[HandaN]

“Duruş” meselesinden konuşacaksak eğer yakın tarihimizde bu ülkede gelmiş geçmiş bence iki büyük insan var. Biri Allah rahmet eylesin Bülent Ecevit, diğeri Allah uzun ömür versin Süleyman Seba. Ne yazık ki ikisiyle de tanışma şansım olamadı ama “Duruş” denilen tutumu ikisinden kendine has biçimlerde defalarca gördük ya da duyduk. Beşiktaş böyleydi bir zamanlar hatırlar mısınız? “Duruş” herşeyin üzerindeydi özellikle Seba zamanında. Geçen sezon başladı, bir Fenerbahçe maçından sonra sayın menajer dedi ki hakkımız gasp edildi, başkanla konuştuk haftaya Sivasspor maçına çıkmayacağız. Buyrun “Beşiktaş Duruşu”. Hani hep Beşiktaşlıların kendilerini diğerlerinden farklı kıldığına inandığı davranış biçimi. İş sonra, yok PAF takımıyla çıkacağız, yok çıkmayacağız durumundan sakıza döndü. Sonra ne oldu PAF yerine AS takım çıktı sahaya. Nerede kaldı” Duruş”? Biraz gazete sayfalarında, biraz maç sonu yayınlarında. Devam edelim,”Duruş’un” sembolü meşhur Çarşı, Mayıs ayında bir anda kendini fesh etti. Dediler ki çok yorulduk, çok yıprandık. Üzerimizden rant sağlayanlar bile oldu ve biz bu işi bıraktık. Ama biz Beşiktaşlıyız. Buyrun yine bir ”Beşiktaş Duruşu”. Sonra ne oldu; geçenlerde Çarşı geri döndü. Camiadan baskı gelmiş onlar da kepenk kaldırmaya karar vermiş. Ne oldu yıpranmayla yorgunluk. Bu yaz Çeşme’de Bodrum’da stres attınızda tatilden geri mi geldiniz. Camia baskısı bahanesi Çarşı’ya hiç yakışmadı. Çünkü onlar baskılara da karşıydılar bir zamanlar. Nerede kaldı” Duruş”? Ama en güzeli son ”Duruş”. İki İbrahim kampta al takke ver külah, tekme tokat, al misketlerini ver misketlerimi derken “Duruşun” gerçeği geliverdi ve ikisi de evlerine gönderildi. Karar kesindi. İmam-Cemaat misali iki kaptan böyle yaparsa gerisini siz düşünün denildi. Oh be "Beşiktaş Duruşu" geri dönüyor derken, dedikodular başladı. Affedilsinler canım diyenler, fikir verenler, basına tam sayfa açıklamalar gündem yine iki İbrahim oluverdi. Geçenlerde Ümraniye’de kulübün antrenman tesislerinde İbrahimlerden birisi basının karşısında konuşurken bir de ne görelim diğer İbrahim salona dalıyor, sarılmalar, öpüşmeler, koklaşmalar, tam Allah muhabbetinizi arttırsın durumu. Yahu Beşiktaş’tan kampta yumruk yumruğa, küfür kıyamet, bir daha olsa yine aynısını yaparım diyen adamlara kulübün antrenman tesislerinde basın toplantısı yapma izini nasıl veriyorsun? Cevap hazır; yönetimin haberi yoktu. Salı günü de beklenen oldu ve affedildiler. Affedilsinler itirazım olamaz. Sonuçta ekmek paraları ama baştan beri devam eden "Herşeye rağmen Duruş" nerede kaldı. Galiba Beşiktaşlı’nın övündüğü meşhur "DURUŞ" artık sadece sözde kaldı...