Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Taraftar > Gündem Dışı > Anti FB

Anti FB Anti Fb ile ilgili herşey buraya :)

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 13-10-2008, 17:02   #1
Dişi Kartal
 
bjk48 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
anti fbcilik ve gs sempatizanlığı

[color="White"]bu kısımda anti fbcilik yapılıyor geyik tabir edilen dalga geçmek için açılmış buraya kadar eleştirmiyorum ama gs sempatisini özellikle genç nesillerde anlamış değilim
bu genç nesille anti fb konusunda hak veriyorum son zamanlardaki fb ye geçilen kıyaklar şikeler elbette onları fb düşmanı yapacak fakat burada önemli olan bu neslin GS YE SEMPATİK BAKMASI
Genç nesilin yaşadığı hatta daha kötüsünü biz gsden yaşadık o yüzden fb den daha büyük nefretim gsyedir
medya ve federasyon ikilisini en iyi kullanan gsdir son yıllarda fb bu konuda gsye rakip olsada gs olunca basın sesini çıkarmaz
geçen sene gs nin hakemler tarafından kollanmasına fazla sesini çıkarmayan bazı arkadaşalar fb nin hakemlerle kazandığı maçlarda aslan kesildiler. bizim için fb = gs dir
ben fb gs derbisinde gs yi tutan ve onun kazanması için başarı dileyen bir zihniyeti beşiktaşlıya yakıştıramıyorum. aziz yıldırımı sevmiyorum ama bilinki polat denen gs başkanı aziz yıldırımdan daha tehikelidir. dost olmaktan öte beşiktaş düşmanıdır bize dost görünmesinin sebebi son yıllardaki başarısızlığımızdır eğer biraz başarılı olsak bu polat ve gs medyası bize demediğini bırakmayacaktır. bu sene gs lile şampiyonluk yarışına girersek göreceksiniz.
gsden özellilede başarı için heryolu mübah gören polattan bize DOST OLMAZ
BEN FBYİ SEVİN DEMİYORUM SADECE GS Yİ DOST OLARAK GÖRMEYİN
DEMİRÖRENİN DEDİĞİNİN ARKASINDA DURMAMAI DEĞİL BENİ ÜZEN GSNİN ŞAMPİYON OLMASINI İSTEMESİDİR. HİÇ BEŞİKTAŞ BAŞKANI GS FB YARIŞINDA TARAF TUTMAZ BEN İGSNİN FBYİ FBNİN GSYİ YENMESİ BİZE YARAR SKOR DURUMLARI HARİÇ İLGİLENDİRMEZ
AŞAĞIDA KOPYALADIĞIM YAZIYI GENÇ NESİL OKUSUN ANTİFB DE BUNU YAYINLAMAM AYNISINI ANTİGS OLARAK AÇILMAMASIDIR ANTİFB VARSA GSDE OLMALIDIR BENCE
ADMİNLER BELKİ BANA KIZACAKLARDIR AMA BİLSİNLERKİbu gs YÜZÜNDEN BEN ÇOK AĞLAMIŞTIM :

AYRICA BU YAZI ALINTIDIR ÇEŞİTLİ BEŞİKTAŞ SİTELERİNDE GÖREBİLİRSİNİZ.
LÜTFEN YAZIYI OKUYUNUZ UZUN AMA OKUMAYA DEĞER BEN BU YAZIYI GERCEKLER GÖRÜNÜNCEYE KADAR DEVAMLI YAYINLAYACAĞIM

TEKRAR SÖYLÜYORUM YAZIYI SONUNA KADAR OKUYUN LÜTFEN:

[UTANÇ DOLU GEÇMİŞLE YÜZLEŞME
(LÜTFEN ama LÜTFEN BÜTÜN ARKADAŞLAR OKUSUN GERÇEKLERİ ANCAK BU ŞEKİLDE ÖĞRENEBİLİRİZ)

Çocukluk yıllarım, babamın elinden tutarak maçlara gidiyorum...Kombine biletler.....Eskiden kombine biletler kulüpler tarafından değil, beden terbiyesi müdürlüğü tarafından hazırlatılıp satılırdı....Sadece numaralı tribün kombinesi olurdu...Ve Beşiktaş-Fenerbahçe ve Galatasaray`ın bütün maçlarını kapsardı...Bütün maçlar o zaman ki adıyla Dolmabahçe Stadı’nda oynanır, bizler de futbol aşığı olarak bütün maçlara giderdik...

1971-72-73 yılları Galatasaray 3 sene üst üste şampiyon oluyor...Antrenorleri Ingiliz Brian Birch alışkın olmadığımız yumruk showla tanıştırmıştı tribündekileri... Galatasaray takımı da sahaya çıkar, hocalarından gördüklerini uygular, aynı anda yumruklarını havaya kaldırırlardı...

Hırçın, sert futbol oynatan bir İngilizdi...Yasin, Tarık, Bülent, Enver, Muzaffer, Tuncay, B. Mehmet, Çilli Mehmet, Metin Kurt, Gökmen ve diğerleri... Sert ve hırçın bir futbol oynarlardı...Hocaları sahada fotomuhabiri kovalar, fotoğraf makinalarını kirarak olay çıkartacak, talebeleri de bir maçta numaralı tribüne tırmanarak (yanlış hatırlamiyorsam Şevki ve Gökmen`di...) seyirci kovalayacak kadar hırçındı....

Oynayarak kazanmışlardı şampiyonluğu...Kimse gıkını çıkarmamıştı...Eller uzatılmış, tebrik edilmişti şampiyonlukları...O zamanlar numaralı tribünde karışık otururdu taraftarlar...Her şeye rağmen biraz daha saf, biraz daha spor doluydu müsabakalar...Sonraları uzun yıllar şampiyon olamadı(14 yıl) Galatasaray...

Önceleri Fenebahçe, sonra Trabzonspor`un altın yılları, ardından Beşiktas...Galatasaray şampiyon olamıyordu....Bir futbolcu transfer etmişlerdi Adanademirspor`dan, 3 yıl üst üste şampiyonluklarının ardından; adı Fatih...Fatih Terim`in gelmesiyle tesadüf müdür, şans mıdır, uğursuzluk mudur?...bilinmez.. Oynadığı yıllar boyunca şampiyonluk yüzü göremedi Galatasaray...İyi bir defans oyuncusuydu Fatih, ama sevilmezdi…Bir kabadayı edasıyla oynardı futbolunu...

Yanlış hatırlamıyorsam bir Mersinidmanyurdu maçında, Mersin atağına ofsayt kaldırmayan yan hakemin üzerine yürümesini, tartaklamasını, hırsını alamayıp bir de hakemin yüzüne kocaman bir tükürük göndermesini unutamıyorum...Şimdiki talebeleri Bülent-Vedat karışımı bir şeydi yani...(Kızıyoruz ya bizi, tüküren, ısıran, dirsek atan futbolcularını koruması, kendisi futbolcuyken aynılarını yapardı, ona göre normal olmalı!..)Son senesinde hakeme fiili saldırıdan öyle bir ceza alması gerekiyordu ki, o cezayı alsaydı, kurallara göre teknik direktör olma hakkı yok oluyordu, allem ettiler, kallem ettiler cezasini indirdiler, jübilesini yaptı, kursları bitirdi, çalıştırıcı oldu....


80 yılların ortaları...Türkiye hızlı bir değişime uğruyordu...Hızlı ve apar topar bir şekilde liberal ekonomiye geçiş, beraberinde değisen değer yargıları ve ahlaki değerleri de getiriyordu.Ve hala Galatasaray şampiyon olamıyordu....Ama hızla değişiyordu yönetici profilleri, yönetim anlayışı yavaş yavaş ele geçiriyordu sarı kırmızılı camiayi...Ne kanun tanıyordu ne nizam bu anlayış...Ne hak gözetiyordu, ne hukuk...Arıyordu, buluyordu kurallardaki boşlukları...Felsefeleri yavaş yavaş belirginleşiyordu:“Ben Yaptım Oldu! Başarı için her yol mübah!..Yapanın yanına kar kalır!”

VE TÜRK SPORUNDA İLKLER PEŞ PEŞE SIRALANIYOR, PARAMPARÇA OLUYOR SPOR AHLAKI, SARI KIRMIZILI ÇİZMELER ALTINDA....

Mirsad Kovacevic, yabancı kontejanının dolmasından dolayı, oynayamıyor Beşiktaş’ta...Ama bonservisi Beşiktaş’ta...Amatörluğe dönüyor Kovacevic, 1 hafta içinde Galatasaray PAF takımına transfer oluyor, 1 maç oynuyor Gençler Liginde, beğenilerek (!) A takım kadrosuna alınıyor…Ve işte karşınızda Türk statüsünde oynayan Mirsad Güneş... Sonraları bir kaç günde Türkleşen Fransız milli takım oyuncusu, Didier Six, Dündar Siz olarak top koşturuyor Galatasaray’da... İnanılmaz şekilde deliniyor kurallar, kural oyucuların düsünemedikleri şeytanlıklar, bir bir uygulamaya geçiliyor... Yabancı milli takımlarda oynayan çifte pasaportluları da Türk statüsünde oynatmayı başarıyorlar sonraları...

O kapıyı da açıyorlar ardına kadar...İsviçre milli takımı oyuncusu Kubilay Türkyilmaz, Türk statüsünde oynayıveriyor liglerimizde...(Pişkinliği de elden bırakmıyorlar bir yandan...Kendi açtıkları yolda ilerleyen ve yabancı yasaklarını delen Fenerbahçe’yi de eleştiriyorlar bir taraftan....Yalandan...yalandan....)

Yıl 1987 Galatasaray basketbol takımı...
Ligdeki bütün takımlar tek yabancı ile oynuyor...
Galatasaray’ın kadrosunda oynayan dört isim:- Izic , Michael Sceorse, Paul Dawkins , Calvin- 1`i haric diğerleri Türk vatandaşı yapılıvermiş, basketbol şube sorumlusunca... Yıllarca şampiyon olamamışlar basketbolda da...Ve her şey ayarlanmış şampiyonluk için...Kurallar delik deşik edilmiş...Basketbol federasyonu çaresiz...Diğer kulüpler itiraz ediyor ama, işi kitabına uydurmuş şeytanlar...Ve çaresizlikle bir sonraki sene için yeni bir kural koyuveriyorlar...(Sahaya çıkan 10 kişilik kadroda Türk Milli takımında oynamaya haiz en az 9 oyuncu bulunma zorunlulugu getiriyorlar...) Ömer Büyükaycan’ı taransfer etmiş o sezon Galatasaray...İnanilmaz şekilde...Ömer Büyükaycan’ın transferi mümkün değil...Ancak bir kural var enteresan:“Eğitim dolayısıyla “istediği okulun takımına serbestçe transfer olabiliyor oyuncu...O zamanki Galatasaray basketbol şube sorumlusu buluyor yolunu, Ankara`da “Ayşe Abla Spor Kulübü”diye bir kulüpten lisans çıkarıyor Büyükaycan, “Ayşe Abla Spor Kulübü”....dalga geçermiş gibi fütursuzca...Tesadüf bu ya, kısa bir süre sonra, “Ayşe Abla Spor Kulübü” olağanüstü kongreye gidiyor, ve kongresinde aldığı olağanüstü bir kararla, Galatasaray kulübüyle birleşmeyi kararlaştırıyor..Böylece Ömer Büyükaycan Galatasaray’lı oluveriyor...

Bak şu Allah’ın işine!..O sene Beşiktaş basketbola büyük yatırım yapmış...İyi bir kadro kurmuş...Efe Aydan, Erman Kunter Besiktaş’ta forma giyiyorlar... Ve Beşiktaş-Galatasaray finale kalıyor sonunda...Gözleri fıldır fıldır dönen, konuşurken gerdan kıvıran Galatasaray basketbol şubesi yoneticisi, işini sağlama alıyor...Ve bir kez daha spora ahlaksızlığı ve şikeyi bulaştırıyor...

Beşiktaş’ın tek ABD’ lisi James Bullock`a 10 Bin Dolar veriyor, satın alıyor Amerikalıyı...James Bullock aldığı paranın hakkını veriyor, ilk final maçında sahada kavga çıkarıyor, ama sadece tek maç ceza alacağını biliyor, ne olur ne olmaz diye sahadan atıldıktan sonra sağa sola saldırıyor ve 2 maç ceza alıyor...Yabancısız Beşiktaş, bol “Türkleştirilmiş” yabancılı Galatasaray`a boyun eğiyor, ve Galatasaray şampiyon oluyor....

(Bu olay daha sonraları bütün açıklığıyla, Ahmet Kurt`un yayın yönetmenliğini yaptığı “Basket” dergisinde yayınlanan bir roportajda rahmetli Aydan Siyavuş tarafından bütün açıklığıyla anlatılıyor...) Hatırladınız mı o meşhur basketbol şubesi yöneticisini? Hatırlayamadıysanız adı FARUK SÜREN....Başkanlık yapıyor su aralar Galatasaray`da… O sene şampiyon olan Galatasaray takımı kaptanı Turgay Demirel ise şu anki Basketbol Federasyon başkanımızdan başkası değil...

Ve 1986-87 futbol sezonu, bir utanç yılı, teşvik, doping gibi kavramların ayyuka çıktığı, resmen satın alınmış bir şampiyonluk....Bir kaç yıldır sürdürülen aralıksız çalismalar artık meyvesini vermeye başlamış, köşe başlarına adamlar yerleştirilmiş, ne yapılacak ne edilecek 14 yıldır şampiyonluk yüzü görmeyen Galatasaray şampiyon yapılacak....

Federasyon başkanı, boş zamanlarında gidip de Galatasaray antremanı seyreden bir başkan: Eski Galatasaray başkanı Ali Uras, federasyon başkanı olmuş...Merkez hakem komitesi kararlarında söz geçirilir olmuş...Başında malum sarı-kırmızılı kaşkollu yazar ve yandaşları kamuoyu oluşturmaya, olayları kendi gözlükleriyle empoze etme uğraşı içindeler...

Buna rağmen, 2 puanlık sistemde oyanan ligde, son 3 haftaya girilirken Beşiktaş 2 puan önde, büyük bir avantaj yakalamış durumda....

Malatyaspor`la oynuyor Beşiktaş o hafta...

VE TÜRK FUTBOL LİTERATÜRÜNE İLK KEZ DUYACAĞIMIZ BİR KAVRAM DAHA GİRİYOR: “TEŞVİK PRİMİ “

Haftanın başı, 19-05-1987 tarihli “Hürriyet” spor sayfasının manşeti:
GALATASARAY`IN BÜTÜN UMUDU MALATYASPOR`DA.Hala matematiksel olarak şampiyonluk şansı taşıyan sarı-kırmızılıların, Beşiktaş’ı yenmesi durumunda Malatyaspor`lu futbolculara toplam 32 Milyon lira teşvik primi vereceği iddia edildi. Buna göre maçı kazandıkları taktirde oynayan ve yedek kulübesinde oturan Malatyaspor`lu futbolcular 2`şer milyon lira alacaklar...Maç günü, 24-05-1997 tarihli “Cumhuriyet” gazetesinde Hilmi Turkay imzalı yazı:“KENT BİR GÜNLÜĞÜNE GALATASARAY’LI.

Kent bir günlüğüne Galatasaray’lı oldu.Kaldığımız iki gün boyunca hep “Para” konuşuldu kentte...Simitçisinden kasabına kadar herkes ağzında aynı şeyleri mırıldanıyordu.Galatasaray’ın adam başı 3`er milyon ve bu teşvik pirimine gecenin geç saatlerine doğru birer tane de Doğan marka otomobil eklendi. Arabaları verecek kişinin Ergün Gürsoy olduğu soyleniyor...(Olayların daha iyi kavranabilmesi için bir açıklama getireyim.Malatyaspor yönetiminin o maç için bütün takıma vaadettiği galibiyet pirimi toplam 600 Bin liraydı...Galatasaray kulübü ise oyuncu başına, bütün takıma önerilen pirimin 5 mislini veriyordu..“Doğan” marka otomobil, o yıllarda otomobil ithalinin kısıtlı olduğu ülkemizde son derece kıymetliydi...Böyle bir araba sahibi olabilmek için Tofaş`a parasını yatırıyor, 4 ile 6 ay bekledikten sonra otonuzu teslim alabiliyordunuz...)

Ve Türk futbolunda bir UTANÇ senaryosu Malatya`da sahneye konuyordu. Malatyaspor`a Derwall tarafından Almanya`dan özel olarak getirilen “doping iğneleri"nin teslim edildiği basında alenen yazılıyor, futbol kamuoyunda konuşuluyor, ama Ali Uras fedarasyonu olayları sadece izlemekle yetiniyordu(!..)Yapılan duyurulara ve şikayetlere federasyon kulaklarını tıkıyordu…Ne bir doping kontrolü ne de bir soruşturma yapılmıyordu...Ağzından salyalar akıtacak kadar gücüne güç katmış Malatyaspor’lu futbolcular, Beşiktaş’a 1-0 galip geliyor ve puanlar eşitleniyordu... (Ancak Beşiktaş’ın averajla liderliği sürüyordu....)

Olaylar o kadar çirkin, o kadar UTANÇ verici ki, başına kolay kolay demeç vermeyen başkan Seba bile patlıyor:
27-05-1987 tarihli “TERCÜMAN” gazetesi, Bülent Kığan imzalı haber: “LANET OLSUN BÖYLE LİGE!” Sonunda Seba patladı:Türk futbolu bir takım çirkin olaylarla bir seviyeye gelecekse lanet olsun böyle lige! Açıkça yapılan çirkef olaylar neden hala telakki edilemiyor?Takım çıkarmakta bile güçlük çeken ekipler, bizimle karşılaştıklarında adeta aslan kesiliyorlar.Genclerbirliği ile yaptığımız lig maçından önce Gençlerbirliği antranörüne (Metin Türel) gelecek sezon Galatasaray’ı çalıştırması için teklifte bulunulduğu oğreniliyor.Şampiyonluk yarışında bizi çelmeyecek takımlara, “TEŞVİK” adı altında süper pirimler dağıtılıyor.Beşiktaş’a karşı dönen entrikalara artık dur demenin zamanı geldi."”

Yine 27-05-1987 tarihli “GÜNEŞ” gazetesinde yazar Faik Gürses, “IĞNE, PARA, ARABA.SONRA SAMPİYONLUĞA” başlıklı yazısında olayları bir bir yazıyordu...Aynı gün(27 Mayıs 1987) tarihli “HÜRRIYET” gazetesinde ise Metin Keçeli`nin sözleri Onur Belge imzasıyla yayınlanıyordu:“Bu ne futbol çirkinliğidir? Yeter artık, gırtlağımıza kadar geldi.Her şey alenen cereyan ediyor…Gazetelerde yazılıyor.Gerekli merciler neden bir şey yapmıyor?”Gerçektende her şey spor kamuoyunun gözleri önünde ceryan ediyor, Ali Uras fedarasyonu ise kulaklarını tıkamış, gözlerini yummuş, kılını bile kıpırdatmıyordu...

Bir sonraki hafta Denizlispor karşılaşmasında da, aynı utanç verici senaryonun ikinci perdesi sergileniyordu...Aradaki tek fark, formül kısaltılmıştı, “İĞNE+ARABA” olarak uygulanmıştı...Bir hafta evvel “Doğan”lar fazla göze batmış olmalıydı...Maçın bitimine 5 dakika kala beraberlik golünü atan Denizlisporlu oyuncuların, maç bitiminde bizlerin şaşkın bakışları arasında şampiyon olmuş gibi sevinmelerini, taklalar atmalarını, oradan oraya koşuşturarak birbrlerine sarılmalarını ve bütün bu hareketleri yaparken sanki hiç maç oynamamış kadar dirilikte(!!!) olmalarını unutamam....

Galatasaray böylece 1 puan öne geçiyor, ondan sonraki hafta, UTANÇ senaryosunun son perdesini sahneye koyuyor,

Eskişehir`le ASY’de yaptığı maçta, Prekazi serbest vuruş sırasında Sırpça olarak Eskişehir kalecisi Zalad’a topu atacağı köşeyi bildiriyor, (bu olay tesadüfen Sırpca bilen Eskişehir’li göçmen futbolcu tarafından maçın hakemine iletiliyor ama hakem oralı bile olmuyordu)...Zalad topun gittiği köşeye atlamıyor,

Eskişehir’i yenen Galatasaray 14 sene sonra şampiyon oluyordu...2 puanlık sistemde, Galatasaray 1 puan farkla, bütün değerleri ve kuralları delik deşik ederek, şampiyon oluyordu...Başkanları Ali Tanrıyar TV kameraları karşısında tam kendisine yakışan lafı ediyordu: “Seni sevmeyen ölsün!”…”BAŞARI İÇİN HER YOL MÜBAHDIR” ilkesi Galatasaray’ın sportif anlayışında zirveye yerleşiyordu...(Bu arada meşhur hakem AHMET AKÇAY`dan bahsetmeden edemeyeceğim…Akçay o sezon yönettiği Ankaragücü-Beşiktaş karşılasmasında, ne işi varsa kale direğine 4 metre mesafede duruyor, 85.dakikada Ankaragüçlü oyuncunun çektiği şut tesadüfen(!!!) hakemin omuzuna çarparak yön değistiriyor ve Beşiktaş ağlarıyla buluşuyordu.Maçı “1-0” kaybeden Beşiktaş 1 puanı Ankara`da bırakıyordu...

Aynı hakem Eskişehir-Galatasaray maçında, Yusuf`un kalecinin elindeki topu faulle alıp ağlara göndermesine gol kararı veriyor, televizyon görüntüleri üzerine, “Gözüme kar suyu kaçtı, göremedim!” şeklinde kendini komikçe savunuyordu...Bir puan ordan, bir puan burdan, şampiyonu belirleyen hakem olarak tarihe geçiyordu...Artık Türk futbolunda kanunlar kurallar terkedilmiş, minareyi çalan kılıfını hazırlamış, yapanın yanına kar kalır olmuştu...

1988 senesinde hile, hurda transfere bile karıştırılmış, Beşiktaş-Fenerbahçe kupa finali öncesi, Fenerbahçe’li Hasan, Ergun Gürsoy tarafından kaçırılmış, maçlar bitmeden transfer edilen bu oyuncuya, güdümlü federasyon ses çıkaramamıştı...

92-93 şampiyonluğunu ve UTANÇ verici 8-0’lık maçı ise, genç arkadaşlar da hatırlıyordur herhalde...O yüzden kısaca geçiştireceğim…Skor üzerinde anlaşarak yapılan şikelerde, en zor gerçekleştirilen gollerin yenileceği dakikaları tespit etmektir... Evet liglerimizde birçok farklı skorla biten maç oynanmış, ama dikkat ederseniz bu maçlarda oyun genellikle 70.dakikadan sonra kopmuş, yenik durumda olan takımın direncinin tamamen kırılmasının ardından, fark artmıştır.Bu yüz karası maçta ise, Zalad denilen ahlaksız, golleri ne zaman yiyeceğini ayarlayamamış, 70.dakikada skor “8-0” oluvermiştir...Sonrası al gülüm, ver gülüm....Enteresan tarafı bu maçın ardından Zalad apar topar Turkiye`yi terketmiş, bonsevis sahibi Ankaragücü takımı ise kendisinden hiç birşey talep etmemiştir!..

Satın aldığı şampiyonluğunun ardından Galatasaray, Şampiyonlar Ligi elemelerine katılan ilk Türk takımı olma ünvanını hakkıyla(!!!) eline geçirmiştir.Sonraki yıllarda olan olayları, Vahap Beyaz’ları, Ahmet Çakar’ları hepimiz hatırlıyoruz umarım....

Yalnız traji-komik bir Mapeza hadisesi var, hatırlatmadan geçemiyecegim. Galatasaray-BEŞİKTAŞ lig maçı ASY’de...Kubilay Türkyılmaz profesyonelce Rıza`yı çekiştirerek kendini yere bırakıyor, hakem Bülent Yavuz pozisyonu yutuyor(!!!)... Penaltıyı kullanan Mapeza, golü attıktan sonra, kapalı tribündeki Beşiktaş seyircisine koşuyor ve yeni aldığı “Kol Saatini” gösteriyor....Kapalı tribün o maçta ilk defa bir demir kafes ile 2’ye ayrılmış..3000 civarı bilet satılmış Beşiktaş seyircisine, ancak kasıtlı olarak 1000 kişilik yer ayrılmış, “tuvalet yok o kısımda, su ve yiyecek yok”...Bir de bunun uzerine Mapeza’nin ağır tahriki...Seyirci çıldırıyor...Koltukları söküp sahaya atıyor..

SONUÇ:Beşiktaş’a para ve 1 maç saha kapatma cezası...Mapeza hakkında Galatasaray kulübünün, “Oyuncumuz Türkiye’nin yabancısıdır.Renkleri karıştırmıştır.O tribünü Galatasaray tribünü zannetmiştir” konulu savunması kabul ediliyor...Ve Mapeza’ya ceza verilmiyor...(!!!)Bu arada Merkez hakem komitesi başkanları, TFF başkanları birbiri peşin sıra, “Galatasaray’lı” olduklarını ilan ediyorlar, açıkça....”BAŞARI İÇİN HER YOL MÜBAH”.Artık Galatasaray’ın vazgeçilmez yönetim politikası olmuştur... Köşe başlarını ele geçirme politikalarının yanı sıra, kendilerine rakip olacak, yollarına taş koyacak kişiler ve kurumlar üzerinde de, bilinçli bir yıpratma politikası izlenmiştir son senelerde...

Ertuğrul, Alpay, Sergen, Oktay ve diğerleri....Hatırlayın bakalım, transferlerine hangi kulüp girdi sürekli?Hangi kulüp surekli zarara uğrattı kulübümüzü?..Hangi kulüp yükseltti fiyatları durmaksızın?Sadece bizim transferlerimizi mi?Tabii ki hayır...Fenerbahçe’nin alacağı veya sözleşme yenileyeceği futbolcuların da fiyatlarını arttırmadılar mı sürekli?..Menfaatlerine aykırı gördükleri rakip kulüp başkanlarına, rakip kulüp başkan adaylarına medyasıyla, güdümlü yazarlarıyla, satılık kalemşörleriyle saldırmadılar mı sürekli?Rakip kulüplerin seçim kongrelerine burunlarını sokacak kadar ipin ucunu kaçırmadılar mı?Doping kullanan oyuncularını, cocukların bile eczanelerden alabildikleri “A-ferin” ilacı kullandı şeklinde komik şekilde savunanlar ve buna inanan safdiller...İnanabiliyor musunuz sadece “A-ferin” denilen basit bir ilacı, hüsn-i niyetiyle bir kullanacak, oyuncuları 6 ay ceza alacak ve Galatasaray kulübü bu cezayı olgunlukla kabul edecek...Cenaze marşı çal, klasik müzik çaldık diye kendini savun...

Doping yap, grip ilacı aldım diye kamuoyunu yanılt... Geçin bunları...Geçin...Komik oluyorsunuz!!!Taktik hep aynı...15 senedir değişmedi.... Kendine rakip olabilecekleri, menfaatine engel olanları, UTANÇ verici geçmişinle yüzleştireni, KÖTÜLE, SALDIR, hiç bir şey yapamazsan İFTİRA AT...Nasıl olsa hala yaptıklarına seyirci kalabilecek safdiller bulunur bir yerlerden!!!Sarılırsın hemen, “Spor kardeşliktir...” “Nedir bu anlamsız düşmanlık...?” “Hepimiz kardeşiz, bizler Türk milletini temsil ediyoruz!..” teranelerine…YAPTIKLARIN ve YAPACAKLARIN YANINA KAR KALIR....Şampiyonluğunu haftalar önce garantilemiş olmasalar, görürdünüz dönen dolapları, hakem oyunlarını, teşvik primlerini...

Centilmenlik anlaşması yaptılar bu sene diğer büyüklerle...Nedense kadrolarındaki futbolcularının tamamına yakınının sözleşmesinin bittiği ve transfer bütçelerinin olmadığı bir zamana rastladı centilmenleşmeleri...Bir yöneticimize sormuştum 1-2 hafta evvel, “Bu centilmenlik anlaşmasına güveniyor musunuz?”.Yöneticimiz:“Siz olsaydınız güvenir miydiniz?” şeklinde soruya soruyla cevap vermişti...Aslında bu soru içinde anlamını da gizliyordu...ASY`de rakip takımlara kurdukları kumpas, tekme, tükürük, çift dalma, dirsek atma, ısırma...Ve geçici körlük yaşayan hakemlerin talihsizlikleri, istemeden pozisyonları kaçırışları!...İste Fatih`in aslanları....”Efendim, Fatih hocanın verdiği aşırı motivasyonla bazen aşırı hareketler yapıyormuş aslancıklar!..”Bu aşırı MOTİVASYON ne menem bir şeydir?Ağızdan hap olarak mı alınmaktadır, yoksa damardan şırıngayla mı?

“BAŞARI İÇİN HER YOL MÜBAH...AMAÇ=PARA, DAHA ÇOK PARA....”


Spor, eşit şartlarda, spor ahlakına bağlı kalınarak yapıldığında spordur...Mücadelemiz, kişilerle veya kurumlarla değil, 15 senedir sporumuzda UTANÇ tablolarını bir biri ardına sergileyen YÖNETIM ANLAYIŞI iledir...“Seni de, seni seveni de sevmiyorum!” diye şehrin en işlek caddesine pankart astıracak kadar, rakip camialarda nefret uyandıran YÖNETİM anlayışı iledir...Bunu anlamak istemeyenler çıkacaktır bu rakip camiadan, kafalarını devekuşu gibi kuma gömüp, olanı biteni basit bir KISKANÇLIK olarak algılamaya calışanlar da çıkacaktır.Özeleştiri yapmamakta ısrarcı olanlar olacaktır elbet....Hatta işin içine son parasını maç biletine yatıran gariban taraftarı karıştırıp, ucuz duygu sömürüsü yapmaya kalkışanlar da olacaktır...
Düşünmeyeceklerdir UTANÇ dolu geçmişlerinde defalarca, o gariban taraftarın COŞKUSUNU, SEVİNCİNİ çaldıklarını, o gariban taraftarın AKITTIĞI GÖZ YAŞLARINI geri veremeyeceklerini...DÜŞÜNEMEYECEKLERDİR....!

Bu arada geçen hafta Galatasaray yöneticileri ve futbolcuları Ankara’da gitmedik kapı bırakmamışlardır.Milletvekilleri, bakanlar, parti başkanları ve niceleri... Amaç UEFA şampiyonu Galatasaray kulübünün ödüllendirilmesi ve detaylarıydı.Hani millete mal olmuştu bu kupa, hani ülkemizin reklamı yapılmıştı…Eğer gerçekten inansalardı bu söylediklerine önce Anıtkabir’e gider ATATÜRK’ü ziyaret ederlerdi. Ama oraya gidecek yüzleride yok unutmayalım ki Atatürk’ün bize miras bıraktığı bu topraklarda yetişecek sporculara soylediği bir söz var;


“Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda AHLAKLISINI severim”

Bu yazı üzerine de galatasarayı kardeş olarak gören varsa GİTSİN GALATASARAYLI OLSUN...!

Kirletmesin SİYAHIMI BEYAZIMI

]
__________________
gidin ya d&d

Konu bjk48 tarafından (13-10-2008 Saat 17:05 ) değiştirilmiştir..
bjk48 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-10-2008, 21:21   #2
 
bagcilarcarsi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

on numara yazmış ya kurbanın olayım bize gesenin attıgı kazıgı fener bile atmadı ....
KİRLETMEYİN ULAN SİYAH BEYAZIMI ..........
DAHA NELER VAR NELER ...
VAHAP BEYAZ AHMET ÇAKAR Ş...SİN galatasaray.....
ANTİ GESE
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
bagcilarcarsi Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-10-2008, 21:25   #3
 
İbodaca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

GS dost, kardeş, yandaş vs.. değildir bize..Olmamalı..

Çocukluktan gelen bir kin var GS a ve GSlilere..Hepsi kör hepsi akılsız nedense..Fenerliler bile yeri gelip obj. olabiliyor ama bu GSli sığ mantıklı taraftarlar asla..Çok kral bir yazı..Eyw..
__________________
B
İbodaca Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-10-2008, 21:27   #4
bade
 
bareguv - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

gs yi sevmemiz için bir neden yok ama sevmememiz için bir çok neden var ben en az fb kadar nefret ediom gs dende
__________________
Click the image to open in full size.
bareguv Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-10-2008, 21:53   #5
ÇUKUROVA KARTALI
 
Asi Ruh - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Alıntı:
bareguv´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
gs yi sevmemiz için bir neden yok ama sevmememiz için bir çok neden var ben en az fb kadar nefret ediom gs dende

bencede
__________________
Click the image to open in full size.
Asi Ruh Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-10-2008, 22:37   #6
 
eagle_1903_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

biz 8-0 ları ve murat 131lerin bagajındakki paraları(malatya macı ) unutmadık unutturmayızda..
__________________
ÖLüMLe YaŞaMı AYıRaN ÇiZGi,
SiYaHLa-BeYaZı AYıRaMaZKi..
eagle_1903_ Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-10-2008, 23:02   #7
noble eagle
 
dygsm - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

gs sempatizanlığı mııı yok öyle bişey...!!!
__________________
Click the image to open in full size.
Aşksın sen ! ...
Yalan aşkı kabullendim yalan olsan da gel yine ...
dygsm Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-10-2008, 00:11   #8
 
emrekartalizmir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

maalesef anlattıklarını hatırlıyorum hele o 8-0 ı van maçında hakemin adamın eline bakarken vurduğu smacıda.ama ne olursa olsun ben beşiktaşlıyım bu kadar üzüntüye acıya haksızlığa rağmen iyikide beşiktaşlı olmuşum bu gurur herkese nasip olmaz .hiçbir beşiktaşlı başarısızız diye üzülmesin başı hep önde olsun çünkü bizler göğsünde ay yıldızlı formayı taşıyan kara kartallarız saygılar
__________________
...
emrekartalizmir Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-10-2008, 07:10   #9
Eskişehirli_Kartal
 
ilkeres26 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Gs şampiyonlukları çalan bir takımdır fırsatçılar ve sinsiler
__________________
Click the image to open in full size.
1-2-3-4 YETMEZ 5-6-7-8-9-10 OLSUN HOLOSKO NOBRE BOBO KOYSUN BEŞİKTAŞIM ŞAMPİYON OLSUN
ilkeres26 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-10-2008, 08:42   #10
 
OutKast - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

anti gs anti fb uLann
__________________
Click the image to open in full size.
|'' Beşiktaş İçin Gerekirse Sahada Kanımı Bile Akıtacağım '' R.Quaresma |
OutKast Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 14:51 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580