|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Atatürk Köşesi Büyük Beşiktaşlı Mustafa Kemal Atatürk ve Atamız Hakkında Herşey. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
25-07-2008, 10:30 | #1 | ||
hüngürella Üyelik tarihi: May 2007 Yaş: 41
Mesajlar: 5.146
Tecrübe Puanı: 23 |
Atatürk Milli Mücadele yıllarında Gazianteplilerin düşman karşısındaki yiğitçe direnişlerini ölümle dişe diş savaşlarını, savunmalarını coşkuyla izlemiş, onlara her fırsatta güç vermiş , Gazianteplileri övmüştü. Gaziantep’e karşı büyük bir sevgisi vardı. Bir türlü fırsat bulup da bu şehre gelememişti. Milli Mücadeleyi başlatmak üzere Anadolu’ya geçmeden önce, Suriye cephesinde 7. Ordu Komutanı olarak görev aldığı zaman bir keresinde 1918 yılı Ekim ayı başlarında Kilis’e kadar gelmiş, Kilis’te bir gece kalmış, Kaymakam İbrahim ve Kilis ileri gelenleri ile görüşmüştü. Gaziantep’e gelmemişti. Gaziantepliler onu ancak, 26 Ocak 1933 günü kucaklayabilmişlerdi. 1933 Yılı Ocak ayının 15’inde uzun süreli bir yurt gezisine çıkan Atatürk, Adana’dan sonra 26 Ocak 1933 günü Gaziantep’e yönelmişti. O gün Ramazan Bayramı arifesiydi. Atatürk Bayramı Gaziantep’te geçirmek istiyordu. Haber, Gaziantep’te duyulur-duyulmaz, halk iki bayramı bir arada kutlamanın sevinci ,içinde şehirlerini bayrak ve taklarla süslemişlerdi. Gaziantep Valisi Akif Bey’in başkanlığındaki bir heyet Atatürk’ü karşılamak üzere Narlı’ya hareket etti. Heyetle buluşan Atatürk onlarla birlikte saat 11’e doğru Gaziantep’e girdi. O gün şehir ana-baba günü, binlerce, on binlerce insan, okullar, esnaf birlikleri karşılamaya çıkmışlardı. Atatürk, karşılayıcıları selamladıktan sonra, otomobiline bindi. Yolda Başkarakol’da arabasından inerek bir süre halk arasında yürüdü. Tekrar bindi, Atatürk Bulvarı’ndan Halkevine geldi. Meydanlarda davul zurnalar çalıyor, milli oyunlar oynanıyordu. Halkevi’nde çeşitli kuruluşların yöneticileri ile görüştü, bilgi aldı. Atatürk Gaziantep’te ki çalışmalarından memnun görünüyordu. Akşam Gaziantepliler, Atatürk’e 200 kişilik bir yemek verdiler. Yemeğin sonunda Gaziantep Milletvekili Kılıç Ali bir konuşma yapmış, sözlerini şöyle tamamlamıştı: “Gazi, bizim Gazimiz, Ulu Gazi... Gaziantep’in yüreğinden coşan sesi dinliyor musunuz? Bu ses, tek ses olarak neden senin büyük yüreğine akıyor? Gaziantep seninle yeniden kuruldu, çünkü sana inandı, sana bağlandı. Sana inanan, sana bağlanan kendi varlığına inanır, Hakka inanır, sonsuzluğu bağlanır. Sen her şeyin, Gazisisin. Büyük Türkün bizzat kendisisin, özüsün, kütük adın Gazi Mustafa Kemal’dir. Fakat dövüş adın, tarih adın, asıl adın, Türkiye’dir.” Ertesi gün, 27 Ocak 1933 Cuma, bayramın birinci günü. Atatürk’ün üzerinde lacivert bir elbise, gri kravat, siyah iskarpinler var. Valilikte yapılan bayramlaşma törenine katıldı. Buradan, üssü açık bir arabayla Belediyeye geldi. Belediye Meclisi salonunda toplanan Gazianteplilerle, şehrin sorunlarını görüştü, ihtiyaçlarını sordu. Gaziantep’te bir lise açılması isteniyordu. Öyle ki, üç gün sonra, 1 şubat 1933’te Gaziantep Lisesi açılmıştı. Bu arada bir de tören yapıldı. Şehir Meclisi Atatürk’e “HEMŞERİLİK BELGESİ” verilmesini kararlaştırmıştı. Atatürk, Gaziantep nüfus kütüğüne “Bey Mahallesi Hane Cilt:86, Sayfa: 56, Zübeyde’den doğma, Ali Rıza oğlu, 1881 Selanik doğumlu Gazi Mustafa Kemal “ olarak geçti. Hemşehrilik Belgesi, Gaziantep Belediye Başkanı Hamdı Kutlar’ın bir konuşmasıyla Atatürk’e verdi. Atatürk teşekkür ederek, “Gaziantep güzel bir şehir, Gaziantepliler vatansever, cesur ve çok çalışkandır. Bu şehir her hizmete layıktır. Gereken her yardım yapılacaktır....” dedi. Belediyeden sonra Garnizon Komutanlığı’na gitti. Subay ve erlerin bayramlarını kutladı. Öğleden sonra Narlı’ya, buradan da Adana’ya döndü. Atatürk, Gaziantep’in Kurtuluş yıldönümleri olan 25 Aralıkta sık sık Gazianteplileri kutluyordu. 25 Aralık 1936’da, Gaziantep’in 15.kurtuluş Yıldönümü günü şu telgrafı göndermişti: “Türküm diyen her şehir, her kasaba ve en küçük Türk Köyü, Gazianteplileri kahramanlık örneği olarak alabilir...” Bu telgraftan bir yıl sonra, 25 Aralık 1937’de, Gaziantep’in 16. Kurtuluş Yıldönümü dolayısıyla Ankara Halkevi’nde düzenlenen toplantıya katılmış, Gazianteplilere de bir telgraf çekmişti. Bu telgrafta: “Eğer bir gün, millet-vatan ve cumhuriyetin yüksek çıkarları gerekirse o çevre kahramanlarının geçmişte olduğundan daha yüksek kahramanlıklar göstermeye hazır olduklarına şüphem olmadığı bilinmelidir.”diyordu. Gaziantep , Atatürk’ünü her zaman saygıyla andı. O’nun Gaziantep’e geliş gününü bir bayram olarak her yıl kutladı. GAZIANTEP SAVUNMASI 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı başladığı zaman Gaziantep 83.000 nüfuslu bir şehirdi. Savaş sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Anlaşması Osmanlı İmparatorluğunun ölüm fermanı idi. Bu Mütarekenin sonunda ülkemizi paylaşmak isteyen İtilaf Devletleri hızla harekete geçtiler. 17 Aralık 1918 de İngilizler Antep'e girdiler. 23 Ocak 1919 da Hükümet Konağı İngilizlerce işgal edilip halkın ileri gelenleri, aydınları Suriye'ye sürüldü. Şehir bir yıl İngiliz İşgalinde kaldı. Daha sonra aralarında vardıkları bir anlaşma ile İngilizler şehri boşaltıp Fransızların işgaline bıraktılar. Fransızlar 29 Ekim 1919 da Kilis'i, 5 Kasım 1919 da da Antep'i işgal ettiler. İşgale katılanlar arasında daha önce bölgeden göç eden Ermenilerde bulunuyordu. Fransızlarla işbirliği yapan Ermeniler Anteplilere büyük zulüm, işkence ve eziyet ettiler. Antep'i yakıp yıktılar. 1920 yılına girildiğinde savaş başladı. 11 Ocak.1920'de Büyük Araptar (Yeşilce) Köyünde Fransızların yağma ve tecavüzlerine karşılık, Türkler Çatalmazı denilen yerde Fransızları kıstırarak savaşa mecbur ettiler. Burada Fransızların çok azı kurtulabildi. 19 Ocak 1920 de Fransızlar Karabıyıklı'da Karayılan tarafından pusuya düşürüldü. Fransız işgal kuvvetleri Şehir Merkezi ve çevresindeki çatışmalarda İtilaf Devletlerince eşine sadece Verdün Savunmasında rastlandığı belirtilen Gaziantep Savunmasıyla karşılaştılar. Ancak dışarıdan hiç yardım alamayan, yiyeceği ve cephanesi biten Antep 10 ay 9 günlük direnişi sonucunda 9 Şubat 1921 de Fransızlara teslim olmak zorunda kaldı. Bu suretle 1 Nisan 1920 de başlayan ve 11 ay süren Antep Savunması dost düşman bütün dünyanın hayranlık ve takdirini kazanan kahramanlıklara rağmen açlık sebebiyle son bulmuştur. Düşman bu süre içinde şehre 70.000 bomba atmış, şehir bir kül ve enkaz yığını haline gelmiştir. Antepliler şehri savunmak için 6.000 den fazla şehit vermiştir. Gaziantep Savunması son günlerini yaşarken bu savunmanın olağanüstü anlam ve önemi dolaysıyla TBMM tarafından 6 Şubat 1921 tarihli toplantısında 93 sayılı Kanunla dünyada hiçbir şehre nasip olmayan Gazilik ünvanı verilmiştir. 15 Mart 1921 tarihinde Londra'da varılan mutabakat gereğince 25 Aralık 1921 de Fransızların şehri terk etmesi ve Türklerin şehre girmesiyle son bulmuştur. Gaziantep Savunması; düzenli ordu olmadan ve milis kuvvetleri tarafından yapılan çatışmalar sonucunda dost düşman herkesin hayranlık ve takdirini kazanan, Milli Kurtuluş Savaşı tarihimizde eşsiz kahramanlıklarla hem kendi İlini, hemde Güneydoğu Anadolu'yu düşman işgalinden kurtaran halkın zaferidir. Bu iman kuvvetinin, milli birliğin ve milli benliğin şahlanışıdır. Gaziantep Savunmasında Şehit Kamil, Şahin Bey, Karayılan gibi kahramanlar seve seve canlarını vermiş, şehit olmuşlardır. Ruhları şad olsun. ANTEP DESTANI'NDAN Ben Antep'liyim Şahinim ağam Hey hey Mavzer omuzuma yük Yine de hey hey Ben yumruklarımla dövüşeceğim Kaytan bıyıklarım, delişmen çağım... Yumruklarım memleket kadar büyük Düşman kurşunlarına inat köprü başında Memleket türküleri çağıracağım. Yavuz Bülent BAKİLER KARAYILAN TÜRKÜSÜ Gara yılan der ki gelin oturak Samsak Tepesine hücum ettirdim Kilis yollarından kelle getirek Çok babayiğitleri telef ettirdim Fransız adını bütün batırak Mahalleyi orda kayıp ettirdim Vurun Antepliler namus günüdür. Vurun Antepliler namus günüdür. | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |