|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
16-06-2007, 00:50 | #1 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 |
"Bir kaşık daha evladım" dönemi bitti Türk anneleri yemeğin içeriğinden çok yenilen miktarla ilgileniyor. Çoğu anne, �çocuğu az yiyor� diye suçluluk duyuyor. Oysa Türk mutfağının baharatlı, tuzlu, yağlı yemekleri miniklerin yetişkin sağlıklarını tehdit ediyor. Geçtiğimiz hafta Amsterdam�daki Milupa Araştırma Merkezi�nde, Türk çocuklarının yeme alışkanlıkları ve alınması gereken önlemler anlatıldı Bir kaşık daha evladım? diye sorar gibi yapar, cevabını beklemeden tabağıma kepçeyle yemeği boşaltırdı. Benimki yine iyi. Arkadaşımın annesi, o �Hayıır� diyerek eliyle tabağını kapamaya çalışırken, elinin üstüne dökermiş yemeği... Bu hiç de istemediğim fazla porsiyonu, �Tabakta yemek bırakılmaz. Ağlar onlar.� dendiği için ıkına sıkına da olsa bitirirdim. Pilav günleri de zor geçerdi. �Kaç pirinç tanesi bırakırsan, o kadar çocuğun olur� lafı psikopat gibi tane saymama yol açardı. Patlasam da, tabakta iki üç tane kalana kadar yerdim. Bazen de dalgınlıkla hepsini yeyip, �Ya hiç çocuğum olmazsa� diye panik olurdum. Bir süre sonra �Yemeğini yemezsen...� diye başlayan sevdiğim şeylerden yoksun kalma tehditleri başladı. Bir gün hiç unutmam, �O tabak bitmezse, sinemaya gelmiyorsun� diyen anneme en sevimli halimle �Peki� deyip, beş on dakika oyalandıktan sonra, makarnayı balkondaki çiçek saksılarının arkasına dökmüştüm. Annemin dayatmalarına, dayatma ile karşılık vermem de uzun sürmedi. Zamanla ne kadar ısrar ederse etsin, tadını sevmediğim sebzeleri ve meyveleri yememeye başladım. Annem �köfte, pilav, makarna, patates� çocuğu olmamı aç kalma riskime karşı çaresiz kabul etmişti. Çocukluğumda sıfıra yakın sebze tüketen ben, 20�li yaşlarımda sağlıklı beslenme moduna girip, yavaş yavaş onlara alıştım. Şimdi her gün mutlaka bir öğün sebze yerim. Ancak iş işten çoktan geçmiş. Amsterdam�daki �Gelecek İçin Beslenmek� seminerinde anladım ki, çocukken sebze yemediğim için bağırsak floram sağlıksız ve yıllardır bunun sıkıntısını çekiyorum. Milupa�nın 6 Avrupa ülkesinde yaptırdığı �Çocukların yeme alışkanlıkları� araştırması, durumun benim çocukluğumla yani yaklaşık 25 yıl öncesiyle hiçbir farkı olmadığını gösteriyor. Türk anneleri faydalı olduğunu düşünerek çocuklarına fazla yemek yediriyor, yemeğin içindeki yağ, tuz, baharat oranının yetişkinler için ayarlandığını dikkate almıyor ve de çocukların yemek seçimlerini çok çabuk kabul ediyor. İşte araştırma sonuçları, riskler, annelerin yapması ve asla yapmaması gerekenler... Çocuklarımız sağlıksız besleniyor - % 60�ı, 1 yaşına gelmeden salçalı, baharatlı, yağlı, tuzlu yemek ile tanışıyor. - % 40�ı, 7 aydan önce, çikolata ve kek benzeri tatlı tüketiyor. - % 85�i çay, hazır meyve suyu ve abur cuburla 3 yaşına kadar tanışmış oluyor. - Türk anneleri bebek hazır gıdası veya içeceği tercih etmiyor. Bebek içeceği tüketme oranı % 0, bebek gıdası % 1. - Türk çocuklarının meyve tüketimi Batı ülkelerinden bile az. Ülkemizde % 50, İngiltere�de % 68, Polonya�da % 72. - Sebze tüketme oranı % 49. Bu rakam Avrupa ortalamasına denk gelse de, kahvaltıda domates ve salatalık yeme alışkanlığından kaynaklanıyor. - Süt ve yoğurt tüketiminde % 62 ile birinciyiz. - Çocuklarımız gereğinden fazla pilav (% 25), gereğinden az ( % 23) et yani protein tüketiyor. Kaynak: Milupa�nın Türkiye�de 10 ilde 0-3 yaş arası 1200 çocuk annesiyle gerçekleştirdiği araştırma sonuçları. Ne yapılmalı? - Bebekler için üretilen sütler, anne sütüne en yakın içeriğe sahiptir ve çocukların yaşına ve ihtiyacına göre değişkenlik gösterir. Bu nedenle ilk 3 yıl, inek sütü yerine bu sütleri tüketmek daha faydalıdır. - Ürünlerin içeriğini okuyun. Şeker, tuz ve yağ seviyeleri düşük, sebze, esansiyel yağ asitleri, vitamin ve minerallerle zenginleştirilmiş gıdaları seçin. - Bebekler 1 yaşından önce tuzla tanışmamalıdır. 1-6 yaş arası çocukların ihtiyacı olan tuz miktarı 1 çay kaşığıdır. - Meyve, sebze, bebek ve anne sütü doğal şeker içerir. Sadece enerji veren ve besin değeri olmayan tatlılardan kaçının. - Sebze tüketimi obeziteyi önlemeye yardımcıdır. Tadları acı olduğu ve daha az enerji verdikleri için çocukların sebze sevmesi zaman alır. Her gün önlerine farklı bir seçenek koyarak, tadları öğreterek sevdirmeliyiz. - Çocukların C vitamini ihtiyacı yetişkinlerin 4 katıdır ve meyveler C vitamini deposudur. Günde 2-3 kez tüketilmesi gerekir. - Çocuklar en çok tahıla ihtiyaç duyar. İkinci sırada sebze ve meyveler, üçüncü sırada et ve süt ürünleri, son sırada ise yağ, şeker ve tuz gelir. - �Bir kaşık daha evladım� dönemi kapandı. Gerektiği kadar ve sağlıklı beslenmeleri önemli. Riskler neler? Yetişkinlikte karşılaştığımız yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kemik hastalıkları gibi birçok rahatsızlığın altından çocuklukta yanlış beslenme çıkıyor. - Bebeklerin böbrekleri tam gelişmediği için vücuttaki fazla sodyumu atamıyor ve çok erken dönemden itibaren sodyum depolamaya başlıyor. Bu durum ileride yüksek tansiyona yol açıyor. - Bebekler tatlı gıdalara eğilimli olarak dünyaya geliyor. Aşırı şeker tüketimi yetişkinlik damak zevkini etkiliyor ve bu tip gıdaların tercih edilmesine yol açıyor. - Fazla kalsiyum tüketimi demir emilimini azalttığı için riskli. Demir eksikliğinden kaynaklanan anemi, dünyada en sık görülen kansızlık türüdür. Çocuklarımız yaşa göre günde 1-3 bardak arası süt ve süt ürünü tüketmeli. - Az kalsiyum tüketiminin ise zayıf bir bağışıklık sisteminden, kemik hastalıklarına kadar birçok istenmeyen sonucu olabilir. - Lif kaynağı olan sebzelerin az tüketimi, bağırsak florasını sağlıksızlaştırıyor. - Bebeklikte alınan karbonhidrat miktarı hayatımız boyunca vücudumuzda depolayacağımız yağ asiti miktarını belirliyor. Fazla karbonhidrat alan bebeklerin, yetişkinlikte obez olma riski fazla.
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |