Yedi Yillik Emegim

[pusucukurt]

Yolda yürüyordum tek başıma yanlızdım kalabalığın içinde. Etrafımdaki insanları görmezden geliyordum. kiminin omzuna çarpıyor kiminin ayağına basıyordum. Söyledikleri laflara aldırış etmeden yoluma devam ediyordum. Birden arkamdan biri elini koydu baktıgımda hiç tanımadıgım bir kişi kardeşinin çok hoşlandıgını tanışmak istediğini söyledi. Neden kardeşinin değilde onun geldiğini sordum. Utandıgını söyledi. Peki benim nasıl biri oldugumu biliyonmu dedim. Hayır dedi. Üstüne anlattım benliğimi. Bana bulaşan herkeze acı verdiğimi etrafa mutsuzluk dağıttığımı, Etrafta dolanan bir yaşayan ölü oldugumu. İyice süzdü beni ve bana bakarak şimdi ölü senmi oluyosun dedi. Bende ölü olanın ruhum oldugun onun göremiyeceğini söylediğimde gözlerimin içine baktı. Seni mutlu eden bu hayatta ne var dedi. Açıkcası düşündüm çok düşündüm ve birşey söyleyemeden gittim. Çünkü beni bu hayatta mutlu eden hiçbirşey yoktu. Ve nasıl dile getireceğimi bilmiyordum. Gözlerim yaşlandı, ara sokaklara daldım. Kimsenin olmadıgı yerlere gidip ağladım. Evet beni mutlu eden hiçbirşey yoktu bu hayatta. Gözyaşlarımı sildim ve yerimden kalktım. Hiçbirşey yokmuş gibi gerçekleri unutup yürümeye devam ettim. Hapishaneme doğru yolculuguma aralıksız devam ettim. Kapılarımı kapadım yanlızlığımı kaleme döküyorum. Bir ömür dökmeye devam edecem. Çünkü ben yanlızlığıma yürüyorum...

pusucukurt ( MUSTAFA KURT )

[pusucukurt]

Ben aşk ateşi arasında aşk muhabiri olmuşum. HEr tarafımdan ateş ediliyor ve vurulmamaya çalışıyorum. Tam ateş kesildi derken keskin bir nişancının kurşunu gibi senin aşkının ateşi beni vuruyor tam kalbimden. Artık Aşka yenik düşüyorum. İçim dışım aşk doluyor sen doluyor. Gözlerimi açtıgımda bambaşka bir yerdeyim. Etrafıma bakınıyorum ve seni arıyorum. Ama hani derler yaa kör kurşun diye işte böyle benimkide galiba seni göremiyorum. Nereye bakarsam bakayım sen yoksun. Ben ise her geçen gün senin aşkından yorgun ve bitkin düşüyorum. Artık her nerdeysen çık ortaya sabrım kalmadı ayakta duracak gücüm yok..
Sensizlik acıtıyor kalbimi.FArkında değilmisin sensiz yaşıyamıyacağımın. Başım dik olsa bile sen gölgeme bak. Gölgem nasıl eğilmiş karşında. Güneşle gölgenin ayrılamıyacağı gibi artık bende senden ayrı kalamam. Artık bitsin çık karşıma , hayla seni bekliyorum ....

pusucukurt ( MUSTAFA KURT )

[pusucukurt]

Her tarafta ne güzel çiftler var öyle. Birbirlerine sarılan el ele dolaşan, İnsan imrenmiyor değil hani. Görünce içi bir tuhaf oluyor insanın. Bazen yaşamak istiyor bu duyguları daha önce birçok kez yaşasada yinede imraniyor yinede yaşamak istiyor bu duyguları. Doğanın uyumu bile yanlızlığını hatırlatıyor insana. Nereye gitse yanlızlık fısıltısı kulağına geliyor. Deniz dalgaları vuruyor tum soğukluğuyla insanın yüzüne. Yanlızlığın soğunu hissettiriyor insana. Güneşin sıcağı yakıyor kavururcasına. Yanlızlığın ateşi yakıyor tum vucudunu. Mutluluk ve aşk şarkıları bile yanlızken monoton geliyor insana. Hep dertli şarkılar dinlemek istiyor en arabeksinden. Düşünceleri jilet oluyor insanın vucudunu içten içe kesiyorsun resmen.Ama yinede bir şişe şarab yada bir sigara verildiğinde eline kucak açıyorsun yanlızlığa sarılıyorsun doya doya. Düşüncelerin yanlızlığınla sevişiyor. Aklında çelişkiler kalıyor insanın. Her ne olursa olsun aslında hayatta tek dostum yanlızlık galiba. Ne zaman sıkıntım derdim olsam hep yanımda. Hangi dost hangi arkadaş bu kadar yakın olabilirki bana. Benim en iyi dostum Yanlızlık. Tum sevgim tum aşkım artık yanlızlığımda.Senin şerefine kaldırıyorum kadehimi yanlızlık. İçelim en iyi dostuma..

pusucukurt ( MUSTAFA KURT )

[SahEmre]

Mustafa bu yazılar ve yaşananlar sana mı ait ?

[pusucukurt]

Daha küçükken bir fırtına vardı içimde. Bitmek bilmeyen tukenmeyen bir enerjiyle eser dururdu. Öyle bir mahalleye taşınmıştımki etrafım pislik içindeydi. Tum arkadaşlarım tum insanlığın dışladığı hayatta yer edinememiş gruplardan oluşuyordu. Her türlü işe bulaşıp yapardık. Suçu olmayanlarla kavga eder döverdik gunahsız insanlara sataşırdık. Boş vakitlerimde cebimizdeki son parayla tiner alır. Bir köşeye çekilir çekerdik. Acı verirdi hayatın bize verdiği acı gibi. Sessizdik, yanlızdık, kaybedendik. Yolları ateşle yakar arabaları durdurur insanları rahatsız ederdik. Aralıksız kavga ederdik. Yaptıklarımız en çok bize zarar verirdi. Zararını bile bile yapardık. Böyle bataklığın içinde ömrümün küçükbir kısmını harcadım ve bire bir bu bataklığın içinde geçen her gun batarak. Ne ailemizin haberi vardı yaptıklarımızdan. Nede bir başkasının. Tum dostlarımız bizim gibiydi. İstemesekte hepimiz yapar bir kaç densizin sözünü dinlerdik. Taki o bataklıktan çıkana kadar. Taşınmıştık başka biryere. Çok sosyetik çok güzel bir mahalleydi taşındıgımız mahalle. Bizim yaptıklarımızı yapan insanlarda vardı bu mahallede zengin zibidileri der gülerdik. Ama artık o bataklıktan iyie çıkmış sosyete denen veleti onların arasında öğreniyorduk. Geldiğimiz yerden dolayı çok olay çıkarıp çok kavga edip huzur bozuyorduk. En iyi dostlarımızı kavga ederek tanımıştık. Çoğu insan acırdı halimize. Ama artık bunlara dur diyecek yaşa ve mevkiye gelmiştik. Yaptıklarımızı unutamasakta duydugumuz pişmanlık her gece bizim içimizi kemiriyordu. Gecelerimiz bu yüzden yanlız ve sessizdi. Ve bizi hayattan soğutuyordu bu durum beklentimiz olmuyordu, hiçbirşey keyif vermiyordu. Sadece zamanı öldürmenin yollarını arıyoduk. Ama taşındıgım mahalle tamamen değiştirmişti beni. Pisliklerimi temizliyemesemde yapmıcak hale getirmişti. Artık bizdemi modernleşiyorduk ne. Serseriliği küçük yaşta öğrenmiş üstüne sosyeteyi getirmiş ve bir kişilik oturtmuştum kendime. Bazen çelişkide kalsamda yinede düzelmiştim birçok konuda. Ve artık buyumektenmi olgunlaşmaktanmı ne hayatımıza kızlar giriyor, Birazcık olsun neşe katıyordu yaşamımıza. Onların mutluluğunu düşünüyorduk. Ne kadar düşünsek ne yaparsak yapalım hep ayrılık yaşıyorudk. Yaptıklarımızdan dolayı hiçbir erkeğe güvenemiyor. VE kıskanç oluyorduk. En küçük bir durumda bile böyle yaparlar diyorduk. Herkezi kendimize benzetiyoz kendimize göre önlem alıyorduk. Bu duruma hiçkimse dayanamıyordu. Güvensizlik sebebiyle ayrılığı tadıyoz ve bir başaka acıyı öğreniyorduk. Sonra güvenmeyi öğrendik. En güvendiğimiz anlarda bile ayrılık yaşadık aldatılmayı gördük. Hiç düşmediğimiz durumlara düşmüş hiç çekmediğimiz eziyeti çekiyorduk. En kötü anımızda hep biri çıkıyor birkaç yıl bizi sürüklüyor sonra aynı şeyleri yapıp aynı yerde aynı durakta bırakıyolardı. Sevmekten soğumuş aşktan nefret etmeye başlamıştık. Kendimizi fanatizime vermiş futbol maçlarına gidip kendimizi rahatlatıyorduk, kimseye zarar vermeden. Ama şimdi büyüdük. Duracak inecek durakta kalmadı. Bazen düşünüyorum yaptığım kötü şeylere rağmen ozamanlar mutlu oluyordumda onca iyilik yaptığım halde onca şeye inanıp savaştığım halde neden mutlu olamıyordum.

Arada bir etrafıma bakıp bulundugum ortamı kıyaslıyorum ve bomboş insanlar görünce. Çekip gidiyorum. Boşluk çünkü hep kötü şey yaptırdı bize uzak duruyordum... Sevmeyi en içtenlikle yaptığım zamanlar bile ayrılığı tadmam beni bayağı incitiyordu. Herşeye rağmen bir liman bulup inebiliyorduk. Şimdi öyle bir limana indimki. Bomboş bir ada. Issız sessiz. Ne gelen var ne giden. Dalga bile yok buralarda. Yanlızlığın keyfini çıkarıyorum desem yalan olur.

Hayatıma sokmak istediğim insanın gözünde belki bir değerim var. Belki söylediklerimi dertlerimi anlatabiliyorum. Saygısınıda kazanmışımdır belki. Ama nedense girmiyor hayatıma. Kırgınlık elbet olacak, küskünlük elbet olacak. Ama zorla sokamam yaa hayatıma. Belkide yaptığım tum kötü şeylerin cezasını çekiyorum şuan. Anlaşılan bir ömür çekecem bu cezayı. Duydugum pişmanlıklar bile fayda etmiyecek yaptıklarıma. Akan gözyaşları bile kurtaramıcak beni. Bedeli ağır ve yıkıcı olacak. Ağırlığı hissetmeye başladım bile yaa yıkıntı... Oda kapımı çalmaya hazır benden çıkacak sözleri bekliyor. Artık bekleme bakma gözyaşalarıma YIK ACIMA AFFETME. DÜŞÜNME BİLE NE OLACAĞINI. BEN BUNU HAKETTİM... CEZAM NEYSE ÇEKERİM...

pusucukurt ( MUSTAFA KURT )

[pusucukurt]

SahEmre´isimli üyeden Alıntı

Mustafa bu yazılar ve yaşananlar sana mı ait ?

evet sahemre yazılarda bana ait yaşananlarda

[pusucukurt]

benim kendi anılarım sizlerle paylaşmak istedim bi bakıma sakıncası yoksa tabiii

[pusucukurt]

Bende bilmediğin ne acaba
Neyi sordunda söylemedim
Bilmek istediğin neyi anlatmaktan kaçındım
Yada şu hayatta neyi sakladım senden

Bilmiyorum seni doğru öğrenemedim
Ne sorsam yanıt alamadım senden
Neyi öğrenmek istesem kaçtın benden
Öğrenmek istedim ettinmi müsade
Neyi anlattınki bana bileyim seni
Bu kadar zormu seni öğrenmek

BElki göremiyosun yüreğimi
Belki hissetmiyosun kalbimi
Gözlerimin nerye baktıgını nasıl baktıgını belki göremiceksinde
Ellerimin sıcaklığınıda hissetmiceksin belki
Ama mani olanmı var görmene
Mani olan mı var tutanmı var seni
Görmek istedinde göstermiyenmi var

Seven insanın elleri kadar sıcak ellerim
Seven insanın yüreği kadar parlak yüreğim
Seven insanın gözleri kadar ışıl ışıl bakar gözlerim
Sabah güneşi kadar güzeldir sevgim
Görmek istiyen kim

Tum dökülcek kelimeleri döktüm senin için
Tum söylencek sözleri söyledim senin için
Tum duygularımı anlattım sana aralıksız
Kaçkere sayısız kez anlattım dinledin
fısıltıyla değil bağıra bağıra herkez duyacak şekilde anlattım
Tum hayatımı tum yaşamımı
Ve sen hayla bilmiyorsun beni
Ama yanılıyor yüreğin
Ben biliyorum bileceğim kadar seni
sevebileceğim kadar seni


Tum hayatımı yoluna harcarken bir köşeye itebilirmiyim seni
Tum yaşamımı kaplıyacaksın derken bir parçacıkmı ayıracam sana sence
Tum kalbimi bir parça olarak sunacam hergun karşına
Ben seni seven biriyim SAdece seven biri
Başka bir özelliği olmayan tek yeteneği seni sevmek olan biri
Mutlulukla sevgiyle yaşarsın beni
Bir bebek kadar sevilmeli doya doya yaşamalısın sevgiyi ve beni
Arada özlemelisin içtenliğinle
Belki devamlı özliyeceksin ne farkederki
Nasıl yaşadıgının mutlu olduktan sonra farkedermi

BEn seni seven sevmeye devam edecek biriyim.
Ömrümü bir sevgiye adamış bir aşık
Senin yolunu bekleyen bir sevgili.

KISACASI KOCA BİR HİÇ

Yalan dunyada koca bir yalanım ben.
Ama yaşanacak koca bir yalan

pusucukurt ( MUSTAFA KURT )

[pusucukurt]

Bir gece yanlızlık türküsü girdi aklımın bir köşesine. Elim kolum bağlı çaresizce dinledim türküyü. Özlemden, sevgiden, aşktan bahsediyordu.Seni anlatan her sözde gözyaşalrım akmaya başladı. Türkünün sona ermesiyle derin düşüncelere daldım. Ne akdar derine inersem hep senden bir ize rastladım. En sonunda anladımki tüm düşüncelerimin baştacını, bire buse gibi sana takmışım.

En çaresiz kaldıgım durumlarda bile, hep seni düşünerek rahatladım. Yanlızlığımı senin hayallerinle bozdum. Korkularımın üstüne seninle gittim. Tüm şiirlerimi, tüm yazılarımı karşılık beklemeden senin için yazdım. Hayatımın en beyaz sayfalarını, gülüşüne ve o güzel gözlerine ayırdım. Her yemeğin tadına bir güszelliğini kattım. Yemekler bitti, güzelliğin bitmedi baş tacım. Seni hem seninle, hem sensiz yaşadım. Aşkın kanununu bir silgiyle silip, seni sınırsız sevdim.

Ben aşkın adını değiştirdim. İsmine sen koydum. Ben artık aşık değil, ben senim; ayrılmaz ikilim. En ço khoşuma giden yanın ne biliyormusun birtanem. En guzel parçaların en guzel mısralarında, mutluluktan sarhoş olmamız bizim en güzel hikayemiz.

O yüzden biz sevdimmi büyük oynar, kalbimizi koyarız. Kaybetmek herşeyimizi alır. Ya kazanmak herşeyi yaptırır. Biz aşk oyununun en buyuk kazananıyız. En buyuk aşk Bizim aşkımız...

Pusucukurt ( MUSTAFA KURT )

[pusucukurt]

Gecenin soğuk nefesini ensemde hissediyorum

yanlız başıma hızlıadımlarla yürüyorum

gördüğüm ağaçlar bile çok garip bakıyor bana

ellerim titriyor,üşüyorum



ay tüm ışığını sanki bana vurmuş

sessizliğimi şarkı söyliyerek bozuyorum

yağan yağmura aldırış etmeden

garip bir korkuyla eve gidiyorum



aklımda karma karışık duygular besliyorum

geceleri uyurken net olmayan yüzlerle tanışıyorum

hergün gördüğüm kabuslarla uyanıyorum

garip ama napıyım korkuyorum



bazen guneşin batışını,bazen doğuşunu izliyorum

bazende sisli havalarda meleklerle dans ediyorum

sırılsıklam oluncaya kadar yağmur altında kalıp

titreyen vücudumu soğuk yatağa atıyorum



artık öyle bir hale gelmişimki

kendi düşüncelerimden korkuyorum

anlıyormusun şimdi beni gülüm

yanlız kaldığım her an korkuyorum

Pusucukurt ( Mustafa Kurt )