi.Sİzin yaralılarınıza hediyemizdir.Düşmanımız susamıştır susuz kalmasınalr dedin ve arkasından ilave etti:
"sudan verinde bir dak bende içeyim, ne olur ne olmaz,zehirlidir die fesata düşersiniz"
anzak teymeni kıpkırmızı kesiliyor..Gözleri doluyor..İlk iş Hüseyini kucaklayıp iki yanağından öpmek 2.iş Hüseyini tartaklayan devriyeleri bir güzel fırçalamak.3.iş,Hüseyin siperin dibine oturtup solukjlandırmak.O"comed bel"kutularından,okse et suyu özünden sarma tütünden,sigara kağıtlarından,tobler çikilota paketleirnden bol bol yağdırmak...Bu aldıkları hediyeleri katırın sırtına vurur,kurnaz bir tilki gibi,siperden sipere zıplayıp kapıyı 2.bölük hattını atınca,bu sefer gözlerin faltaşı gibi açılma sırası arkadaşlarında.
Hüseyin başından geçen olayı oracıkat bir çırpıda anlatır.hüseyin ve arkadaşları yiğcekelri yeemzler domuz mozmuz eti çıkar die konserve kutularını açmazlar.


işte bu ,olay türkün tehlike anında yüksek iradesini keybetemisini ve üstün zeka kabiliyetinin mevcut olan damarlarındaki asil kandan oldığının göstergesidir.
__________________
SiYaH BeYaZ

Her Kez Dost Olamaz...


white_angel Ofline   Alıntı ile Cevapla