bir yazı okumuştum o geldi aklıma... paylaşmak istedim....
Beşiktaşlılık ameliyat masasına, üzerine Siyah-Beyazlı formasını giyip uzanmaktır. Beşiktaş "son arzu"dur. O forma da, yeri ve zamanı geldiğinde "kefen"...
Beşiktaş nesilden nesle taşınan bir "yaşam biçimi", bir "hayat anlayışı"dır. O forma da "kutsal emanet"...
Ben Beşiktaşlıyım demekle Beşiktaşlı olunmaz. "Beşiktaş" ve "bırakıyorum" kelimeleri yanyana gelmez.
Ve ben de ilan ediyorum: Ben Beşiktaş'ı tutmuyorum!
Çünkü ben Beşiktaş-lı-yım.
Beşiktaşlı olmakla Beşiktaş'ı tutmak ayrı şeylerdir.
Beşiktaş'ı "tutanlar" bazen bu işi "çok tutarlar" bazense "hiç tutmazlar." "Tutma" kelimesi zaten bu taraftarlığın ne kadar içi boş olduğunu anlatmaya yetiyor bence.
Beşiktaş'ın simgesi, yükseklerde yalnız uçmayı seven Kartal'dır. Yalnızlığa, zorluklara dayanamayacaksanız "Beşiktaşlıyım" demeyin.
Ve unutmayın:
Beşiktaşlı olunmaz, Beşiktaşlı doğulur!
__________________ Beşiktaş'ım, Hayat Sensin, Dünyam Sensin, Herşey Sensin, Gelecekse Tüm Acılar Biz Hazırız Senden Gelsin Bu Sevdadan Vazgeçersek Allah Belamızı Versin... |