Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-02-2008, 11:26   #1
bjk_bjk
 
bjk_bjk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Bir tokat yedi futbolcu oldu (Talay Erker)

Türkiye de futbol kamuoyu Holosko nun daha H sini bilmezken futbol bilgisi ve kişiliğine çok inandığım menajer dostum Mithat Halis kulağıma fısıldamıştı: -"Talay abi Ersun hoca işi bitirebilirse Vestel manisa ya Slovak bir futbolcu gelecek. Bak seyret" Mithat Halis "FİFA lisanslı, gerçek futbol menajerlerinden birisiydi. Alış-verişini kendi yapacağı bir futbolcu olsa bile doğruyu söylerdi. Örneğin derdi ki: - "Eğer futbolcuya alıp uçurtacak diye bakarlarsa yanılırlarŞu özellikleri vardır, şu yanları zayıftır... " İş merkezi de Almanya olduğu için bütün sezon Avrupa yı adım adım dolaşır, araştırırdı. Mithat Halis in "Ersun hoca işi çözerse Türkiye ye gelecek" dediği futbolcu Holosko idi. Bu genç Slovak çocuk daha 20 li yaşlarındayken, Avrupa nın ünlü kulüplerinin transfer listelerine girmişti. Özellikle de Milan ın teklifi "dudak uçuklatacak" gibiydi... Ama işte o sıralarda "büyük bir futbol kazası" ile karşı karşıya kalıyordu Holosko... Bir maçta yan çapraz bağları kopmuş sahalardan çekilmişti. İşte Vestel Manisa adına devreye giren Ersun Yanal "sakatlık sırasında" gidip evinin zilini çalıyordu. ERSUN UN GÖZDESİ Bilenler bilir; Ersun hoca biri bin yarmadan oyuncu almazdı... Araştırmalarını hep gözden uzak yapar, bulduğu değerleri "işlenmiş pırlanta" gibi ortaya çıkartır, futbol dünyasının vitrinine koyardı. İşte Holosko da öyle bir araştırma sonucu ortaya çıkartılmış "gerçek bir futbol mücevheri" idi. Sakatlık korkusunu üzerinden atıp palazlanmaya başladığı günlerde Ersun hoca bir sohbetimizde şöyle diyordu: -"Abi tam bir hücum adamı... Bekle, biraz daha zamana ihtiyacı var" "Peki hocam, özellikleri ne?" dediğimde anlatmıştı: -"Evvela çok güçlü. Fuleli hızlı koşuyorTopu da iyi kullanıyor. Rakip savunma için her zaman büyük tehlike." Manisaspor un basın sözcüsü Öner Karalar da hocayla sohbetimize şahit olduğu her defasında "Ersun hocam ne derse doğrudur. Nazara gelmesin diye dahasını anlatmıyor" derdi. Yine Karalar anlatmıştı: "Ersun hoca hiç gitmediyse 1.5 ayda en az 10 defa gidip onu ikna etmeye çalıştı. İnanmasa, güvenmese bu kadar uğraşır mıydı?" BİR TOKAT UĞRUNA Araştırırsanız karşınıza çıkıyor, Filip Holosko nun çok ilginç bir çocukluk dönemi vardı... Zaten sorarsanız, anlatırdı da... Babası profesyonel bir hentbolcuydu. Oğlunun da "iyi bir hentbolcu" olmasını istemiş, daha 5 yaşındayken oğlunu hentbol kulübüne kayıt ettirmişti Derken günler geçmiş, baba bakıyor oğlu hiç mutlu değil. Ama nedenini de söylemiyor. Sonra günlerden bir gün eve iki gözü iki çeşme gelince, durum anlaşılmıştı. Holosko nun hentbol hocası çok sert bir adamdı. Söylediklerini yapamadıklarında ya kulaklarından yapışıp havaya kaldırıyor ya da tekme atıyor, küfürler savuruyordu. Filip Holosko şimdi o günleri anlatırken kulaklarını göstererek kahkaha atıyor ve söyleniyordu: - "Bakın, kulaklarım o adam yüzündün uzadı" O gün de iki gözü iki çeşme eve geldiğinde babasına salya-sümük anlatmıştı - "Ben artık hentbol oynamam. Hocam bugün de tokat attı, canımı acıttı" İşte o sert hocanın tokadı Filip Holosko nun "spor geleceğini" değiştiriyordu. Babasının rızasıyla yaşadıkları şehrin adını taşıyan Piestany takımında futbola başlamış. Yürü ya yetenek... Jet gibi çıkıyordu. Bir yandan eğitimine devam ediyor, bir yandan futbol oynuyordu. 18 yaşında profesyonel olduğunda ülkesi artık onu tanıyordu, Liberec takımı formasıyla 54 maça çıkmış 17 gol atmıştı MÜKEMMEL İNSAN Ülkemizde de artık onu futbol özellikleri ile herkes tanıyor. Ama insan olmak var ya, insan olmak. İnsan değilsen, futbolcu olsan kaç para? Filip Holosko nasıl bir insandı? Manisaspor da bir maçta kenara alınınca hocası Giray Bulak a el-kol hareketleri yapmıştı. Sinirli miydi, şirret miydi, geçimsiz miydi? Bu sualin en iyi yanıtını Manisaspor da 3 yıl "dostluğu" paylaştığı basın sorumlusu Öner Karalar verebilirdi. Çünkü arkadaşlıktan da öte Holosko nun bazı konularda "sırdaşı" idi. Karalar o "protesto olayını" anlattı: "Şimdi ben ne söylesem Holosko nun insanlığını anlatamam... Her yanı ile sevecen, sıcak kanlı, kendi halinde mükemmel bir insandı... Türkçe de öğrenmişti, herkesle Türkçe konuşmak isterdi... O Giray hocaya yaptığı hareket bir anlık üzüntünün eseriydi. Öyle pişman oldu, öyle üzüldü, anlatamam. Olaydan sonra devre arası başladığı için ülkesine gitti... Dönüşünde kulüpte ve danışmada biz arkadaşlarını gördüğü halde yanımıza uğramadan doğru Giray hocanın odasına gitti... Slovakya dan bir şişe şarap getirmişti hocaya... Şarabı verirken de defalarca özür diledi... Hatta Manisa ile ilgisini kesip Beşiktaş a imzaya giderken, 50 defa arkasına dönüp Giray hocaya el salladı. TEK AŞKI VAR Profesyonel yaşantısı nasıldı acaba? Bunu da can dostu Karalar dan iyi kimse bilemezdi... Sevgili Öner Karalar bunu da anlattı: - "Pırıl pırıl bir profesyonel... Kendisine süper bakar. Çünkü bilir ki, futbol onun hayatı. Önünde de peşinden koştuğu bir ışık ve uzun yol var. Slovakya dan birlikte geldiği bir sevgilisi var. Onunla evli bir futbolcu gibi yaşıyor" "Sevgili" lafını duyunca aklıma gelmişti... Gazetelere aksetmiş bir haberdi... Anlatıldığına göre takım arkadaşı Fransız Borbiconi ile sevgilisi arasında duygusal bir yakınlaşma olmuş, bu yüzden de Holosko bunalıma girmişti... Öner Karalar "İftira... Çirkin bir iftira..." diye haykırdı... Holosko Borbiconi ile iyi bir arkadaştı... Bu dedikoduyu arkadaşlığın ne olduğunu anlamayan budalalar çıkarmıştı!.. DÖNELİM FUTBOLUNA Holosko Beşiktaş ta kendisini kabul ettirecek miydi?.. Manisa daki dostlarına ve hocalarına göre 2 ay geçmeden Beşiktaş ın sevgilisi olurdu. Futbolunun özetini mi merak ediyorsunuz?.. Teknik yapısını zaten eski hocaları hep anlatıyor... Öner Karalar başka bir özelliğini anlattı: Ankara da G.Birliği ni yendikleri maçta 1 gol atmıştı, anlat anlat seyrine doyum olmazdı... Golü attığı pozisyonun hemlen sonrası G.Birliği bir kontraatak yapmış, Holosko 70 metre depar atıp, gol çizgisinden topu çıkarmıştı. Kuvvet, çabukluk, dayanıklılık... Holosko da bunların hepsi vardı. Yani "son söz" diyorsanız. 1984 doğumlu bu Slovak delikanlının sicili temiz, insanlığı mükemmel, futbol notu yüksekti. Belki birazcık zaman gerekecekti. Sonra "Holosko şarkıları" söylenecekti o coşkulu Beşiktaş tribünlerinde...
bjk_bjk Ofline   Alıntı ile Cevapla