Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20-01-2008, 11:31   #1
bjk_bjk
 
bjk_bjk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
İyi ki Tello var (Atıf Keçeci)

Beşiktaş'ın, Süper Ligin ikinci yarısının ilk iç saha maçındaki rakibi Kasımpaşa kağıt üzerinde kolay bir rakip olarak gözüküyordu. Kadro eksikliği bile dezavantaj olarak değerlendirilmiyordu.
Hesapsız transfer işleri, sakatlıklar ve cezalarla birleşince koca Beşiktaş, takım kuramaz hale gelmişti. Koray'ı göndermenin yanlışı bu sezon ilk defa 3'lü defans ile oynama zorunluluğu getirmişti. Onların önünde Serdar Özkan-Cisse-Tello, defans-ofans anlamında görevlendirilmişlerdi. İlerlerinde Holosko-Delgado iklisi forvette de Nobre ve Bobo vardı.
Bu oyun anlayışı, daha 1. dakikada sağdan gelen Kasımpaşa atağında Özgür'ün, İbrahim Üzülmez'i rahatlıkla marke edip çaprazdan golünü atmasını getirdi. 18 haftada 13 gol atan Lacivert-Beyazlı takım, daha ilk dakika dolmadan öne geçmişti. Sonrasında bir türlü toparlanamayan Siyah-Beyazlı orta saha rakibe basamadığı için top kazanamıyordu. Misafir takım bundan istifade oyunu özellikle Özgür 'le kontrol altına alıp pozisyon da yaratıyorlardı. Nitekim gene sağdan indi yaptığı yerden sert şut pas karışımı topa arkadaşları vuramasa da son haftaların formsuz oyuncusu Serdar Özkan ters bir vuruşla kendi kalesine golü atıp durumu 2-0 a getirdi.
20'deki bu durumun devamının sıkıntı yaratacağı düşünülürken, bu defa sahneye Tello çıktı. Kestiği topla Nobre'yi arka direkte buluşturdu ve Beşiktaşı'ı rahatlatan gol geldi. Bu dakikalarda orta saha top kazanmaya başlayınca pozisyonlarda gelmeye başladı. Holosko ve Delgado'nun ataklarda ileriye çıkışları gol kokusu getiriyordu. 33'te bir korner atışını ön direkte büyük maharetle Cisse ile buluşturan Tello beraberliği getiren golün hazırlayıcısı olarak bu hafta da takımın en iyisi unvanını almayı hak ediyordu. Rakibin kapanması beklenirken aksine açık futbolu devam ettirmesi bir avantaj olmuştu. Tüm eksiklere rağmen rakibin kadro maliyetinin bir Holosko değerinde bile olmayışı gücünün anlatımı için yeterliydi. İkinci yarı sahanın hakimiyeti Beşiktaş'ın kontrolüne geçmişti. Kazanma arzusu ilk yarıdaki silik futbolu terk etmiş her hattı ile karşı kaleyi düşünen bir takım seyretmeye başladık. Takımın ateşleyicisi Tello, bu işlerdeki baş aktördü. İlerleyen dakikalar rakip takımın kabusu olmaya başladığında, gol yine Tello çıkışlıydı. Bu defa golün ismi, 18 dışından düzgün bir vuruş yapan Delgado idi. Nobre ile gelen 4. gol takımı rahatlatmış, tribünleri neşeye boğmuştu. Korkulu başlayan maç yenilen iki gole rağmen gösterilen azimle kazanılmış ve 3 puan daha haneye yazılmıştı. Bunca bilmişin çuval dolusu parayı sokağa attığı Beşiktaş Kulübü'n de, Tello'yu bulup sadece 800 bin EURO'ya transfer eden Fikret Demirer'e herkes teşekkür etmelidir.
bjk_bjk Ofline   Alıntı ile Cevapla