Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Bæsın Yayın

Cevapla
 
LinkBack (1) Seçenekler Stil
Alt 08-02-2007, 12:20   #21
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Açıklamada, ‘‘Etiketlere konulan bu tür ibareler, 0-2 yaş grubu çocuğu olan aileler üzerinde bu tür ibarelere yer vermeyen diğer suların sanki mamalarda kullanımının sakıncalı olacağı intibağını oluşturabilir. Bu da, uygulamayı haksız rekabetin yanı sıra yanıltıcı reklam kapsamına da sokar’’ denildi.

Bazı su firmalarının zaman zaman buna benzer uygulamalarda bulunduğuna da dikkat çeken yetkililer, ‘‘Özellikle bazı su firmaları ürünlerinin etiketlerine sporcu resimlerini koyarak, bilinç altına yönelik maksatlı reklam yapma yolunu seçiyor. Tespit edildiği anda bu tip ibare ve resimler, etiketlerden çıkartılıyor’’ dediler.

Etiketten çikarmayacağiz

Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Cihanser Erel'in Valilik aracılığıyla bir yazı göndererek, ürün etiketinde yer alan ‘‘Bebek mamalarında güvenle kullanılır’’ ibaresinin çıkartılması istenen Aytaç Su da bir açıklama yaptı. Aytaç Su Pazarlama Müdürü Orhan Ayyıldız'ın yaptığı açıklamada, su şişelerinin etiketinde yer alan ibarenin kaldırılmasıyla ilgili olarak her hangi bir çalışmalarının olmadığına dikkat çekti. Ayyıldız, ‘‘Sağlık Bakanlığı'nın verdiği bu kararla ilgili yazılı itirazda bulunacağız’’ dedi.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:20   #22
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Etiketlerindeki ibarenin rekabete aykırı bir durum oluşturmadığını da savunan Ayyıldız, ‘‘Bu nedenle henüz bir değişiklik yapmadık. Şu anda bu tür ibarelerin su şişeleri etiketlerinde yer almamasına yönelik herhangi bir tebliğ ya da yönetmelik bulunmuyor. Şayet, böyle bir yönetmelik yayınlanırsa biz de ibareyi etiketlerimizden çıkarırız’’ dedi.

REKLAMLAR VE TIBBİ ETİK


Reklamlar, önceleri ilan tahtalarındaydı, sonraları, gazeteler, dergiler derken radyo, televizyon, sinema ve hatta hekim muayenehanelerinde her gün yüzlerce reklam görüyor ve işitiyoruz. Bizi kuşatan ve sürekli bağıran bu mesajlara tümden sırtımızı dönmemizi olanaksız görünüyor.
Çoğu reklam, gerçeğe dayalı karar verme yerine, mantıksız ve bilinçsiz marka seçme düşüncesine dayanmaktadır. Reklamlar, düşsel ve slogancıdır. Tüketicinin satın alma kararı verirken algıladığı marka imajı önemlidir. İnsan özellikleri markaya taşınmakta ve marka kişiliği oluşturulmaktadır. Örneğin dostluk, inanırlılık, kibirlilik gibi kişilik özellikleri markalar arasında az farkların olduğu bira, meşrubat gibi ürünlerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
İnsanların her şeye sahip olabileceği ve olması da gerektiği şeklindeki toplumsal telkin giderek temel yaşam amacı olmakta, yaşamımızı şeylere sahip olma çevresinde oluşturarak, yurttaş değil, tüketici olarak kendimizi biçimlendiriyoruz. Reklamların toplum üzerindeki etkisi, yeni bir insan tipini ortaya çıkarıyor. Vatandaş olma kavramı, tüketici olma ile eş anlamlı oluyor. Bu durum, reklamın ekonomik, toplumsal etkileri ve sağlıklı olup olmadığı tartışmalarını da beraberinde getirmiştir. Aslında reklamlar, ürünlerden daha fazlasını satıyorlar. Tüketim sosyal, çevresel ve kültürel değerlerimizin önünü tıkıyor. Ve günümüz pazarlamasının oluşturduğu yeni insanın altta yatan sloganı; satın alıyorum, öyleyse varım".
Reklam yoluyla insanların doğal arzularının tahrip edildiği, gereksinim duymadıkları şeyleri almaya yönlendirildikleri, gereksinim duydukları ürünler hakkında ise yanlış bilgilendirildikleri, çocukları olumsuz yönde etkileyerek gerçekte gereksinimleri olmayan ürünlere yönelttiği, anne ve babaları sor durumda bıraktığı, kötü beslenme alışkanlıkları oluşturarak sağlıklarını bozduğu, reklamda kadının ya sadece cinsem obje ya da ev hanımı şeklinde kullanıldığı, çevre kirliliğine yol açılması reklamlara karşı ileri sürülen eleştirilerden bir kaçıdır.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:21   #23
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Reklamlar doğrudan ve dolaylı yoldan, kişisel ve toplumsal sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Tıbbi yararı olduğu iddiası bulunan saç ve cilt ürünleri, vitamin, minareller ve bitkisel ilaçların sağlık açısından yasal konumu, kozmetiklerle ilaçlar ve gıdalarla ilaçlar arasındaki hukuki ayrım, zayıflama amacıyla kullanılan besinler ve yöntemler, gıda boyalarının tüketici sağlığı açısından yeri, çocukların reklam objesi olarak kullanılması sonucu şirketlerin yararına kullanılması ve ailelerine satın alma yönünde baskı yapılması, fast-food yiyecekler ve genetik modifiye tarım ürünlerinin sağlıklı beslenmedeki yeri, çevre kirliliği yaratan ürünlerin dolaylı yoldan sağlık üzerine olan etkilerini içeren konular sağlık alanında çalışan biz hekimler, diş hekimleri ve eczacılar tarafından tartışılması gereken konulardır.
Kozmetikler, dermatolojik ürünlerle benzer şekilde, içerdikleri aktif maddeler, etki mekanizmaları, yanlış ve yersiz kullanımda neden olabilecekleri sağlık sorunlarından dolayı titizlikle üretilmesi ve kullanılması gereken ürünlerdir. Kozmetiklerle ilaçlar ve besinlerle ilaçlar arasındaki hukuki ayrımın kriterleri açık olarak ortaya konulması gereken önemli bir konudur.
Güneşten koruyucu ürünler, kepek şampuanları, antitartar ve antiplak özelliği olduğu söylenen diş macunları, terlemeyi azaltan ürün reklamları ile sık sık karşılaşmaktayız. Kozmetik güneş preparatları gerçekten koruyucu mudur? Sağlık açısından güneşten korunmak için hangi faktörler uygundur? Kozmetik şampuanlar kepeği önleyebilir mi? Nemlendiricilik iddiaları tedavi edici midir? Diş macunlarındaki antiplak veya antitartar boyalarının kozmetik olarak mı değerlendirilmeli yoksa ilaç olarak kabul edilebilir mi? Gıda boyalarının tüketici sağlığı açısından yeri nedir? Bu ürünlerin bileşimindeki aktif maddelerin etkinliği, güvenliği, sağlık açısından tartışılması gereken konulardır.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:21   #24
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sağlık Bakanlığı, bitkisel ilaçların yasal konumunu tanımlamadığından, ruhsat işlemleri Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan bilimsel olarak kolayca gıda ruhsatı alınan bu ürünleri tıbbi endikasyon atfederek, halka ilaç olarak reklamı yapılabilmekte ve pazarlanmaktadır. Hatta bu konuda Toprak İlaç, Refa İlaç ve Taydem firmalarına Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan ek gıda ürünleri adı altında ruhsat almasına karşılık, kanser dahil bir çok hastalığı tedavi ettiğine ilişkin reklam yapıldığı gerekçesiyle para cezaları verilmiştir.
Vitamin ve minareller ilaçlar içerisinde en çok kullanılan ve en fazla suistimal ilaç grubudur. İlaç endüstrisinin teşviki ile vitamin içeren reçeteler sosyal güvenlik kurumlarının yükünü artırmıştır. Vitamin ile minarellerin tüketimi konusunda toplumu bilgilendirip, yanlış ve gereksiz kullanımı engellenmelidir. Zayıflama amacıyla kullanılan yöntemler veya besinler de değerlendirilmesi gereken bir konudur.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:21   #25
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1988 Gıda Yönetmeliği'nde gıda boyalarının tüketici sağlığı için zararlı olabileceğine dair ürün etiketinde uyarı bulunması zorunluluğu vardı. 1997 Yönetmeliğinde bu uyarılar kaldırı4larak gıda boyalarının kullanımı 2-3 kat artırıldı. Gıda boyaları konusunun tekrar değerlendirilerek toplum sağlığı açısından gerekli olan hukuki sınırlamalar getirilmelidir.
Çocukların televizyon reklamlarına karşı davranışının algılama yeteneğinin gelişmesi ile ilişkili olduğu çalışmalarda gösterilmiştir. 5 ile 8 yaş arası çocukların hayal, gerçek, yalan ve taklit arasında ayrım yapmada zorluk çektikleri ve pdogram ve reklamlar arasındaki farklılığı, reklamlar kısa, programlar uzun şeklinde algıladıkları, 9-12 yaş arası çocukların mesajların anlamlarını "programlar hikaye içerir, reklamlar ürünleri içerir" şeklinde algıladıkları bildirilmiştir. (1) Nitekim 1998 yılında Adana'da 4 yaşında erkek çocuk, müzik klibinde gördüğü pop sanatçısına öykünerek balkondan atladı. Tesadüfen yaralanmayan çocuk, çocuk psikiyatristi tarafından takip altına alınmıştır.
1984 yılında ABD'de Reagan yönetimi sırasında, daha önce yasak olan televizyon programlarında oyuncak reklamı yapmak ve pazarlamak yasal kabul edildi. Aynı zamanda çocuklara yönelik programlarda daha önce sınırlı bulunan, her saat başına reklam süresi kısıtlaması kaldırıldı. Oyuncak satıcılarının karı olağanüstüydü, hatta bazı üreticiler, ürünleri pazarlayacak televizyon istasyonlarıyla anlaşma imzaladılar. 1987'de çocuklar için yapılan programların yüzde 80'i, oyuncak şirketlerince finanse ediliyordu. Ancak kongre, Ekim 1990'da çocuklara yönelik televizyon programlarında reklamlara kısıtlama getirdi ve eğitim programlarını teşvik eden bir kanun çıkardı.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:21   #26
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İsveç'te Çocuk Oyunları Konseyi ve Oyuncak Ticaretçileri Birliği, reklamları kaldırmak ve savaş oyuncaklarını yasaklayan, gönüllü bir anlaşma yaptılar. Finlandiya ve Norveç'teki durum da buna benzemektedir.
Reklamların çocuklar üzerine etkisi konu ile ilgili uzmanlar tarafından titizlikle değerlendirilmeli ve çocuklar üzerinde olumsuz etkisi olabileceği düşünülen reklamların yayınlanmasına izin verilmemelidir.
ABD'de FDA (Food and Drug Administration), 1992'de genetik modifiye bileşimlerin etiketsiz bakallarda satılması yönünde karar aldı. Bazı şirketler kendi insektisidini geliştiren, herbisite dirençli soya fasülyesi ve mısır geliştirdiler. 1998'de ABD'de mısır mahsülünün yüzde 40 ve soya fasülyesinin yüzde 45'i genetik modifiye idi.
Fransa ve İngiltere'de genetik modifiye tarım ürünlerine karşı toplumsal muhalefet giderek yükselmektedir. Prens Charles ve Paul McCartney gibi tanınmış isimler de muhalefet saflarındadır. ABD'de Cornell Üniversitesi7Nde yapılan ve mayıs ayında Nature dergisinde yayınlanan bir çalışmada insektisid üreten mısırla beslenen kelebek lavralarının 4 gün sonra öldüğü bildirildi. Bebek mamalarında genetik modifiye bileşimlerin bulunduğu bilinmektedir. Greenpeace gibi gruplar, tüm dünyada !Frankeştayn yiyecekleri" denilen biyoteknolojiye karşı savaş açtılar. "Globalizasyona karşı çıkmak, halkın uygun gördüğünü yeme hakkıdır" diyen Fransız çiftçisi, genetik modifiye ürünlerinin etiketsiz satışına karşı çıktı ve protesto ettiler. Sonunda genetik tartışmadan uzaklaşan protesto, Fransa'da bir kaç Mc Donald dükkanına karşı saldırıya dönüştü.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:21   #27
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1996'dea İngiltere7de deli dana hastalığı, 1999 ilkbaharında Belçika'da dioksinle kontamine piliçler, Fransa'da kusurlu kola olaylarından sonra ABD, hormonla beslenen Amerikan sığırlarını almadığı için Avrupa'ya karşı cezalı gümrük tarifeleri koydu.
Dünyada önemsenen ve toplum sağlığı açısından ciddiye alınan bu tartışmalar ülkemizde de ele alınmalı ve değerlendirilmelidir.
Reklamlar gündelik yaşantımızın adeta bir parçası durumuna gelmişlerdir. Ülkemizin bu etkili tüketim kültürüne karşı ne yapabiliriz? Reklamlara tamamen karşı olmak düşünülemez, tüketici için yararlı işlevleri de vardır. Reklamların denetlenmesi, sınırlandırılması ve gerektiği durumlarda yasaklanması toplumsal yarara yönelik olacaktır. Yasalarımızda denetleme, sınırlandırma ve yasaklama konusunda hükümler bulunmaktadır.
TRT Kanunu'nun 26. maddesinde "Reklam yayınlarında; halkı aldatıcı, yanıltıcı, haksız rekabete veya karşılıklı cevaplaşmaya yol açıcı, diğer ürün veya nitelikleri kötüleyici herhangi bir ürünün israfını telkin veya ima edici ve genel olarak memleketin, ekonomik durumuna zarar verici hususlara yer verilmez, siyasi propaganda yapılamaz denmektedir.
Ülkemizde reklamcılığın standartları ve reklamcılıkla ilgili yasal düzenlemeler ile ilgili olarak bugüne kadar çeşitli çalışmalar yapılmışsa da reklam uuygulamalarını yasal açıdan yönlendiren ve denetimine esas olan en son düzenleme 23 Şubat 1995 tarihinde kabul edilen 4077 sayılı TTüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'dur. Bu kanunun 16. maddesinde "Ticari reklam ve ilanların yasalara ve genel ahlaka uygun, dürüst ve doğru olmaları esastır. Tüketiciyi aldatıcı, yanıltıcı veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklarını istismar edici reklam ve ilanlar yapılamaz" denilmektedir. 17. maddede "ticari reklam ve ilanlarda uyulması gereken ilkeleri belirlemek, bu ilkeler çerçevesinde ticari reklam ve ilanları incelemek ve inceleme sonucuna göre 16 madde hükümlerine aykırı hareket edenleri cezalandırmak, sözkonusu reklam ve ilanları durdurmak ve/veya aynı yöntemler düzeltmek hususlarında bakanlığa öneride bulunmakla görevli bir Reklam Kurulu kurulmuştur" .

  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:21   #28
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bu kurul, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, TRT, YÖK, TTB, Barolar Birliği, Odalar ve Borsalar Birliği, Gazeteciler Cemiyeti, Reklamcılar Derneği, Tüketici Konseyi, Ziraat Odaladı Birliği, Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu, TSE, Diyanet İşleri Başkanlığı, TMMOB'dan birer, işçi konfederasyonlarından iki adet üye olmak üzeren 17 adet üyeden oluşmaktadır.
Reklamların yarısından fazlasının beslenme ve doğrudan veya dolaylı sağlıkla ilgili olduğu ülkemizde, reklamların sadece ilgili meslek etik kurallardan öte tıbbi etik kurallar yönünden de değerlendirilmesi gerekir. Reklam Kurulu'nda TTB'den tek bir hekim yerine psikiyatri, dermatoloji, halk sağlığı uzmanlarının da içinde bulunduğu bir hekimler kurulu ve Diş Hekimleri ve Aczacılar odasından birer adet üyenin görev yapması yerinde olacaktır. Reklam Kurulu'nda hekimler ve eczacıların ağırlığının artmasının toplumsal yarara yönelik olacağı açıktır.
1975'de ABD'de FTC (Federal Trade Commission) Listerine'e karşı mahkemeye başvurdu. Mahkeme, Listerine'in 50 yıldan fazla süredin soğuk algınlığı ve boğaz ağrısını mikropları öldürerek önlediği şeklindeki reklama karşı "Listerine soğuk algınlığı ve boğaz ağrısını önlemez ve şiddetini azaltmaz" şeklinde reklamın son on yıllık harcamasına eşdeğer miktarda düzeltici reklam yapılmasını hükme bağladı .

  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:22   #29
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Hawaii Punch vakası bir başka örnektir. Gerçekte sadece yüzde 15'den az oranda meyve suyu içermesine rağmen, risemleriyle birlikte "Hawaii Punch'un yedi doğal meyve karışımından oluştuğu" şeklinde reklam yapılmaktaydı. Mahkeme kararı ile "Hawaii Punch'un yüzde 20'den az oranda meyve suyu içerdiği" şeklinde düzeltici reklamlar 1974 yılından 1982 yılına kadar sürdürüldü .
Avrupa Birliği, reklam üzerinde çalışmasında toplulukça belli bir sistemin kabul edilmesi gerektiğini gördü. 10 yıl kadar süren tartışmalar sonunda 1984'de uzlaşmaya varıldı ve 1988'de İngiliz sisteminden kaynaklanan "Yanıltıcı Reklam Yapılmasının Kontrolü" şeklinde yasalaştırıldı.
30.10.1999 Radikal gazetesinde çıkan haberde Reklam Kurulu'nun toplantısında Toprak İlaç, Show Pazarlama, Yataş, Number One TV'ye tükeciyi yanılttığı ve saklı reklam yaptığı gerekçesiyle para cezaları kestiği 9x11 cm.lik bir habere konu olmuştur. Çoğumuzun gözünden kaçan bu tür haberlerin reklam yapılan görsel basında reklamın yapıldığı saat ve uzunlukta ve yazılı basında aynı sütun ve sayfada topluma bildirilmesi gerekmektedir.
Ülkemizde Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun'un 28. maddesinde, "Gerçek ve tüzelkişilerin kişilik haklarına saldırı teşkil eden yayınlar ile gerçeğe aykırı olduğu iddia edilen yayınlara karşı cevap ve düzeltme hakkı tanınması için ilgililer yargı yoluna başvurabilirler" denmektedir. Bu yasaya göre, gerçeğe aykırı olduğu bilimsel olarak ortaya konan reklamlarda tabip odaları ve eczacılar odası gibi tüzelkişiler tarafından tekzip niteliğinde cevap ve düzeltme hakkı bulunmaktadır ve bu yolla yargı yoluna gidilebileceği açıktır.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 12:22   #30
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Toplumsal ve bireysel anlamda sağlık sorunlarına yol açan reklamlar konusunda tabip odalarında çalışma grupları oluşturulmalı, bu konularda üniversitelerle işbirliği yapılarak, bilimsel projeler ve çalışmalar yapılmalı, sağlık sorunlarına yol açtığı veya sağlık açısından sakıncalı olduğu bilimsel olarak kanıtlanan reklamlar konusunda toplum uyarılmalı, yargı yoluyla reklamların sürdürülmesi engellenmeli ve bu konuda yapılan bilimsel araştırmaların özeti niteliğinde yazılı ve görsel basında düzeltici reklam yapılmalıdır.
İnsanın özgür, bağımsız ve yaratıcı bir fert olarak gelişmesini engelleyen, kişisel ve toplumsal bir sağlık sorunu durumuna gelen, bu etkili toplumsal telkin mekanizmasına karşı, hekimler olarak toplumu uyarma ve koruma görevimiz bulunmaktadır. Batı ülkelerinde açık şekilde görüldüğü gibi, toplum sağlık sorunlarına neden olan her konuda olduğu gibi bu konuda da kendi savunma mekanizmalarını oluşturmak zorundadır. Reklamlar üzerindeki yasal denetimin etkin şekilde yürütülmesi gerekmekte ve yasal olarak herhangi bir engel bulunmayan "düzeltici reklam" kavramı ülkemizde gündeme girmelidir. Sivil toplum kuruluşlarının mesleki sorumluluklarını yerine getirmesi çabası, demokratik geleneğin yerleşmesi açısından da büyük önem taşımaktadır.


  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/b%E6sin-yayin/22074-medyada-yanilitici-reklam/
Mesaj Yazan For Type Tarih
kozmetiklerin yazl basndaki nemi This thread Refback 20-05-2008 16:47

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 12:06 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580