[HandaN]

Sonunda Başkan Adnan Polat’ın ağzından da duyduk: ‘Galatasaray hocasız şampiyon oldu!’ dedi. Bununla, kimilerinin mucize gerçekleştirdiğini ileri sürdüğü Cevat Güler ve ekibi de okka altına gidiyor, kendisinin getirip arkasında durduğu ve katı bir disiplin içinde yeni bir takım oluşturmasını beklediği Feldkamp da ‘hoca sınıfından’ çıkarılıyor!

Feldkamp denen hoca ligin 28.haftasında istifa ettirilirken takım zirvenin 2 puan gerisinde şampiyonluk adayı idi! Birçok adamını kullanamadığı halde yeni kurulmuş bir takımı bu çizgide o güne getirmişti!

Feldkamp kalsa idi, futbolcu 2 milyon dolarlık primi ve yanı sıra vicdani ve ahlaki sorumluluğunu bir kenara itip şampiyonluğa oynamayacak mıydı?

Galatasaraylılar ligin şampiyonu olarak başarı kazandılar, ama söylem ve davranışlarında tutarsızlık aldı başını gidiyor. Hele şu stada aslan getirerek, aslan’ın gücünü simge olarak kullanmak ile kafese tıkılmış halini birbirine karıştırmak var ya...

Ne yani şimdi, Fenerbahçe stada kafeste kanarya, Trabzonspor’un kavanozda hamsi getirmesinden farklı mı bu?

Beşiktaş’a hakem kazıkları

Oturur kalkar bunu söylerim. Hakem kazıkları olmasa idi bu yıl Beşiktaş şampiyon olabilirdi. En azından ikincilik kazanırdı.

Hakemlik kişiliği oturmamış, özgüveni kıt hakemler üç büyükler kompleksli bir-iki yorumcunun ve onlardan ezbere etkilenen belli bir kesimin yarattığı baskı ortamı içinde, ‘Üç büyükleri kayırmadıklarını’ kanıtlama peşine düştüler.

Ve bunu özellikle ‘Beşiktaş üzerinde’ göstermeye yöneldiler. İşte Beşiktaş yöneticilerinin bundan böyle dikkat edecekleri ikinci önemli konu budur. Birincisi elbette, yerli yerinde transfer yapabilmektir.

Bir hakem neden Fenerbahçe’ye, Galatasaray’a vermediği zararı, Beşiktaş’a veriyor?

Çünkü Beşiktaş onu etkilemiyor. Beşiktaş o hakemlik kişiliği oturmamış, kendi kendilerine etki altına giren adamlara göre, yapay cesaret gösterileri yapabilecekleri bir takım!

Beşiktaş yönetimi bunun giderilmesinin peşine düşmeli. Bu işler öyle menajerin koltuklarını kaldırarak bağırıp çağırması ile üslubu sert kulüp bildirileri ile de olmaz.

Kendi varlığını hissettirebilmekle olur.