Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Bæsın Yayın

Cevapla
 
LinkBack (1) Seçenekler Stil
Alt 08-02-2007, 14:02   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Ofset Baskı ve Tanımı

GİRİŞ

Amaç

Genel amaç; Ofset Baskının tanımını yapmak ve özelliklerini araştırmak.
Önem

Hangi alanda olursa olsun, alanında uzman olabilmek için bilgi ve becerinin birbirini tamamlaması gerekir. Sadece kendimizi bilinçlendirmek olmamalıdır amaç. Faydalı olacağımız şekilde bireysel değil de, topluma, özellikle de eğitim veren birimlere, kurumlara yönelik hareket etmeli ve bilgi aktarımında bulunup, kaynak olarak sunmalıyız.
Yöntem

Bu bölümde araştırmanın yöntemi, evren, verilerin toplanması, verilerin çözümü, verilerin yorumu, süre ve maliyet belirtilmiştir.
Araştırma Yöntemi

Literatür tarama ve görüşme modeliyle yapılmıştır.
Evren

Ankara İli sınırlarındaki Matbaalar, Renk Ayrımcılarla sınırlıdır.
Verilerin Toplanması

Yazılı kaynaklardan bilgi topladım ve Ankara’da görüştüğüm matbaalardan özellikle kendi matbaamızdan edindiğim teknik bilgilerle destekleyerek konuyu geniş olarak ele aldım. Konuya kavranabilir, anlaşılabilir bir boyut kazandırdım.
Süre

Araştırma 02.12.2001 – 23.12.2001 tarihleri arasında yapılmıştır.
Maliyet

Araştırma 93 milyona malolmuştur.
Fotokopi .......................................... 3.000.000 TL.
Kağıt – Kırtasiye ............................. 4.000.000 TL.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 14:02   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Satın Alınan Kitaplar........................ 15.000.000 TL.
Ulaşım .............................................. 30.000.000 TL.
Bilgisayar ......................................... 13.000.000 TL.
Slayt (44 adet) .................................. 28.000.000 TL.
Sayıltılar

Bu araştırmada veriler aslına uygun olarak gerçeği yansıtmaktadır. Konu, gözlem ve inceleme tekniğiyle araştırma yaptım.
Sınırlılık

Ofsette kullanılan makinalar, ofset baskı sisteminin teknik özellikleri ve kullanılan malzemelerle sınırlıdır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 14:02   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1. BÖLÜM

1- MATBAACILIĞIN DOĞUŞU VE TARİHÇESİ

İlk insanlar bile meramlarını anlatmak veyahut bir maksat ifade etmek zarureti hissettiklerinden yaşadıkları mağaraların duvarlarına etrafında gördükleri hayvanların, bitkilerin resimlerini çizerek dileklerini, isteklerini ifade ederlerdi.
İlk insanların duydukları bu ihtiyaç, tarihi devreler değiştikçe artarak tekamüle doğru gitmiş ve birtakım işaretler ve resimlerden bir yazı şekli meydana gelmiştir. Bu yazı şekline Hiyeraoglif adı verildi.
Bu işaretler ilk devirlerde kil çamur üzerine, birtakım kalıplarla basılmak veyahut çizilmek suretiyle tespit edilmiş ve bu çamur kitlesi pişirilerek dayanıklı bir şekle konulmuştur.[1]
Ninano’da 1842 de başlayan kazılarda KRAL SARGON’un oyulduktan sonra pişirilmiş tuğlalardan kurulu bir kitaplığı bulunmuştur.[2]
Asırlar geçtikçe yazı şekilleri ve kağıt yapılması gittikçe tekamül ederek (MAMÜSKRİ) yani el ile kitap yazılmaya başlanmış ve bu tarz dahi yüzyıllarca devam etmiş ve nihayet insanlığın bu büyük ihtiyacı on beşinci yüzyıl esnasında son bulmuştur.
Profesör Dr. Helmut Bosser baskı sanatını (TABİ SANATI) Çin’de incelerken, Çinli yetkililerin verdiği malumata uyarak Istampanın tabı sanatının bir müjdecisi, bir ilk keşfi sayılamayacağını ve asıl baskı sanatının harflerin tek tek yapılması mümkün olduktan sonra başladığını beyan etmektedir. Prof Dr. H. B. Guttenberg’ten evvel ( Pi Şeng) adında Çinli Demircinin 1041 tarihinde Çin hurufatını demirden imal ettiğini fakat binlerce hiyeroglif şekilden ibaret olan Çin alfabesiyle kitap metinlerinin tertip edilmesi pek müşkül, hatta mümkün olamayacağından Çinli demircinin bu keşfi de tabı sanatının ıslahında bir rol oynamadığını söyledikten sonra Pi-Şeng’in bu keşiften evvel Türkistan’da yaşayan Uygur milleti tarafından tahtadan yapılmış tek tek harfler hakkında esaslı ve açık malumat mevcut olmadığından Uygur alfabe harflerinin de baskı sanatının ilerisi için kabul edilmez olduğunu kabul etmiştir.[3]
  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 14:03   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

14. asır başlarında Uzak Doğu’dan öğrenilen bu klişe baskısı Hollanda’ya girdi. Fakat tutmadı. 1444 yılında Gutenberg baskıları gördü.[1]
Johan GUTENBERG

Gutenberg Almanya’nın Ren nehri sahilinde Mayens Şehrinde takribi olarak 1400 (H.830) senesinde doğmuş, zengin ve asil bir ailenin çocuğudur. Birkaç sanat tahsili gördükten sonra 35 yaşına kadar muhtelif iş ve mesleklerle meşgul olmuş ve bu yaştan sonra en önemli mesleği olan baskı sanatını almıştır.
Gutenberg 1430 senesinde bir kuyumcu yanında oyma işlerinde çalışırken kafasında doğan, bütün milletlerin hayatına milletlerin hayatına yeni bir istikamet veren ve bu önemli keşif ve icadını uygulama sahasına koymak için mühim bir paraya ihtiyaç olduğunu anlamıştı. Kafasında tasarladıklarını yapabilmek için Strasburg şehrinde yaşayan üç kişinin iştirakiyle bir şirket kurdu. Gutenberg ve ortakları şehirden uzakça ve boş bir manastırın bir kısmını atölye haline koydular, harflerin kalıplarını hazırladılar. Harfleri önce demirden döktüler, demir madeni çok sert olduğu için kağıdı deliyordu, bunun üzerine kurşundan harf döktüler. Bu da pek yumuşak olduğundan çabuk eziliyordu. Baskı esnasında elde edilen tecrübelere göre kurşun antimon ilavesi ile demirden daha yumuşak fakat kromdan daha sert bir maden meydana getirdi.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 14:03   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Gutenberg ilk denemelerini 1436’da Strasburg’da yaptığı sanılmaktadır. 1450’de FAUST ve SCHÖFFER ile birlikte din kitapları, Latince gramerler, lügatlar, takvimler bastılar. Bu yeni buluş Ren vadisinden bütün Avrupa’ya yayıldı. Avrupa’nın çeşitli merkezlerinde basımevleri kuruldu. Matbaanın bulunuşu ve yaygınlaşması toplumların hayatında bir çığır oldu.[1]
II. TÜRKİYEDE MATBAACILIK

Gutenberg’in buluşundan üç yüz sene kadar sonra, devrin sadrazamı olan Nevşehirli İbrahim Paşa, memlekette okuyup yazmanın ilerlemesini ve halkın cehaletten kurtarılmasını isteyen uyanık fikirli bir kişi olduğundan zamanında Paris sefiri olan Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi de babası ile Paris’te bulunduğu için matbaalar açılmasını düşünüyordu.
Şair Mehmet efendi ile tanışan İbrahim Müteferrika adındaki lisan bilir ve bilgili bir zat, Sait Mehmet Efendinin babası Sadrazam Nevşehirli İbrahim Paşanın yardımı ile bir matbaa açmaya karar verdiler.
Nevşehirli İbrahim Paşa softaların halkı ayaklandırıp isyan çıkarmamaları için bir yol buldu. O zamanın en büyük dini reisi olan şeyhülislamdan bir fetva alarak bu işi halletti. Şeyhülislam, açılacak matbaa ancak lügat gibi şeyler basılabileceğine dair fetva verdi. Sait Mehmet Efendi ile İbrahim Müteferrika 1729 senesinde İstanbul’da ilk Türk matbaası açtılar. Bu matbaanın bastığı ilk kitap VANKULU adında bir lügattır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 14:03   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

“Matbaa makinesini Türklere Kazandıran İbrahim Müteferrika (1674-1745); Macaristan’ın Kolazsuar kentinde doğmuş, 1692 yılında Macar kralı Thölköly’nin isyanı sırasında Türklere esir düşmüştür. Türkçe öğrenip Müslüman olmuş, aydın kişiliğiyle kendini kabul ettirmesini bilmiştir. Padişahın özel hizmetine geçmiştir. “Risale-i İslamiye” başlıklı Müslüman inançlarından söz eden küçük bir kitap yazmıştır. III. Ahmet’in bir mektubunu Viyana’ya Prens Eugen’e götürmüş 1716’da Avusturyalılara karşı ayaklanan Macarların tercümanı olarak Belgrat’ta bulunmuştur. İstanbul’da bir matbaa kurmak isteyen Sait Efendi ile tanıştıktan sonra bu işin gerçekleşmesi için çalışmıştır.[1]
Makine ile kalıpları yurt dışından getirilen ilk matbaa, Müteferrika’nın Sultanahmet’teki evinde faaliyete başlamıştır. Bu çalışmalara devam eden Müteferrika bir ara Sadrazamın gözünden düşmüş ve sürgüne gönderilmiştir. 1745’de yoksulluk içinde ölmüştür.[2]
Müteferrika hayatta iken 16 kitap daha bastı. Onun basımevinde genellikle 16-18 punto arası harfler kullanılmıştır. İkinci büyük basımevi 1796’da Hasköy Mühendishane’de, devletin yardımıyla Hendese Hocası Abdurrahman Efendinin nezaretinde kuruldu. Bu basımevi 1. Dünya Savaşına kadar çalışmalarını sürdürdü.
1802’de Üsküdar’da yine aynı kişinin nezaretinde üçüncü basımevi açıldı. Bu basımevi yeterince geliştikten sonra genel yayınlara başladı. 1831’de Takvim-i Vakayi gazetesini basmak üzere bir basımevi daha kurulmuştur. 1828’de Kavalalı Mehmet ali Paşa Kahire’de Bulak Basımevini kurdu.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 14:03   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1840’da Abdülmecit’in izniyle özel basımevlerinin kurulması teşvik edildi. Bundan sonra bir çok özel basımevi kuruldu. Tanzimat’a kadar (1839) Türkçe olarak basılan kitapların sayısı yaklaşık 200 kadardı. 1864’de Darüttıbaa ile Takvim-i Vakayı basımevleri birleştirildi. 1901’de kapatılan bu basımevi II. Meşrutiyetten sonra tekrar açıldı. Cumhuriyet devrinden önce “Milli Matbaa” daha sonra “Devlet Matbaası” adını aldı. 1939’da MEB emrine verildi. Son yıllarda geliştirilerek büyük ve mükemmel bir basımevi haline getirildi. Ankara’da Başbakanlığa bağlı üç basımevi olan Devlet Matbaası, Askeri Matbaa ve Maarif Matbaası birleştirildi. Ankara ve İstanbul’da resmi ve özel matbaalar birbiri ardına açılmaya başladı. 3 Kasım 1928’de yeni harflerin kabulünden sonra Linotype (dizgi) ve baskı makineleri dış ülkelerden getirilerek gazete ve kitap basımına geçildi.[1]
III. TÜRK BASINININ OFSETE GEÇİŞİ

Türk basınının teknolojik gelişmeleri iki ayrı dönemde olmuştur. Bu gelişmelerden birincisi 1960’lı yılların sonlarında ve 1970’li yılların başlarında tipo baskıdan sıcak dizgiden ofset basıma ve elektronik dizgiciliğe geçmekle gerçekleşmiştir. İkincisi ise 1980’li yıllarda bilgisayar teknolojisindeki gelişmelerin, basın sektörüne yansıması ve bu yansımaların doğurduğu gelişmelerin Türk Basınını etkileyerek Türk Basınını editöryel ve üretim aşamalarında bilgisayara geçilmesidir.[2]
Türk Basınına ilk ofset makineyi 1967 yılında Haldun Simavi getirmiş ve bu makineden temiz baskılı ve yazı ile fotoğrafların bulunduğu gazete (Günaydın) basılmıştır. Bu gazete çok rağbet görmüş ve iyi bir traj yapmıştır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 14:03   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bu durum diğer gazeteler için itici bir faktör olmuş, gazeteler birbirini izleyerek ofset baskıya geçmeye başlamıştır. 1960’lı yılların sonlarında Hürriyet ile Web ofset arasında bir rekabet oluşmuştur. Çünkü Haldun Simavi, Hürriyet grubundan ayrılarak son gazetesini ve daha sonra da Günaydın’ı çıkarmış, bu rekabet bir ağabey-kardeş yarışmasına dönüşmüştür.
Haldun Simavi “ben babama dayanmadan da iş yaparım” diyerek, Hürriyet’i kardeşine bırakmış ve kendisi yeni bir müessese yaratmıştır.
Bu yarışma daha sonra Hürriyet’in de teknolojik hamle yapmasına neden olurken, Hürriyet’i takiben 1972’lerde Milliyet ve Tercüman, 1982’de Cumhuriyet ofsete geçmiştir. Başkurt Okaygün, Türk Basınında ofset teknolojiye geçişi şöyle anlatmaktadır.
“Babıali’ye ofset rotatiflerin girişi 1960’lı yılların başındadır. İlk olarak Simavi ailesi ‘Web Ofset İleri Matbaacılık A.Ş.’yi kurdu. Başlangıçta bir gazete çıkarmayı düşünmemişlerdi bu tesislerde. Yani gazete basmak için getirmemişlerdi. Ofset, o yıllarda dünyada da çok yeni bir teknikti. Sadece Amerika’da kullanılıyordu. Haldun Simavi, bir Amerika sırasında görmüştü bu tekniği. Ülkemize de böyle geldi. Bir rastlantıyla... galiba 1964 yılındaydı, ilk olarak “Foto Roman” diye haftalık bir dergi çıkarttılar bu tesislerde. Sonra da “Yeni Gazeteyi”. Yeni Gazete siyah beyaz, temiz baskılı ciddi bir gazeteydi. Haftada bir iki kez de renkli resim basarlardı. Ama bu gazete tutmadı. Daha sonra “Son” diye bir akşam gazetesi çıkarttılar bu tesislerde. Bu ara iki kardeş ayrıldılar. Web Ofset grubu Haldun Simavi’de kaldı. Haldun Bey’de 1968’de Son’u kapatıp Günaydın’ı kurdu”. Bu arada Dinç Bilgin’in Demirtaş Ceyhun’a belirttiğine göre Yeni Asır 1967 yılında, yani Günaydın’dan önce ofset teknolojiyle basılmaya başlamıştı. Türk Basınında ofsete geçiş gibi, hızlı bir teknik sıçramaya niçin gereksinim duyulmuştu? Bunu Hasan Pulur şöyle anlatmaktadır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 14:04   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

“Gazetelerimizin ofset sistemine geçmesinin temel nedeni bence 1950-60 arasında uygulanan karayolu politikasıdır. Bu politikayla kısa süre içinde yapılan karayolları, 60’lı yıllarda artık, ülkenin hemen hemen her yerine ulaşma olanağı getirdi. Şayet bu kara yolları yapılmamış olsaydı, gene öteki büyük kentlerimiz Ankara, İzmir ve Adana’nın İstanbul ile düzenli uçak bağlantıları kurulmamış olsaydı ne böylesine büyük yatırımlara gidilirdi, ne de bu büyük teknik değişim gerçekleşirdi”.
Recep Bilginer ise ofsete geçişteki teknik sıçramayı şöyle yorumluyor:
“Babıali’nin bu kadar süre içinde gerçekleştirdiği bu büyük teknik sıçramayı bence birazda özel sektörün reklam kampanyalarının başlaması ve hızla artması zorunlu kıldı. Yani reklamların daha temiz, daha güzel, daha renkli basılabilmesi için de daha çok satmaya uğraştılar. Dolayısıyla daha çok satabilmek için magazinleştiler. Böylece bir kısa döngünün içine düştüler.[1]
II. BÖLÜM

1. OFSET BASKI SİSTEMİNİN TARİHİ GELİŞİMİ

Düz baskıyı Alois Senefelder adlı bir Alman bulmuştur. Senefgelder, 1771’de Prag’da doğmuş, öğrenciliğinde tiyatro oyunları yazmış ve bunları tipo matbaacısına bastırıştır. Ancak matbaacının zaman zaman kendisini oyalamasına kızmış ve kendi baskısını yapmak isteyerek çalışmalara başlamış ve tesadüfü taş baskıyı bulmuştur.[2] Bu taş baskıyı tarih olarak 1799’da bulduğu belirlenmiştir.[3]
  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-02-2007, 14:04   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sedefelder daha önceki eserlerini bakır plaka üzerine yazıyor ve bu plakadaki yazıları asitle indirip baskı yapıyordu. Ancak plakalar basıldıkça yıpranıyor ve inceliyordu. Bunun üzerine taş üzerinde aynı işlemi uyguladı. Ancak boyaların taş üzerinden temizlenmesi oldukça zaman alıyordu. Bir gün sabun, balmumu ve is karışımı ile yaptığı bir nevi boya ile taş üzerine yazılar yazdı ve nitrik asitle taşı indirdi. Böylece bir çeşit tipo kalıbı hazırlayıp ters baskı yaptı. Bu çalışmalar onun başarıya giden ikinci etabını teşkil etti.[1] Sonra gözenekli bir kiraç taşı üzerine yağlı mürekkeple bir şey yazıldığı zaman suda eritilmiş Arap zamkı ile yağlı mürekkebin yayılması önlenebiliyordu. Gerek yağlı mürekkep ve gerekse zamk çözeltisinin bir miktarı taşa nüfuz esiyordu. Kuruduktan sonra taşın yüzeyi temizlenip daha sonra bir sünger ile ıslatılır ve üzerinde mürekkeplendirilmiş bir merdane ile geçirilirse merdanedeki yağlı mürekkep taşın yüzeyinin yüzeyindeki birinci işlemde mürekkeple işaretlenmiş ve mürekkep emmiş kısmı tarafından kabul edilir. Taşın ıslak olan diğer kısımları mürekkebi reddeder. Bu suretle taşın üzerinde yapılmış olan ilk şekil tekrar meydana gelir. Bu şekil baskı yolu ile bir kağıda nakledilir. Bu taş baskı sistemi baskının temelini oluşturdu.[2]
1905 yılında Amerikalı Ruber bir tesadüf sonucu ofset baskıyı bulmuştur. Rubel taş baskı sistemine benzeyen ters şekilli çinko kalıp ile çalışan rotatif makine üstünde çalışırken düz baskıyı bulmuştur.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/b%E6sin-yayin/22088-ofset-baski-ve-tanimi/
Mesaj Yazan For Type Tarih
Untitled document This thread Refback 06-08-2007 16:15

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 20:13 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580