Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-09-2008, 15:23   #1
Constantin
ยŦยк
 
Constantin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
DNA Amacı...

DNA AMACI

İç yapıları hemen hemen aynı olduğu halde insanlar, şekil, büyüklük ve renk bakımından birçok farklılık gösterirler. Bunun nedeni DNA plazmalarımızın birbirinden biraz farklı olmasıdır. Örneğin göz rengi genimize sarı, kahverengi, ela ya da yeşil yapabilir. Ayrıca DNA’ nızın minicik bir parçası kız ya da erkek mi olacağınızı siz doğmadan önce belirler.
Yaşam, haberleşme ve bilgi akışı üzerinde kurulmuştur. Hücreden hücreye ve hücre içi haberleşmede mesaj taşıyan özel moleküller kullanılır. Hücrenin içindeki bilgi akışı genetik bilgi deposu olan DNA’ dan başlar. Hücrenin bu bilgi akışı biran içinde durması canlının bozulmasına neden olur. O halde yaşamının sürekliği bilgi alış – verişinde mümkündür. Nasıl insanın bilgi alış – verişinde temel unsur kelimeler, hücrede buna benzer şekilde belirli şifreler kullanılır. Yaşamın diline ait şifreler hücre hafızasında oluşturan DNA’ nın dört çeşit nükleotit vardır. Bu nükleotitlerin her biri şifre sembolü olarak kabul edilirse, yaşamın dili dört harfli bir alfabeye benzetilebilir.
Yapısında dört çeşit harf olmasına rağmen DNA milyonlarca nükleotitler oluşmuştur. Bir omurgalı DNA’ sında en az 108 tane nükleotit bulunur. Bir insan hücresinin çekirdeğindeki DNA ipliği tamamen açılsa ve birbirine eklense uzunluğu yaklaşık bir metreyi bulur. Eğer vücudumuzda bulunan tüm hücreler DNA’ları aynı şekilde uç uca eklenebilseydi ipin uzunluğu 25 000 km olurdu. Milyonlarca nükleotit üçlü gruplar halinde birleştiği zaman, ifade gücü yüksek bir dil oluşur. Örneğin ; insan hücresinde 1 850 000 000 şifre depo edilebilmektedir. İşte yaşamın dili, ifade gücü çok zengin olan bir dildir. DNA’ da bulunan nükleotit zincirinden her birinin üzerindeki kalıba göre RNA molekülleri oluşur. Hücrenin han tip protein gereksinimi varsa o proteinini şifreleyen DNA baz dizisi kalıp görevi yapar. RNA molekülü kalıp görevi yapan DNA ipliğinin adeta tamamlayıcı bir ip parçası gibidir. Bu şekilde yüzlerce şifre ile donatılmış RNA molekülü oluşur. RNA molekülü stoplazmaya ve oradan da hücrenin protein üretim merkezi olan ribozomlara gider. RNA ribozoma yapışarak DNA’ dan aldığı şifreyi iletir. Ribozom, mesajdaki bilgilere göre protein sentezler. Böylece DNA molekülü hücreyi yönetmiş olur.
Her canlı türünün, hücresinde bulunan DNA molekülü farklı olduğundan; her canlının hücreleri farklı yönetilir. DNA’ daki çeşitlilik kalıtsaldır. Bu nedenle her canlının hücresindeki DNA molekülleri farklıdır. Örneğin; bir insanın hücresindeki DNA molekülü bir köpeğinkinden farklıdır. Hatta bir insanın hücresindeki DNA molekülü diğer bir insanın DNA molekülünden de farklıdır. Bu nedenle her canlının kendine ait özellikleri vardır.

DNA GÖREVİ

Saçlı derimiz kemik derimiz kemik yapmaya ya da yağa dönüşmeye başladığı, çok can sıkıntısı olurdu kuşkusuz. Şimdi bir de kendinin dünyaya fare getirdiği ya da filin maymun doğurduğunu düşünün. Karmaşık sorular çıkmaz mıydı ortaya ?
Bu tür garipliklerin ortaya çıkması için kemik hücresinin kemik yapması, filin fil doğurması gerekir. Her hücre uzmanlaşmış ve işlediği doku için gerekli malzemeyi yapar. Öldüğü zaman, yerine aldığı hücreyi aynı görevi yürütür. Aynı şekilde üreme hücreleri, canlı yaratıkların kalıtımsal varlığın, bir bireyin soyundan yine aynı tür bireyler gelmesi için yenilere aktarır.
Canlı makineni düzeninden sorumlu olan bölüm hücrenin ortasında yani çekirdeğin kromozomları içinde bulunur. Gerçekte kromozomlar DNA yani deaksiribo nükleik asitten oluşmuştur. Bunlar tam anlamıyla kolita molekülleridir. Hücreyi yapım buyrukları verir ve kuşaktan kuşağa gerçek türün değişmezliğini sağlarlar.

ŞİFRELİ BİR MOLEKÜL

DNA hücre çekirdeğinin içinde çok boya olan ve kromozom adı verilen madde de yer alır. Nükleotit denilen iki element zincirinden oluşmuş çok büyük bir moleküldür. Dört tip nükleotit vardır. Adenin (A); timin (İ); stozin (S); guanin (G). Hücrelere üretmek zorunda oldukları şeyle ilgili gerekli komutları veren bu dört nükleotidin sıralanış düzenidir.
Her DNA molekülünde nükleotitlerin sırası, molekülün her iki zinciri üstünde belirli bir düzen gösterir. Nitekim adenin her zaman timinin ile, stozin de her zaman guanin ile birleşir. O halde zincirlerden birinin üstündeki nüleotit düzeni öteki zincirlerdeki nükleotitlerin de düzenini belirler. Ayrıca her iki zincir, sarmal biçimde birbirine sarılmıştır. Molekülün genel biçimi, sarmal çizen bir çift merdiveni andırır.
Constantin Ofline   Alıntı ile Cevapla