|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
18-12-2006, 21:12 | #1 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 |
AÇANGÜL: Açılan gül çiçeği AÇILAY: Ay'ın şekilleri, yansıması ADAL: Ün kazan AFET: Ortalığı birbirine katacak kadar güzel kadın AĞÇA: Temiz, saf AHENK: Uyum AHSEN: Çok güzel, olağanüstü güzel AHU: Ceylan, karaca AHUSE: Coşkulu güzellik AJLAN: Hızlı, çabuk, telaşlı AKASYA: Güzel kokulu bir süs bitkisi AKEL: Eli uğurlu anlamında AKGÜN: Parlak gün, uğurlu gün, ışıklı gün AKSU: Anadolu'da değişik boylarda bir çok akarsuyun adı AKŞİN: Beyaz tenli kadın AKTAN: Ak renkli tan; Kutlu tan, uğurlu tan ALA: Ela karışık renkli, alaca; Benekli; Tam olgunlaşmamış, yarı olmuş ALÇİN: Kızıl renkli küçük bir kuş ALEDA: Nazlı, kaprisli ALEV: Yanan cisimlerin görüntüsünü tarif etmek için kullanılan bir kelime ALEYNA: Bizim üzerimize olsun ALGIN: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun ALIM: Gözü gönlü çeken nitelik, çekicilik, gönül çelen güzellik, albeni ALKIM: Gökkuşağı ALPİKE: Kahraman kraliçe ALTIN: Yüksek değerli bir maden ALYA: Yüksek yer, yükseklik, gök ANDAÇ: Anılar, hatıralar ANIL: Başkaları tarafından sözün edilsin ANKA: Kaf Dağı'nda bulunduğu söylenen masal kuşu ARIN: Arı, katışıksız, temiz, kirden uzak ARKIN: Yavaş, ağır, sakin ARMAĞAN: Hediye, ödül ARMİNA: Emine, korkusuz, yürekli ARNİSA: Çok namuslu kadın ARSEN: Kurtuluş, özgürlük ARSU: Su kadar berrak ARSUN: Yüreğindeki temizliği yansıtan ARYA: Operada sanatçının orkestra eşliğinde söylediği uzun şarkı ARZU: Herhangi bir şey için duyulan aşırı istek ASALBİKE: Gerçek hanım, gerçek güzel ASEL: Bal, Cennetteki dört sudan biri ASENA: Dişi kurt, güzel kız ASLI: Kökeni anlamında; Kerem ile Aslı öyküsündeki kadın kahraman ASLIHAN: ASLI+HAN=soyu han ASLIM: Özü geçmişe ait ASU: Azgın, huysuz ASUDE: Rahat, huzur içinde olan ASUELA: Ela gözlü yaramaz ASUMAN: Gökyüzü ASYA: Dünyanın en büyük kıtası AŞKIN: Aşmış, ileri AYBEN: Ben ayım anlamında AYBİKE: Ay gibi güzel kız AYBİRGEN: Ay veren AYÇA: Yay biçimindeki ay AYÇİÇEK: Gün çiçek AYDA: Dere kıyılarında yetişen bir bitki AYDAN: Güzelliğini aydan almış,ay gibi parlak ve güzel AYDENİZ: Hem ay, hem de deniz AYDONAT: Işık donat, parlaklık donat anlamında AYEVİ: Ay çevresinde oluşan ışık çemberi AYGEN: Gönül arkadaşı AYGÜN: Hem ay, hem gün AYKAL: Ay gibi parlak ve ışıklı kal AYKIZ: Ay+Kız AYKUT: Kutlu ay, uğurlu ay AYLA: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi AYLİN: AYLA ile aynı anlamdadır AYSAR: Ayın evrelerine göre huyu değişen kimse AYSIN: Sen aysın, ay kadar güzelsin AYSU: Ay ve su gibi güzel AYŞE: Rahat ve huzur içinde yaşayan AYŞEGÜL: Ayşe+Gül AYŞENUR: Ayşe+Nur AYŞIL: Ay ışığı AZRA: Üstünde hiç yürünmemiş kum; Yeni yetme kız
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
|
18-12-2006, 21:12 | #2 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | BADE: Aşk, kutsal sevgi BAHA: Değerli, kıymeti çok BAHAR: Yazla kış arasında olan mevsim BALA: Yavru çocuk BALCA: Bal gibi, bala benzer BALIN: Yar, sevgili BALKIN: Pırıldayan, parlak BALKIZ: Bal kadar tatlı kız BANU: Prenses; Hanımefendi BAŞAK: Arpa çavdar gibi ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı BEDİZ: Resim, tasvir, süs, bezek BEGÜM: Hanım; Timur oğulları'ndan gelen prenses BEHİN: İyinin iyisi BELDE: Memleket, şehir, kasaba BELEMİR: Peygamber çiçeği olarak biliniyor.Açtığı kokusunun dağılmasıyla anlaşılan gizli çiçek anlamında BELEN: Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol BELFÜ: Kar tanesi BELGİ: İşaret BELGİN: Kesin ve eksiksiz belirlenen BELİZ: İşaret, iz; alamet BENAN: Parmak uçları BENAY: Ben ayım, ay gibiyim BENEK: Namuslu kadın BENGİ: Ölümsüz, sonsuz BENGİSU: Ölümsüzlük suyu BENİZ: Yüz BERGÜZAR: Anılmak için verilen şey, andaç BERİA: Olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili BERİL: Zümrüt BERİN: En yüksek, en ulu anlamında BERKE: Zerdali, kayısı; Kamçı, değnek BERNA: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı BERRAK: Duru BERRAN: Keskin, kesici BESİSU: Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su BESTE: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü BESTENİGAR: Türk müziğinde bileşik bir makam BETÜL: Erkeklerden çekinen namuslu kadın, Hz. Meryem ve Hz. Fatma'nın diğer isimleri BEYZA: Çok beyaz, lekesiz BİHTER: Daha iyi, en iyi BİKE: Evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın BİLGE: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi BİLGET: Havadis, malumat BİLGÜN: Bil+Gün BİLHAN: Çok bilgili BİLLUR: Pek duru, pürüzsüz BİNGÜL: BİN+GÜL=Gülü bol; Gül bahçesi BİNNAZ: BİN+NAZ= Çok nazlı BİNNUR: BİN+NUR=Çok ışıklı, ışığı gür BİRAY: Ay gibi tek, eşsiz BİRBET: Yüzü benzersiz BİRGEN: Yanlız, yanlızlığa alışkın BİRİCİK: Bir tane, tek, emsalsiz BİRSEN: Yanlız sen BUKET: Çiçek demeti BURCU: Güzel koku, ıtır BURÇAK: Bir bitki BURÇİN: Dişi geyik BUSE: Öpücük BÜKÜM: Bükme eylemi BÜŞRA: Müjde, sevinçli haber
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:12 | #3 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | CANA: "Can"ın - e hali CANAN: Gönülden sevilmiş, yar CANDAN: İçten, gönülden CANDAŞ: Candan, değerli dost CANEDA: İçten, sevimli kişi CANFEZA: Müzikte bileşik bir makam CANKIZ: Sevilen, sevimli, şirin kız CANKUT: Sevimli, cana yakın CANSU: Yaşam veren su CEMRE: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi CEREN: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan CEVZA: İkizler burcunun eski adı CEYDA: İnce-uzun boyunlu ve güzel CEYLAN: CEREN ile aynı
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:13 | #4 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | ÇAĞ: Belirli bir özellik göz önünde bulundurularak ele alınan zaman dilimi ÇAĞDA: Yeni bir çağa adım atılmış ÇAĞIN: Şimşek, yıldırım ÇAĞLA: Badem, kayısı,erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hali ÇAKIL: Su yataklarında sürtünmeyle yuvarlaklaşmış küçük taşlar ÇEVREN: Gökyüzünün yerle bitişik gibi görünen kenarları, ufuk ÇİÇEK: Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü ÇİĞDEM: Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi ÇIĞLIK: İnce ve keskin bağırış ÇİLER: Şarkılar söyleyen, şakıyan ÇİSE(M): Hafif yağan yağmur(um) ÇİSİL: İnce ince yağan yağmur ÇOLPAN: Çoban yıldızı
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:13 | #5 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | DALGA: Hareketli su kütlesi; Denizin rüzgarlı havada kabarıp kıyıya sürüklenmesi DAMLA: Yağmur ya da bir sıvının çok küçük yuvarlak biçimli parçası DEFNE: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki DEMET: Çiçek bağlamı, deste DEMRE: Noel Baba'nın doğduğu sanılan tarihi yer DENİZ: Yeryüzünün çoğunu örten engin su DEREN: Toplayan, düzenleyen, pekiştiren DERİN: Sığ olmayan DERYA: Büyük deniz anlamında DESEN: Çiçek, çizgi gibi süs şekilleri DESTEGÜL: Mevlevi dervişlerinin giydiği ince kumaştan yelek DEVİN: Hareket, kımıldanış DEVRİM: Yerleşik toplumsal düzeni, köklü, hızlı ve geniş kapsamlı olarak niteliksel değiştirme ve yeniden biçimlendirme işlemi DİCLE: Bir nehir adı DİDE: Göz, göz bebeği DİDEM: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim DİLARA: Gönül alan, gönül okşayan. DİLAY: Gönle ışık saçan, ay kadar güzel DİLDAR: Gönlü baskı altında tutan sevgili DİLDE: Ünü her tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan kimse DİLEK: İstek, rica DİLEM: Gönül ilacı DİLER: Dilemek eyleminden DİLHAN: İçten ve yürekten konuşan DİLNİŞİN: Gönülde yer tutan,hoş,güzel DİLRÜBA: Gönlü şen,dertsiz DİLSU: Dil+Su DİLŞAH: Gönül şahı,sevgili DOĞA: Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü; Tabiat DOĞANGÜN: Doğmakta olan gün DOĞAY: Ayın yeni doğuş hali DOĞU: Güneşin doğduğu ana yön DOLUNAY:Ayın tam yuvarlak olduğu an DORA: Doruk, zirve DUYGU: Kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim DÜŞÜM: Hayalimdeki, düşlediğim, istediğim anlamında
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:13 | #6 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | EBRU: Bulut renginde; Hare gibi dalgalı ve damarlı; Kitap kabı yapmak için kullanılan renkli kağıt; Hareli boyama yöntemi ECE: Türdeşleri arasında üstünlüğü yeteneği olan kadın, güzel kadın; Kraliçe ECEGÜN: Çok güzel bir günde doğan ECEM: Kraliçem, sevgili kraliçe anlamında ECMEL: Çok güzel EDA: Naz, cilve anlamında EFSUN: Büyü, sihir EGE: Türkiye'nin batısında yer alan deniz ELÇİN: Deste, tutam ELİF: Arap alfabesinin ilk harfi; Anadolu'da kibar, narin yapılı, ince-uzun anlamında kullanılır ELVAN: Renkler,çeşitler EMET: Bereket, bolluk ENER: Dağ eteği EREM: Cennet ERENDİZ: Jüpiter gezegeninin adı ERKE: Enerji, iş başarma gücü; Nazlı ESEN: Sağlıklı, salim ESER: Emek sonucu ortaya çıkan ürün, yapıt; Yok olmuş bir nesneden kalan parça ESİN: Sabah rüzgarı ESNA: Yüksek, yüce ESRA: En çabuk, çok çabuk EŞLEM: Selametli, güvenilir EVİN: Bir şeyin içindeki öz; Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü EYLÜL: Sonbaharda bir ay ad EZGİ: Belli bir kurala göre yaratılan ve kulakta haz uyandıran ses dizisi; Melodi, şarkı, türkü
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:14 | #7 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | FAZİLET: Erdemli, iyi ahlaklı FERAH: Aydınlık, iç açıcı FERAY: Ay ışığı, ayın parlaklığı FERCAN: İnsanın ruhuna aydınlık veren bir içtenliğe sahip olan FERDA: Gelecek zaman, yarın; Kıyamet FERHAN: Sevinçli, gönlü hoş FERZİN: Kraliçe FEYZA: Bolluk, çokluk FEZA: Boşluk, sınırsızlık; Uzay FİDAN: Yeni yetişen ağaç FİGEN: Yaralayan, kıran FİLİZ: Tohumdan çıkan sürgün FİRUZE: Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı FULYA: Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek FUNDA: Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik FÜRUZAN: Parlayan, parlak FÜSUN: Büyü
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:14 | #8 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | GAMZE: Göz kırpma, gözle işaret; Nazlı bakma; Gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren çukur GAYE: Amaç, erek GAZAL: Ak geyik, ahu; Geyik yavrusu; Güzel söz (mecazi) GAZEL: Konusu daha çok sevgi ve içki olan, manzume; Tek kişinin özel ahenkte okuduğu müzik parçası; Sonbahar vaktinde düşen yapraklar GECE: Gün batımından ağarmasına kadar geçen süre GELİNCİK: Yazın kırlarda yetişen parlak kırmızı renkli bir çiçek GENCAY: Yeni doğmuş ay; Hilal biçimindeki ay GERÇEK: Yakıştırma veya yalanı olmayan GİZEM: Sır; Aklın erişemediği çözülemeyen şey GONCA: Tam açılmamış çiçek GÖRKE: Heybetli GÖK: Yerin göz ile görülebilen ufuklarından başlayarak yukarıda kubbenin içi gibi gözüken sonsuz boşluk; Mavi renk GÖKAY: Hem gök, hem ay; Güzel ay GÖKBEN: Ben gökyüzü anlamında GÖKÇE: Gök mavisi, mavi gözlü güzel GÖKSU: Türkiye'nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların adı GÖKYEL: Kuzeydoğudan esen rüzgar, poyraz GÖNEN: Rutubet, yaşlık; Ekilecek toprağın tavlandırılması GÖNÜL: İstek, arzu GÖZDE: Çok sevilen, beğenilen nitelikte GÖZEN: İlgi çekici, samimi; Sulak yer; Pınar GÜHER: Cevher GÜL: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Gülmek eyleminden gül GÜLBAHAR: GÜL+BAHAR; Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı toprak rengi GÜLBEN: GÜL+BEN= gül yüzlü GÜLÇİN: Gül toplayan GÜLDEN: Güle ilişkin, gülden yapılmış GÜLEN: Güleç yüzlü, mutlu anlamında GÜLENAY: Güleç ay, gülümseyen ay; Ay gibi gülümseyen güzel GÜLFEM: Ağzı gül gibi olan GÜLGEN: Güler yüzlü GÜLGÜN: Gül renkli; Gülen, gülümseyen GÜLHAN: Gül kadar çok sevilen, han, hakan GÜLİSTAN: Gül bahçesi GÜLİZ: Gül yetiştiren GÜLİZAR: Al yanaklı, gül yanaklı; Alaturka müzikte bir bileşik bir makam GÜLNİSA: Gül+Nisa (Nisa=Kadınlar), gül gibi kadınlar anlamında GÜLRİZ: Gül saçan GÜLRU: Gül yüzlü, gül yanaklı GÜLSU: Gül ve su gibi güzel GÜLSÜN: Yaşam boyu yüzü gülsün anlamında GÜLŞAH: Gül dalı; Güzelliğiyle ün salmış olan GÜLŞEN: Gül bahçesi GÜLTEN: Gül tenli, vücudu gül gibi GÜLÜM: Bana ait olan gül GÜLÜMSE: Tebessüm et GÜN: 24 saatlik zaman dilimi; Güneşin yeryüzüne gönderdiği ışık; Güneş, yaşam GÜNAL: Işık al, ışıklı ol GÜNAN: Doğumuyla sevinç getiren; Anılan gün GÜNAY: Hem gün, hem ay GÜNÇİÇEK: Ay çiçek GÜNDEN: Güne ilişkin, güneşe ilişkin; Güneşten bir parça GÜNDÜZ: Günün aydınlık bölümü GÜNEŞ: Çevresindeki gezegenlere ısı ve ışık veren büyük gök cismi GÜNEY: Her zaman güneş gören, güneşli yer; Bir yön GÜNHAN: Oğuz han'ın altı oğlundan biri GÜNSU: Gün gibi aydınlık, su gibi berrak GÜRAY: Bol ışıklı ay, güçlü ay GÜRDAL: Güçlü dal, sık dal GÜVEN: Güvenmekten, yürekli ol anlamında GÜZ: Sonbahar GÜZAY: Güneş olmayan yer; Kuzey; Güz ve ay GÜZEL: Hoşa giden,hayranlık uyandıran GÜZİN: Seçilmiş, seçkin GÜZÜN: Güz mevsiminde olan
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:15 | #9 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | HALENUR: Kutsal ışık HANDAN: Güleç, sevinçli HANDE: Daima gülen, gülücük HANİFE: Allah'ın birliğine inanan; Hz. Muhammed zamanından önce tek tanrıya inanan HARİKA: Sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran HASLET: Doğuştan gelen güzel huy HAYAL: Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, görüntü HAYAT: Ömür, yaşam HAZAL: Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği HAZAN: Sonbahar HAZAR: Barış HERA: Mitolojide analığın yüceliğini temsil eden tanrıça HEVES: Bir şeye duyulan istek HEVİN: Aşk, sevda HELİN: Yuva HİLAL: Ayın yay biçimindeki görünüşü HİLDE: Kurtulmak, yükselmek, ilerlemek HOŞSEDA: Hoşa giden ses HÜLYA: İnsanın kurduğu tatlı düş; Sevda HÜMA: Efsanelerde geçen, yere konmayıp sürekli gökte kaldığına inanılan cennet kuşu HÜMEYRA: Kızıllık, pembelik HÜNER: İnce ve şaşırtıcı ustalık HÜRREM: Sevinçli, güler yüzlü HÜSNA: Pek çok güzel HÜSÜN: Güzellik
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
18-12-2006, 21:15 | #10 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | IĞIL: Çok yavaş akan su ILGAZ: Atın dört nala koşması ILGIM: Serap ILGIN: Beyaz ya da pembe, çiçekli, çok hafif yapraklı bir ağaççık (genellikle küçük akarsu kıyılarında bulunur) ILGIT: Esinti ve akış için kullanılan yavaş yavaş anlamında ILIM: Uzlaşmacı yumuşaklık IRMAK: Akarsuların en büyüğü IŞIK: Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji IŞIL: Pırıltı, parlaklık, ışık, aydınlık IŞILAY: Işıltılı ay, parlayan ay IŞIN: Bir kaynaktan belli bir doğrultuya giden ışık çizgisi ITIR: Güzel koku; El ve yüze sürülen çiçek özü, esans
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |