Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15-05-2008, 13:00   #1
jaSmin
 
jaSmin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Atatürk gençlere bu eserle seslendi




Click the image to open in full size. İlk Kültür Bakanı Prof. Talat S. Halman, 1922'de Birleşmiş Milletler'de Cumhuriyeti'in kurucusunu anlattığı metni genişletip gençler için kitaplaştırdı. İşte o kitaptan bir seçki Cumhuriyetin 85. Yılında 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik Bayramı için hazırlıkların sürdüğü şu günlerde, gençler için Atatürk’ün ölümsüz söylemlerinden derlenmiş bir seçki yayınlandı.
Söylevler, demeçler ve yazılarından seçilmiş etkili söylemler ve çarpıcı vecizelerden oluşan Prof. Talat S. Halman’ın derlediği 56 sayfalık kitap, tümüyle Atatürk'ün kendi sözlerinden oluşuyor.
“Kendi Sözleriyle Yaşayan Atatürk” kitabı, 1992’de Prof. Talat S. Halman’ın yurtdışında yaptığı bir sunumdan yola çıkılarak hazırlanmış. O tarihlerde, Birleşmiş Milletler’in New York’taki genel merkezinde yapılan sunum, yıllar sonra işadamı Feyyaz Berker’in de katkılarıyla kitaplaşma şansı buldu.
Prof. Talat S. Halman’ın “Kendi Sözleriyle Yaşayan Atatürk” adlı kitabının satışından elde edilecek gelirin bir bölümü Türk gençliğinin eğitimi için kullanılacak.Kitabının satışından elde edilecek gelirin bir bölümü Türk gençliğinin eğitimi için verilecek bursalara kaynaklık edecek.
Kitapta yer alan Atatürk’ün çoğu hafızalara kazınmış unutulmaz söylemleri, yüzyılları aşarak bugün de geçerliliğini koruyor. Birleşmiş Milletler’de Kendi Sözleriyle Atatürk’ü Atatürk'ü dünyaya tanıtan yazarın seçkisi gençliğin Atatürk'ü daha yakından tanıyabilmesi açısından bir şans.
Kitaptaki söylemler, tarihi fotoğraflarla desteklenirken, okuyucular zaman zaman resimler ve sözler üzerine düşenerek tarihi bir yolculuğa çıkıyor.
Öte yandan kitap eğitim kurumlarına Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın desteğiyle ücretsiz olarak dağıtılıyor. Kitapçığa ulaşmak isteyen eğitim kurumları [email protected] eposta adresine başvurabilirler.
KİTAPTAN KISA BİR SEÇKİ
Click the image to open in full size."Herkes, istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine göre bir siyasal düşüncede olmak, seçtiği bir dinin gereklerini yapmak ya da yapmamak hak ve özgürlüğüne sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz. Vicdan özgürlüğü, mutlaktır; bireyin doğal haklarının en önemlilerindendir"
"Özgürlük olmayan bir ülkede ölüm ve yıkım vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası, özgürlüktür. Özgürlük ve bağımsızlık, benim karakterimdir"
"Bizim gücümüz, milletin güvenidir. Türkiye halkı, yüzyıllardır özgür ve bağımsız yaşamış; istiklali, yaşamak için şart saymıştır"
"Uluslararası ilişkilerde, karşılıklı güvenliği ve saygıyı amaçlayan açık ve samimi politikanın en ateşli taraftarıyız. Barış yolunda nereden bir hitap geliyorsa, Türkiye, onu coşkuyla karşıladı, desteğini esirgemedi. Dış siyasetimizde dürüstlük, özellikle barış düşüncesine dayanır. Uluslararası herhangi bir sorunumuzun barışla çözümünü aramak, bize uyan yoldur"
"Başarılı olmak için, aydınlarla halkın düşünce ve amacı arasında uygunluk olması gerekir. Aydınların halka telkin edeceği ülküler, halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalı"
"Her şeyden önce, çok çalışmalıyız. Servet ve onun doğal sonucu olan refah ve saadet, yalnız çalışkanların hakkıdır"
“Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. Hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatçı olamazsınız…”
“Basın özgürlüğünden doğan sakıncaları giderecek olan araç, yine basın özgürlüğünün kendisidir…”

“Hükümetin iki hedefi vardır: Biri milletin korunması, ikincisi milletin refahını sağlamak. Bu iki amacı gerçekleştiren hükümet iyidir, gerçekleştiremeyen kötüdür…”

“Cumhuriyet, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller istemektedir...”

“Gençler, siz, almakta olduğunuz eğitim ve irfan ile, insanlık erdemlerinin, vatan sevgisinin, düşünce özgürlüğünün en değerli simgesi olacaksınız…!”
"...Osmanlı Devletinin temelleri çökmüş, ömrü tamam olmuştu. Osmanlı ülkeleri tümüyle parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk’ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı.

Bu durum karşısında bir, tek bir karar vardı. O da ulusal egemenliğe dayalı, kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak!"

"İki Mustafa Kemal vardır. Biri ben, fani Mustafa Kemal. Diğeri, milletin içinde yaşattığı Mustafa Kemal’ler idealidir. Ben, onu temsil ediyorum. Feyiz milletindir, benim değildir. Önemli bir görevin yapılmasında benden önce harekete geçen, millet olmuştur. Biz, çalışmamızda halkımızın yüceliğine, halkımızın azim ve imanına dayanmaktayız"

"Türk ata yurduna ve Türkün bağımsızlığına saldıranlara kimler olursa olsun, onlara ulusça, silahlı olarak karşılık vermek, onlarla savaşmak gerekiyordu. Bağımsızlık amacı elde edilinceye kadar tamamiyle ulusla birlikte, fedakarca çalışacağıma, kutsal bildiğim değerler üzerine and içtim"

"İçine düştüğümüz kanlı ve kara tehlikeleri görmeyecek hiçbir yurtsever düşünülemez. Tarih, bir milletin varlığını ve hakkını hiçbir zaman inkar edemez. Vatanımız, milletimiz aleyhinde verilen hükümler, kesinlikle, iflasa mahkumdur. Vatan ve milletin kutsal saydığı şeylerin kurtarılıp korunması konusunda son sözü söyleyecek ve bunun hükmünü yaptıracak güç, bütün vatanda bir elektrik şebekesi haline girmiş olan ulusal akım ve yiğitlik ruhudur"
"Süngüyle, silahla, kanla kazandığımız askeri zaferlerden sonra, kültürde, fende, bilimde, iktisatta zaferler kazanmak uğrunda çaba vereceğiz"

"Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş alanlarında ne kadar parlak zaferler kazanırsa kazansın, ilerleyemez. O zaferlerin yaşayacak sonuçlar vermesi, ancak irfan ordusuyla sağlanır"

"Büyüklük odur ki hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ideal ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. Önüne, sayısız engeller yığacaklardır. Kendini büyük değil, küçük, zayıf, vasıtasız, hiç gibi görerek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak, bu engelleri aşacaksın. Ondan sonra, sana “büyüksün” derlerse, bunu diyenlere de güleceksin..."

"Biz, uygarlıktan, bilim ve fenden kuvvet alıyoruz. Türk milletinin yeteneği ve kesin kararı, uygarlık yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir"

"Yorgunluk her insan, her yaratık için doğal bir haldir. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki işte bu kuvvet, yorulanları dinlendirmeden yürütür. Sizler, yeni Türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız bile beni takip edeceksiniz..."

"Asker oluşumuz, artık, eskisi gibi, başkalarının hırs, şan ve şöhreti ve keyfi için değil, yalnız bu aziz topraklarımızı korumak içindir."
"İnsan topluluğu, kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Mümkün mü ki, bu kitlenin bir parçasını ilerletirken ötekin ihmal edelim de kitlenin tümü ilerleyebilsin? Mümkün mü ki bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kesimi göklere yükselebilsin?"

"Birtakım şeyhlerin, dedelerin, çelebilerin, babaların arkasından sürüklenen ve falcılara, büyücülere, üfürükçülere, muskacılara talih ve hayatlarını emanet eden insanlardan oluşan bir kitleye uygar bir ulus gibi bakılabilir mi? Türkiye Cumhuriyeti, şehyler, dervişler ülkesi olamaz..."

"Bir toplum aynı amaca, bütün kadınları ve erkekleriyle yürümezse, ilerlemesine, uygarlaşmasına, fen bakımından imkan, bilim yönünden ihtimal yoktur. Kadınlarımızın elverişsiz koşullar altında erkeklerden geri kalmayışı ve belki aynı koşullar altında erkeklerden ileri gidişi ile iftihar ediyoruz"

"Yobaz insanların din ve imanla hiçbir samimi ilişkisi yoktur. Dini taassup, onlar için bir nüfuz ve menfaat aracıdır. Halk arasında hiçbir nüfuz ve kuvvete sahip olmadıkları halde simsarlığını yaparlar..."

"Biz, sınıfsız imtiyazsız bir kitleyiz."
"Dünyada herşey için, maddi manevi tüm şeyler için, en hakiki mürşit, ilimdir, fendir. İlim ve fen dışında mürşit aramak gaflettir, cehalettir, delalettir"

"Hakikati konuşmaktan korkmayınız. Fikirler zor kullanılarak, şiddetle, topla tüfekle asla öldürülemez"

"Güneşin doğuşunu nasıl görüyorsam, mazlum milletlerin harekete geçerek bağımsızlığa kavuşacaklarını da açıkça görüyorum"

"Barış, uluslararası refaha ve mutluğa eriştiren en iyi yoldur"

"Sorun, ölmek değildir. İdeallerimizi biz ölmeden önce gerçekleştirmektir"
jaSmin Ofline   Alıntı ile Cevapla