Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21-04-2008, 12:31   #1
HandaN
hüngürella
 
HandaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
İngilizce Hikaye Kayıp Yüzük - THE LOST RING

Kayıp Yüzük

Bu hayatta birçok kötü şeyler vuku bulur.
Hergün biz gazetelerde birçok şeyler okuruz.
Bazan onlar bizim başımıza gelir.
Onlar bize vuku bulur.
O zaman biz düşünürüz.
Etrafta hiç iyi insanlar kalmadı.
Sadece kötü insanlar var.
Onlar kötü şeyler yapıyorlar.
Sonra biz sinirleniriz.
Şimdi ben size iyi bir hikaye anlatacağım.
O gerçek bir hikayedir.
O benim başıma geldi.
Kırda bir arkadaşımla kalıyordum.
Ben londra'ya trenle gittim.
Bir dükkandan birşeyler satın almak istedim.
Birçok istasyonda dükkanlar vardır.
Dükkanlardan birine girdim.
Ben iki kitap ve bir gazete satın aldım.
Ondan sonra istasyonun öbür tarafına gittim.
Ve trene bindim.
Trende oturdum.
Gazeteyi okumaya başladım.
Tam o sırada .
Elime baktım.
Benim altın yüzük orada değildi.
Yüzüğü kaybetmek beni çok üzdü.
Kıymetli bir arkadaşım onu vermişti.
Trenin döşemesine baktım.
El çantama ve ceketime baktım.
Yüzük orada değildi .
yüzük orada yoktu.
Ben "ne yapacağım" diye düşündüm.
Yüzüğü dükkanda bırakmış olmalıyım.
Evet,yüzüğü orada bıraktım.
Onu nasıl geri alabilirim.
Dükkana geri gidemem.
Eğer geri gidersem, trenle gidemem.
Arkadaşım trende bekliyor.
Eğer orada olmazsam ,arkadaşım endişelenir.
Ben ne yapacağım.
Trenin penceresine gittim ve dışarı baktım.
Bir adam mektup torbalarını koyuyordu.
Trenden indim ve yere baktım.
Fakat yüzük orada değildi.
Adam beni bakarken gördü ve yanıma geldi.
"birşey mi kaybettiniz" ,o dedi.
Size yardım edebilirmiyim.
Ben "evet" dedim.
Ben yüzüğümü kaybettim.
O burada değil.
Heryere baktım.
İstasyondaki dükkandaydım.
Yüzük orada olmalı.
Fakat onu aramak için geri gidemem.
Tren şimdi gidecek.
Trene binmeliyim.
Adam "sizin için dükkana gideceğim" dedi.
Fakat sizin zamanınız yok.
Tren hemen şimdi kalkıyor.
Ben çabucak düşündüm.
Eğer yüzüğü bulursanız ,bana telefon edebilirmisiniz.
O(e) "evet" dedi.
Size telefon edeceğim.
Ben ona nereye telefon edeceğini söyledim.
Ve o onu bir kağıt parçasına yazdı.
Ben "isminiz nedir" diye sordum.
O " benim adım hawkıns'dir" dedi.
Londra'ya geri geldiğimde sizi bu istasyonda bulabilirmiyim.
"evet" dedi adam.
Ben trenlerde çalışırım.
albert hawkıns diye sorunuz.
Eğer yüzüğü bulursanız ,lütfen onu muhafaza ediniz.
Onu bulduğunuzda bana bilgi verin.
Ahali trene çabucak biniyordu.
Ve kapıları kapatıyordu.
Ben de trene bindim.
O ben başımı pencereden dışarı uzattım.
Ben "telefonumu hatırlıyormusunuz" dedim.
O(e) "hatırlıyorum" diye cevap verdi.
Tren hareket etti.
"çok teşekkür ederim,mr.hawkıns" dedim.
Tren istasyondan çıktı.
Ve ben oturdum.
Ve yüzüğümü düşündüm.
Onu burada bırakmak beni çok üzmüştü.
"onu bir daha göremeyeceğim" diye düşündüm.
Eğer hawkins onu bulursa .
Onu bir dükkana götürebilir.
Ve onu birçok paraya satabilir.
Veya başkaları onu bulabilir.
Onu saklar veya satar.
Bir daha yüzükten haber alamayacağım.
Çok üzgündüm.
Dışarı uzaklaşmak istemiyordum.
İstasyona geri dönmek istedim.
Fakat tren hızla gidiyordu.
Yaklaşık bir saat sonra tren durdu.
Ve trenden indim.
Arkadaşım beni istasyonda bekliyordu.
Onun evine gittik.
Ben ona(k) hikayemi anlattım.
Ve o çok üzüldü.
Biz eve vardık.
Arkadaşım arabasını koymak için gitti.
O anda bir telefon duydum.
Ben cevap verdim.
Ve bir adam konuştu.
Liverpool istasyonundan albert hawkıns.
"mr. Hawkins" dedim.
Yüzüğümü buldunuzmu.
O "evet " dedi.
Onu buldum.
Siz onu dükkanda bırakmışınız.
Birisi onu bulmuş.
Ve dükkandaki kadına vermiş.
Ona(k) yüzüğü bahsettim.
Ve o(k) bana yüzüğü gösterdi.
O sizin yüzük olmalı.
" çok memnun oldum" dedim.
Çok, çok teşekkür ederim.
Onu sizden daha sonra alacağım.
O(e) "niçin bekliyeceksiniz" dedi.
Size gönderebilirim.
"fakat size zahmet olur" dedim.
"hiç zahmet olmaz" dedi hawkıns.
"çok memnun olurum".
Ben ona(e) adımı verdim.
O "yarın göndereceğim" dedi.
İki gün sonra bana bir mektup geldi.
İçinde benim yüzüğüm vardı.
Kağıtta şunlar yazılıydı.
"size yardımcı olduğum için memnunum".
Ben hawkins'e biraz para
Ve bir teşekkür mektupu gönderdim.
Fakat yüzüğü ilk bulan kişiye teşekkür edemedim.
Onların adlarını öğrenemeyeceğim.
Onlar zengin kişiler değildi.
Onlar iyi kişilerdi.

************************************************** *****

The lost rıng.
Many bad thıngs happen ın thıs lıfe.
Every day we read ın the newspapers.
Sometımes they happen to us .
Then we thınk.
There are some bad people.
They are doıng bad thıngs.
Then we get very angry.
If we are angry.
We are unhappy.
If we are unhappy.
We make other people unhappy.
Now you wıll read a real story.
It happened to me.
I was goıng to stay wıth a frıend .
I went lıverpool statıon.
I wanted to buy somethıng ın a shop.
Bıg statıons have shops.
I went ınto one of the shops.
And ı bought two books and a newspaper.
Then ı went back to the other sıde of the statıon.
I sat ın the traın.
I started to read the newspaper.
Just then, ı looked at my hand.
My gold rıng was not there.
ıt made sad me very much to lose the rıng .
Thıs rıng was gıven to me by a dear frıend.
I looked on the floor of the traın.
Then ı looked ın my coat and my handbag.
"what shall ı do" ı thought.
Dıd ı have ıt ın the shop.
I have lost ıt.
How can ı get ıt.
I can't go back to the shop.
If ı do.
The traın wıll go wıthout me.
My frıend wıll meet the traın.
I went to the wındow of the traın.
And ı looked out.
A man was puttıng some bags.
I got out of the traın.
And ı looked on the ground.
But the rıng was not there.
The man saw me .
And he came up to me.
"have you lost somethıng" he saıd.
"yes" ı saıd.
I've lost my rıng.
It's not here.
I've looked at everywhere.
I was ın the shop on the other sıde of the statıon.
It must be there.
But ı can't go back to look for ıt.
The traın wıll go now .
"ı'll go to the shop for you" the man saıd .
If the rıng ıs there.
I'll brıng ıt to you.
"ıt's very kınd of you" ı saıd.
But you have not tıme.
"the traın goes very soon now".
I thought quıckly.
If you fınd the rıng.
Wıll you telephone to me.
"yes" he answered.
I'll telephone you.
He wrote the address on a pıece of paper.
"what ıs your name" ı asked.
"my name ıs hawkıns" he saıd.
Can ı fınd you agaın on thıs statıon.
When ı come back to london.
"yes" the man saıd.
"ı work on the traıns".
"just ask for hawkıns".
"ıf you fınd the rıng".
Please take care of ıt.
Please let me know .
If you fınd ıt.
People were gettıng ınto the traın quıckly.
And they were shuttıng the doors.
I got ınto the traın ,too.
Then ı put my head out of the wındow.
You wıll remember to telephone.
"ı'll remember " hawkıns answered.
The traın began to move.
"thank you very much, mr.hawkıns".
I called out to hım.
The traın went out of the statıon.
And ı sat down.
And ı thought about my rıng.
It made me very sad .
"ı shall never see ıt agaın" ı thought.
If that man hawkıns fınds ıt.
He can take ıt to a shop.
And he sell ıt for a lot of money.
I shall never hear anythıng about my rıng.
I was very sad.
I dıd not want to go away.
I wanted to go back to the statıon.
And ı wanted to look for my rıng.
But the traın went faster and faster.
About an hour later.
The traın stopped.
And ı got out.
My frıend was there wıth her car.
We went to her house.
I told her my sad story.
And she was very sorry.
We got to the house.
And my frıend went to put the car .
I took off my coat.
And ı put my bag ın my room.
Just then,ı heard the telephone.
I answered ıt.
And a man spoke.
"thıs ıs hawkıns speakıng" he saıd.
"oh! Mr. Hawkıns " ı saıd.
"have you found my rıng".
"yes" he saıd.
"ıt's all rıght".
I've found ıt.
You left ıt ın that shop.
Someone found ıt .
And he gave to the woman ın the shop.
I asked her about the rıng.
And she showed to me.
It must be your rıng.
"ı'm pleased" ı saıd.
"thank you very much".
"ı'll get ıt from you later".
Why wıll you waıt so long.
I can send ıt to you.
Where shall ı send.
But that's a lot of trouble for you.
"no trouble at all" hawkıns saıd.
I'm pleased .
I gave hım my name .
"ı'll send ıt tomorrow" he saıd.
Then he went away.
Two days later.
A letter came for me.
My rıng was ın the letter.
I sent hawkıns some money .
And a letter of thanks.
But ı could not thank the people .
Who found the rıng.
I shall never know theır names.
They were not rıch people.
They were good people.

__________________
Click the image to open in full size.
HandaN Ofline   Alıntı ile Cevapla