Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31-05-2008, 20:12   #1
ladybjk_1903
Banned
 
ladybjk_1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Post ızdırabın acılığı...

Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli herşeyden şikayet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Hayatındaki herşeyden mutsuz olan çırak döndügünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı. "Tadi nasil?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye cevap verdi. Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken ayni soruyu sordu: "Tadı nasıl?" "Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak. "Tuzun tadını aldın mi?" diye sordu yaşlı adam, "hayır" diye cevapladı çırağı. Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi: "Yaşamdaki izdıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Izdırabın miktari hep aynidir. Ancak bu izdırabın acılıği, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Izdırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ızdırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir.
Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış...."
ladybjk_1903 Ofline   Alıntı ile Cevapla