|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
18-12-2006, 21:15 | #11 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | İDİL: Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir; Volga ırmağına Türklerin verdiği ad İLAYDA: Su perisi İLBÜKE: İlbay hanımı, seçkin hanım İLGİ: İki şey arasındaki ilişki; Bir şeye duyulan merak; Eğilim İLGÜN: Ülke güneşi İLKBAHAR: Yılın ılık mevsimi İLKE: Temel alınan düşünce, kural İLKGÜZ: Eylül ayı İLKİM: İlk çocuğum anlamında İLKİN: İlk çocuklar için kullanılan adlardan İLKNUR: İlk+NUR=İlk ışık İLKYAZ: İlkbahar İLSEL: İlle ilişkili, yurtla ilişkili İLTER: Yurdu koruyan, yurtsever. İMGE: Düş, hayal, görüntü, tasarım İMRAN: Evine bağlı, evcimen anlamında İMREN: İmrenmek fiilinden, görünen şeyi edinme isteği. İNANÇ: İnanılan şey İNCİ: Süslemede kullanılan, istiridyede yetişmiş değerli madde İNCİLAY: Parlama,ışıldama İPAR: Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen çiçek İPEK: İpekböceği kozasından elde edilen ince, parlak kumaş İREM: Bahçeleriyle ünlü masal kenti İREN: Özgür, serbest İRİS: Mitolojide Tanrıların elçisi İYEM: Güzellik İZEL: El izi anlamında İZEM: Büyüklük, ululuk İZGİ: Güzel, adaletli, zeki İZLEM: İzlemek eylemi İZİM: Önceden bulunduğum yerde bıraktığım belirti anlamında JALE: Çığ, kırağı. Sabahları otların üzerinde olan su damlaları JANSET : Güneşin Doğuşu (Çerkez İsmi) JANSELİ : Güneşin Doğduğu Yer (Çerkez İsmi) JASMİN: Yasemin JEYAN: Kızan, kükreyen JİNSAL: Çağ, yaş, dönem
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
|
18-12-2006, 21:16 | #12 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | KAİNAT: Var edilen şeylerin hepsi, yaratılanlar KAMER: 1. ay; Mecazi parlak ve güzel anlamında KARACA: Rengi karaya yakın, esmer; Avrupa ve Asya'nın ılıman bölgelerinde yaşayan kısa ve çatallı boynuzlu bir memeli hayvan KARDELEN: Kar kalkmadan çiçek açan süs bitkisi KAYRA: Yüksek tutulan yada sayılan birinden gelen iyilik; Tanrıdan geldiğine inanılan iyilik; İhsan, lütuf KIVANÇ: Sevinç KIVILCIM: Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası KIZILTAN: Kızıl renk almış tan KÖSEM: Sürünün önünden giden,yol gösteren koç KUĞU: Beyaz tüylü bir su kuşu KUMRU: Sevgilisine düşkünlüğüyle bilinen güvercin benzeri bir kuş KUMSAL: Kumla örtülü deniz kıyısı KUTAY: Kutlu,uğurlu ay KUTSAL: Güçlü bir dinsel saygı uyandıran kimse KUZEY: Bir yön KÜBRA: Büyük, ulu; Büyük önerme LAL: Parlak, koyu kırmızı renkte olan LALE: Çan biçiminde bir çiçek LAMİA: Parlayan, parlak LERZAN: Titreyen,titrek LEYLA: Saçları gece gibi simsiyah olan kadın; Çok karanlık gece LEYLİFER: Gece ışığı LİLA: Açık eflatun
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:16 | #13 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | MAİDE: Üzerinde yemekler bulunan sofra; Yemek, ziyafet MANOLYA: Bir süs bitkisi MARAL: Dişi geyik MAVİSU: Deniz MAYIS: Bir bahar ayı MEBRUKE: Kutlu kadın ("mübarek kelimesinin dişisi") MEHİR: Ay parçası MEHTAP: Ay ışığı MEHVEŞ: Ay gibi güzel kadın MELDA: İnce ve taze bedenli MELEK: Tanrı katında bulunan ruhani varlıkların her biri; Pek güzel, yumuşak huylu ve masum (mecazi) MELİKE: Kadın hükümdar MELİS: Bal, bal arısı MELİSA: Oğul otu MELTEM: Yazın karadan denize doğru esen yel MENEKŞE: Mor beyaz renkli, kokulu, yuvarlak yapraklı bir çiçek MERAL: Dişi geyik MERCAN: deniz dibine ağaç gibi kök salarak büyüyen, hayvan gibi duyguya sahip, kırmızı renkli, kalker iskeletli bir canlı türü MERİÇ: Bulgaristan'dan çıkıp Edirne yakınlarında Arda ve Tunca ile birleştikten sonraTürk-Yunan sınırı boyunca akarak Enez yakınlarında Ege Denizi'ne dökülen ırmak MERİH: Mars gezegeni MERVE: Mekke'de Safa dağının karşısındaki kırmızı renkli tepenin adı MERYEM: İsa peygamberin annesinin adı MİMOZA: Bir süs bitkisi MİNE: İnce ve parlak nakış; Madenler üzerine vurulan renkli cam tabakası; Şişe, cam, billur sırça MİRAY: Yılın ilk aylarında doğan MÜGE: İnci çiçeği MÜJDE: Sevindirici haber; İyi haber getirene verilen bağ
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:17 | #14 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | NAĞME: Güzel uyumlu ses, ezgi; Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz NARİN: İnce, ince yapılı, kibar NAZ: İsteksiz gibi görünen, çekingen davranış NAZER: Nazar NAZLI(M): Naz yapan; İşveli(m), edalı(m) NAZLIHAN: NAZLI+HAN= naz yapan han anlamında NEHAR: Gündüz anlamındadır NEHİR: Akarsu, ırmak NERGİS: Bir süs bitkisi NESLİHAN: Han soyundan NESLİŞAH: Şah soyundan NESRİN: Yaban gülü NEŞE(M): Gönül açıklığı(m), sevinç(im) NEVA: Ses, ahenk; Güç, zenginlik, servet; Nasip; Türk müziğinde bir makam NEVAL: Talih NEVADE: Torun anlamında NEVBAHAR: İlkbahar, ilkyaz NEVESER: Türk Müziğinde Dede Efendi'nin bulduğu bileşik bir makam NEVGECE: Yeni yeni oluşan gece NEVGÜL: Yeni açmış gül NEVİD: Yeni, yepyeni NEVRA: Beyaz çiçek NEYİR: Işıklı, aydınlık, parlak NİGAR: Resim kadar güzel sevgili; Nakış; Resim NİHAL: İnce ve düzgün vücutlu sevgili NİHAN: Saklanmış, gizli olan; Sır NİL: Çivit; Mısır'da bir nehir NİLGÜN: Lacivert renkli, çivit renginde NİLÜFER: Durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi NİSAN: Gelin çiçeği; İlkbaharın ilk ayı NUR: Aydınlık, parıltı, parlaklık NURGÜL: Nur+Gül NURGÜN: Nur+Gün NURSAL: Işıksalı ışıkla ilgili NURSAY: Işık gibi say, ışık gibi bil anlamında NURSELİ: Işık seli (yağmuru) anlamında NURSEZA: Nur+Seza=Nura layık, ışığa, aydınlığa layık anlamında NURTEN: Işık gibi duru tenli anlamında NÜKET: Nükte, zarif, güzel sözler NÜKHET:Güzel koku NÜKTE: İnce anlamlı, düşündürücü şaka söz
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:17 | #15 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | OKSAL: Ok at; Oka ilişkin OLCAY: Mutlu, ongun; Rastlantıları düzenlediği ve böylece de insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığı sanılan şey, şans, talih OLGAÇ: Bilgi ve görgüde olgunlaşan ONGÜL: Önayak olmak; İlk gül ORKİDE: Salepgillerden güzel çiçekli birtakım bitki türlerinin ortak adı OYA: Bir nesneye oyularak yapılan süs; Genellikle ipek veya ibrişim ile iğne, mekik, tığ kullanılarak yapılan ince dantel OYLUM: Hacim, dirim; İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş; Resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekan karşılığı ÖDÜL: Armağan ÖNAY: Yeni çıkmış ay ÖRGÜN: Türlü ve düzenli parçalardan oluşan ÖVGÜ: Övme, övmek için söylenen söz ÖVGÜN: Övülmüş, övülen kişi ÖVÜNÇ:Övünmeye yol açan yada hak kazandıran şey, kıvanç, sevinç, övünç, ödünç ÖYKÜ: Hikaye, ayrıntılarıyla anlatılan olay ÖZBEN: Bireyin kendi varlığı; Gerçek ben anlamında ÖZDE: Kişinin kendi içinde, özünde, canda olan ÖZDEN: Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili ÖZEN: Büyük hassasiyet göstermek ÖZGE: Yabancı ÖZGEN: Başına buyruk; Kuzu kulağı otunun filizi ÖZGÜL: Öz+Gül, gerçek gül, benim gülüm anlamında ÖZGÜR: Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, koşula bağlı olmayan, başına buyruk, hür ÖZLEM: Bir şeye karşı duyulan istek, bir kimseyi y da bir şeyi görme, kavuşma isteği; Hasret ÖZLEN: Görme isteği uyandır, kavuşma isteği ver, seni özlesinler ÖZSU: Besleyici su, besisuyu, bitkilerin dokularında bulunan tuz
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:17 | #16 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | PAMİRA: Orta Asya'da bir yayla PAPATYA: Baharda çiçek açan bir kır bitkisi PARLA: Parlamak eyleminden parla, ışık saç; Başarılı ol, ünün sanın artsın; Güzel ol, güzel görünüşlü ol PELİN: Acı ve güzel kokulu bir bitki PELİNSU: Pelin+Su, hem pelin hem su anlamında PERÇEM: Kah kül PERİ: Cisimleri çok latif ve görünmez olan hoş yaratık; Güzel insan, güzel kimse PERRAN: Uçan, uçucu PERVİN: Ülker yıldızı PETEK: Arıların bal topladıkları balmumu yuvacıkları PEYDA: Belli, açık, ortaya çıkmak, oluşmak PINAR: Büyük su kaynağı PIRILTI: Pırıldayan şeyin çıkardığı ışık
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:18 | #17 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | RAHŞAN: Parlayan, parlak, aydınlık RANA: İyi, güzel, yumuşak, hoş RAVZA: Sulu, su yatağı yer; Bahçe RENAN: Çok ses çıkaran, çınlayan RENGİN: Boyalı, renkli; Hoş, latif ve güzel REVAN: Yürüyen, giden; akan, akıp giden REYHAN: Yaprakları güzel kokan bir süs bitkisi, fesleğen REZZAN: Ağırbaşlı, onurlu RİMA: Dişi ceylan yavrusu RUHAN: Güzel kokulu RUHSAR: Yanak, yüz, güzel yüz RÜÇHAN: Üstünlük RÜYA: Düş; Gerçekleşmesi imkansız durum, hayal; Gerçekleşmesi beklenen şey, umut
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:19 | #18 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | SABA: Gündoğrusundan esen hafif ve tatlı rüzgar; Türk müziğinde bir makam SABAH: Günün ağarmasıyla başlayan ilk saatler SAHRA: Kır,ova,çöl SANAL: Sanlı ol, ünlen SANEM: Çok güzel kadın; Put SARA: Halis, saf, katkısız SARE: Olmak, oldu; Cemaat, topluluk; İhtiyaç, susuzluk SARGIN: Albenili, çekici, büyüleyici yıldızı şirin, hoşa giden, sevimli, güzel SAYE: Gölge; Koruma, yardım, sahip çıkma SAYGIN: Sayılan, sevilen SAYIL: Her zaman saygı gör SEBLA: Uzun kirpikli göz SEÇİL: Beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen SEÇKİN: Benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit SEDA: Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı SEDEF: Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde; Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş SEDEN: Uyanık, tetikte; Gözü açık olmak SEGAH: Doğu müziğinin makamlarından SEHER: Tan ağartısı SEL: Taşkın su SELDA: Bir söğüt cinsi SELEN: Haber, müjde SELİN: Gür akan su SELİNTİ: Ufak sel SELİS: Akıcı söz SELMİN: Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan SELVA: Amerika'da Amazon, Afrika'da Nijerya ırmakları gibi ekvator bölgesinde büyük suların geçliği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad. SELVİ: İnce uzun ağaç SEMA: Gökyüzü; Göç SEMANUR: Nurlu gökyüzü SEMİN: Değerli, pahalı; Semizlik SEMİRAMİS: Basil'in Asma Bahçeleri'ni kurduran Asur kraliçesi SENA: Övmek, methetmek; Şimşek parıltısı; Yücelik, yükseklik; Aydınlık; Bir ot adı SENAHAN: Metheden, alkışlayan, öven SENAR: Yar, aşık, seven insan SENEM: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı; Arapça'da put; Arapça'da kendine tapılacak kadar güzel olan kadın, sevgili, güzel SERA: Varlıklı olmak, zengin olmak; Şarkı söyleyen; Yer, toprak; Ok yapımında kullanılan bir ağaç SERAP: Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı SEREN: Gemi direği SERPİN: Yağmur SERRA: Rahatlık,kolaylık SERTAP (SERTAB): İnatçı anlamında SEVAL: Severek al anlamında SEVDA: Vurgunluk, tutkunluk, aşk; Heves, arzu, kuvvetli istek SEVDEM: Sevginin en son demi SEVEN: Bir başkasına sevgi duyan SEVGİ: İnsanı bir şeye yada bir kişiye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu SEVİL: Her zaman sevilen biri ol SEVİM: Sevmek eylemi; Bir kişi yada bir şeyde bulunan o kişi yada şeyi başkalarına sevdiren özellik SEVİNÇ: İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku SEYLAN: Sel, akma, akış SEYYAL: Akıcı, akışkan
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:19 | #19 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | SEZEN: Hisseden, sezgili SEZER: Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş yada olacak bir şeyi duyumsar SEZGİ: Sezmek eyleminden sezgi; Sezme yeteneği SEZİN: Sezinleme işi, sezme SILA: Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşmak; Doğup büyüdüğü ve özlediği yer; Bahşiş, hediye; Bağ SİBEL: Henüz yere düşmemiş yağmur damlası (Fransızca "si belle": öylesine güzel anlamında) SİM: Gümüş gibi parlak ve beyaz SİMA: Yüz, çehre SİMGE: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler SİMİRNA: İzmir'in eski adı. Aynı zamanda Amazon savaşçılarının kraliçesinin adı. (Başka bir kaynakta ise, Amazon savaşçıların kraliçesi Symirna İzmirli bir prens ie evlenir ve prens bunun anısına şehre Symirna adını verir) (Öneren: Nuray Bulgar) SİMTEN: Sim+Ten SİNEM: Yüreğim, çok sevdiğim SİTARE: Yıldız SONEDA:Nazlı olmaması temenni edilen SONGÜZ: Kasım ayının halk arasındaki adı SONYAZ: Sonbahar SU: Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı SUMRU: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi SUNA: Boylu, pozlu, yakışıklı SÜSEN: Nisan-Haziran dönemlerinde açan güzel kokulu bir çiçek
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:20 | #20 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | ŞAHBANU: Hükümdar eşi ŞAHİKA: Dağ doruğu. ŞAN: Şöhret. ŞAYESTE: Yaraşan ,yakışan. ŞEBBOY: Güzel kokulu bir süs bitkisi ŞEBNEM: Bitkilerin üzerinde toplanan su damlacıkları. ŞEHNAZ: Alaturka müzikte bir makam adı ŞEHRAZAT: Kendi kendine yaşayan,özgür. ŞELALE: Büyük çağlayan. ŞERMİN: Utangaç,mahcup. ŞEVVAL: Hicri takvime göre yılın onuncu ayı. ŞEYDA: Sevda nedeniyle aklını yitirmiş ,çılgın ŞİİR: İmgelere,duygulara seslenen söz sanatı ŞİMAL: Kuzey ŞİRİN: Sevimli,cana yakın ŞÖLEN: Kutlama niteliğindeki yemekli toplantı ŞÖLENDE: Bir olayı kutlamak amacıyla yapılan yemekli toplantı. ŞULE: Ateş alevi
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |