|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
08-02-2007, 14:51 | #11 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| b) Tek tek harf döken makineler (Monotype) : Genellikle el dizgide gereken harf, çizgi, kadrat, anterlin ve espasların dökümünde kullanılan bu makineler harfleri teker teker döktüğü için tashih (düzeltme) işleri veya kalıpta yapılacak değer değişimleri daha kolay ve hızlı yapılır. Monotype makineler klavye, döküm ve hava kompresörü olarak üç üniteden meydana gelmiştir. Klavye istenen harfin yazılmasını, döküm gerekli yazıların kalıp haline gelmesini yani harflerin metal olarak tek tek ortaya çıkmasını sağlar. Hava kompresörünün görevi ise klavye ve döküm ünitelerinin hava akımı sayesinde uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlar. c) Başlık satırı döken makineler : Bu makineler Ludlow makineleri adı ile anılır. Klavyesi olmadığı için satırlar el ile dizilir. Kumpasa dizilen satırlar makinenin döküm kısmına sokulur. Döküm işi bittikten sonra harfler harf kasasına dağıtılır. Bu makinelerde sürat önemli olmadığı için her türlü metal kullanılabilir. Gazete, dergi, broşür v.b... başlık dizgileri bu makinelerde yapılır. 2) Elektro Mekanik Dizgi Sistemleri Elektroniğin uygulandığı ilk dizgi makinelerinin oluşturduğu sistemdir. Bellek ve mantık elektronik ortamda birleştirilmiştir. Bellek bilgiyi dizildiği gibi kaydeder. Mantık ise bu yazıyı makineye bildirerek şekillendirir ve tek tuşla yazıyı kağıda döker. Bu makineler kolaylıkla değiştirilebilen tipografik özelliklere sahip yazı topları kullanarak yazıları dizerler. Bunlarda 10 adet yazı topu ve 3 adet teknik karakter topu vardır. Daktilo görünümlüdür ancak dizgi ölçüleri ve çaryosu punto ve kadrat ayarlıdır. 8000 karakterlik bir belleğe sahiptir ve dizilen karakterleri aynı anda belleğine kaydedebilir. Bütün düzeltmeler bellekte yapılarak hatasız dizgi yapılması sağlanır. Ayrıca dizilen yazıları 5000 vuruş kapasitesindeki manyetik kapta aylarca saklamak mümkündür. Bu saklama işlemini gerçekleştirebilmek için makinenin yanında manyetik kart konsolu mevcuttur. | ||
|
08-02-2007, 14:51 | #12 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 3) Foto Dizgi Sistemleri Film yardımıyla yazı dizmek yani harf görüntülerinin birer birer filme aktarılması ve harflerin fotoğraflarının çekilmesi işlemine foto dizgi sistemi denir. Bu sistemde çalışan makineler, soğuk dizgi makineleri olarak da bilinir. Intertype firmasının geliştirdiği "Fotosetter" ve Mergenthaler firmasının ürünü olan "Linofilm", klavyeli foto dizgi sistemlerinin ilk kuşağını oluşturur. Foto dizgi makinelerinin çalışma prensibi; güçlü bir ışık kaynağının harf şablon diskinden geçerek direkt ışığa duyarlı dizgi kağıdını pozlandırması esasına dayanır. Foto dizgi makineleri 3 grupta incelenirler : a) Storomat : Storomat dizgi makinesi fiziki yapı olarak fotoğraf agrandizörüne benzer. Negatif şablondan yararlanarak film yada fotoğraf kağıdı üzerine pozlandırma yapılır. Pozdan sonra film yada kart gizli (latent) görünür. Bu nedenle makinede yada küvette banyo edilerek gerçek görüntü elde edilir. Agrandizördekine benzeyen film şasesi yerinde yazı fontunun dikdörtgen şeklindeki bir şablonu vardır. Bu şablonda küçük-büyük yazı ve işaretler vardır. Font şablonundaki harf ve işaretlerden hangisi gerekiyorsa, bir kumanda sistemiyle objektifin önüne getirilir ve pozlandırılarak fotoğrafı çekilir. Dizgi densitesi(siyahlığı), fotoğraf kartının banyo zamanı ve cinsine bağlıdır. | ||
08-02-2007, 14:52 | #13 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| b) Diatype : Storomat dizgi makinelerinin geliştirilmiş şeklidir. Şablonu dairesel disk şeklindedir. Yatay-dikey çizgi çizerek cetvel dizgisi yapabilir. Dizgi için gereken film, fotoğraf kağıdı ve banyo sistemi makinenin kendi bünyesindedir. c) Compset : Görünüş olarak ekranlı daktiloya benzer. Komut ve dizgi tuşları farklı renktedir. Dizgici ekranda gördüğü hataları kolaylıkla düzeltebilir. Fakat düzeltme, pozlandırma işleminden önce yapılmalıdır. Makineye, hassas dizgi yapılabilmesi için objektif sistemi eklenmiştir. Kaynaktan gelen ve karakter diskinden geçen ışınlar toplayıcı ve büyütücü mercekten geçerek objektife gelir ve aynadan yansıyarak kağıda yada filme hapsedilerek karakterleri oluştururlar. Her diskin üzerinde 4 yazı fontu ve her fonta ait 112 karakter mevcuttur. Karakter diskinde mevcut 4 fontun dışında yazı dizmek gerekirse o fontun karakter diskini takmak gerekir. 4) Foto Elektronik Dizgi Sistemleri I. kuşak foto elektronik dizgi makineleri : İlk foto elektronik dizgi makinesinde elektronik daktilo klavyesi ve tek satırlı bir ekran vardı. Cihaza takılan yazıların gerçek puntosu ne ise o puntoda yada o puntonun iki katı büyüklüğünde dizgi yapabiliyordu. - Dizgi ve başlık işlerinin farklı iki makinede yapılmasının zorunlu olması, - Dizgi makinesinde başlık, başlık makinesinde dizgi yapılamaması ve bir yazıda birden fazla punto değerinin kullanılamaması, - Yazı karakterlerinin değiştirilememesi, | ||
08-02-2007, 14:52 | #14 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| - Dizgicinin ancak dizdiği satırı görebilmesi ve bu yüzden önceden yapılan hataları düzeltememesi, - Bellek ve manyetik kayıt birimlerinin olmayışı ve yapılan hataların ancak film banyodan çıktıktan sonra anlaşılabilmesi, yüzünden zaman kaybı ve malzeme tüketimi artmakta, tüm işler günlük yapıldığı için ileriye yönelik işler saklanamamakta idi. Tüm bu sorunların çözülebilmesi için bilgisayardan başka çözüm yoktu. Zaten o sıralarda mikro ve mini bilgisayarlar geliştirilmiş dolayısıyla bilgisayar artık günlük yaşama girmeye başlamıştı. II. kuşak foto elektronik dizgi makineleri : Birinci kuşak makinelerin yeterli olmayışı ve bilgisayar teknolojisindeki ilerlemeler, ikinci kuşak dizgi makinelerinin doğmasına yol açmıştır. İkinci kuşak makineler bu teknolojik ilerlemeler ile geliştirilmiştir. Bu makinelerin en önemli özellikleri şunlardır : - Geniş televizyon ekranı sayesinde aynı anda 13 satır birden görülebilmekteydi. - Bellek ve manyetik kayıt birimi olduğundan önceki dizgiler görülebiliyor ve her türlü düzeltme yapılabiliyordu. - Dizgi ve başlık işleri aynı anda yapılabiliyordu. - Manyetik kayıt diskleri sayesinde tüm işler ileride de kullanılabilmekteydi | ||
08-02-2007, 14:52 | #15 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| III. kuşak foto elektronik dizgi makineleri : İkinci kuşak makineler dizgi işlemlerine büyük kolaylıklar getirmiştir. Ne var ki bu makinelerin, basım sektörünün ihtiyaç ve birikmiş kaynakları ile karşılaştırıldığında yetersiz olduğu görülmüştür. İkinci kuşak makinelerin hızlarının yetersiz gelmeye başlaması, punto ve karakter sayısındaki sınırlamalar ve gerçek şekillerin ekranda gözükmemesi sonucu zor düzeltilmesi gibi sebeplerden dolayı üçüncü kuşak makinelere gereksinim duyulmaya başlanmıştır. Üçüncü kuşak makinelere bilgisayar kontrollü dizgi sistemleri denir. Bu makineler, kişisel bilgisayarların gelişmesiyle Masaüstü Yayıncılık Dizgi Sistemlerinin doğmasına neden olmuşlardır. •Tipo Baskı Tekniği Tipografik Baskı Tekniği Tipografik baskı tekniğinde kâğıda aktarılması gereken bütün görsel unsurlar, baskı kalıbında diğer bölümlere göre daha yüksektedir. Kalıp yüzeyine merdane ile mürekkep verildiğinde, yüksekte kalan bölümler mürekkebi alır ve belirli bir basınç uygulayarak kağıda doğrudan aktarır. Tipo baskı, Gutenberg'in 1440 ' ta icat ettiği bir baskı sistemidir. Tipo baskı sisteminde; fotoğraf, illüstrasyon, yazı, sembol vb. görsel unsurlar için "klişe" adı verilen ve genellikle çinko, magnezyum ya da bakırdan üretilen kalıplar kullanılır. Çizgisel imgelerde ve düşük yoğunlukta tramlanacak ara tonlu çalışmalarda çinko kalıplar tercih edilir. Tram yoğunluğu yüksek olan çalışmalarda ise magnezyum kalıplardan yararlanılır. Bakır ise çok pahalı bir metal olduğundan sadece çok ayrıntılı ve yüksek kalitedeki çizgisel çalışmalarda kullanılır. | ||
08-02-2007, 14:52 | #16 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Klişe hazırlamak için; görsel imgeden alınan negatif film, yüzeyi ışığa duyarlı bir emülsiyonla kaplanmış olan metal kalıp ile üst üste çakıştırılarak bir ışık kaynağı altında pozlandırılır. Işık, filmin üzerinde görsel imgeyi oluşturan saydam bölümlerden kalıba yansır ve pozlanan bu bölümler kalıp yüzeyinde sertleşir. Kalıp, bir asit küvetine atılır. Pozlandırma sırasında sertleşen bölümler asitten etkilenmez, diğer bölümler ise yavaş yavaş çukurlaşmaya başlar. Baskıda mürekkep alacak bölümlerle mürekkep almayacak bölümler arasında istenilen derinlik sağlandığında, metal kalıp asit küvetinden çıkarılır. Kalıp, daha sonra tahta ya da metalden yapılan altlıklara çift taraflı bantlarla yapıştırılır. Bu altlıklar, klişe ile üst üste getirildiklerinde tipografik baskıda kullanılan metal harflerin standart yüksekliğine eşit bir yüksekliğe ulaşır. Ülkemizde, ara tonlu görsel unsurların tramlanması ile hazırlanan klişeler oto tipi; renklerin belirli leke ya da çizgi grupları olarak ayrıldığı, ara ton içermeyen görsel unsurlar için hazırlanan klişeler ise tire klişe olarak bilinir. Tipografik baskıda kalıp hazırlama işlemine her zaman gerek duyulmaz. Yazılar, elle ya da makine ile dizildiklerinde basılabilir hale gelir. Dizgi ile klişe ayrı ayrı hazırlandıktan sonra baskı presinde bir araya getirilirler. Yazı ve diğer görsel unsurların konumlan yeni bir kalıp hazırlanmasına gerek duyulmadan kolaylıkla değiştirilebilir. Bir zamanlar gazetelerin ve diğer birçok görsel iletişim malzemesinin basımında yaygın olarak kullanılan tipografik baskı, günümüzde yerini ofset baskı tekniğine bırakmıştır. Bu değişimin asıl nedeni; tipografik baskının ofsete göre daha düşük kalitede sonuçlar vermesinden çok, tipografik baskı tekniğindeki hazırlık işlemlerinin daha yavaş ve giderek daha pahalı olmasıdır. | ||
08-02-2007, 14:52 | #17 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| • Tipografik Baskı Tekniğinin Özellikleri 1) Baskı sayısına bağlı olmadan standart bir baskı kalitesi elde edilir. 2) Elle ya da makine ile yapılan dizgilerle ve orijinal veya kopya edilerek çoğaltılan baskı kalıpları ile baskı yapmaya elverişlidir. 3) Kalıbın kopyalanarak çoğaltılması pahalıya mal olduğundan, plastik ve kauçuk kalıplardan yada stereotipi tekniğinden yararlanılır. 4) 2. ve 3. hamur kâğıtlarda en iyi baskı sonucunu verir. Yazı ile birlikte yarım-tonlu görsel unsurlar da kullanılacaksa, o zaman kuşe ya da 1. hamur kâğıtlar tercih edilmelidir. Tipografik baskı, değişik kalınlıklardaki her tür kâğıda uygulanabilir. Kâğıt kalınlığını saptamadaki temel kriter; baskıda kullanılan presin teknik özellikleridir. 5) Dizgi ve klişenin kullanıldığı kalıplarda, yeni bir kalıp hazırlanmasına gerek duyulmadan belirli değişiklikler yapılabilir. Fakat tek parça, kopyalanmış ve eğimli kalıplarda bu tür değişiklikler yapılamaz. 6) Numaralandırılması gereken bilet, fatura, vb. basılı malzemelerde; kâğıt ve karton üzerine basılan etiket ve ambalajların bıçakla kesiminde, perfore delikleri açılmasında; alçak ve yüksek kabartma (gofre) baskılarda tipografik baskı preslerinden yararlanılmaktadır. | ||
08-02-2007, 14:53 | #18 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| • Tipografik Baskı Tekniğinde Kullanılan Presler Tipo baskıda kullanılan presler dört grupta toplanır : 1) El Tezgâhları : Matbaacılığın icadıyla kullanılmaya başlanmıştır. Tipo baskı için yaklaşık 450 yıl kadar bir süre, yalnız el tezgâhlan kullanılmıştır. Bunlar başlangıçta tamamen tahtadan imal edilirdi. Ancak silindirli tipo makinelerinin icadından sonra metal el tezgâhları da yapılmıştır. İlk modellerde, baskı prensibi, sonsuz vida esasına dayanıyordu. Demir tezgâhlarda ise mafsal dirsekli sistem uygulanmıştır. El tezgâhlarından kalıba elle boya verilir. Kâğıt hafif nemlendirilerek kalıp üzerine yerleştirilir. Baskıyı yapan kazan yukarıdaki kol çevrilerek indirilir ve baskı yapılır. Eski El tezgâhlarında baskıdan sonra kazan kaldırma ve kâğıdı alıp yeni kâğıt koyma el ile yapılırdı. 2) Düz kazanlı presler : Bu preste, baskı kalıbı gibi; kalıp üzerine basınç yapan baskı kazanı da düz yüzeylidir. Düz kazanlı preslerin iki ayrı tipi bulunmaktadır. Bunlardan biri; Gutenberg'in de kullanmış olduğu, ama günümüzde kullanılmayan kollu baskı presidir. Kâğıt, mürekkeplenmiş kalıbın üzerine konulduktan sonra baskı kazanı kol yardımıyla kâğıt üzerine indirilerek sıkıştırılmakta, kalıbın üzerindeki mürekkep bu şekilde kâğıda aktarılmaktadır. Diğer düz kazanlı presler ise pedallı preslerdir. Bu preslerde merdaneler kalıba mekanik olarak mürekkep vermekte ve baskı kazanının üzerine yerleştirilen kâğıt, pedal yardımıyla dikey konumda bulunan kalıp üzerine bastırılmaktadır. Pedallı preslerin elle veya otomatik olarak çalışan değişik tipleri bulunmaktadır. | ||
08-02-2007, 14:53 | #19 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 3) Silindirik kazanlı presler : Kalıp bu preslerde de düzdür. Buna karşın baskı kazanı silindir biçimindedir. Silindir biçimli baskı kazanı kalıp üzerinde belirli basınçla yuvarlanır. Kâğıt her zaman olduğu gibi kalıpla kazan arasındadır. Silindirik kazanlı presler, düz kazanlı preslerden daha büyük olup, baskı hızı yüksektir. a) Tek turlu veya stop silindirli presler : Bu preslerde baskı yapıldıktan sonra, kalıp taşıyıcı araba, mürekkep ünitesine giderken, baskı kazanı hafifçe yukarı kalkar ve kalıbın mürekkep alıp geri dönmesini bekler. b) Çift turlu presler : Bu preslerin kalıp arabası, mürekkep ünitesine giderken, baskı kazanı bir tur daha yapar. Kalıp geri dönünce bu tur tamamlanmış olur ve tekrar baskı turu başlar. Bu sistemde baskı kazanı hiç durmadığı için güç kaybı olmaz. Bu sebeple daha büyük baskı süratine ulaşılabilir. Ayrıca çift kazanlı makinelerin kalıp arabası yoktur. Kalıp, silindirik biçimde metal veya fotopolimer klişeler olarak hazırlanarak kalıp kazanına takılır. Çift kazandan biri, bu kalıp kazanıdır, diğeri ise baskı kazanıdır. Bu Kazanların birbirine teması halinde, aradan geçen kâğıda baskı yapılır. | ||
08-02-2007, 14:53 | #20 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 4) Rotatifler : Rotatif preslerde ise hem baskı kazanı, hem de baskı kalıbı silindir biçimindedir. Daha küçük merdanelerden mürekkep alan kalıp silindiri ile baskı kazanı arasına sıkıştırılan rulo kâğıt, büyük bir hızla basılarak akıp gider. Bu presler, özellikle çok yüksek hızda ve sürekli baskı yapmaya uygun biçimde üretilmişlerdir. Bu nedenle gazete ve dergi basımına elverişlidirler. Rotatif preslerle hem tabaka halinde kesilmiş, hem de rulo kâğıtlara kesintisiz baskı yapma olanağı bulunmaktadır. Rotatif preslerin kâğıdın her iki yüzüne aynı anda baskı yapabilen daha gelişmiş tipleri de üretilmektedir. Rotatiflerde kullanılan baskı kalıbı yarım silindir biçimindedir. Düz bir yüzey üzerinde hazırlanan baskı kalıbını eğimli hale getirmek için "stereotipi" tekniğinde yararlanılır. İnce lifli bir karton nemlendirilerek kalıbın üzerine konur ve presten geçirilir. Üzerine kalıbın negatif imgesi (alçak rölyef) geçen karton, kurumaya bırakılır. Rölyef içerde kalacak biçimde kıvrılan kartonun üzerine erimiş kurşun alaşımı dökülür. Alaşım soğuduktan sonra kartondan ayrılır. Kalıbın pozitif kopyası daha sonra rotatif baskı presinin kalıp silindirine bağlanır. • Mizantren Basan kısımların daha iyi çıkması ve basılacak işten daha iyi netice alabilmek için kalıp arkasında veya kazan kağıdında yapılan işlemlere "Mizantren" denir. Ofset ve tifdrukta çok kaba olarak uygulanan mizantren, esas olarak tipo baskı sistemi içindir. Mizantren kelime olarak "düzenleme" anlamına gelir. Baskıdan önce yapılması gereken bir ön hazırlık çalışması niteliğindedir. Mizantren yapmanın amacı, sert hurufat ve çinko klişe ile yumuşak kağıt arasında uyum sağlamaktır. İyi bir baskı elde etmek için tipo baskıda mizantren şarttır. 1) Kazan Mizantreni : Kazan mizantreni için kalıptan bir prova çekilir. Prova henüz baskı kazanı üzerindeyken kuvvetli ve zayıf basılan yerleri, bir biz ile delinerek işaretlenir. Biz ile açılan delik alttaki kazan kağıdına da geçmek zorundadır. Sonra işaretlenen yerlere ince pelür kağıtlar yapıştırılarak iyi baskı için gerektiği kadar yükseklik farkı elde edilmiş olur. Pelür kağıdı ile mizantren daha çok kaba işler için uygundur. 2) Kalıp Mizantreni : Hurufat ve çinko klişelerin yükseklikleri farklı ise, bunların aynı yüksekliğe getirilmeleri yine mizantren yaparak sağlanır. Kalıp mizantreni için de bir prova çekilir. Bozuk kısımların altlarına kağıt yapıştırılır. Baskı sanayii çok gelişmiş olan ülkelerde "Pirimaton" "MKZ", ve "3M" isimli modern mizantren metotları uygulanmaktadır. Tipo Baskıda Kullanılan Klişeler Tipo baskı sistemi için gerekli olan resim kalıplarına klişe adı verilir. Klişeler için önce tramlı negatif olarak hazırlanır ve çinko veya fotopolimer plakalara kopya edilir. Kullanılan plakalar ortalama 1,5 mm kalınlıktadır. Çinko plakalar nitrik asit çözeltisi ile, fotopolimer plakalar ise cins ve farklarına göre potasyum hidroksit veya alkol çözeltisi ile indirilir. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |