|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Atatürk Köşesi Büyük Beşiktaşlı Mustafa Kemal Atatürk ve Atamız Hakkında Herşey. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
16-08-2006, 23:21 | #1 | ||
Banned Üyelik tarihi: Jun 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 5.198
Tecrübe Puanı: 0 |
18 >Mart 1915 >Üsteğmen Faruk, cepheye yeni gelen askerleri >denetlerken, bir yandan da onlarla sohbet ediyor, ' Nerelisin?' gibi >sorular soruyordu. > >Gözleri bir ara, saçının ortası sararmış bir >delikanlıya takıldı Yanına çağırdı ve merakla sordu: > >"Adın ne senin evladım?" dedi. >" Ali, komutanım" dedi. >" Nerelisin?" >" Tokatlıyım, komutanım, Tokat'ın Zile >kazasındanım..." >" Peki evladım,bu kafanın hali ne? > >Saçlarının ortası neden kırmızı boyalı böyle?" > >" Cepheye gelmeden önce anam saçıma kına yaktı >komutanım. >Neden yaktığını da bilmiyorum." >" Peki dedi üsteğmen. "Gidebilirisin Kınalı >Ali." > >O günden sonra Ali'nin adı Kınalı Ali oldu. > > >Cephede tüm arkadaşları Kınalı Ali demekle >yetinmiyor, saçındaki kınayı da alay konusu yapıyorlardı. > >Kınalı Ali, arkadaşlarına karşı sevecen ve >dürüst tutumu sayesinde, kısa sürede hepsinin sevgisini kazandı. > > >Bir gün memleketine mektup göndermek için >arkadaşlarından yardım istedi. > >" Anama, babama burada iyi olduğumu bildirmek >istiyorum. >Ama okumam yazmam yok. Biriniz yardım edebilir >misiniz?" > >Biri değil, birçok arkadaşı yardıma geldi. > >" Sen söyle biz yazalım" dediler. >Kınalı Ali söylüyor, bir arkadaşı yazıyor, >diğeri de Söylenenlerin doğru yazılıp yazılmadığını denetliyordu. > > >" Sevgili anacığım, babacığım hasretle >ellerinizden öperim. >Ben burada çok iyiyim, beni sakın merak >etmeyin." > >Kız kardeşini, kendinden küçük erkek >kardeşinin sağlığını ve hatırını sorduktan sonra, köydeki herkesin >burnunda tüttüğünü ve kimsenin kendisini merak etmemesini söyledikten >sonra, Biz burada var oldukça bilesiniz ki düşman bir adım bile >ilerleyemeyecektir" tümcesi ile bitiriyordu. > >Tam zarf kapatılırken Ali " iki üç satır daha >ekleteceğini" söyleyerek Mektubun sonuna şunları yazdırdı. > >" Anacığım, beni buraya gönderirken kafama >kına yaktın ama, Burada komutanlarım da, arkadaşlarımda benle hep dalga >geçiyorlar. >Cepheye gitmek sırası yakında inşallah >kardeşim Ahmet'e gelecek, Onu gönderirken sakın kına yakma saçına. Burda >onunla da dalga geçmesinler. Tekrar ellerinden öperim anacığım." > > >Gelibolu'da savaş giderek şiddetleniyordu. >ingilizler kesin sonuç almak için tüm güçleriyle yükleniyorlardı. > > >Cephede savaşan askerlerimiz önceleri birer, >birer, sonraları beşer, >beşer, Onar, onar şehit oluyorlardı. Gelen >destek güçleri de yeterli olmuyor, onlarında sayıları giderek azalıyordu. > > >Gelibolu düşmek üzereydi. Kınalı Ali'nin >komutanı bu durum karşısında çaresizdi. > >Kendi bölüğü henüz sıcak temasa hazır değildi. > > >Genç erlerine insan bedeninin süngü ve >mermilerle orak gibi biçildiği bu cepheye göndermek zorunda kalmaması için >Allah'a dua ediyordu. > >Komutanlarını düşünceli ve sıkıntılı gören >Kınalı Ali ve arkadaşları, >komutanlarına gidip, ondan kendilerini cepheye >göndermesini istediler. > >Askerlerinin ısrarları üzerine komutanları >daha fazla direnemedi ve ölüme gönderdiğini bile, bile bu isteklerini >kabul etmek zorunda kaldı. > >Kınalı Ali ve arkadaşları, sevinç çığlıkları >atarak cepheye hayır, bile, bile ölüme gidiyorlardı. > >O gün güle oynaya Gelibolu cephesinde ölümle >buluşacakları yere koşan Kınalı Ali'nin bölüğünden tek kişi geri dönmedi. >Gidenlerin tümü şehit olmuştu. > >Bu olaydan kısa bir süre sonra Kınalı Ali'ye >anne, babasından mektup geldi. > >Onun yerine komutanı aldı mektubu ve buruk bir >ifade ile okumaya başladı. > >Cepheye gitmeden önce arkadaşlarına yazdırdığı >mektubuna aile adına babası yanıt veriyordu. > >" Oğlum Ali, nasılsın, iyi misin? Gözlerinden >öperim, selam ederim. > >Öküzü sattık, parasının yarısını sana >gönderiyoruz, yarısını da yakında cepheye gidecek küçük kardeşine >veriyoruz. Şimdi öküzün yerine tarlayı ben sürüyorum. Fazla yorulmuyorum >da. >Sen sakın bizi düşünme." >Babası mektupta köydeki herkesten >akrabalarından haberler verdikten sonra " şimdi ananın sana diyeceği var" >diyerek sözü ona bırakıyordu. > >Mektubun bundan sonraki bölümü Kınalı Ali'nin >anasının ağzından yazılmıştı > >şöyle diyordu anası: > >" Oğlum Ali, yazmışsın ki kafamdaki kınayla >dalga geçtiler. Kardeşime de yakma demişsin. Kardeşine de yaktım. >Komutanlarına ve arkadaşlarına söyle senle dalga geçmesinler. > >Bizde üç işe kına yakarlar; >1 - GELİNLİK KIZA, GİTSİN AİLESİNE, >ÇOCUKLARINA KURBAN OLSUN DİYE >2 - KURBANLIK KOÇA, ALLAH'A KURBAN OLSUN DİYE > >3 - ASKERE GİDEN YİĞİTLERİMİZE, VATANA KURBAN >OLSUN DİYE... > >Gözlerinden öper, selam ederim. Allah'a emanet >olun " > >Ali'nin mektubu okunurken ve çevresindeki >herkes onu dinlerken, hıçkıra, hıçkıra ağlıyordu... " > >(Bu mektubun aslı Çanakkale >Müzesindedir.) | ||
|
17-08-2006, 09:07 | #4 | ||
Banned Üyelik tarihi: Jun 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 5.198
Tecrübe Puanı: 0 | bu güzel hikayeyi arkadaşlarla paylaşayım dedim çok duygulandım | ||
17-08-2006, 17:39 | #5 | ||
Banned Üyelik tarihi: May 2006 Yaş: 36
Mesajlar: 2.302
Tecrübe Puanı: 0 | Gözlerim Doldu Sonunu Okurken.... Biz Şuanda Özgürce Yaşayabiliyorsak... Bunu Kınalı Alilere O Kınalı Alileri Dünyaya Getiren Merhametli Analara Borcluyuz.. ve Bu Borcumuzu Bu Vatana Sonsuza Kadar Sahip Cıkarak Ödiyecegiz...
__________________ Vicdanı Tertemizdi, Çünkü Onu Hiç Kullanmamıştı... | ||
19-08-2006, 13:09 | #10 | ||
Banned Üyelik tarihi: May 2006 Yaş: 47
Mesajlar: 359
Tecrübe Puanı: 0 | ulan bende adamım diye geziyorum işte be. insanlığımdan utandım bunları okuyunca. gözlerim doldu vallahi. paylaşım için teşekkürler.
__________________ BEŞİKTAŞSIN SEN, BİZİM CANIMIZ, SİYAHLA BEYAZ, AKAR KANIMIZ, SEVİYORUZ SENİ, CAN-I GÖNÜLDEN, BEŞİKTAŞSIN SEN, BİZİM CANIMIZ | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |