|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
13-10-2006, 17:39 | #1 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 |
Burcun Özellikleri Kendinizi müzede gibi hissettiğiniz bir evdeyseniz ve orada kalemler yazı masasının kenarına paralel yerleştirilip, kitaplar büyüklük sırasına göre dizilmişse ve ortam desintan kokuyorsa, hiç şüphe yok ki evin sahibi Başak burcunda doğmuştur. Aklın gezegeni Merkür tarafından yönetilen Başağı, dış çevresi ve ruhsal durumundaki karmaşa kadar rahatsız eden bir şey yoktur. ,Zodyak' ın altınca burcu olan Başağın en önemli özelliği akıllı olması ve doğruyu yanlıştan ayırabilme yeteneğinin olmasıdır. Bu burçta doğanlar dikkatlidirler, ölçüp biçerler, düşünürler, karşılaştırırlar ve ondan sonra karar verirler. Her şeyi dikkatli bir şekilde analiz ettikleri için, uygun olmayan şeyleri hemen anlayıp, onu en hızlı bir şekilde "düzeltmeye" çalışırlar. Sözünü ettiğimiz bu özellikler, Başağı titizlik delisi gibi gösterebilir. Diğer yandan Başak insanlarına, dürüstlük ve samimiyete dayalı büyük özen göstermek gerekir. İş Hayatı Başak iş hayatında yararlı, özel hayatta ise sorun yaratacak birçok özelliğe sahiptir. Mükemmelcilik, güvenilirlik, sabır ve görev bilinci onu ideal bir iş arkadaşı yapar. Orta derece yöneticiliklerde birçok sorumluluk gerektiren görevlerdeki in yapmak için entrikalara ve oyunlara dayanamazlar. Başaklar iş yerlerinde devamlı bir kalite için çabalarlar. Eksikleri risk sanların çoğu Başaktır. İdeal iş arkadaşlarıdırlar ve genelde şefin sağ kolu olarak görev alırlar. Yüksek mevkilerin yolu Başak için kapalıdır, çünkü kariyer ala bilme yeteneğidir. Tipik bir Başakta "kitapçının kolluklarını görmek" demek, onun çok yönlülüğüne işaret etmek demektir. Uygun Meslekler 1. Resmi Meslekler:
Çok iyi : Boğa ve Oğlak İyi : İkizler, Yengeç, Balık ve Koç Kötü : Kova, Aslan ve Akrep Ne iyi ne kötü : Terazi ve Yay Burcun Ünlüleri Michael Jackson, Uğur Dündar, Vitali Hakko, Peter Sellers, Ray Charles, Ingrid Bergman, Agatha Christie, Greta Garbo, Leo Tolstoy, D.H. Lawrence, Sophia Loren, Friedrich Nietzche.
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
|
02-11-2006, 02:03 | #5 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
Kendinizi müzede gibi hissettiğiniz bir evdeyseniz ve orada kalemler yazı masasının kenarına paralel yerleştirilip, kitaplar büyüklük sırasına göre dizilmişse, ve ortam desintan kokuyorsa, hiç şüphe yok ki evin sahibi Başak burcunda doğmuştur. Aklın gezegeni Merkür tarafından yönetilen Başağı, dış çevresi ve ruhsal durumundaki karmaşa kadar rahatsız eden bir şey yoktur. Zodyak’ın altıncı burcu olan Başağın en önemli özelliği akıllı olması ve doğruyu yanlıştan ayırabilme yeteneğinin olmasıdır. Bu burçta doğanlar dikkatlidirler, ölçüp biçerler, düşünürler, karşılaştırırlar ve ondan sonra karar verirler. Sözünü ettiğimiz bu özellikler, Başağı titizlik delisi gibi gösterebilir. Diğer yandan Başak insanlarına, dürüstlük ve samimiyete dayalı büyük özen göstermek gerekir. Başağın ayakları sımsıkı yere basar, zaten onu etkileyen madde topraktır. Zodyak’ın problemli üyeleri, özellikle birine dayanma ihtiyacı duyan Yengeç için, Başak huzur ve güven kaynağıdır. Bazı insanların aklını başından alan ve akılcı hareketlerin imkansız olduğu düşünülen durumlar, Başağı şaşkına çevirmez. Verilmesi gereken kararları, bilgisayar kadar güvenilir ve doğru verebilir. Doktorluk veya hemşirelik gibi çabuk ve doğru karar vermenin bir insanın yaşamını kurtardığı mesleklerde bu burçtan insanların bulunmasına şaşırmamak gerekir. Başak, devamlı mızmızlanan müşterilerin sayısız şikayetleriyle uğraşması gereken bir otel müdürü olarak da sakinliğini korur ve gerekeni yapar. Buraya kadar söylediklerimizi bir sonuca bağlarsak, Başak karmaşık olmayan ve belki biraz tek yönlü bir burç gibi gözüküyor. Farklı bir ruhsal yönü yok gibidir. Ama peşin hükümlerden kaçının. Çünkü Başak burcunun tüm karakterini henüz ele alamadık. Merkür ün çocukları olan Başaklar çok akıllıdırlar, asla sıradan veya soğuk değildirler. Duygusal anlarda nadiren tepki göstermeleri onların duygusuz olduklarını göstermez. Başak insanları zayıf noktalarını tümüyle bildikleri için kendinden şüphe etmeye meyillidirler. Ama şüpheleri, varlıklarının manevi temelini sarsacak kadar ileri gitmez. Bunun için toprak unsuruna kök salmışçasına bağlıdırlar. Başaklar bu dünya da yer edinme konusunda kendilerinden şüphe ederler. Bundan dolayı daha önce yaptıklarını koruma ve güvensizliklerini giderme çabaları vardır. Başakların kutsal kitabı takvimleridir. Buna en önemsiz anları bile işaretleyeceklerdir. Ama kader planlanamadığı için, bu dünyada en uyanık Başağın bile tahmin edemeyeceği şeyler olur. Bir kaos içine düşme korkusu yüzünden bazı Başaklar aşırı hareketlere eğilimlidir. Hayat planlarını öyle abartırlar ki, her coşku ve heyecan daha doğmadan yok edilir. Etraflarına koruyucu bir duvar örerler ve sonra da hapisteymiş gibi yaşadıklarından şikayet ederler. Başakların göze çarpan başka bir özelliği de kendilerine çok dikkat etmeleridir. Bu, başka burçların sinirine dokunabilir. Aşırı dikkatlilik, Başaklarda sadece dış görünüşte kalmaz. Bu burcun üyeleri iç dünyalarını da acımasızca incelerler. Kendilerinin ve diğerlerinin zayıf noktalarını görürler. Başak tarafından yapılacak bir eleştiri, karşı taraf için acı olabilir. Ama bunun içinde bir parça gerçeklik de her zaman vardır. Başaklar, büyük iddialar ve gerçekler arasındaki çelişkiyi hemen fark ederler. Bu yüzden gerçekten sakin ve keyifli olduğu anlar çok nadirdir. O her olayı çok ciddiye alır. Ufak bir alay, kaba bir söz karşısında Başak köşesine çekilir ve görünmez olur. Başkalarını cesaretlendirdiği konuları kendisi yapamaz. Alaylı sözleri yanlış anlar. Zayıf noktalarına rağmen Başağın ölçülü ve güvenilir bir karakteri vardır. Bu arada sakin görünüşünün altında bastırılmış olan kuşku ve güvensizlik, bir gün patlayabilir. Sadece Başak çift karakterli değildir. İkizler, Balık, Yay gibi burçlarda öyledir. Bir öğüt: Başak kontrolünü kaybederse, onu kendi haline bırakın. Böyle değişimler “vahşi Başak” ta tam bir fırtına etkisi yaratır. Yine de bu durum, Başak insanlarının her endişe ve sorunu içlerine atmaları ve sonradan “psikosomatik” hastalıklardan acı çekmelerinden iyidir. Başak fiziksel sebeplerden çok, duygusal sebeplerden oluşan hastalıklara karşı özellikle duyarlıdır. Başkalarının sorunlarını çözerken, kendi problemlerinin üstesinden gelir. Yardım işlerindeki görevlilerin çoğunun Başak burcundan olmaları bu nedenledir. Sorunlu özelliklerden laf açılmışken, Başaklar haylazlık etmeyi severler. İnsanlığın geri kalanından farklı olduklarını düşündükleri için korkunç züppe olabilirler. “Güçsüz” buldukları insanların sorunlarına burunlarını sokarlar. Eğer kişiliğinin vahşi ve aşırı titiz yanlarını göz ardı edersek, Başaklar güvenilir, çalışkan, dikkatli, akıllı ve temelci insanlardır. Aileleri ve dostlarıyla yakından ilgilenirler. Yanına yaklaşılması kolay insanlardır. Eşyaları dikkatli kullanmayı bilirler, onlara ödünç bir şeyi verirseniz, aynı şekilde geri alacağınızdan emin olabilirsiniz. Bunun dışında onları yöneten akılcı Merkür, bir bardak şarapla çakır keyif olmalarını sağlar. O zaman biraz katı olan Başaklardan, kendileriyle bile dalga geçebilen esprili hikayeciler çıkar. Son olarak, özellikle yaşlı Başak insanlarını ilgilendiren bir konuya değinmeliyiz. Başaklar düzenli yaşam anlayışlarından dolayı uzun yıllar yaşarlar. Yalnız yaşamayı tercih ederler. Başak insanları gençken bile parti çılgını değildirler. Arka planda olmayı severler, sadece saygıdeğer başarılarla göze batmayı isterler. Kendilerine ihtiyaç duyulduğunu bilmek, iş ve aile yaşamlarına anlam katar. Çocukları evden ayrılıp hayat arkadaşlarını kaybettiklerinde yalnızlaşırlar. Her şeye rağmen Başak insanlarının birçok kültürel ilgi alanları vardır, okurlar, müzik dinlerler, çok yaşlanmamışlarsa tiyatroya veya konsere giderler. Kitap ve müzik onlar için çok önemli olmasına rağmen, insan ilişkileri ve sıcaklığının yerini dolduramazlar. Özellikle Başak insanları yaşlanınca sabit fikirli ve hareketsiz olurlar. Gençler bundan korkmamalı ve bu muhafazakar görünüşün altında sadece güvensizliğin yattığını düşünmelidirler. Yaşlıların ne dediğini dinlemelidirler. Başak erkeklerinin hikayeleri özellikle hoştur, çünkü eşsiz bir hafızaları vardır | ||
02-11-2006, 02:04 | #6 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
Başak Bekâret burcudur, ancak, sembolizmi fazla ciddiye almamak gerekir. Eylül ayındaki bir doğum gününün bekâretin garantisi olmadığı konusunda size teminat verebilirim. Pekçok Başak bekâr kalırsa da, pekçoğu da sonunda evlilik mutluluğuna erişir. Evlilik, Başak Burcunun yapısına göre doğal bir durum olmadığından, Başaklar anî ateşli bir arzu ve ihtirasa kapılarak evlenme kararı vermezler. Bu bakımdan, pek çok Başağın evlilik yaşamını çok başarıyla sürdürmeleri ve hemen hemen her zaman kendilerini ailelerine adamaları şaşırtıcıdır. Evli ya da bekâr olsun, kalabalık içinde Başağı belirlemek oldukça kolaydır. Bir kere, pek gürültü yapmayacaktır. Kesinlikle geveze değildir ve yalnız görünümüyle göze çarpar. Orada, köşedeki, kolunun altında lügat olan nazik, çekici adamı görüyor musunuz? Tik-tak saat gibi işleyen kafasıyla hiç kaçırmadan saatleri izleyen ve düzenli bir şekilde en küçük ayrıntılara dikkat eden adamı? Yakından bakarsanız, her dakikayı değerini bilerek ölçtüğünü görebilirsiniz, işte O, Başak'tır. Güzel, tatlı bakışlı gözleriyle, otobüs bekleyen şu halim selim kızı görüyor musunuz? Yepyeni beyaz eldivenlerine, sakin tavırlarına dikkat edin. Otobüse ödeyeceği parayı kuruşu kuruşuna avucunda tutmaktadır. Şoföre beş dolar bozup bozmayacağını sormasına hiç gerek yok. işte O, bir Başak'tır. Bu kusursuzluk meraklılarının peşindeyseniz, sosyal toplantılar O'nları arayabileceğiniz en uygun yerler değildir. O'nları bir kokteyl partinin kalabalığı içinde değil, geç saatlerde büroda çalışırken bulmanız daha olasıdır. Başak'lar için, vur patlasın çal oynasın havasındaki toplu eğlencelerde kendilerini yeterince rahat hissetmek kolay değildir, çünkü O'nlar aslında kalabalık içinde rahatsız olan insanlardır. Bazen bu rahatsızlıktan kurtulmak için partinin havasına uymağa çalışırlarsa da, görev duygusu fazla havalanmalarına izin vermeyecek kadar ısrarla beyinlerinde çınlar durur. Bazen Başak, bu konuda Oğlağı mumla aratabilir; bu gerçekten böyledir. Bunları havaya balonlar üflerken, ya da kumdan kaleler yaparken pek göremezsiniz. Başaklar, gün boyunca hayal kurmağa vakit bulamayacak kadar meşgul ve geceleri, genellikle, yıldızlara bakıp dilek dileyemeyecek kadar yorgun insanlardır. Tipik bir Başak'ta ilk dikkatinizi çeken şey, kesinlikle kafasında çözmeğe çalıştığı ciddi bir problem olduğu izlenimidir. Ya da belli belirsiz, gizliden gizliye birşeye üzüldüğünü hissedersiniz. Herhalde öyledir. Üzüntü doğal olarak gelip O'nu bulur. Hattâ bu huyundan hoşlandığını bile söyleyen olur. Bu pek akıl alacak birşey değilse de, O'nun o tatlı tebessümü her zaman büyük bir üzüntüyü gizliyor gibidir. Başka yıldız etkileri ve doğum haritasındaki diğer,durumlar tipik Başağın görünüşünü değiştirebilirse de, genel olarak O'nda dayanıklı bir yapı ve olağanüstü güzel, sakin bakışlı gözler arayabilirsiniz. Başağın gözleri çoğunlukla o kadar şaşırtıcı bir şekilde berraktır ki, neredeyse onlarda kendi aksinizi görebilirsiniz. Bu gözler zekâ ve düşünce berraklığıyla parlar. Başakların yüzünde, sanki o gizli üzüntüleri inkâr edercesine bir ruh temizliği ve sükûnet ifadesi vardır. Bunların çoğu, narin burunları, kulakları ve dudaklarıyla, son derece çekici insanlardır. Kuşkusuz, zarafet ve dikkati çeken bir güzelliğe sahip oldukları gibi, arada sırada su yüzüne çıkan hafif bir kendini beğenmişlikleri de olabilir. Başaklar kendi fotoğraflarını çok eleştirirler ve fotoğrafta ya da gerçekte nasıl göründükleri konusunda çok titiz davranırlar. O'nları yakından izlerseniz, kimsenin bakmadığını sandıkları zamanlarda, aynanın önünde kendilerini incelerken yakalayabilirsiniz. Başaklar her zaman şık, genellikle kılı kırk yaracak kadar titiz ve belki biraz tutucu giyinirler. Başak Maurice Chevalier belki şarkısız yakalanabilirdi, ama ceketi iliksiz ve kravatı iğnesiz yakalanamazdı. Başaklar normal olarak minyon insanlardır; kuşkusuz dev yapılı değillerdir, ama adalelidirler ve narin görünüşlerinden umulmayacak kadar güçlüdürler. Bu insanlar iri yapılı, güçlü kuvvetli burçlardan daha uzun süre yoğun bir çalışmaya dayanabilirler; tabii eğer bu iş yükü altında sinirlerinin bozulmasını önleyebilirlerse. Dış görünüşleri dayanıklı ve sakin olmasına karşın, iç huzursuzluklar O'nları öylesine yıpratır ki, sindirim sistemi ve ruhsal dengeleri alt üst olur. Kaldırabileceklerinden daha fazla işle uğraşmak ve zorunluluklarını yerine getirmek için kopma noktasına kadar kendilerini zorlamak, birçok Başağın yıpranmış sinirlerinin dayanamayacağı şeylerdir. Hassas ve narin mekanizmaları pürüzsüz çalışırken ve tekerlekleri beyin yorgunluğuyla engellenmediği zaman, Başaklar sakin ve yumuşak insanlardır. Başaklar hiç kuşkusuz güvenilir ve samimi kişilerdir. Bununla birlikte bir yere gitmek, ya da bir işi yapmak istemedikleri zaman hastaymış gibi davranabilirler, işte böyle zamanlarda Başağın gizli aktörlük yeteneği ortaya çıkar. Arada sırada, böyle hayali hastalıklara kendilerini de inandırmayı başarırlar. Ancak, Merküri etkisindeki bu insanların böyle kendilerini kandırdıkları dönemler çok kısa sürelidir. Başaklar giyimlerinde, yemeklerinde, çalışmalarında ve gönül işlerinde müşkülpesenttirler. Duştan yeni çıkmış gibi tertemiz görünen Başak arkadaşınız, herhalde gerçekten de yeni çıkmıştır. Tanıdığınız dört kişiyi bir araya getirseniz, O hepsinden daha çok banyo ve duş yapar. Aynı zamanda sağlık konusunda çok kesin fikirleri vardır, tembelliğe hiç gelemez, âşık bile olsa hayat ve insanlar konusunda hayale kapılmaz. Erkek olsun, kadın olsun, aşk hiçbir zaman Başağın ilişki kurduğu ya da sevdiği kişinin kusurlarına karşı gözlerini kör etmez. Deyim yerindeyse argodan nefret eden Başak bu sözden hoşlanmasa bile, "neyin nerede olduğunu bilir." Kuşkusuz, Ağustos'un sonunda ve Eylül'de doğan herkesin titiz, müşkülpesent ve dogmatik olduğunu düşünmeniz doğru olmaz. Başakların çoğu Merküri zekâsıyla pırıl pırıl parlarlar. Şayet başka özelliklerini gözden kaçırmazsanız, karşı konulması kolay olmayan bir Merküri çekiciliğiyle ışıl ışıl göz alırlar. Bu özelliği en iyi kanıtlayan Sophia Loren bir Başak'tır. Kafasını temiz ve düzenli tutmakla çok meşgul olduğu için giyimine ve çevresine dikkat etmeyen bir Başağa rastlayabilirsiniz ve O'nu boş bulunduğu bir sırada yakalarsanız, bu da sizi yanıltabilir. Ama bekleyin. Er ya da geç O'nu halıdan bir toplu iğneyi alırken, saçını fırçalarken veya omuzundaki bir iplik parçasını ya da saç telini alırken göreceksiniz. Hiç de olmayacak hayallere kapamamalarına karşın, Başakların aksine tatlı hayalciler gibi görünme özellikleri vardır. Sanki, akılcı kafalarının inanmayı ve izlemeyi reddettiği gökkuşağına, tepeden tırnağa bürünmüş gibidirler. Bayağılıktan, aptallıktan ve dikkatsizlikten rahatsız olan Başaklar birdenbire hoşgörüsüz, huysuz, azarlayıcı ve sinirli davranabilirler. Ama çoğunlukla kibar insanlardır, çevrenizde ve özellikle hasta odalarının çevresinde aranan hoş ve yararlı kişilerdir. Hemşirelerin en iyilerinden bazıları bu burçta doğmuşlardır; anlayış ve iyi duygularla dolu aynı zamanda yeteneklidirler. Başınız ağrısa, size ilâç almak için hemen eczaneye koşacak kişi herhalde Başak arkadaşlarınız olacaktır. Eğer O'nun evindeyseniz, eczaneye koşmanıza gerek kalmaz, çünkü evde zaten minyatür bir eczane bulunur. Banyodaki ilâç dolabı mide ağrısı, kabızlık, karaciğer bozukluğu, hazımsızlık gibi rahatsızlıklara iyi gelecek ilaçlarla doludur. Vakit bulunca bu dolaba bir göz atın. O, içindeki her maddeyi ve ne işe yaradığını bilmedikçe ilaç almaz; bu bakımdan başağrınıza sebebine bağlı olarak hangi ilâcın en iyi geleceğini söylemekte uzmandır. Sık sık seyahat eden Başaklar, portatif eczanelerini de yanlarında taşırlar. Haplar ve ilâç şişeleri için ayrı bir çanta bile taşıyabilirler. Şayet alıştıkları belirli bir sabun veya losyon çeşidi varsa, bunları da o çantaya atmayı ihmal etmezler. Olurya; kaldıkları şehirde bu alıştıkları markaları satmıyorlarsa, felâket olur. Başak genellikle sabununu ve kullandığı diğer malzemeleri en az düzineyle satın alır bu da böyle şeyleri yolda satınalmak istememesinin bir başka nedenidir. Başak bazen yolculuklarda kendi suyunu da yanında taşır. Gülmeyin; alışık olmadığınız bir içme suyunun içindeki yabancı maddeler sindirim sisteminize girince neler olabileceğinden haberiniz var mı? Başaklar bunları size anlatabilir. Bu insanlar alıştıkları şeylere tam alışırlar ve tatil ya da iş yolculukları bu alışkanlıkları bozmaları için yeterli neden değildir. Eğer çoraplarının evdeki şifoniyerin sol orta çekmecesine konmasına alışmışsa, çoraplar otel odasında da aynı yere konacaktır. Şayet oteldeki şifoniyerde üç büyük çekmece var da, sağ sol diye bir ayırım yapma olanağı yoksa, Başak bir süre ne yapacağını bilemez ve sonunda çorapları bavulda bırakmağa karar verir, ama o gece de rahat bir uyku uyuyamaz. Ertesi sabah otelin lokantasındaki garson, Başak müşterisi üç dakika kaynamış yumurta istiyorsa bunun iki dakika kırk beş saniye olamayacağını çabucak öğrenir. Yahut yumurtanın yuvarlak tarafı üste gelecek şekilde yumurtalığa konmasını söylediyse, öyle konacak demektir. Garsona bahşişi de kesinlikle bu ayrıntılara gösterdiği dikkate göre verecektir. Başak işlerinizi kılı kırk yaran ve sizi deliye çeviren tartışmalarla eleştirebilir. Ancak, sıkıştığınız zaman da, yardım etmekten başka hiçbir amaç gözetmeden, işlerinizi düzeltmek için hemen koşacaktır, Şayet yaptığınız iş sıkıcı ayrıntılarla sizi boğarak çıkmaza sokmuş ve vaktinde yetiştirememek umutsuzluğuna kapılmışsanız, Başak kollarını sıvayıp severek işe girişecektir. Çıkmaza giren işleri düzeltmeğe kalkışması, üstünlüğünü göstermek hevesinden doğmaz. Sadece, o düzenli Merküri kafası işin savsaklanmasına, ayrıntıların ihmal edilmesine ya da amacın karıştırılmasına tahammül edemez de, ondan. Bazen hattâ kendisinden istenmeden de işleri düzeltebilir. Bunu kabalık etmek istediği için yapmaz. Çıkmaza giren bir işi düzeltmek O'nda içgüdüsel bir özelliktir. O, parti bittikten sonra .evi derleyip toplamakta memnuniyetle ev sahibine yardım eden misafir tipidir. Ama, aynı zamanda öyle bir misafir tipidir ki sehpanın üstündeki çirkin lekeyi kapatmak için üstüne dikkatle Esquire dergisini yerleştirdiğinizi, kanepedeki sigara deliklerini gizlemek için yastıklar dizdiğinizi de hemen farkedecektir. Terazi gibi Başak da huylarını, alışkanlıklarını hemen inkâr ediverir. Kendi hatâlarına karşı kördür ve kendi zaaflarını, başka herşeyi gördüğü o berrak ışıkta göremez gibidir. Ama gerçekte görür, hem de öyle ayrıntılarıyla görür ki, bunların genelleştirilmesini işitmeğe tahammül edemez. Tipik bir Başağa eleştirmeci, karamsar, telâşçı ve titiz olduğunu, diyet ve sağlık konularıyla aşırı ilgilendiğini söyleyin, düpedüz inkârla karşılaşacaksınız. Kim, O'mu? O hiç de öyle değildir. Bir Başak ev hanımından gelen ve küçük güzel bir el yazısıyla yazılmış, kendi Burcunun tarifinin neden kendisine hiç uymadığını tüm ayrıntılarıyla anlatan on sayfalık bir mektubu hâlâ saklarım. Bu hanım mektubunun bu kadar düzenli oluşunun ve şikâyetini kılı kırk yararcasına uzun uzun anlatışının O'nu nasıl da ele verdiğini hiç mi hiç farketmemiş. "Ben derli toplu değilim," diye yazmış. "Evim korkunç dağınık." Ama şöyle devam etmiş, "Ne de olsa, iki çok küçük çocuğum var, sürekli ortalığı dağıtıyorlar, bu da beni çileden çıkarıyor. Günün her dakikasında arkalarından dağınıklarını topluyorum." (Sonra da, bitmez tükenmez günlük ev işlerini, büyük dikkatle birer birer anlatıyor.) "Her şeyi yerli yerinde tutmağa çalışıyorum ve komşularımın yaptığı gibi okuyarak ya da TV izleyerek vakit harcamıyorum. Ama akşam kocam eve geldiği zaman gene de her şey darma dağınık oluyor. Kocam uyuduktan sonra, gece yarısından sonraya kadar çalıştığım ve sabah kalkınca herşeyi düzenli bulacak şekilde evi derleyip topladığım için, sanırım kocamın şikâyet etmeğe hakkı yok. Kirli bir mutfakta kahvaltı yapamam. Pislik mikrop üretir ve aile için de hastalık hızla yayılır. Ne var ki, daha kocam işe gitmeden, herşey gene karmakarışık oluyor. Yani, sizin anlayacağınız, Başaklarla ilgili şu titizlik konusu beni gerçekten rahatsız ediyor. Ben hiç de titiz değilim. Ben ne evhamlı, ne de temizlik hastasıyım. Kocamın harcamalarını hiç eleştirmem, hiç olmazsa sık sık eleştirmem, çünkü bu kadına düşen bir iş değil... Tabii temiz tertipli olmayı isterim, ama bu çocuklarla bunu nasıl yaparım? Gerçekten, siz bunlara bir çare görebiliyorsanız... " ve mektup böyle sürüp gidiyor. (Doğal olarak, dikkatle adreslenip pullanmış bir cevap zarfı göndermeği de ihmal etmemiş.) Mektubunun son satırında şunu soruyor; "Burcumun özelliklerinin neden bana hiç uymadığını söyleyebilir misiniz?" Birgün bu sayfaları çerçeveletip, duvarda Başak Burcunun sembolünün altına asmayı düşünüyorum. Bir oda dolusu insan içinde hiç güçlük çekmeden Başağı ayırdedebilmeniz gerekir. Çok uzun süre sessiz sedasız oturabilmek O'nun harcı değildir. Bir süre sonra gözle görülür şekilde huzursuzlanmağa, bir aşağı bir yukarı gezinmeğe ya da bir koltuktan öbürüne yer değiştirmeğe başlar. Sanki bir başka yerdeki başka bir randevusuna geç kalmış da acele ediyormuş gibi bir his yaratır. Aynı zamanda, yüzünde maske gibi bir sükûnet ifadesi vardır. Bütün bunlar, Başağın dışardan pek belli olmayan gerginliğinden kaynaklanır. Ne var ki, bu gerginlik sindirim sistemini altüst edebilir. Ekseriya yanında sindirim ilaçları taşımasının nedeni budur. Bu insanların sevgide ve para harcamada aşırı bir gösterişe kaçtıklarını göremezsiniz. Her iki alanda da normal akılcılıkla hareket ederler, aşkta, gösterişe kaçmadan, sakin ve sürekli bir sevgi gösterirler. Para harcarken de aynı şekilde tutucudurlar. Tuhaftır ki, severek başkalarının yardımına koşan Başaklar, başkaları kendilerine yardım etmek istediği zaman neredeyse asabi ve yoğun bir hoşnutsuzluk gösterirler. Hangi nedenle olursa olsun, başkalarına karşı minnet altında kalmak istemezler. Hiçbir şey için kendilerinden başka kimseye güvenmek de istemezler. Ruhlarının derinlerine yerleşmiş olan yaşlanınca başkalarına muhtaç olma korkusu onların çoğunu cimrilik derecesinde ekonomik yaşamağa zorlar. Aslında O'nlar için cimri sözünü kullanmak gerçekten haksızlık olur. Tam bir güvenlik içinde olduğu ve gelecek endişesi olmadığı zaman, Başak daha özgürce para harcayacaktır. Ancak, verdiği paranın karşılığını tam olarak almak ister, yoksa aldığı şeyi mağazaya geri götürecek ve parasını geri alacaktır. Her ne kadar dilencilere ve aylak müsriflere kesinlikle hiçbir sempati duymazsa da, Başak, sıkıntıda olan bir dosta karşı son derece cömerttir. Kendi ihtiyaçları söz konusu olduğunda hemen hemen cimrice davranan Başak, gerçekten hak edenlere, ya da gerçekten sevdiği kişilere mâlî yardım konusunda güzel jestler yapacaktır. Ancak, O'nu hiçbir zaman parayı hesapsız savururken göremezsiniz; çünkü israf O'nun en çok sinirlendiği şeylerden biridir. Başaklar sahip oldukları şeyleri elde edebilmek için çok çalışmışlardır, bu yüzden savurganlık onlarda her zaman şok yaratır. Genellikle müsrifler ve çok tembel insanlar hakkında acımasız şeyler söylerler. Başağın eleştirilerinin acısını giderecek tek şey varsa, o da, sizi eleştirdiği kadar gizlice kendisini de eleştirdiğini bilmektir. Kusurları görmemek elinde değildir, çünkü O, vazodaki en küçük çatlağı farketmek için yaratılmıştır. Savurganlığa karşı ne kadar hoşgörüsüzse, gecikmeye karşı da o kadar hoşgörüsüzdür, Aslında, gecikme de bir çeşit israftır. Bu bir zaman israfıdır ki, yaşam zamanla örülmüştür. O halde, Başağın iğneleyici eleştirisine hedef olmak istemiyorsanız, dakik olun. Frank Sinatra'mn dostları, eğer şarkıcı "yemek sekizde" dediyse sekizde olduğunu, sekiz onbeşte ya da sekiz otuzda olmadığını öğrenmişlerdir. Sinatra sıcak, ateşli bir Yay Burcu insanı olmasına karşın, Başak etkileri taşır; bu' da O'nun neden provalara bu kadar özen gösterdiğini ve müzik aranjmanlarının ayrıntılarında neden bu kadar titiz olduğunu açıkça anlatmağa yeter. Plâk doldururken her notanın ve her tonun tamamiyle kusursuz olması ve her parçanın O tatmin oluncaya kadar tekrarlanması gerekir. Yay Burcunun ateşine ve sıcaklığına böylesine kılı kırk yaran bir titizliği ve kusursuz zevki ekleyin, her şarkısını neden bu kadar çok sattığını anlarsınız. Başaklar genellikle kendi kişisel ihtiraslarını tatmin etmekten daha çok başkalarına hizmet etmekten mutluluk duydukları halde, kendilerine neden bazen bencil dendiğini anlamak güçtür. Bu bencil sözü herhalde Başağın "Hayır" deme ve bunda samimi olma yeteneğinden kaynaklanmaktadır. Özgürce tüm zamanını ve enerjisini harcar, ama akıl ve insaf sınırının ötesine geçmez. Talepler aşırı bir hal almağa başlayınca Başak kendini çeker ve açıkça itiraz eder; belki de fazla açıkça... Başkalarının kusurlarını göstermekten hoşlanırsa da, kendi yanlışlarının açıkça eleştirilmesine müthiş içerler. Başak bir hatâ yaptığı zaman, ki bu nadiren olacaktır, O'nun dostluğunu kaybetmek istemiyorsanız, bunu kendisine kırmayacak şekilde ustalıkla söyleyin. Fazla çalışma, ruhsal gerginlik ve karamsarlık yüzünden hasta olacak kadar üzülmedikçe, yolculuklarında ilâç çantasını yanlarında taşımalarına karşın, Başaklar şaşılacak kadar sağlıklıdırlar. Kendilerine iyi bakarlar ve diyetlerine titizlik, gösterirler. Gene de mide bozuklukları barsaklarda kronik ağrılar, baş ağrıları ve ayak sorunları gibi ufak tefek rahatsızlıklardan şikâyetçi olabilirler. Solunum yollarında soğuk algınlığı belirtileri olduğu zaman kendilerine bebek gibi bakarlar, çünkü eğer kendi gezegenleri doğum haritasında kötü etkiler almışsa, Başaklar akciğer hastalıklarına yatkındırlar. Kalçalarda, kollarda, omuzlarda ağrılar, gut, mafsal iltihabı, romatizma şikâyetleri ve bazen hafif karaciğer ve arka ağrıları olabilir. Ancak, Başağın sağlığına dikkat etmesi önemli hastalıkların çoğunu önleyecektir. Bunların çoğu vejeteryandır. Eğer değillerse, bahse girebilirsiniz ki, ne yemeleri ve yiyeceklerinin nasıl pişirilmesi gerektiğini kesinlikle çok iyi bilirler. Arada sırada kıyma yoğurmak için lâstik eldivenler giyen ya da her gece diş fırçasını kaynatan mikrop hastası bir Başağa rastlayabilirsiniz, ama bunlar çok az rastlanan aşırılardır. Gene de, sıradan bir Başak bile yemeğe oturmadan önce ellerim dikkatle yıkayacaktır. Başaklar kedileri, köpekleri ve küçük çaresiz yaratıkları severler. Aynı zamanda dürüstlüğü, dakikliği, ekonomiyi, akılcılığı ve akılcı bir seçiciliği de severler. Sulu duygusallıktan, pislikten, kabalık ve terbiyesizlikten, şapşallıktan ve aylaklıktan nefret ederler. Onlarınki, son derece zevk sahibi olan pratik bir yaratılıştır. Başaklar; keskin sezgileri kendi arzularını kirli, ihtiraslı düşüncelerden uzak tutan, gerçek kendini bilen kişilerdir. Başağın rüyalarında taptaze bir esinti eserek onları aşırı, asılsız hayallerden arındırır. Bir kez yaşamın karmaşık ayrıntılarıyla başa çıkmayı öğrenince, bu olayların kendisini yönlendirmesine razı olacağına, kendisi başka her hangi bir burçtan daha çok kendi kaderine şekil vermeği başarır. Serin, yeşil yeşim taşı ve saf platin Başağı tamamlar ve O'na şans getirir. Ancak Başakların iyi şansını her zaman beş türlü yalnızlık izler ve görevin sürekli çağıran sesi bu hassas kalplere hiç huzur vermez. Başakların yüzündeki o utangaç dalgın gülümseyişin ardında her zaman bir iki sır gizlendiğini unutmayın. Çok sevdiği gri, bej, denizci mavisi, yeşilin her tonu ve bembeyaz giysilerinin içindeki Başağın sakin kanında hera Merkürinin cıvası, hem de Vulkan'ın uzaktan duyulan gök gürültüsü vardır. Ciddi görünüşünün altında, Başağın çekici ruhu yatar; düşünce ve amaç temizliği Başağın sümbülüyle sembolize edilir. Bir kez bu kutsal çiçeğin kolcusunu tanıdıktan sonra, hiç bir zaman onun büyüsünden kendinizi kurtaramazsınız. O her ilkbaharda yeniden açarak anılarını tazeleyecektir. Başağın kalplere kendini hatırlatan özel, gizli bir büyüsü vardır. | ||
02-11-2006, 02:06 | #7 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
Yönetici Yıldızınız: Merkür (Zeka, dil ve canlılık temsilcisi) Grubunuz: Toprak, negatif Burcunuzun cinsiyeti: Dişi Üstün yeteneğiniz: Disiplinli ve metodlu bir hayat Özelliğiniz: Dikkatli ve herşeyle ilgili olmak Emeliniz: Toplum içinde beğenilmek Amacınız: Başarı yolunda daima yükselmek Anahtar sözcüğünüz: İnceleyicilik Yenmeniz gereken huyunuz: Çekingenlik ve cesaretsizlik Uğurlu gününüz: Çarşamba Uğurlu sayılarınız: 0, 5, 16, 888, 6848 Uğurlu taşınız:</B> Koyu mavi safir Uğurlu renkleriniz: Açık sarı, açık mavi ve kobalt mavisi Uğurlu çicekleriniz: Açelya, sarı menekşe, lavanta çiçeği Uğurlu kokularınız: Leylak, limon ve sardunya Hoşlandığınız müzik: Eski, romantik şarkılar Olası hastalıklarınız: Karın bölgesi hastalıkları, karaciğer, pankreas, bağırsak, apandisit, ayak ve sinir hastalıkları Başarılı olacağınız meslekler: Çeşitli ilim dalları, özellikle eczacılık ve teknik alanlar, edebiyatçı, yazar, gazeteci, yayıncı, kitapçı, matbaacı, sekreter, araştırmacı, postacı, muhasebeci | ||
02-11-2006, 02:07 | #8 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
- Jose Feliciona - Lenin - Stalin - Johann Christian Bach (5 Eylül 1735) - Yaser Arafat (23 Eylül 1943) - Gloria Estefan (1 Eylül 1957) - Julio Iglesias (23 Eylül 1943) - Maria Montesori (31 Ağustos 1870) - Ingrid Bergman (27 Ağustos 1915) - Leo Tolstoy (9 Eylül 1828) - Stephen King (21 Eylül 1947) - Agatha Christie (15 Eylül 1890) - Franz Beckenbauer - Cameron Diaz (30 Ağustos 1972) - Michael Jackson ( 29 Ağustos 1958) - Richard Gere (31 Ağustos 1948) - Keanu Reeves ( 2 Eylül 1964) - Sophia Loren 20 Eylül 1934) - Sean Connery (25 Ağustos 1930) - Peter Sellers (8 Eylül 1925) - Halil Cibran - Cem Mansur - Cüneyt Arkın - Ahmet Özhan - Fatih Terim - Rafet El Roman - Burak Kut - Cem Özer - Adnan Saygun - Uğur Dündar - Nurgül Keskin (15 Eylül) | ||
02-11-2006, 02:08 | #9 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
Uğurlu Rengi : Başak burcunun uğurlu rengi erguvandır.Bu renk,hem deneyden geçmiş bir idealizmi,hem de ruhsal alanı simgeler. Hayvan Sembolü : Bu burcun hayvan sembolü,boz ayıdır.Hayvanlarla ilgili efsanelerde tıpkı başak insanları gibi,dürüstlüğü,gücü ve cesareti temsil ederler. Bitki Sembolü : Hem çiçekleri,hem de yaprakları antiseptik olarak kullanılan ve en güzel çiçeklerden biri olarak kabul edilen menekşe,bu burcun bitkisidir. Madeni : Başak burcu taşlarından olan ametist,mor-eflatun tonların hakim olduğu,olağandışı bir Kuvars taşıdır.Bir ametist enerjisinin odaklandığı kişide uyum ve denge oluşturma konusunda az bulunur bir yeteneğe sahiptir. Ametist,ayrıca sinir sistemini direkt olarak etkileyen arındırıcı bir etki yayar. Doğada birkaç tonda bulunan akik de bu burcun bir diğer taşıdır.Öfkeyi yatıştırdığına,cesareti geliştirdiğine,akıcı bir konuşma sağladığına inanılır.Göbek üzerine gelecek şekilde takılan büyükçe bir akiğin,psişik saldırıları etkisiz hale getirdiği bilinir. Başak burcu,"Tanrıların Mücevheri" olarak da adlandırılan yeşim taşıyla da ilişkilidir.Bu taşı Bulunduranlara saf düşünceleri barındırma yeteneği sağlar. Ayrıca, karabasanları önlediği ve böbrek rahatsızlıklarından kaynaklanan ateşi düşürdüğü söylenir. | ||
02-11-2006, 02:09 | #10 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
Sağ duyulu olmaları en belirgin özellikleri. Çevrelerinin derli toplu olmalarını isterler. Bu nedenle titiz bir kişiliğe sahip oldukları söylenebilir. Para konusunda istedikleri düzeye çıkabilmek için özenle çaba harcarlar. İyi niyetli olmalarına karşın titiz olmaları yüzünden çevrelerindeki kızdırdıkları olur. Tek başlarına olmaktan hoşlanmazlar. Arkadaşları ile birlikte ya da onlar için çalışarak sürdürürler yaşamlarını. Çok iyi bir eleştirmen olabilirler. Eleştirileri çok kısa ve özdür; fazla konuşmasını sevmezler çünkü. Aile yaşamları çok düzenlidir. Birbirine tutkun kişilerin,mutlu bir aile yaşantısının çok önemli olduğunu düşünürler. Soğuk dış görünüşlerine karşın ateşli bir aşk yaşamları vardır. Eğlenceleri toplum tarafından benimsenen ahlak ölçüleri içinde yürür. Çalışmalarını beğenecek, ev harcamalarını karşılamakta onlara yardımcı olacak bir eşe gereksinimleri vardır. Başak burcu burçlar kuşağının bekar tiplerindendir. Evlenseler bile eş olarak kendi bulundukları düzeyden daha aşağıda bulunan birini seçerler. Paylaşma duyguları son derece gelişmiştir; bu nedenle giriştikleri işlerde başkalarına büyük bir güven duygusu verirler. Özellikle siyasal yaşam onlar için en uygun çalışma alanıdır. Sözcüklere egemen olmaları iyi bir gazeteci, radyocu ya da iyi bir yorumcu olmalarını sağlar. Arkadaşlarını en iyi biçimde ağırlamaktan, onlar için yemekler yapmaktan büyük zevk duyarlar. Sessiz ve derinden giderek saptadıkları amaca ulaşan saygıdeğer kişilerdir. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |