Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14-07-2006, 02:25   #1
GoD of WaR
 
GoD of WaR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Bilgi ve Çeşitleri

Bilgi ve Çeşitleri

Bilgi; bilenle (Özne/suje) bilinen (Nesne/obje) arasında kurulan bağ sonucu açığa çıkan üründür. Felsefe, bilgi konu olunca, öncelikle ve genel olarak, insan bilgisini konu edinir. Bu açıdan bilen "insan"dır. Bilinen ise "insanı çevreleyen diğer tüm varlıklar"dır. Hatta insanın kendisi de çoğu kere insan bilgisinin nesnesini oluşturur. Bilgi sürecinde bilenle bilinen arasında kurulan bağ(bilgi aktı), bilgiyi önemli ölçüde etkiler. Bilginin kaynağını oluşturan bu ilişkiler yumağı, bilginin doğruluk değerini etkiler.
İnsan, bilgiye ulaşırken, duyum süreci, deneyim, akıl, inanç, sezgi gibi bilgi bağlarını kullanır. Her bağ farklı bilgiler oluşmasını sağlar. İnsan bilgisi farklı sınıflara ayrılabilir. Birbirlerine benzeyen ve birbirlerinden farklılaşan yanları bulunan bilgi türleri şunlardır:
Gündelik Bilgi

Yaşantılardan elde edilen pratik bilgilerin genel adıdır. İnsan yaşamını kolaylaştıran ve sürdüren bu bilgi türü, sahip olduğumuz en eski bilgi çeşididir. Yaşamı kolaylaştırmanın ötesinde; onu olanaklı da kılan gündelik bilginin kaynağı yaşantının kendisidir. Deneyimlerden, yaşantılardan doğar ve genellikle de duyum sürecine dayanır. Yaşadığımız fiziksel çevreden olduğu kadar toplumsal çevreden de etkilenen gündelik bilgi, bu açıdan kültürel farklılıklar taşır. Hatta giderek herkese göre farklılıklar taşır; çünkü herkesin deyimleri, yaşantıları ve bunun ötesinde de hayattan beklentileri, faydası, çıkarı birbirinden ayrıdır. Herkesin üzerinde anlaşabileceği tek bir doğru bulmak olanaksızdır. Bu nedenle de gündelik bilgiler felsefenin ana konusunu oluşturmazlar.
Gündelik bilginin elde edilmesinde izlenen yol, yani yöntem, de daha çok andırım (analoji) türü olmasına karşın; kültüre, hatta bireylere göre ayrılıklar gösterir. Gündelik bilgiye ulaşmamıza yarayan genel-geçer tek bir yöntem yoktur. Çok ve farklı yöntemlerle elde edilen gündelik bilgi için; bu yöntem çokluğu nedeni ile bazı düşünürler; yöntemsiz bilgidir diye söz ederler. Oysa gündelik bilgiye ulaşmak için çok farklı yöntemler vardır, ve bu yöntemlerden her biri kendine göre doğrudur.
Gündelik bilgi, az ya da çok, nesnellik taşır. Çünkü insan, yaşamını sürdürebilmek için, doğaya uygun bilgiler edinmek durumundadır. Ancak bu bilgiler, bireysel yaşantılara dayandıklarından zorunlu değildir. Ancak yine de bu bilgilerde az çok neden-sonuç ilişkileri bulunur. Ama zorunluluk ve ölçü yoktur.
Gündelik bilgilerin konuları, yaşamın her alanına ait ve genellikle de rastlantısal olmanın yanı sıra, birbiriyle uyumlu olmak zorunda da değildirler. Hatta derin çelişkiler dahi taşıyabilirler. Bu nedenle de düzensiz bilgiler olarak da adlandırılırlar.
Tüm bu olanaksızlıklarına karşın gündelik bilgiler, binlerce yıl, teknik bilgiye kaynaklık etmişlerdir. Hatta hem geçmişte hem de günümüzde gündelik bilgilerin diğer bilgi türlerini etkilediklerini veya onlara kaynaklık ettiklerini de gözlemleyebiliriz.
Özetle
  • Yaşantılardan, deneyimlerden doğar.
  • Duyuma ve algılara dayanır.
  • Yaşamı kolaylaştırır, hatta olanaklı kılar.
  • Görelidir; kültürden kültüre ve hatta bireylere göre değişir.
  • Analojiktir (andırımsal).
  • Farklı yöntemlerle elde edilir, genel bir yöntem yoktur.
  • Az ya da çok nedensellik taşır, zorunluluk yoktur.
  • Sistematik değildir, konu bütünlüğü ve mantıksal tutarlılık olmayabilir.
  • Kendinden farklı bilgi türlerine kaynaklık edebilirler.
Din Bilgisi

Bilenle bilinen arasındaki bağın, bu iki unsurun dışında aşkın bir varlığa olan itikatla, inançla kurulan bilgi türüdür. Fizik yasalarının ötesinde bir yaklaşım olduğu için metafizik (Fizikötesi) bilgiler olarak da değerlendirilirler. Din bilgisinin temel mantığı; evreni ve beni yaratan aşkın varlık (genellikle tanrı) en doğru bilgiye sahiptir, "O halde doğru bilgi için onu dinlemeliyim, ona yönelmeliyim." düşüncesinden kaynaklanır.
İnanç esasına dayanan din bilgisi dogmatiktir. Yani inaklar, tartışılmaz, kendilerinden kuşku duyulamaz. Bu açıdan din bilgileri mutlaktır. Ancak mutlaklık o inanç sistemine inananlar arasındadır. Bir başka inanç nüansı için yine ve ancak kendi inançları mutlaktır. Değişmez, tartışılmazdır. Bu açıdan bakıldığında, tüm mutlaklık iddialarına karşın, din bilgisi de görelidir.
Din bilgisinin doğruluk değeri; doğaya uygunlukta aranmaz. Doğa din bilgisine uymuyorsa, yanlış, bilgide değil doğadadır.
Din bilgisi; sistematiktir. Dünyaya özgün bir bakıştır. Kendi içinde mantıksal bir tutarlılık taşımaktadır. Ayrıca düzenleyici, yaptırımcı bir güce de sahiptir. Genellikle örgütlüdür. Şöyle ki:
Din temel olarak üç ana unsurdan oluşmaktadır.
İnançlar: Aşkın varlık ve evrene ait temel inaklar vardır. Bunlar tartışmasız ve kuşkusuz kabul edilmek zorundadır. İnançlar sistemi dinin, en statik(durağan, sabit), en mutlak bilgilerini oluşturur. Aynı dine ait mezhep arasında bile genel bir uzlaşı söz konusudur.
İbadetler : Aşkın varlığa karşı kulluk görevinin yerine getirilmesi için yapılması gerekenlerdir. Aynı mezhep ve tarikatlar bazında mutlak olan ibadet bilgileri, farklı tarikat ve mezheplerde çelişen davranışlar bile içerebilmektedir. Bunun da ötesinde, zaman içinde de ibadetlere ilişkin değişiklikler söz konusu olabilmektedir. Yani din bilgisinin az çok mutlaklık içeren ama aynı ölçü de değişebilen kesimidirler.
Hukuk ve ahlak kuralları:Aşkın varlığa inanmanın, ona ibadetin yanı sıra dinler; insanlara kendi kurallarına göre bir toplumsal düzen (hukuk) ve vicdani tavır (ahlak) önerirler. Hatta önermekle de kalmaz bunu yaşama geçirmek için zorlayıcı da olurlar. Hukuk ve ahlaka ait bilgiler din bilgileri içinde en az mutlak olanlardır. Çünkü din yaygınlaştığı ölçüde farklı toplumsal kültürlerin etkisiyle, farklı yaşam biçimlerine dönüşür. Hem yer, hem de zamana göre değişerek mutlak olmaktan uzaklaşırlar.
Özellikle de günümüz laik toplumlarında din, bir yaşam biçimi olmaktan çok, vicdan olayı biçimine dönüşerek tanrı ile insan arasında bir ilişki ve bilgi biçimine dönüşmüştür.
Özetle
  • İnanca dayanır.
  • Dogmatiktir.
  • Sistematiktir.
  • Doğaya uygunluk aranmaz.
  • Mutlaktır. Ancak değişmez değil tersine görelidir.
Teknik Bilgi

İnsan doğayı değiştirirken alet yapar ve kullanır. Alet ve avadanlık yapmak için gerekli bilgi teknik bilgidir. Adını "beceri" anlamına gelen yunanca "techne-tekne" sözcüğünden almaktadır.
Teknik bilgi somut varlık alanına ait bilgidir. Özellikle başlangıç döneminde Teknik bilgi, Gündelik bilgiye dayanmaktadır. Günümüzdeyse gelişmiş toplumlarda tamamen bilimsel bilginin bir uygulama alanı biçimindedir. Bu nedenle de Bilim ve Teknik birbirinden ayrılmaz bir bütünlük içerisindedir. Hatta toplumların gelişmişlik düzeylerine ilişkin önemli bir ölçüdür.
Teknik bilgi, yaşantılar ve deneyimlerden çok, akla ve düşünceye dayanır. Teknik yaratıcı insan aklının ürünüdür. Bir anlamda da teorik bilgilerin somutlaşmasıdır. İnsanlığın ortak değerleri arasında yer alır, yani evrenseldir.
Amacı ürettiği alet ve avadanlıklarla doğayı insan lehine değiştirmek ve insanı daha iyi yaşatmak olan teknik bilgi; çoğu zaman hayatı zorlaştırır bir nitelik taşıyabilmektedir. Teknik, ya doğrudan insanı yok etmeye yönelik silah teknolojisi biçiminde, ya da yarattığı pek çok çevre sorunu ile, insanın önünü açmak şöyle dursun, insanlığın geleceğini tehdit eder durumlara dahi neden olmaktadır.
Teknik bilgi, tarihsel süreç içerisinde, üç farklı aşama geçirmiştir.
  1. Alet teknolojisi,
  2. Makine teknolojisi,
  3. Otomasyon teknolojisi.
Sanat Bilgisi

Teknik gibi sanat da insanın doğada olmayan bir şeyi yaratması, üretmesidir. Ancak teknikte amaç insan yaşamını kolaylaştırmakken, sanatın böyle pratik bir amacı yoktur. Sanat üretiminin amacı "güzel" ve estetik hazdır.
Sanat bilgisine ulaşılırken, akıl, düşünme gibi bilgi aktlarının yanı sıra, düş gücü, sezgi gibi bağlar da kullanılır.
Sanat bilgisi düşe, hayale geniş yer verdiğinden sanat bilgisinin doğa uygunluğu zorunlu değildir. Sanatın objelere ilişkin ille de doğru bilgiler vermek gibi bir amacı yoktur.
Sanat bilgisi yaratıcı insan akılının ürünüdür. Bu açıdan öznel ve özgün bir üründür. Teklik onun en belirgin özelliğidir. Aynı sanatçı bile farklı zamanlarda aynı objeyi farklı bir tavırla ele alıp farklı yorumlara ulaşır.
Sanat bilgisi farklı araçlarla ifade edilebilir. Bu da, aynı temaların farklı malzemelerle işlendiği, çok farklı sanat alanlarının doğmasına neden olur. Resim, müzik, heykel, edebiyat, sinema, mimari, tiyatro gibi pek çok sanat dalları vardır.
Bilimsel Bilgi

Sınırları önceden belirlenmiş bir alanda, bilmek amacı ile genelgeçer bilgilere ulaşmak için sistemli olarak, belli bir yöntemle elde edilen bilgilerdir.
__________________
fb öfkemsin gs nefretimsin !




GoD of WaR Ofline   Alıntı ile Cevapla