|
Saolasin Gercekten Guzelmis Resimler |
|
|
ATATÜRK diyor ki !!! Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir. 1906 Ben askerliğin herşeyden ziyade sanatkarlığını severim. 1912 Savaş için düşmanı ordugahımızda beklemektense, onu uzaktan karşılamak yeğdir. 1914 Tarih bir milletin kanını, varlığını hiçbir zaman inkar edemez. 1919 Bütün ümidim gençliktedir. 1919 Bizim görüşümüz -ki halkçılıktır-kuvvetin, kudretin, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır. 1920 Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz. 1920 Büyük Türk ordusu! Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve daha sağlam bir askere rastgelinmemiştir. 1921 Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir. 1921 Hiçbir zafer amaç değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük bir amacı elde etmek için belli başlı bir vasıtadır. 1921 Millete efendilik yoktur. Hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur. 1921 Basın milletin müşterek sesidir. Başlıbaşına bir kuvvet, bir okul, bir öncüdür. 1922 Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür. 1922 Yarım hazırlıkla, yarım tedbirle taarruz, hiç taarruz etmemekten daha fenadır. 1922 Bayrak bir milletin bağımsızlık alametidir. Düşmanın da olsa hürmet etmek lazımdır. 1922 Eğitim işlerinde behemahal muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin hakiki kurtuluşu ancak bu surette olur. 1922 Her çiftçi ailesinin geçineceği ve çalışacağı toprağa sahip olması mutlaka lazımdır. Vatanın sağlam temeli ve bayındır hale getirilmesi bu esastadır. 1922 "Zamanın değişmesi ile hükümlerin değişmesi inkar olunamaz" kaidesi adalet sistemimizin temel taşıdır. 1922 Türkiye' nin gerçek efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstehak olan köylüdür. 1922 Okulun vereceği ilim ve irfan sayesindedir ki Türk Milleti, Türk Sanatı, Ekonomisi, Türk Şiir ve Edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir. 1922 Okul, genç beyinlere insalığa saygıyı, millet ve ülkeye sevgiyi, bağımsızlık onurunu öğretir. 1922 Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman tam bağımsızlık dediğimizi herkesin anlaması gerekir. 1923 Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. 1923 Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner. 1923 Memleket mutlaka modern medeni ve yeni olacaktır. Bizim için bu hayat davasıdır. 1923 Yeni Türkiye Devleti temellerini süngüyle değil, süngünün de dayandığı ekonomi ile kuracaktır. Yeni Türkiye Devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. Fakat yeni Türkiye Devleti bir ekonomi devleti olacaktır. 1923 Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. 1923 Devrim yasası, eldeki yasaların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki akımı boğmadıkça, başladığımız devrim ve yenilik bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki dönemlerde de böyle olacaktır. 1923 Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir. 1923 Toplumdaki başarısızlığın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır. 1923 Kadınlarımız erkeklerden daha çok aydın, daha çok verimli, daha çok bilgili olmak zorundadırlar. 1923 Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak! 1923 Bizim dinimiz, ulusumuza, değersiz, miskin ve aşağı olmayı salık vermez. Tersine Allah da, Peygamber de insanların ve ulusların onur ve şereflerini korumalarını buyuruyor. 1923 Kılıç ve saban; bu iki fatihten birincisi, ikincisine daima mağlup oldu. 1923 Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. 1923 Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; Onların oğlu oldu. Birgün o doğa çocuğu, Doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu... Türk budur. YIldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir. 1924 Bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum. 1924 Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir. 1924 Türk milletinin istidatı ve kati kararı medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir. 1924 Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir. 1924 Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. 1924 Öğretmenler! Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Yeni nesli bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir. 1924 Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. 1925 Zafer "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı "Başaracağım" diye başlayanın ve "Başardım" diyebilenindir. 1925 Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre malik olmak, seçtiği dinin icaplarını yapmak ve yapmamak hak ve hürriyetlerine maliktir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz. 1925 Tüketici yaşamak iyi değildir. Üretici olalım. 1925 Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkilapların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağımıza uygun ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline değiştirmektir. 1925 Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca, hürriyet ve istiklale sembol olmuş bir milletiz. 1927 Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. 1927 Bombasırtı olayı (14 Mayıs 1915) çok önemli ve Dünya savaş tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan bir olaydır. Karşılıklı siperler arası 8 metre, yani ölüm kesin. Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasına düşüyor. İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerlerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğuk kanlılıkla biliyormusunuz? Bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir cekinme bile göstermiyor. Sarsılma yok. Okuma bilenler Kur' an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenlerse Kelime-i şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar. Sıcak cehennem gibi kaynıyor. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebriğe değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale savaşlarını kazandıran bu yüksek ruhtur. |
Atatürk'ün bahçe mimarı Mevlüt Baysal anlatıyor: Çankaya Köşkü'nün bahçesini yapıyordum. Bir gün Atatürk, yaveri ve ben bahçede dolaşıyorduk. Çok ihtiyar ve geniş bir ağaç Ata'nın geçeceği yolu kapatıyordu. Ağacın bir yanı dik bir sırt, diğer yanı suyu çekilmiş bir havuzdu. Ata, havuz tarafındaki kısma yaslanarak karşıya geçti. Derhal atıldım: - Emrederseniz derhal keselim Paşam! Bir an yüzüme baktı, sonra: - Yahu, dedi, sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin! |
Atatürk' ün Yazdiği Tek şiir Gafil, hangi üç asır, hangi asır, Tuna ezelden Türk diyarıdır. Bilinen tarih söylememiş bunu, Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak, Dinleyin sesini doğan tarihin, Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak. Yaşanan tarihi gömüp doğru tarihe gidin. Asya'nın ortasında Oğuz oğulları, Avrupa' nın Alpler' inde Oğuz torunları, Doğudan çıkan biz, batıda yine biz; Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz. Hep insanlar kendini bilseler, Bilinir o zaman ki hep biriz. Türk sadece bir milletin adı değil Türk bütün adamların birliğidir. Ey birbirine diş bileyen yığınlar! Ey yığın yığın insan gafletleri! Yırtılsın gökteki gafletten perde, Hakikat nerede bu şiir Serdar Yaycıoğlu tarafından sitemize yollanmıştır)-mustafakemal.net |
Atatürk Vecizeleri Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir. Cumhuriyeti,ve onun gereklerini yüksek sesle anlatınız.Bunu yüreklere yerleştirmek için elverişli olan hiçbir durumu kaçırmayınız. Bu memleket tarihte Türktü, halde Türktür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.1923 Ben,Türk ufuklarından bir gün mutlaka bir güneş doğacağına, bunun hararet ve kuvvetinin bizi ısıtacağına, bundan bize bir güç çıkacağına o kadar emindim ki, bunu âdeta gözlerimle görüyordum. 1937 Cumhuriyet ahlak üstünlüğüne dayanan bir ülküdür;Cumhuriyet erdemdir. Millî egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur. Milletlerin esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmağa mahkûmdurlar. 1929 Milletimiz din ve dil gibi kuvvetli iki fazilete maliktir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet, milletimizin kalb ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz.1923 Bizce: Türkiye Cumhuriyet anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en muhterem mevkide, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir mevcudiyettir. Memleket dayanışma isteyen bir birliğe muhtaçtır. Alelâde politikacılıkla milleti parçalamak, hıyanettir.1925 Yeni nesil, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. 1924 Türk milleti kahramanlıkta olduğu kadar, istidat ve liyakatte de bütün milletlerden üstündür. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve bağımsızlık fikrinin ölmez âbidesidir. Bu eseri meydana getiren bir milletin evlâdı, bir ordunun Başkumandanı olduğumdan daima mesut ve bahtiyarım. 1927 Hiçbir sözümde milletime karşı geri alma durumunda kalmadım. Onları söylerken bir hayal peşinde koşan gibi, hayal şakıyan bir şair gibi değil, onları söylemekliğim bu milletteki kabiliyet unsurlarını bilmekliğimden idi.1923 Milletimiz çok büyüktür. Hiç korkmayalım. O, esaret ve aşağılığı kabul etmez.1919 Türk milletinin istidadı ve katî kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan, ilerlemektedir. Türk köylüsünü 'Efendi' yerine getirmedikçe memleket ve millet yükselemez İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri görülemez; millet ve devlet şeref ve bağımsızlığı temin edilemez.1927 Mesuliyet yükü herşeyden, ölümden de ağırdır.1915 Dünya üzerinde yaşamış ve yaşayan milletler arasında demokrat doğan yegâne millet Türklerdir. 1937 Türk, esaret kabul etmeyen bir millettir. Türk milleti esir olmamıştır. Ben gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim.1937 Dolayısıyla ya istiklâl, ya ölüm! 1920. |
Atatürk Köşesi Hani “Türk, Öğün, Çalış, Güven” demiştin ya... Biz ilkinde takılıp kaldık. O yüzden çalışmaya vakit kalmadı. Kimselere de (kendimiz dahil) güvenmiyoruz. Seninle övünüyoruz. Adına barajlar, yollar, köprüler yapıyoruz. Balolar, heykeller, hatalar yapıyoruz. Klipler, zamlar, işkenceler, darbeler... Öyle bir kargaşa yarattık ki senin adına darbe yapanlar, senin adına yönetimde olanları devirip, senin fikirlerinle açıklıyorlar bunu... Ve de devrilenler yine senin fikirlerinle savunuyorlar kendilerini... Herkes seni bir dönemki görüşlerinle tanımlayıp başka başka anlatıyor bize... Asker, demokrat, dindar, ateist, laik, çapkın, milliyetçi... Liste uzayıp gidiyor, biz tartışıp gidiyoruz. Hala “İzindeyiz” ve bu izin hiç bitmeyecek gibi görünüyor. “İzinde” olduğumuzdan kabrine çok ziyaret yaptık, ama sana layık bir film yapamadık. 66 yılda... Belki kimseleri sana benzetemediğimizden, belki parayı denkleştiremediğimizden... Adına yaptığımız köprülere akın akın koşuyor yurtyaşların... İntihar etmek için... Cumhuriyeti emanet ettiğin gençler, polis copundan kafalarını kaldıramaz haldeler. Zorlu savaşlarla kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletinde bugün çetelerin gölgesi var. Dev posterlerini yaptık ama doğru dürüst bir belgeselini yapamadık Ata’m...! Arkandan ağlamaktan gözlerimiz şiştiği için yazılarını, konuşmalarını doğru dürüst bir kitapta toplayamadık. Adına kurduğumuz kültür merkezini yangından koruyamadık. Senin adına iktidara el koyanlar mirasını çiğnedi, ses çıkartmadık. Kurduğun partiyi kapatıp, arşivini yaktılar... Alkışladık... Çünkü biz izindeyiz Ata’m... Her sabah güne “Türküm, Doğruyum, Çalışkanım” diye bağıran, geri ve tembel nesiller yetiştirdik. Sesimiz gür çıkıyor ama eğitimde başarı oranlarımız yerde sürünüyor. Köşklerin bakımsızlıktan dökülüyor... Kocaman resimlerinin asıldığı kamu binaları içinde memurun aç. “Beni emanet ediniz” dediğin doktorların biliyorsun seni “geç teşhisten” erken yolcu ettiler. Merak etme “İzindeyiz” Ata’m... O dönemde söylediğin bazı sözler bugün 7 kilit altında. Din üzerine, düşünce özgürlüğü üzerine yazdıklarını yazmaya, söylemeye kalkanlar mahkemelerde sürünüyorlar. O gün yazdıklarını, bugün ağıza alamayacak haldeyiz. Seni aşmaktan vazgeçtik, sana ulaşamıyoruz Ata’m... Heykellerin o kadar büyük, posterlerin öyle kocaman ki, ardında bir dolu adam kendi pisliğini gizleyebiliyor. Pislik büyüdükçe heykelleri de büyütüyorlar. Şu “İzindekiler”in listesini bir görsen inanamazsın Ata’m... Kendini tanıyamazsın. Özlü sözlerini paylaşamıyorlar. Yılgınlığa düşmememiz için söylediğin “küçük kıvılcımlar, büyük yangınlar doğurabilir” sözünü itfaiye kapısına asmışlar. Bağışla bizi... İzindeyiz Ata’m...! CAN DÜNDAR 2004 |
Muhteşem bir yazı, Atatürk isminin arkasına sağlanarak pis işler çeviren onca insan var ki. Atatürkçüyüm yaygarasıyla Atatürkçü olunmuyor. Bu şekilde davrananların Allah belasını versin.. |
Türkiye`de Saat: 17:16 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2