Konu: Kayaçlar
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-01-2009, 18:16   #1
Constantin
ยŦยк
 
Constantin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Kayaçlar

Yerkabuğunun Malzemesi
Bir nehir kenarında gezerken kumlar arasındaki çakılların renk ve şekil bakımından
çok farklı olduğunu görürüz. Bu durum bize kayaların farklı ortamlarda oluştuğunu
gösterir. Örneğin bazı kayalar göl ve deniz içerisinde çökelip oluşurken, bazıları da
magmanın hızlı bir şekilde soğuması ile oluşmaktadır.
İnsanlar ilkçağlardan beri bu kayaları, kesici av aletleri, süs eşyaları, kap kacak ya da
mesken yapımı gibi çok farklı alanlarda kullanmışlardır. Bugünde kayaçlar
hayatımızda çok farklı alanlarda kullanılmaktadır.
Yer kürenin en dışında bulunan yer kabuğu çeşitli mineraller ve kayaçlardan
oluşmaktadır. Coğrafyacılar katı yer kabuğunu incelemektedirler. Çünkü yeryüzünde
yaşam yer kabuğu üzerinde gerçekleşmektedir. Akarsular, yeraltı suları, rüzgârlar ve
buzullar aşındırma ve biriktirme yoluyla yeryüzünü şekillendirmektedir.
Kayaların Yer Şekillerine Etkileri
Kaya ne kadar sert olursa aşınmaya karşı o kadar dirençli olur. Örneğin bazalt ya da
granit gibi dirençli kayalar üzerinde daha dik yer şekilleri gelişirken, kum taşı ve marn
gibi yumuşak kayaçların bulunduğu sahalarda daha düz ya da basık şekiller
oluşmaktadır.
Vadi kenarlarında dirençli kayaların bulundukları yerlerde daha dik yamaçlar
bulunurken, yumuşak kayaçların bulundukları yerlerde daha eğimli yamaçlar yer alır.
Geçirimli kayaçlar içinden suyun geçmesine olanak sağlar. Geçirimsiz kayaçlar ise
suyun sızmasını engelledikleri için buralarda yüzeysel akış oldukça fazladır. Kireç
taşı, dolomit, jips ve anhidrit gibi eriyebilen kayaçların bulundukları saha da yeraltı
sularının etkisiyle karstik şekiller gelişmektedir.
Yerkabuğunun Bileşimi
Dünya’nın en dışında yer alan ve tabaka yer kabuğudur. Yer kabuğu, kıtalarda ve
okyanus tabanlarında yer almaktadır. Yeryüzünü kaplayan toprağın, denizlerdeki su
ve atmosferdeki gazların kaynağı yer kabuğudur.
2
MİNERAL MİKTARI (%)
Oksijen 47
Silisyum 28
Alüminyum 8.1
Demir 5
Kalsiyum 3.6
Sodyum 2.8
Potasyum 2.6
Magnezyum 2.1
Diğerleri 0.8
Yerkabuğunda yer alan elementlerin
ağırlıklarının % olarak oranları
Aşağıdaki tabloda yer kabuğunun bileşimini
oluşturan elementlerin ağırlıklarının yüzde olarak
oranları verilmiştir. Yerkabuğunun ağırlığının
dörtte üçü oksijen ve silisyumdan oluşmaktadır.
Alüminyum ve demir metaller sanayi ve
medeniyetin gelişmesinde önemli bir role sahiptir.
Yer kabuğu içinde daha az oranda bulunan
kalsiyum, sodyum, potasyum ve magnezyum bitki
besini olarak, bitki ve hayvan yaşamı üzerinde
önemli bir etkiye sahiptir.
Kayalar ve Mineraller
Yer kabuğu içerisinde yer alan elementler bir araya gelerek mineralleri
oluşturmaktadır. Minerallerin katı halde bir araya gelmesiyle kayaçlar oluşmaktadır.
Kayaçlar genellikle iki ya da daha fazla mineralin bir araya gelmesinden oluşur.
Örneğin: granit; kuvars, mika ve feldspattan oluşan bir kayaçtır. Bununla birlikte
yalnız bir mineralden oluşan kayaçlar da vardır. Kalker sadece kalsiyum karbonat
(CaCO
3) mineralinden oluşmaktadır. Yer kabuğundaki kayaçlardan birçoğu
milyonlarca yıl süren bir süreçle oluşmuştur. Ancak volkanik sahalarda püskürerek
yeryüzüne çıkan lavlar atmosfer ile temas ederek kısa bir zamanda katılaşıp volkanik
kayaçları oluşturur.
Yer kabuğunu oluşturan kayaçlar, üç büyük sınıfa ayrılarak incelenebilir. Katılaşım
kayaçları, tortul kayaçlar ve başkalaşım kayaçlar.

KAYAÇLAR
Katılaşım (Magmatik) Kayaçları
a.
İç Püskürükler

b.
Dış Püskürükler

Tortul (Sedimenter) Kayaçlar
a.
Kimyasal Tortul Kayaçlar

b.
Kırıntılı Tortul Kayaçlar

c.
Organik Tortul Kayaçlar

Başkalaşım (Metamorfik) Kayaçlar
3
1. KATILAŞIM KAYAÇLARI (Magmatik – Püskürük Kayaçlar)
Katılaşım kayaçlar mantodan gelen yüksek sıcaklıkta, eriyik haldeki magmanın,
yerkabuğu içerisinde ya da yeryüzüne çıkarak soğuması ile oluşur. Magma soğurken
genellikle çeşitli kristaller meydana getirir. Katılaşım kayaçları oluştuğu yere göre
İç
Püskürükler
ve Dış Püskürükler diye ikiye ayrılır.

a. İç Püskürük Kayaçlar (Plütonik Kayaçlar)
İç püskürük kayaçlar magmanın yer kabuğunun derinliklerinde soğumasıyla
oluşmaktadır. Granit, diyorit ve gabro başlıcalarıdır. Granit, bunlar içinde en yaygın
olanıdır.
Yerkabuğu içinde yavaş yavaş soğuyan magma iri kristaller geliştirir. Elinize bir granit
aldığınızda kendisini oluşturan kuvars, feldspat ve mikaları çıplak gözle ayırt
edebilirsiniz.
İç püskürükler yer kabuğunun 2 km den daha derinde oluşmaktadır. Bugün
üzerindeki kalın örtülerin aşınarak ortadan kalkması ile iç püskürükler yeryüzünde
görülmektedir.
Asit bileşimli bir iç püskürük kaya olan granitler üzerinde de ilginç yer şekilleri
gelişmektedir. Nemli iklim bölgelerinde dirençli bir kaya olan granitler, nemli iklim
4
bölgelerinde ise zayıf bir kayaca dönüşür. Bu kayaçlar içerisinde yer alan feldspatlar
su ile temas edince kolayca çözünmeye uğrar. Bu kayalar üzerinde nemli iklim
bölgelerinde
tor topografyası adı verilen yer şekilleri gelişir. Tor topografyasına
İskoçya’nın kuzeyinde yaygın olarak rastlanılır. Türkiye’de Uludağ üzerinde de tor
topografyasına rastlanmaktadır.

b. Dış Püskürük Kayaçlar
Dış püskürükler, yüzeye kadar ulaşan magmanın yeryüzünde soğuması ile
oluşmaktadır. Bazalt, andezit ve riyolit başlıca dış püskürük kayaçlarıdır. Ayrıca
volkan camı (obsidiyen), sünger taşı ve tüfler de yeryüzünde magmanın soğuması ile
oluşur.
Dış püskürük kayaçlar yeryüzünde hızlı bir şekilde soğuduğu için ince kristallidir.
Örneğin: bir bazaltı elinize aldığınızda onu oluşturan kristalleri gözle ayırt etmeniz
zordur. Ya da obsidiyen çok hızlı soğuduğu için kristal yapısı geliştiremez ve camsı
doku kazanır.
En yaygın rastlanan örneği bazalttır. Bazaltlar soğurken bazen altıgen sütunlar
oluşturmaktadır. Bazalt sütunlarına Zigana geçidinin Trabzon tarafına çıkışında da
rastlanılmaktadır. Bazalt içerisinde silisyum oranı az olan bazik magma akıcı
olduğundan yassı topografyalar oluşturur. Hindistan’daki Dekan Platosu ve Doğu
Anadolu’da ki platolar genellikle bazalt lavları üzerinde oluşmuş platolardır.
Andezit veya riyolit gibi içerisinde silisyum oranı yüksek olan asit magma yapışkan
özellikte olduğu için daha eğimli ve yalçın topografyalar oluşturur. Örneğin dik
yamaçlı volkan konileri genellikle asit magmadan oluşur.
Volkanik faaliyetler sırasında çıkan tüfler aşınmaya karşı dirençli değildir. Bu kayaçlar
içerinde volkanik faaliyet sırasında gelip düşen bazalt ya da ignimbirit gibi kayaçlar
aşınmaya karşı dirençlidir. Bu malzemelerin kalın tabakalar oluşturduğu sahalarda
karasular ve sel sularının aşındırması sonucunda peribacaları oluşmaktadır.
Peribacalarının en gelişmiş örneklerine Türkiye’de İç Anadolu’da Ürgüp, Göreme,
Avanos ve Uçhisar çevresinde yaygın olarak bulunur. Burada yer alan Erciyes ve
Hasandağı’ndan çıkan kül ve tüfler üzerinde peribacaları oluşmuştur.
5
Constantin Ofline   Alıntı ile Cevapla