Atatürk Kösesi... Atatürk Köşesi... Sevgili Beşiktaşlı kardeslerim..Hep kızarız rakip takımlara onlar hep Atatürk yok fenerliydi yok geseliydi gibisinden laflar söylerler..Ama kendilerininde bilip fakat kabul etmedikleri bir gercek vardır..O da Atatürk ün Beşiktaşlı oldugu.O zaman suna söylemek istedim..Türkiyede Atatürk ün pesinden giden tek taraftar grubu biziz o halde forumumuzdada bir Atatürk kösesi mutlaka bulunmalı o yüzden böyle bir sayfa acmayı uygun gördüm bundan böyle Atatürk ile ilgili resimlerinizi ve yazılarınızı burdan paylasın..Hem tüm alem Atatürk ün tuttugu takımın kim oldugunu iyice öğrenmis olur hemde bizde Atatürk ün ilkelerini ve inkilaplarını kişiliğini burda bir kez daha tüm insanlıga duyurmus oluruz..Sevgilerimle...Ugur... Atatürk hakkında aşağıdakilerden hangisini biliyorsunuz? >>>>>(Araştırmacı Yazar İlknur Güntürkün Kalıpçı`nın `İçimizden Biri >>>>>Atatürk` adlı yazısından alıntıdır.) >>>>> >>>>> >>>>> >>>>> Atatürk`ün dünyada `başöğretmen` sıfatlı tek lider olduğunu >>>>> >>>>>Bir geometri kitabı yazdığını. Üçgen, açı, dikdörtgen gibi ve 48 >>>>>tane geometri teriminin (Türkçe) isim babasını bu yazdığı >>>>>kitapla bizzat Mustafa Kemal olduğunu >>>>> >>>>>Bir röportajda "Birleşmiş Milletlere üye olmayı düşünüyor >>>>>musunuz?" diye sorulur, Atatürk: "Şartlarımızı koyarız, >>>>>kabullerine bağlı. Biz müracaat etmeyiz üye olmak için. Davet >>>>>gelirse düşünürüz". BM yasasını değiştirir ve ilk davet edilen >>>>>ülke biz oluruz >>>>> >>>>>Yıl 1938, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı >>>>>dönemi. Birden çok sıkılır ve yanında duran yüz yirmiden fazla >>>>>kişiye döner ve aynen şöyle der: "Şu anda hiçbirinizi değil, >>>>>büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" >>>>> >>>>>Yıl 2000, ABD Başkanı`nın milenyum mesajından bir alıntı : >>>>>"Bugün milenyumun hiç şüphe yoktur ki tek devlet adamı Mustafa >>>>>Kemal Atatürk' tür. Çünkü o yılın değil asrın lideri olabilmeyi >>>>>başarmış tek liderdir" >>>>> >>>>>Yıl 1938, Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir >>>>>şiir`den alıntı : "Allah bir ülkeye yardım etmek isterse onun >>>>>elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" >>>>> >>>>>Norveççe`de `Atatürk gibi olmak` diye bir deyim olduğunu >>>>> >>>>>Kurtuluş Savaşında rütbe alan bir çok kadın askerlerimiz var. >>>>>Ama dünya tarihine geçen tek bir üsteğmenimiz var; 700 erkek, 43 >>>>>kadından oluşan bir müfrezenin reiseliğine bizzat Atatürk >>>>>tarafından atanmış Üstteğmen Kara Fatma >>>>> >>>>>`Atatürk çiçeği`nin adını, çiçeği bulan Wanderbit Üniversitesi >>>>>profesörlerinden doktor Kirk Landın`in koyduğunu ve bu çiçeğin >>>>>tüm dünyada bu isimle üretilip satıldığını >>>>> >>>>>Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan >>>>>her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine >>>>>giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda >>>>>bulunduğunu >>>>> >>>>>`Mimber` adında bir gazete çıkarttığını ve 52 sayı yayımlanan >>>>>gazetede ilk defa sansür kelimesi geçtiğini >>>>> >>>>>a >>>>> >>>>>Yıl 1996, Haiti Cumhurbaşkanı vasiyetinde mezar taşına >>>>>yazılmasını istediği metni bırakmıştır. Diyor ki: "Bütün ömrüm >>>>>boyunca Türkiye'nin lideri Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamış ve >>>>>uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm" >>>>> >>>>>Yıl 2005, Amerika'nın en ünlü ekonomistlerinden birisi olan Mr. >>>>>Johns`un önerisi "Türkiye ekonomiyle savaşta bir tek Atatürk' ü >>>>>örnek alsın yeter" >>>>> >>>>> >>>>> >>>>>"Milletimi şimdiye kadar söylediğim sözlerle ve hareketlerimle >>>>>aldatmamış olmakla gurur duyuyorum ." M.Kemal ATATÜRK |
Atatürk ün Tabutu nun Acıldıgı An.. Kefen siyrildi ve... Ozel solusyonla islatilmis pamuk kitlesi kaldirilinca Ata'nin yuzu ortaya cikti. Derisi kahverengi bir hal almis, ama >hatlari bozulmamisti.Sanki uyuyordu... 8 Kasim 1953 Pazar gecesi saat 23.00'da Prof. Dr. Kamile Sevki Mutlu'nun ev telefonu caldi. Prof. Mutlu, Ankara Tip Fakultesi >Histoloji ve Embriyoloji Kursusu Baskani'ydi.Patalogdu. Arayan ise Ankara Valisi >Kemal Aygun'du... Aygun, "Hocam" dedi, "10 Kasim gunu Atamizin naasini Anitkabir'e tasiyacagiz. Bunun icin bir komite kurduk. Naasi geleneklere uygun olarak topraga defnedecegiz. Ancak bozulmadan korundugunu belgelemek icin muayene etmenizi rica ediyoruz. Prof. Mutlu once reddetti. Mutlu, o sirada 40 derece atesle >yatiyordu. Hastaligini gerekce gostererek bu gorevi bir baska meslektasinin yapmasini rica etti.Ancak Vali Aygun israrciydi: "Ben sizi sarar sarmalar gotururum, bu tarihi bir gorev" dedi. Mutlu kabul etti ve 9 Kasim sabahi >Etnografya Muzesi'ne gitti. Basbakan Adnan Menderes oradaydi. Meclis Baskani >Refik Koraltan ve eski baskan Abdulhalik Renda da...Mutlu, gorevden affini istemekle ne buyuk hata ettigini o zaman anladi. Gercekten tarihi bir taniklikti bu... Ata'nin gul agacindan tabutu, 4 Kasim gunu, gecici kabrinden cikarilip muzenin holundeki mermer katafalka konulmustu. Bir hafta boyunca sirayla ogrenciler, subaylar ve >generaller katafalk basinda nobet tutmustu. Nihayet tabutun acilma gunu gelip de komite uyeleri tamam olunca, Prof.Dr. >Kamile Mutlu "Baslayin" talimatini verdi. Bunun uzerine tabutun vidalari sokuldu. Tahta tabutun icinde madeni bir sanduka bulunuyordu. Bu sandukada gaz birikmis olma >ihtimali dusunulerek once bir burgu ile delik acildi. Gaz ya da koku cikmadi.Sanduka talas doluydu. Sandukanin ici, muhafaza solusyonu ile ıslatilmis tahta talasi doluydu. Bu talas, naasin ayak yonune dogru toplandi. Talasin arasinda,agzi kapali ve ici sivi dolu bir sise >bulundu. Bu,cesedi muhafaza icin kullanilan solusyondan bir numuneydi. Uzerinde terkibi yaziliydi.Ata'nin naasi beyaz kefene sarilmis, sonra kahverengi bir musambayla kaplanmisti.Sargilariacmaya basladilar. Herkes nefesini tutmustu. Cunku, "Naas curuyup bozulmus, cikan gazlar tabutu patlatmis,nobetci >er, kokudan bayilmis" diye bir suru soylenti geziniyordu. Ve 15 yil sonra >ilk kez Ata'nin yuzunu goreceklerdi. Kefenin sargilari aralaninca Prof. > > Kamile Sevki Mutlu, orada bulunanlarin yardimiyla katafalka cikti ve >Ataturk'un yuzune bakti. Ata'nin derisi kahverengi bir hal almis, ama yuz >hatlari bozulmamisti. Menderes sapsari olmustu Prof. Mutlu, gordugu tabloyu >daha sonra soyle anlatacakti:"Yuzunu orten islak pamuk kitlesi >kaldirilinca Ata'nin heykel gibi duran yuzu ile karsilastim. Uzun sari saclarindan ince bir tutam, sol goz kapaginin uzerine dusmustu. Ataturk, Dolmabahce Sarayi'ndaki >yataginda uyuyor gibiydi." Prof. Mutlu, kenarda bekleyen komite uyelerini >tabutun basina cagirdi. Onlar da tek tek tabutun icine baktilar.En basta >Basbakan Adnan Menderes vardi. Koyu renk takim elbisesi icindeki Menderes de yanindakilerin yardimiyla katafalka cikti,urkek bir sekilde asagi, >tabuta dogru bakti. O an ne oldugunu Prof. Kamile Mutlu'dan aktaralim: >"Menderes cok heyecanlandi.Rengi sapsari oldu. Bir de baktim ki, muzenin kapisina dogru gidiyor. Ataturk'un yuzune bakmadi. Tahmin ediyorum, kendinde o kuvveti bulamadi. En sona Abdulhalik >Renda kalmisti. O da Ata'yla karsi karsiya gelir gelmez tabutun yanina yigiliverdi. Salondaki herkes Ataturk'u tek tek gordukten sonra naas, tekrar solusyonla islatildi. Ata'nin basi pamuklarla ortuldu ve >vucudu beyaz kefenle sarildi. Bu sirada bir komiser,orada gorevli adli tip > > docenti Dr.Cahit Ozen'in yanina yaklasip avucunda tasidigi bir kâgidi >gosterdi > > ve soyle dedi:"Bu kâgidi,Ataturk'un hemsiresi Makbule Hanim gonderdi.Kefenin icine Ataturk'un gogsu ustune konmasini istiyor."Doc. Ozen, kâgida bir goz atti. Eski Turkce bir seyler yaziliydi. "Boyle bir > > kâgidi Ataturk kabul etmez. Bize kizar, darilir" dedi.Komiser kâgidi katlayip cebine koydu ve uzaklasti. Butun islemler bittikten sonra salonda bulunanlar naasin iki yanindan gecip hep bir > > > >agizdan besmele cektiler ve cesedi yeni tabuta yerlestirdiler. Bu >tabut > > da > > > >15 yil icinde yattigi buyuk gul agaci tabutun icine konuldu. Uzeri > > bayrakla Ve 10 Kasim sabahi, Ata'nin naasi 15 yil once onu Dolmabahce'den Ankara'ya tasiyan top arabasina yerlestirilip son >kalacakti... Ataturk'un tabutu, Menderes'in huzurunda acilmisti Ata'nin 15 yil Etnografya Muzesi'nde bekletilen naasi,12 askerin >omuzlari uzerinde oradan alinmis ve 136 astegmenin cektigi >bir top arabasi ve matem marsi esliginde Anitkabir'e tasinmisti. >Radyodan >naklen yayimlanan o gorkemli toren, en az 15 yil onceki kadar >huzunludur.Ancak o torenden hemen once yasananlar, tarihcilerin pek >ilgisini cekmemistir. >Bilindigi gibi, Anitkabir yapilana dek, Ataturk'un naasinin >korunabilmesi > > > >icin "tahnit" denilen bir islem yapilmisti. Gulhane Patolojik Anatomi > >profesoru Dr. Lutfi Aksu tarafindan >gerceklestirilen bu islem sirasinda naasa, siringayla ozel > > > >bir formul enjekte edilmis ve uzerine formullerin yapistirildigi iki > > > >kucuk ilac sisesi,Ata'nin koltuk altlarina yerlestirilmisti. Bu islem > > > >sayesinde Ata'nin naasi da, diyelim bugun Lenin'in mozolesinde oldugu > > gibi > > > >oldugu gunku haliyle korunabilirdi. Ancak Islam dini, olunun defnini >sart > > > >kostugundan,gecici tahnitin bozulmasi sartti. Nakilden once, bu islem > > icin > > > >bir komite kuruldu. O komite,torenden bir gun once, Basbakan Adnan >Menderes'in huzurunda > > > >Ataturk'un tabutunun acilmasini kararlastirdi.Tabut > > > >acilinca tahnit bozulacak ve ceset curumeye baslayacakti.Bir baska > > deyisle > > > >Ataturk'un (mumyalanmis gibi) korunmus naasini son gorenler, o torene > > > >katilanlar olacakti. Ataturk'le ilgili belgesel calismalari sirasinda >o > > > >torene katilanlarin bir kismiyla konusmustuk. Bu yazida yer alan > > bilgilerin > > > >bir kismi o tanikliklara, onemli bir bolumu ise degerli Ataturk > > > >arastirmacisi Prof. Dr. Utkan Kocaturk'un, Prof Dr. Kamile Sevki >Mutlu > > ile > > > >yaptigi sohbetten aktardiklarina dayaniyor. Ata'nin yarim asir onceki >son > > > >yolculugu, sanirim bu ayrintilarla daha da ilginc bir boyut >kazaniyor. > > > >Ataturk'u son gorenler anlatiyor: > > > >'Yuzunde iki gunluk sakal vardi' Osman Ersoy ve Halide Intepe, 10 >Kasim > > > >1953'te Etnografya Muzesi'nde asistan olarak calisiyorlardi. O yuzden >50 > > > >yil onceki o toreni ve tabutun icindeki > > > >Ataturk'u son kez gorme firsati buldular. > > > >Izlenimlerini soyle anlattilar: > > > >OSMAN ERSOY: "Sagliginda gormemistim Ataturk'u... > > > >Korkunc heyecanliydim. Biz calisanlar, asistanlar, memurlar sira ile > > > >katafalka ciktik. Oldukca sararmis ve kuculmus bir cehre... 1 - 2 >gunluk > > > >sakali vardi. Kaslari fevkalade iyi sekilde fark ediliyordu." > > > >' Gozleri aralikti' > > > > >HALIDE INTEPE: "Tabut kapanmadan en son gittim baktim.Basi > > > >yana dogru egikti. Yuzu hic bozulmamisti. Azicik sakallari > > > >cikmisti.Hani insan hasret giderek olurse, gozleri aralik kalirmis >ya, > > oyle > > > >aralikti gozleri... Ama bir olu yuzu yoktu. Uyuyor gibiydi." * > > > >*Nefeslerin tutuldugu an... > > > >Tarih: 10 Kasim 1953. Mermer lahit sokulmus, betonlar > > > >kirilmis, tabutu kaldiracak zincirli makaralar lahit salonunun >tavanina > > > >yerlestirilmisti. Cumhurbaskani Celal Bayar, Meclis Baskani Refik > > Koraltan, > > > >Basbakan Adnan Menderes ve devletin en ust duzeyi, tabutun > > cevresindeler... > > > > > > > >Kiz kardesinin gozyaslari Ataturk'un kizkardesi Makbule Atadan, >basini > > > >tabuta dayiyor ve dakikalarca oyle kaliyordu. Belki cok uzaklarda, > > > >Selanik'te kalan gunleri yad ediyor; belki de agabeyinin ruhuna >dualar > > > >gonderiyordu. > > > >Tabut ortaya cikiyor Lahtin uzeri tamamen acilmis, Ataturk'un >cenazesini > > 15 > > > >yildan beri muhafaza eden kursun tabut ortaya cikmisti > > > >Dinler, Anitkabir yolunda... > > > >Turkiye'deki butun dini cemaatlerin temsilcileri cenaze > > > >arabasini takip ediyorlar. Ermeni, Yahudi, Katolik ve Rum >temsilcilerle > > > >beraber zamanin Diyanet Isleri Baskani kortejle yuruyor. > > > >Ataturk'un tabutu birazdan salona cikartilmis olacak. > > > >Cumhurbaskani Celal Bayar, Meclis Baskani Refik Koraltan, > > > >Basbakan Adnan Menderes ve devletin en ust duzeyi tabutun > > cevresindeler... > > > >Tabut salonun zeminine yerlestiriliyor. > > > >Adnan Menderes birazdan 'Hanimefendi, buyurunuz' diyecek ve > > > >Ataturk'un kizkardesi Makbule Atadan'i tabutun yanina goturecek... > > > > > > > > > > > > > > > >Mermer lahid sokuluyor. Sonra betonlar kiriliyor ve tabutu kaldiracak > > olan > > > >makaralar lahit salonunun tavanina yerlestiriliyor > > > > > > > > > > > > > > > >Makbule Hanım hickiriklar icinde takip ediyor. > > > >Etnografya Muzesi'nden Anitkabir'e dogru yol alan korteji, Makbule >Hanım > > > > > > > >hickiriklar icinde takip ediyor. > > > > > > > > > > > > > > > > > > > > > > > >Son saygi durusu > > > >Universite gencligi, Ataturk'un Etnografya Muzesi'nde son > > > >saygi durusunu yapiyor.* |
Bir röportajda "Birleşmiş Milletlere üye olmayı düşünüyor >>>>>musunuz?" diye sorulur, Atatürk: "Şartlarımızı koyarız, >>>>>kabullerine bağlı. Biz müracaat etmeyiz üye olmak için. Davet >>>>>gelirse düşünürüz". BM yasasını değiştirir ve ilk davet edilen >>>>>ülke biz oluruz AVRUPA birliğine girmk için yırtınanlara duyurulur.... |
Alıntı:
|
Saygıyla anıyoruz seni Büyük Ata unutmadık unutturmayacağız |
arkadaşım gercekten tebrik edrim sizi bu yazınızl alakalı |
Atamızdan mükemmel bi cvp Cumhuriyet'in ilânından sonra İstanbul'da bir resepsiyon verilir. Tüm dünya ülkelerinin elçileri ve ateşeleri de davet edilir. Davet güzel bir şekilde devam etmektedir.fakat İngiliz ateşesi olan binbaşının bakışları Mustafa Kemal'in gözünden kaçmaz. Bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam etmektedir. Ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir. Yaver Mustafa Kemal'e şöyle der: - Paşam kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana Mustafa Kemal'in Çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi. Bunun üzerine Mustafa Kemal şöyle der: - Git sor bakalım babasının Çanakkale'de ne işi varmış ? |
allah rahmet etsın atamıza cok özledik onu cok:( |
Ya UĞurcum Yemİn Edİyorum Mahwettİn Benİ TÜylerİm Dİken Dİken Oldu,atam Rahat Uyu,harİkasin SaĞol Bu GÜzel Yazi İÇİn.. |
uğur,eser ikinizde harikasınız gerçekten,onun gibisi yeryüzüne bir daha gelmez,çok ilerisini bile düşünübilen tek insanmış,şu an devlet başında olanlardan nefret ediyorum,ve hepde edicem.. |
en buyuk beşiktaş'lı.. ezikler kabul edemesede... |
çok güzel paylaşım uğur teşekkür ederiz |
seviyoruz seni uğur kardeşim hepimzi duygulandrdın ÇOK ÖZLEDK SENİ ATAM... |
atam izindeyiz cunku bizde bjk'liyiz |
atam izindeyiz cunku bizde BJK ' liyiz |
AtatÜrkÇÜyÜm Öyleyse Vurun Her ParÇamdan Benİm Gİbİler Benİ AŞacaklar DoĞacaktir... |
Cok güzel yazilar! Gercekten ATATÜRKcülügümle gurur duyuyorum! |
ATAM İZİNDEYİZ sen rahat uyu..... |
çok güzel yazı |
Alıntı:
iyi koymuş :D |
http://i4.tinypic.com/10ihzqe.jpg ATAM RAHAT UYU DİYEMEYECEĞİM ÇÜNKİ; TÜRKİYE VE BEŞİKTAŞ EMİN ELLERDE DEĞİL... (YÖNETİM AÇISINDAN) |
Alıntı:
|
Ya bide bunu resmi koymak istedim Eserin yazisindan sonra, bide Atamiz nasil poz veriyo bi bakin, sizlerle paylasayim dedim :) http://img377.imageshack.us/img377/3...kral7pt3jn.jpg |
kardeşim gerçekten cok guzel bişe yapmısın atamızı anarak atam izindeyiz çunku biliyoruz seninde bir bjk li olduğunu siyah ulan beyaz ulan alayına gider ulan |
en buyuk besıktaslı ve en buyuk lıder ızındeyız.. |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Eser Kartal38 kardeslerim sizde sagolun npaylasımlar için gercekten gec kalınmıs paylasımlardı bunlar aslında bir Atatürk Kösesi yapmamız lazım... |
UĞur Harİkasin GerÇekten KardeŞİm,Çok GÜzel DÜŞÜnmÜŞsÜn,tbrklr.atam GÖr Bİzİ Bak Nasil İzİndeyİz... |
evet UĞUR bunu iyi düşünmüşsün ... |
BEŞİKTAŞLI olmanın farkı bu.Tebrik ederim,çok güzel düşünmüşsün. |
Atatürk Ve Beşiktaş Mustafa Kemal Atatürk, Yildirim Ordulari Grup kumandanligi'na gitmeden evel (1915), Akaretler'deki evinin arka kapisindan Besiktas Jimnastik Kulübü bahçesine çikar ve futbol antremanlarini, diger branslardaki ekzersizleri seyrederdi!... Yine böyle bir günde, çalismalari yöneten Ahmet Fetgeri ile Fuat Balkan beyleri yanina çagirip kendileriyle su konusmayi yapmistir: "Efendiler, Sizlerin ve sporcularinizin ciddi çalismalarini, çeviklik ve maharetlerini uzun zamandan beri büyük bir zevkle ayrica dikkatle izliyorum. Spordan yoksun olan bir gençlik, nasil ki , vatan müdafaasi sirasinda etkili olamiyorsa, insan denen varligin kafa yapisi da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni inkisafi noksan ve yetersiz olursa, o vücut o kafayi ileriye götüremez, tasiyamaz. Bugün bünyenizde toplayip ilmi metodlarla yetistirmeye çalistiginiz bu gençler, tam anlaminda bedenen ve fikren gelistikleri zaman vatan müdafaasinda, ilmi sahalarda oldugu gibi spor alanlarinda da Avrupali hasimlarina Türk'ün ölmez gücünü ispat edeceklerdir.Sizi candan kutlar, basarilarinizi her zaman duymak isterim." 1961 yilinda Besiktas Kulübü lokalinde Ahmet Fetgeri Bey'den dinledigimiz bu olay, gerçek'te Siyah-Beyazli camiaya Atatürk'ün bir vasiyeti olmustur. Nitekim kisa bir zaman sonra düsmanlarimiz karsisinda verilen "Istiklal Savasi"nda BESIKTAS, fb ve gs li pek çok sporcu, hayatlari pahasina da olsa cephelerde, Türk'ün yenilmez gücünü bütün dünya milletlerine ispat etmislerdir. Altiyüz küsür yil, "üç kit'a"da hüküm süren "Osmanli Imparatorlugu"nun çöküsü ile, tüm emperyalist Avrupa Devletleri'nin üstümüze çullandigi ve topraklarimizi paylasmaya basladigi bir dönemde, hizir gibi ortaya çikarak, harp dehasi, cansizi dirilten moral kaynagi kisiligi ve politik stratejisiyle halkini yönlendiren, onlari, yeniden istiklaline kavusturan Mustafa Kemal Atatürk, bunun ardindan "Demokratik Türkiye Cumhuruyeti"ni kurmus, ayrica her alandaki inkilaplariyla ülkesine "Modern" bir görünüm saglamistir... Ulu Önder Atatürk, o karanlik döneminde bu olmasi gerçeklestirirken, en büyük destegi Besiktas, fb ve gs Kulüplerinden almistir. Istiklal mücadelesinde öncelikle görevlendirdigi sporcular ise, Besiktas Kulubü'nün gözü pek, fedakar bireylerinden olusmustur daima.... Fuat Balkan ile Mehmet Ali Fetgeri, Bati Trakya'da olusturduklari Milis Kuvvetleri'yle Yunanlilara karsi çete harbi yaparlarken, Ahmet Fetgeri, Danis Karabelen, Hüseyin Bereket, Cami Baykurt ve Sirikçi Izzet gibi Siyah-Beyaz kökenli yüzlerce sporcu da Anadolu'ya Istanbul'dan yapilan gizli silah sevkiyatinda "Lokomotif" görevler üstlenmislerdi.... Büyük özverilerle sürdürülen bu faaliyetler, Atatürk ve iki yakin silah arkadasi Fevzi Cakmak ile Ismet Inönü'nün bilgileri dogrultusunda sürdürülüyordu.. Iste bu nedenlerdir ki Besiktas Kulübü, Ulu Önder Atatürk'ün öncelikle sevgi ve ilgi duydugu, kader birligi ettigi ilk spor cemiyeti olma onurunu tasimaktadir ülkemizde.. 1914 ile 1920 yillari arasinda "Akaretler Spor Caddesi"nde "Besiktas Kulübü"ne komsu olan Mustafa Kemal Atatürk, görevleri icabi sik sik Istanbul disina çiktigi günlerde, birlikte oturdugu annesini Siyah-Beyaz'li sporcu ve idarecilerine emanet etmistir, gözü arkada kalmadan... Atatürk'ün Besiktas ile ilgisi "Yildirim Ordulari Kumandanligi" görevine baslamadan önce 1915'de "Canakkale Müdafii" olarak adini dünya tarihine yazdirdigi günlerde baslarmistir. Bunu kanitlayan belgelerden biri olarak, Akaretler yokusu üzerinde (76 nolu) oturdugu evin dis kapisi yanindaki "MERMER KITABE"de su satirlar yer almaktadir.... "ATATÜRK, "BIRINCI DÜNYA SAVASI"NDA DÜSMANA KARSI ISTANBUL'U KORUYUP KURTARAN "CANAKKALE MÜDAFII" ANAFARTALAR KUMANDANI "MIRILIVA" MUSTAFA KEMAL PASA IKEN, BU EVDE KIRACI OLARAK KALMISTIR..." "Canakkale Savasi" 19 Subat-1 Aralik 1915 tarihleri arasinda cereyan ettigine göre ATATÜRK-BESIKTAS diyalogunun 1915 yilinda basladigi bu belge ile açik seçik ortadadir... Kisacasi, bu "belge" göstermektedir ki, Ulu Önder Atatürk'ün ilk gözagrisi baska bir deyisle, tuttugu spor kulübü "BESIKTAS"tir... Ayni belge ellerinde oldugu halde, kulüp sempatizanligi agir bastigi zaman bur gerçegi 1918'e çeviren baz arastirmacilara bir kez daha hatirlatalim. "ATATÜRK BESIKTAS'LIDIR".... TARIH SIRALARINA GÖRE ATATÜRK'ÜN ZIYARET ETTIGI KULÜPLER: 1916-1919 arasi müteaddid defalar B.J.K. ziyaretleri olmustur. 3 Mayis 1918 (1334) fb spor kulübü 13 Ekim 1925(1341) karsiyaka spor kulübü 1 4 Ekim 1925(1341) altay gençlik kulübü 2 Aralik 1930 gs spor kulübü 30 Ekim 1935 günes kulübü (Istanbul) "Atatürk'ün Besiktasliligini kanitlayan en önemli iki belge.. Siyah-Beyaz'li kulübün kurucularindan Kiliç Ali Bey yanliz cephede degil, tüm yasami boyunca da "ulu önder"in vazgecemedigi arkadasiydi" http://img71.imageshack.us/img71/3461/ataturk012by.jpg alıntıdır |
Ulu Önderimiz Atatürk, Kulübümüz’ün kurulmasından büyük mutluluk duymuş ve kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı Beşiktaşlı sporculara vermiştir. Mustafa Kemal Atatürk, Erkan-ı Harbiye’nin 3. sınıfına gelmişti. Bazen sabahlara kadar uyumuyor, hürriyet ve istibdadı düşünüyordu. Bu arada mektebini bitirdikten sonra kurmayı düşündüğü Vatan ve Hürriyet Cemiyeti yavaş yavaş kafasında şekilleniyor, mezun olacak arkadaşlarını bu doğrultuda hazırlıyordu. İşte tam bu günlerde bir haber aldı. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü (1903) kurulmuştu. Subay ve Saray’a yakın kişilerden oluşan bu kuruluş, Mustafa Kemal’in ilgisini iyice çekti. Nasıl olmuştu da Yıldız Sarayı’na 100 metre mesafedeki Osman Paşa Konağı’nda gençler biraraya gelmiş; Saray hafiyelerinin gözlerinin önünde sportif faaliyetlerine girişmişlerdi? Mustafa Kemal’i o günlerde sportif çalışmalardan çok, Saray’a karşı oluşturdukları fikirler ilgilendiriyordu. Mustafa Kemal, kurucularının Zabit, yaptıkları sporların güreş, eskrim, gülle, aletli jimnastik, boks, halter, barfiks olmasından dolayı da Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü ile ilgilenmişti. Fakat O’nu daha çok ilgilendiren, bu gençlerin istibdadı yenerek biraraya gelmeleriydi. Atatürk’ün bu şekilde Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü’ne bağlılığı arttı. Öyle ki, Mustafa Kemal Atatürk, katıldığı bir İttihati Terakki toplantısında şu tenkitlerde bulunuyordu: “Beşiktaş Osmanlı Terbiye-i Bedeniye kadar olamadınız. Programınız ve lideriniz yok.” 1914 ile 1920 yılları arasında Akaretler/Spor Caddesi'nde Beşiktaş Jimnastik Kulübü'ne komşu olan Atatürk, görevi gereği sık sık İstanbul dışına çıktığı günlerde, birlikte oturduğu annesiyle kız kardeşinin Siyah-Beyazlı sporcu ve idarecilere emanet ederdi. Taraftarlar arasında asker kökenli olmanın getirdiği sevgi ve saygıyla pekişen bağlılık, Ulu Önder'in kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı Beşiktaşlı sporculara verdiği belgelerle sabittir. Atatürk’ün Akaretler Yokuşu üzerinde oturduğu 76 nolu binanın dış kapısı yanındaki Mermer Kitabe'de şu satırlar yer almaktadır: "Atatürk, 1.Dünya Savaşı'ndan düşmana karşı İstanbul'u koruyup kurtaran, Çanakkale Müdafihi Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal Paşa iken bu evde kiracı olarak kalmıştır." Mustafa Kemal Atatürk; Yıldırım Orduları Grup Kumandanlığı görevine başlamadan önce 1916'nın ilk günlerinde Akaretler'deki evinin arka kapısından Beşiktaş Jimnastik Kulübü idman sahasına inmiş (şimdiki Plazalar'ın bulunduğu alan), Ahmet Fetgeri ile Fuat Balkan Beyler'i yanına çağırıp, kendileriyle şu konuşmayı yapmıştır: "Efendiler; sizlerin ve sporcularınızın ciddi çalışmalarını, çeviklik ve maharetlerini uzun zamandan beri büyük bir zevkle, dikkatle izliyorum. Spordan yoksun bir gençlik nasıl ki vatan müdafası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni ikişafı noksan ve yetersiz olursa o vücut o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz. Bugün bünyenizde toplayıp, ilmi metodlarla yetiştirmeye çalıştığınız bu gençler, tam anlamda bedenen ve fikren geliştikleri zaman vatan müdafaasında ilmi sahalarda olduğu gibi spor alanlarında da Avrupalı hasımlarına Türk'ün ölmez gücünü ispat edeceklerdir. Sizi candan kutlar, başarılarınızı her zaman duymak isterim." alıntıdır |
En Büyük Beşiktaşlının Bir Kaç Özelliği: Ata Lafını Sevmezdi: Atatürk hitabını ilk kez dönemin Türk Dil kurumu Başkanı bir konuşmasında kullanmış M. Kemal de çok beğenerek soyadı olarak almıştı. Kendisine Ata diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmazdı. İlk adı Mustafa Arapça da Seçilmiş kişi anlamına geliyor. En Sevdiği Yemek: Manastır askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayatı boyunca en sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya düşkün değildi ama canı tatlı istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih ederdi. Dolabında Laciverte Yer Yoktu: Takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi. Dolabına girmeyen tek renk lacivertti. Ölçüleri : Boyu 1.74 metreydi. Hayatının son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastalığının ilerlemeye başlamasıyla 46 ya kadar düşmüştür.43 numara siyah rugan ayakkabı giyerdi. Kan görmeye dayanamazdı: Cephelerde düşmanla göğüs göğse savaşmış biri olarak en ilginç özelliği savaş meydanları dışında kan görünce fenalaşmasıydı. Bilardo ve yüzme: Sportmen bir kişiliği vardı. Askerlik yıllarında her gün at binen Atatürk, sonra yüzmeye ve bilardoya başlamıştı. Açık havada dolaşmayı çok severdi. En Başarılı Dersi: Eğitim hayatı boyunca en başarılı olduğu ders matematikti. Pozitif bilimlere olan ilgisi ömrünün sonuna kadar devam etti. Düzen takıntısı vardı: Evinde, çevresinde, çalışma odasında hatta konuk olarak bulunduğu evlerde bile duran eşyaları düzeltmeden rahat edemezdi. Rumeli Şivesi: Temiz bir Türkçeyle konuşurdu. Bununla birlikte bazı kelimeleri Rumeli Şivesiyle Telaffuz ederdi. Tabanca ya 'tapanca' Yoğurta 'yuğurt' Sarhoşa 'sarfoş' Kulübeye 'kulüba' Henüze 'Henus' Kırbaça 'kirpaç' derdi. En çok kullandığı kelime 'yani'ydi. alıntıdır |
arkadaslar cok ii olmus helal olsun ugur kardes sanada ii düşünmüşün:) |
ugur ve eser paylasımlarınız icin tesekkur ederim |
|
|
|
Türkiye`de Saat: 12:40 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2