Konu: 41 - Kocaeli
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-07-2008, 21:18   #3
MetiN
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Click the image to open in full size.
1992 – 1993 yıllarında Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi uzmanları ile temasa geçilerek mezar odası yerinin tespiti amacıyla arazi araştırmalarına başlanılmış, Üçtepeler Köyü girişinde bulunan tümülüsün manyetik anomali haritaları çıkarılmıştır. Jeofizik uzmanları Oğuz GÜNDOĞDU, Ali ERDOĞAN ve ekibi ve arkeologlarında bilimsel katkıları ile mezar odasının yeri ve tümülüse güneyden giriş yönü tespit edilmiştir. 1994 yılında, 12 metre yüksekliğinde ve 75 cm çapında olan Tümülüs kamulaştırılmış, İzmit Müze Müdürlüğü’nce de arkeolojik kazısı yapılmıştır. Kazı sonucu Erken Roma Dönemi’ne tarihlenen dromoslu bir mezar odası bulunmuştur. Mezarın mimarisi Aytepe Tümülüsü’nden farklıdır. Dromos uzunluğu daha kısa olmasına karşın mezar odasında üç kişiye ait olduğu anlaşılan kırık parçalar halindeki kliniklere rastlanmıştır. Kesme taş ve beşik tonozlu mimari özellik gösteren büyük tümülüsün de daha önce soygun geçirdiği tespit edilmiştir. Tümülüsün korunabilmesi amacıyla 1994 yılında, özel bir firmanın bir miktar hibesi ve Kültür Bakanlığı’nın katkılarıyla dromosun devamı şeklinde beşik tonozlu bir giriş ilave edilerek kapı takılmıştır. Ancak geçen altı yıl içerisinde heyelan nedeniyle yapılan giriş kapısı da toprakla örtülmüştür.

Click the image to open in full size.
İzmit’in Orhan Câmii yanında bulunan çeşmenin kitabesinden ve çeşitli kaynaklardan öğrendiğimize göre, Canfedâ Hâtun tarafından yaptırılmış, zamanla harâb olmaya yüz tutmuş olduğundan Sultan II. Mahmud sarayının hazinedar ustası Su‘âda Usta tarafından 1242(1826) yılında suyun kaynağından itibaren tamamen tamir ettirilmiştir. Yine bir arşiv kaynağında 1847’de yeniden tamire muhtaç duruma geldiği anlaşılmaktadır. Cephede aynalık kısmı üzerindeki kitabede sülüs yazı ile H.1243 (M.1827) tarihi bulunan çeşmenin hazne kısmı beton sıvalı olup yakın zamanda onarım görmüştür.

Click the image to open in full size.
Halk arasında Çarşı Hamam, Çifte Hamamlar olarak da adlandırılan hamam, Çoban Mustafa Paşa Camisi’ne vakıf amacıyla yaptırılan bu hamamın iki kubbesi, yanında ise geniş bir sarnıcı bulunmaktadır. Yapıda muntazam kalker taşları kullanılmıştır. Pencerelerinin kemer ayaklarına kadar üçer sıra, tuğla ve bir hatıl geçirilmiş olup, bütün pencerelerinin kemerleri tuğladan örülmüştür. Gebze’nin bu en büyük hamamı halen kullanılmakta olup, zaman zaman onarım görmüştür.

Click the image to open in full size.
Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman'ın vezirlerinden Mustafa Paşa tarafından Gebze'de yaptırılmıştır. 16. yy.'da Mimar Sinan ve Mimar Acem Ali tarafından bir menzil külliyesi olarak inşa edilmiştir. Cami, han, tabhane, paşa odaları, imaret, medrese, kütüphane, hamam ve türbeden meydana gelen bir yapı topluluğudur.

Click the image to open in full size.
Burası adı gibi adeta bir cennet. 1991 yılında kurulmaya başlayıp 1993 yılında ziyarete açılan Türkiye'de eşi olmayan , 500'e yakın kuş türünün yanı sıra, 300'den fazla çeşit bitki, yüzlerce çeşit hayvan burada doğal ortama eş şartlarda barınıyor. 140.000 metrekarelik hayvanat bahçesinde, çocuk parkı, cafe ve dinlenme üniteleri içinde çocukların heyecanını paylaşabilir mutlu yüzler görebilirsiniz.

Hayvanat bahçesinde kuşların yanı sıra, muzip maymunlar, koi balıkları, tropikal bölge hayvanları, bahçe malzemeleri satış galerisi, birbirinden cazip eşyaların sergilendiği market en çok ilgi çeken yerler arasında yer alıyor. Muhabbet kuşları toy, turna kuşu türlerinin kafeslerini gezmeyi bitirdiğiniz an karşınıza cazip hayvan aksesuarlarının sergilendiği bir galeri çıkıyor. Hiç aklınızda yokken bile gördükleriniz karşısında acaba "ne beslesem" sorusunu düşünmeye başlıyorsunuz. Karar verdiyseniz, besleyeceğiniz tür hayvanın araç, gereç, giyim-kuşam, yem, ilaç, tüm ihtiyaçlarını bulabiliyor, birbirinden ilginç şirin hayvan resimlerinin bulunduğu t-shirt, anorak, maskot türü şeyleri de alabiliyorsunuz.

Parkın bir başka bölümündeki havuz içinde palyaçolar kadar renkli Japon Koi balıkları görülüyor. Dünyanın en pahalı balıkları olan Koiler, Japonlarca talih, saadet ve uzun ömür ifade ediyor. 120 değişik rengi tespit edilen balıklar, 50 ila 120 sene yaşayabiliyor ve insan dostu olarak tanınıyor. Korkmasını hiç öğrenememiş bu balıklar havuza yaklaşınca önünüzde toplanıyorlar.


Gezinizin devam ettiği bölümlerde güzel sürme gözlü ceylanlar, karacalar, heybetli boynuzlarıyla ağırbaşlı geyikler ve antiloplarla tanışıyorsunuz. Bu tanışmanın ardından seyredenleri kahkahalara boğan maymunların bahçesine geliyor, karşılıklı bakışmalarla maymunların yaptığı muzipliklere şahit oluyorsunuz.

Maymunlardan şişman, tembel pelikan kuşlarına oradan kuğuların yüzdüğü havuzlara, deve kuşu, lama, midilli atları, zebra ve tavşanların bulunduğu bölümden dönüp tavuk türleri, baykuş, akbaba, deve ve kendini sevdiren atların bulunduğu bölüme gelince saati unutuyorsunuz. Ara sıra bağıran hayvanların sesleri onları taklit etmeye çalışan çocukların bağırışlarına karışırken bu defa yorulanlar için dinlenme üniteleri, cafeler, çocuk bahçeleri gibi seçenekler devreye giriyor.

Hayvanat bahçesinde fotoğraf çekenler için kısa sürede karta basan laboratuarlar dahil ziyaretçiler için her şey düşünülmüş. Parkın tropik merkez ve akvaryum bölümlerinde nadide canlı türlerini görebilir, bahçe içinde yer alan ilginç bitki türlerini inceleyebilir, parkta beğendiğiniz bir hayvanı sahiplenerek sponsorluğunu üstlenebilir veya gönüllü üye olabilirsiniz.

Click the image to open in full size.
Gebze Demirciler Köyünde bulunan konak 19. yy. Osmanlı mimarisinin en başarılı örneğidir. İçindeki kalemişi bezemeler ve mimari üslup açısından Kocaeli ilindeki tek örnek olma özelliğine sahiptir.

Click the image to open in full size.
Kale eski çağlarda İzmit Körfezinin güneyindeki geçişi kontrol altında tutan Eskihisar Köyünün kuzey doğusundadır. Kalenin Bizans döneminde, limanı korumak amacıyla yapıldığı sanılmaktadır. Osmanlılar tarafından da kullanılan kale 1998 yılında restore edilmiştir. Kalenin antresi konser etkinlikleri için kullanıma açılmıştır

Click the image to open in full size.
1843 yılında Hereke Fabrika-i Hümâyûnu adıyla Hereke’de kurulan fabrika, Osmanlı İmparatorluğu’nun o tarihe kadar halı ve ipekli dokuma alanında kurduğu en kapsamlı fabrikasıdır.

1800’lü yıllarda başlatılan Türk sanayiinin geliştirilmesi çalışmaları kapsamında açılan bu fabrika, kuruluşundan başlayarak sürekli yenilik ve değişiklikler yaşamıştır. Fabrika, o yılların öncü teknolojisini kullanmakta ve Osmanlı devleti adına milli dokumacılık ürünlerinin geliştirmesi ve çağdaşlaştırılmasına öncülük etmekteydi. Öyle ki, Hereke Fabrikası’nın en üst kalitedeki ürünleri; Osmanlı sanayisi’nin bir vitrini niteliğindeki başta Dolmabahçe olmak üzere padişaha ait saray, köşk ve kasırlarda yer alıyordu. Öte yandan bu konuda kolaylık sağlaması için Dolmabahçe Sarayı yapılırken, “Hereke Dokumahanesi” adıyla sarayın bünyesinde bir de atölye kurulmuştu.

Cumhuriyet Dönemi’nde de çalışmasını sürdüren Hereke İpekli Dokuma ve Halı Fabrikası; günümüzde bir Müze-Fabrika olarak üretimini sürdürmekte ve konumuyla benzerleri arasında özel bir yer tutmaktadır.
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla