[che_chen]

Beşiktaş'ın file bekçisi Oscar Cordoba, Lig TV'de yayınlanan '2'ye 1' programında Ömer Güvenç ve Bahri Havadır'ın konuğu oldu. Güvenç-Havadır ikilisinin sorularına Cordoba'nın verdiği ilginç cevaplar şöyle: s Ailton geldiğinde 9 numarayı giymek istedi ve onu kıramadıkları için Pancu'nun 9 numarasını Ailton aldı. Pancu'ya da Kadıköy'deki muhteşem maçtan sonra 1 numarayı verdik. Madem öyle; onu da mutlu edelim dedik; bana 35 numara kaldı. Yaşıma uygun olduğu için. Önemli olan hocamın bana, 'Sen oynuyorsun' demesi, benim için numara önemli değil. Oynadıktan sonra numaranın önemi yok. İsterse sırtımda numara yazmasın.
s Türkiye'de Alex ve Yattara ile oynamak isterdim. Alex'in frikikleri muhteşem. Yattara da gerçekten çok kıvrak ve estetik bir futbolcu. Dünyada da Riquelme. Aynı zamanda çok yakın arkadaşım. Müthiş bir yetenek. Ronaldinho ise bir dünya starı. O apayrı bir futbolcu; eşi benzeri yok. Sergen Arjantin'de doğsaydı Maradona'nın yanında oynayabilecek süper bir yıldız olurdu. Maradona'yla eşdeğer bir futbolcu. Bana göre futbol piyasası onu Avrupa'ya gönderemedi. Sergen Yalçın'ın gençliğinde Türk futbolu bu noktada değildi. Özellikle dünya kupasında elde edilen üçüncülük onun gençlik zamanında yakalansa çok farklı olurdu.
s Galatasaray'la maçımız var. O yüzden konuşamam. O maçta Denizlispor maçında yediğim gibi bir gol yerim spekülasyonlara yol açar. Çok iyi oynarım, 'Fenerbahçe'yi şampiyon yapmak için oynadı' derler o yüzden bir şey diyemem. İki takım da çok istekli ve her şeylerini ortaya koyuyorlar. Az hata yapan şampiyon olacak.
s Hayatımda yediğim en erken goldü Denizlispor maçında yediğim gol. Defans bile yerine geçemeden yedim. Unutamadığım gol ise Hagi'nin 1994 Dünya Kupası'nda attığı goldü. O gol gerçekten muhteşemdi ve jeneriklere girmişti. Yediğim en kötü gol ise ilk geldiğim sezon, şu an tam olarak hatırlamasam da ya Trabzon ya da Rize maçında ayağımın altından kaçırdığım goldü.
s Buraya geldiğimden beri 5 hoca ile çalıştım. Lucescu'nun futbol hakkında bilmediği hiçbir şey yoktu. Rüyalarında bile futbol gördüğüne inanıyorum. O kadar bilgi birikimi vardı. O bize çok şey öğretti. Müthiş bir teknik direktördü. Ona çok şey borçluyuz. Rıza'nın da çok katkısı oldu. Del Bosque zamanında ise çoğunlukla kulübedeydim. Şimdi başımızda Fransız ekolünden gelme bir hoca var. Fransız ekolünün dünya futbolundaki rolü çok büyüktür. Ondan da öğreneceğimiz çok şey var.
s Takımda dostluk kurduğum en yakın arkadaşlarım Zago ve Ronaldo'ydu. En iyi ilişkilerimiz onlarlaydı. Ardından Carew geldi ve onu da aramızı aldık. Ailton'la da çok sık görüşüyorduk.
s Dil konusunda biraz tembelim. Sürekli tercüman kullandığım için Türkçe'yi yeterince öğrenemedim. Vatandaşım Mondragon ise çok iyi Türkçe konuşuyor.
s Mondragon'la birlikte Türkiye'de kaleci yetiştirmek için futbol okulu kurmak muhteşem olur. Ben hep öğrendiğimi paylaşmaya çalıştım. Boca Juniors'ta benden sonra kaleyi bıraktığım arkadaşım 5 yıldır kaleyi kimseyi koruyor. Paylaşmayı seviyorum. Buradaki gençlere bir şeyler öğretebilirsem çok mutlu olurum.
s Üç maç iyi oynuyorum 'Süper' diyorlar. İki maç kötü oynuyorum 'Gönderelim' diyorlar. Beş yıldır burdayım artık bu tür eleştirilere alıştım ve umursamıyorum. Ben profesyonelim ve her maçımı en az hata ile gol yemeden bitirmeye çalışıyorum.
s Beni Türkiye'de en çok üzen olay iki yıl önce 'Maç sattı' şeklinde iddiaların çıkması. Hiçbir kanıt ve kişi yokken beni çok ağır bir şekilde itham ettiler. Beşiktaş Yönetim Kurulu ve taraftarlarımız bana sahip çıkmasaydı Türkiye'den ayrılırdım. Onlara çok teşekkür ediyorum ki bana inandılar ve güvendiler.



kaynak (akşam)