Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/)
-   Basın-Yayın (http://besiktasforum.net/forum/basin-yayin/)
-   -   Agatha Christie (http://besiktasforum.net/forum/basin-yayin/50071-agatha-christie/)

Ayche 16-01-2008 23:30

Agatha Christie
 
Klasik Polisiye Metin
Detektif romanının klasik biçiminin öncüleri E.A.Poe ve Conan Doyle’du. Poe ve Doyle için asıl konunun, suç ve cinayetten önce, “esrar” olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Onların ilgi alanları toplumsal veya hukuksal düzeyleri irdelemek değil, analitik çözümlemeler yapmak, rasyonel aklın sınırlarını zorlamaktı (bu nedenle, polisiye edebiyat Aydınlanma düşüncesinin bir ürünü olarak da gösterilir). Bu yazarların açtığı yoldan gidenlerin yoğunlaştığı iki paylaşım savaşı arasındaki yıllar –1920’den 1940’lara kadar olan dönem- polisiye edebiyatın “altın çağı”dır. “Altın Çağ” boyunca, A.Christie, D.Sayers, Chesterton, Van Dine, J.D.Carr, Ellery Queen gibi ustaların ard arda sıralanan eserleri ile, esrarın yanı sıra cinayeti de konu alan “klasik polisiye roman”, bir tür olarak şekillendi.

Klasik dönem metinlerinin ortak özelliği olay, zaman, mekan birliğini gözeten kurgularındadır. Belli bir mekanda ve kısa bir zaman içinde, az sayıda karakter cinayet olayı etrafında bir araya gelirler. Cinayetin çözümü, genellikle profesyonel olmayan detektif tarafından “beyin fırtınası” ile çözülür. Poe ve Doyle’da olduğu gibi, aklın üstünlüğü öne çıkarılır. Olayların düzgün bir sıralama -zaman akışı- ile birbirini kovaladığı ve bakış açısının birinci ya da ikinci tekil şahsa göre düzenlendiği anlatı tarzı olarak adlandırılan klasik gerçekçi metin, neredeyse bütün polisiye yazımına egemen olmuştur. Bu anlamda, polisiyelerin dili birbirine çok yaklaşır.
Agatha Christie Uslubu
İyi bir polisiye yazar, “oyunu kuralına göre oynayandır”. Bu kural, “aldatmadan şaşırtmadır”, ve A.Christie, bütün detektif romanları yazarları içinde, kuralın en başarılı temsilcisidir. Elbette, 500 milyonluk dünya satışı ile, alanının tartışmasız birincisi, kraliçesi olduğunu da eklemek gerekiyor. “Ölüm düşesi”, Türkiye’de uzun yıllar çok popüler olmuştu, öyle ki, adlarını bilmediğimiz bazı yerli yazarlarımız tarafından, sahte Christie romanları bile yazıldı, yayınlandı. Polisiye romanlar üzerine çalışmaları ile tanıdığımız Erol Üyepazarcı ile yapılan söyleşiden aktarıyorum, yazarın 84 özgün romanı olmasına rağmen, Üyepazarcı’nın arşivinde –Türkçe basılı- yüz otuz adet ayrı ve A.Christie imzalı kitap bulunuyor.

Agatha Christie, klasik polisiyelerin eski yunan trajedyalarından aldıkları olay, zamandan ve mekan birliğini tekrarlar. Bir tek olay –cinayet- etrafında, kapalı bir mekanda ve dondurulmuş bir zaman kesitinde olup biter her şey. Bu anlamda, öykünün hangi tarihte, hangi ülkede olup bittiği ilgi dışıdır. Aksi takdirde, yazarın yaşadığı sürece yinelediği kahramanının nasıl olupta yaşlanmadığı, sözkonusu ülkenin, kentin mekansal değişimlerinin öyküye yansıyış biçimi bir sorun olurdu. Yaklaşık 40 yıllık bir zaman diliminde, Agatha Christie'nin ünlü dedektifleri Hercule Poirot ve Miss Marple neredeyse hiç değişmediler. Mesela, “Acı Kahve”nin yazılış tarihi 1934, ve Hercule Poirot; “emekliydi gerçi, ama karşısına ilginç bir dava geldiğinde, ara sıra bu emekliliği bir kenara bıraktığı olurdu (...) Poirot’un yaşıtları, hatta daha gençler ölme çağına dayandığından, ölüm ilanlarını okumak da ruhunu karartıyordu” sözleriyle tanıtılır. Hercule Poirot’un olağanüstü yaşamı, bu tarihten itibaren 41 daha sürer.
Yazarın öykülerinin büyük çoğunluğu İngiliz kırsalında geçer. Soylu, ya da zengin sınıfa mensup insanların evleri seçilmiştir (“Acı Kahve”nin de bu genellemeye uyduğunu hemen belirteyim). Zaman zaman yabancı bir ülkenin, uçak, gemi, tren gibi araçların da, olay mahalli olduğunu görsek bile, kahramanlarımız yine İngiliz, mekan yine kapalıdır. Agatha Christie, kapalı mekanın sıkıcılığından kurtulmak için, okuyucusunu dışarı çıkarır, tarihi ve turistik yerlerde gezdirir, ama bunlar yalnızca öyküyü renklendiren aksesuarlardır.
“Acı Kahve”, yazarın en sevdiği cinayet aracı olan zehir kullanımına dayalı bir roman. İyi bir Agatha Christie okuyucusu, hangi zehrin insanları nasıl etkilediği üzerine bir hayli bilgilidir. Arsenik ve siyanür gibi herkesin aşinalığı olanların dışında, adını ilk kez onun sayesinde duyacağınız organik ve sentetik egzotik zehir çeşitleri ile tanışabilirsiniz. Kanlı ve kaba öldürme sahnelerine hiç rağbet etmemiştir. Zaten, estetize edilmemiş bir cinayet, Hercule Poirot gibi “snob” bir detektifinin de ilgisini çekmezdi!
“Ölüm Düşesi” için toplumsal eleştirinin söz konusu olmayacağını tahmin etmişsinizdir. Onun detektifleri için, ne olursa olsun, cinayet kötü bir eylemdir ve mutlaka cezalandırılmalıdır. Özel detektiflerden çok daha acımasızdır onlar. Cezanın mutlaka polis ve adalet tarafından yerine getirilmesi de gerekmez. Poiriot, biraz sempatisi varsa, katilin intihar etmesine izin verebilir. Son macerasında, hiç cezalandırılmamış bir “kötü”yü bizzat öldürür, ve kendisi intihar eder. Bu açıdan bakıldığında, yazarın romanları protestan inancını taşıyan teolojik metinlerdir. Bütün Agatha Christie metinleri arasıda suçun cezasız kaldığı tek istisna, “Şark Ekspresinde Cinayet”dir. Ama, insaf edelim biraz; oradaki katil de gerçekten büyük bir kötülük yapmış, küçük bir çocuğu fidte için kaçırdıktan sonra öldürüp ailenin mahvına neden olmuştu.
1934 yılında yazılmış “Acı Kahve”yi okurken, yazarın bir çok öyküsü ile benzerlikleri hemen farkedeceksiniz. Aslında bütün Christie metinleri ve kurguları, birbirlerine -özellikle karakter davranışları olarak- benzerdir. Çünkü o, korku, intikam, hırs, kıskançlık, maddi tutkular gibi insani özelliklerle hareket ettirir kahramanlarını.Elbette, sonraki yıllarda ustalağı artmış, daha karmaşık ve psikolojik derinlikli polisiyeler yazmıştı. Öykülerinden oluşan “Işıklar Sönünce” ve sahnelenmek amaçlı “Acı Kahve”, yazarın hayranlarının beklentilerini karşılıksız bırakmıyor, ama, eğer onu yeterince tanımıyorsanız, klasikleşmiş romanlarından bir tanesini, mesela “On Küçük Zenci”yi veya “Şark Ekspresinde Cineyet”i okumanızı öneririm.

hazal_ersoy 03-02-2008 21:10

çok severek okuyorum :)

burock fun 04-02-2008 00:41

en çok keyif alarak okuduğum kitaplar onun eseridir...


Türkiye`de Saat: 11:59 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580