|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
24-10-2008, 00:11 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 47
Tecrübe Puanı: 17 |
bu duraganlik, bu kesmekes, hangi serzenislerin ayak seslerini cagristiriyor bilmem! degil mi ki, ondandir sularin uguldayisi, gozlerin bugulanisi, bogazin dugumlenisi... Ey benim ufkumun arkasinda sakli duran; derekeli, zikzakli,elegim sagmadan da alacali berguzarim!!! neden kaldirmiyorsun ustundeki karabasan kaftani; yoksa urpertiyor mu seni verliginin bilinmesi; yoksa eziyor mu seni efkarinin derinligi? soyle artik , ne olur soyle!! oyle mahzun-melül bakişin yok mu? vuruyor derun-i mihengimi... Ey benim cilekes,nagmesi en derbeder bülbülün nidasindan da yakici berguzarim!! hani sendin ,yikilmaz setlerin yikilisina sebep; hani sendin maveradan duyulmaz sesleri haykiran; hani sendin bunca cilekesin varisi! anladin mi beni? yoksa ulasmiyor mu cigligim sana? yoksa hissetmiyormusun yuregimin tinisini bir buse konduruversem diyorum, en hoyrat yanina; ama urpertiyor beni o duraganligin... zumruduanka kusu gibi yanmaktan korkuyorum... yanmak viz gelir bana; bunu sende biliyorsun. evet yanmak kolay , yanip da tekrar varolamama dusunceidir, damarlarimda ki kani kurutan... Ey benim yillardir hasretinden kivrandigim, yoklugunun acisinda bicare oldugum varmak istegip varamadigim, sevmek isteyip sevemedigim aldigim her nefesin icinde olup, acisindan genzimin yandigi; yutkunmak istemeyip bogazimda dugumlenen gozlerimin feri, KABUSUM! UMUDUM! AVUNTUM! DERDIM! GURBETIM! YANIBASIMDA HASRETIM! DUVARDA SAZIM! ALINYAZIM! YUREK SIZIM! YALNIZLIGIM! boyle "kof" cumlelerin müsebbibi!!! bergüzarim! Sirlarimi ifşa ediyor heybetli durusun oyle tarama zulfunu icimden bi ses diyor ki "tut perceminden , surukle pesinden, at onu Yusufun kuyusuna" sonra ya! Zuleyha gelmezse kuyunun basina! ya susamamissa! ya uzanamiyorsa kuyunun dibine! sonra sonra ben ben sensiz neyerim? soyle! ne olur artik soyle! yoksa suskunlugunmudur İŞKENCEM???? Ey benim civilenmis yuregimden damlayan! bir utku gibi pesimde dolanan berguzarim! sendin biliyorsun iste biliyorsun bal gibi "KIYILARIMA VURAN HER DALGA ISSIZ BIR ADA OLDUGUMU YUZUME CARPARKEN; BENSE HALEN SORUYORUM KENDIME, BENMIYIM INSANLARDAN UZAK OLAN, YOKSA INSANLAR MI BENDEN UZAK?" sozumu bir pacavra gibi firtinalar onune savuran ve sendin daglarin doruklarinda ki sabirla yeseren kardelen cicegini bana sunan ucurumun kenarina varip bu derinlik beni yutamaz diye haykirtan!! yoksa sende mi umudunu baskalarina sunarken umutsuzluk icinde kivraniyorsun? bunu aklimin ucundan bile gecirmek cildirtiyor beni. haydi ver elini toparla kendini kiyam vaktidir bil artik sen yak bu mesaleyi bir kivilcim yaksin tum bedenini! vakitsizlige inat vakti kusan uzat ellerini ab-i hayat kevserine yudum yudum degil kana kana içç!! ve artik bunu bil; sendedir hayat! Ey benim her ayriligi yabanil bir otun damagima verdigi kekremsi tatdan farksiz! vuslatinin ozleminden firakinin yangininin farkina varamadigim; dilimin ucunda asili duran kelimeleri yutmaktan ucsuz bucaksiz ufkumu daraltan, onu anlatamamanin muzdaripliginden en dingin yanlarimin bicarelestigi pörsümüş, bilenmiş. ve soyleyemeyecegim hallerden beter berguzarim! hangi umut kusudur cirpinir da icimde. bilmiyorum, kanat cirpişi ucmaya yeltenmesinden mi? yoksa can cekismesinden mi? ARTIK SENI ANLATMAKTAN, SANA SESLENMEKTEN, YILLANMIŞ ŞARAP GIBIYIM...
__________________ Her zaman her yerde,seninle birlikte ölüm gelsin isterse gözlerde bir damla yaş, kalbimizde bir aşk sensin BEŞİKTAŞ | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |