Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-07-2008, 13:05   #1
HandaN
hüngürella
 
HandaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Tartışılan centilmen Korkut Göze



GÜNLERCE hatta haftalarca sürdü bu arayış. Her kafadan bir ses çıktı. Her haberde yeni bir teknik direktörün adı yazıldı.

Ve 12 Haziran Perşembe günü manşetteki adam Alman Michael Skibbe idi. G.Saray hocasını belirlemiş ve ağır bir yükten kurtulmuştu. İsim açıklandı, ufak ufak dokundurmalar da hemen başladı.

Başkan, kariyerli bir hocadan söz ediyordu. Skibbe’nin kariyeri nedir!

Alman hocanın kariyerini diğer satırlara bırakıyorum. Ve öncelikle onun G.Saray’a transferini gerçekleştiren gelişmeleri birkaç kelimede toparlamak istiyorum.

Futbol şubesi sorumluları Haldun Üstünel ile Murat Yalçındağ’ın gönlündeki isim Fransız Alain Perrin’di...

Lyon’a geçen sezon iki şampiyonluk kazandıran Fransız hoca ile ilişkiler son dakikaya kadar sürdü.Click the image to open in full size.

Ve Fransa’daki ikili görüşmeden dönen Futbol A.Ş Genel Müdürü Adnan Sezgin, Perrin’in isteklerini yönetime sundu.

Her biri, diğer aday Michael Skibbe’nin istekleri ile kıyaslandı. Ölçüldü, biçildi... Bakın, neler istiyordu Fransız hoca...

Her yıl için 1.6 milyon Euro.

Kimse işine karışmayacak.

Transferde tek yetkili olacak.

Hiç de hoş karşılanmadı bu istekler. Servis arkadaşım sevgili Ali Naci Küçük’ün de söylediği gibi Florya’nın patronu olmak istiyordu Perrin...

MİCHAEL SKİBBE, Fransız’a göre daha ılımlıydı. Ve G.Saray’ın aradığı teknik adam tipine uyuyordu...

Öncelikle gençlere değer veriyordu.

Feldkamp gibi Alman ekolünden geliyordu.

Takımda Almanca bilen futbolcu sayısı bir hayli fazlaydı.

Bu da diyalog ve takım uyumu için büyük bir avantajdı.

Tartıştılar, konuştular. Ve Skibbe’de karar kıldılar.

1 artı 1 yıllık sözleşme yapıldı Alman hocayla. Sözleşmenin bir köşesine sıkıştırılan ilginç bir ifade gözlerden kaçmadı...

Tarafların birbirinden karşılıklı memnuniyeti halinde sözleşme bir yıl daha uzatılabilir.

Peki, tersi olursa... Yani, bir memnuniyet hali olmazsa... G.Saray şimdiden gardını almıştı. Yollar hemen ayrılacaktı!

GELİYORUM Skibbe’nin kariyerine... 22 yaşında sakatlığı nedeni ile futbolu bıraktı. Ve Schalke alt yapısında antrenörlüğe başladı.

1989’da Dortmund’da A gençler antrenörü oldu. 1995’te Dortmund’un 3.ligdeki amatör takımının başına geçti.

Ve 1998 yılında, 32 yaşında Matthias Sammer’in yerine Dortmund Teknik Direktörlüğü’ne getirildi.

Dortmund’da fazla kalmadı. İlk yılı 4.bitiren Skibbe’nin 1,5 yıl sonra görevine son verildi.

2000 yılında Alman Milli Takım Teknik Direktörü Rudi Voller’in yardımcısı oldu. 2004’te Alman Milli Takımı, Avrupa Şampiyonası’nın ilk turunda elendi. Ve Völler ile birlikte görevinden istifa etti.

2005’te Leverkusen’in başına getirildi!

Yeni evinde 3 yıl kaldı. İlk sezon ligi 5.sırada bitirdi. İkinci yıl yine aynı performansı tekrarladı. Ve son yılında 7.sırada takıldı kaldı...

Sonuç mu? Görevine son verildi.

Daha sonra yakın dostu ve Bayer Leverkusen Kulübü Spor Müdürü Rudi Völler dramatik bir açıklama yaptı...

Michael Skibbe iyi bir dostumdu. Böyle bir açıklamayı yapmak istemezdim. Bundan üzüntü duyuyorum.

Völler, bu konuşmanın her kelimesinde samimi ve gerçekçiydi. Çünkü Skibbe’yi, Leverkursen’e o önermişti. Ve göreve gelmesi için de çaba sarfetmişti.

G.Saray’ın yeni hocası henüz 43 yaşında ... Ve İlk kez yurt dışında teknik direktörlük yapacak. Click the image to open in full size.

Kısa notlarla Skibbe’nin kariyerini sunmaya çalıştım. Karar sizlerin...

ONUN için ’gerçek bir centilmen’ diyorlar. Hep dikkatli davranan, dengeli ve çalışkan bir Alman.

Futbolcularını eleştirmekten kaçınır. Bir yenilgi sonrası pervasızca konuşmaz, dilini tutar, suça ortak olur...

Ayrıldığı ilk eşinden 3 kızı var Skibbe’nin. Şimdi Lydia Margret adında bir bayanla birlikte. Bir çocuğu da ondan oldu...

Ama o da kız!

32 yaşında Bundesliga’da takım çalıştıran ve en genç teknik direktör sıfatını alan Skibbe’nin G.Saray’da çizeceği performans merakla bekleniyor. Kariyeri tartışılsa da, onun için ofansif futbolu savunan iyi bir taktisiyen diyenler de var.

SKİBBE G.Saray’a kısa sürede ısındı. Futbolcularını tanıdı, ortamı sevdi. Yaşadığı mutluluk her halinden belli. İdmanları izleyen arkadaşlarımdan aldığım bilgiler de bu doğrultuda. Diyorlar ki...

Her futbolcuya karşı sıcak. Onlarla hemen kaynaştı. Ve her geçen gün bu sevgi daha da artarak gidiyor.

Sevgi
dediler de unutmadan yazayım... Bu sevgiden en büyük payı Hasan Şaş alıyormuş. Skibbe, onun idman performansına hayranlık duyuyormuş. Çalışkanlığı, hırsı ile etkilemiş Skibbe’yi...

Hasan Şaş bu!
Ne zaman ne yapacağını kestirmek gerçekten zor. Kafasına koyduysa, yeni sezona müthiş bir Hasan Şaş depremi ile girebiliriz.

Belki de meslek yaşamının sonbaharında yeni baharlara kucak açmak istiyor. Söylediğim gibi kafasına koyduysa...

Her neyse, dönüyorum yine Skibbe’ye... G.Saray’ın yeni teknik direktörü koyu bir Schalke 04 hayranı. Üstelik Schalke’nin 00878973 nolu üyesi. Nereye giderse gitsin Schalke’ye duyduğu sevgiyi de beraberinde götüren bir futbol adamı...

Şimdi de G.Saray için ter dökecek. Daha doğrusu özlemle beklediği başarının peşine düşecek Skibbe...

Acaba, aradığı sevgiliyi Saray’da bulur mu?
</B>
__________________
Click the image to open in full size.
HandaN Ofline   Alıntı ile Cevapla