Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/)
-   Burçlar (http://besiktasforum.net/forum/burclar/)
-   -   Yay (http://besiktasforum.net/forum/burclar/11053-yay/)

NuraN 13-10-2006 17:49

Yay
 
Burcun Özellikleri

Yay, hayatı kimsenin sevmediği kadar sever ve gayretle ona kendi damgasını vurmaya çalışır. Orta karar başarılar ve geleneksel düşünüş, ona göre dehşet vericidir. Onun ihtiyacı, iyi bir yaşam ve yeni düşüncelerin keşfedilebileceği özgür bir ortamdır.

Yay insanları iyimser, canlı, atılgan, zeki ve rollerinden çok emindirler. Cesaretlerini kanıtlayabilecekleri her fırsatı değerlendirirler ve kendilerine yararlı olacağını düşündükleri insanlarla ilişki kurarlar. Yay umudunu, ünlü ve tüm dünyada takdir görmüş, sıradışı yetenekleri olan kişilere bağlar. Dünyadaki güçlü ve büyük kişilerin yaydığı ışıkla güneşlenir, başkalarının yaptığı işlerle övünmekten çekinmez.


İş Hayatı

Girişimci, yaratıcı ve kendine güvenen birisiniz. Geçiminizi nasıl sağlamak isterseniz isteyin, ürünlerinizi ve çabalarınızı takdir edecek bir topluluğa ihtiyacınız vardır. Örneğin çok iyi bir hatip olabilirsiniz ya da bir şeyler yaratabileceğiniz bir işte de aynı sonucu elde edebilirsiniz.

Uygun Meslekler

1- Yabancı dil ve yabancı ülkelere yolculukla ilgili meslekler:
  • Çevirmen, filolog
  • İhracatçı, ithalatçı, büyükelçi, araştırmacı
  • Pilot, hostes, gemici
  • Rehber, seyahat acentasında memur
2- Kültürel meslekler :
  • Doçent
  • Filozof
  • Din adamı
  • Hukukçu
3- Spor ya da hayvanlarla ilgili meslekler:
  • Binicilik öğretmeni, jokey, at bakıcısı
  • Jimnastik öğretmeni, dansçı
4- İlişki kurmaya bağlı meslekler
  • Basın sözcüsü
  • Halkla ilişkiler
Arası İyi Olduğu Burçlar

Çok iyi : Koç ve Aslan
İyi : Oğlak, Kova, Terazi ve Akrep
Kötü : Balık (çok içe dönük) İkizler (yüzeysel) Başak (dar kafalı)
Ne iyi ne kötü : Boğa ve Yengeç


Burcun Ünlüleri

Woody Allen, Ludwig van Beet hoven, Walt Disney, Kirk Douglas, Frank Sinatra, Jane Fonda, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik, Mehmet AIi Birand, Zeki Müren, Winston Churchill, Gustave Flaubert, Edith Piaf, Mark Twain.

aylardansonbahar 14-10-2006 15:56

paylasım ıcın sagol newaria:D :D :D

iLHAN-MANSiZ 11-12-2006 23:58

Basit Analiz..!!!
 
Yay, hayatı kimsenin sevmediği kadar sever ve gayretle ona kendi damgasını vurmaya çalışır. Orta karar başarılar ve geleneksel düşünüş, ona göre dehşet vericidir. Onun ihtiyacı, iyi bir yaşam ve yeni düşüncelerin keşfedilebileceği özgür bir ortamdır.

Yay insanları iyimser, canlı, atılgan, zeki ve rollerinden çok emindirler. Cesaretlerini kanıtlayabilecekleri her fırsatı değerlendirirler ve kendilerine yararlı olacağını düşündükleri insanlarla ilişki kurarlar. Yay umudunu, ünlü ve tüm dünyada takdir görmüş, sıra dışı yetenekleri olan kişilere bağlar. Dünyadaki güçlü ve büyük kişilerin yaydığı ışıkla güneşlenir, başkalarının yaptığı işlerle övünmekten çekinmez. Bu burç bir yönetici olarak tanınır. Fakat davranış tarzı ve yapısı her zaman çok sempatik değildir.

Yay insanı, olağanüstü değişkendir. İster istemez Yayı etkileyen ve bir kuğuya ya da bir buluta dönüşebilen Jüpiter akla gelir. Daima yeni ülkeleri keşfetmek onun için çok caziptir. Merakı tatmin olduğunda, bu bölgeler onu artık pek ilgilendirmez.

Yayın bilinen kendine güveni, diğer insanlar üzerinde tıpkı bir kıvılcım etkisi yapar. Bu burç, tereddütlü arkadaşlıkları kayıtsızlıktan kurtarmayı bilir. Bu sırada birçok ceviz kıracaktır. Ancak Yay bunu öyle hoş bir şekilde yapar ki cevizlerin sahibi bundan dolayı darılmaz. Yayı yanlış bir konuda kendini tehlikeye atmakla suçlarsanız, en iyi amaçlara sadece onun sahip olduğu konusunda kendini haklı göstermeye çalışacaktır.

Bir Yayla geçinmek öyle çok kolay değildir. Diğer yandan bu burç olmasaydı, Adem ve Havva’dan beri dünyada pek bir şey değişmezdi.

Acaba Yayın hayatı nasıl geçer? Her şey asi bir gençlik dönemiyle başlar. Yay her konuda erken olgunlaşmış biridir. Yeni deneyimler elde etmek ve eserleriyle sansasyon yaratmak için yanar tutuşur. Benzer şekilde girişimci Koçlardan farklı olarak,Yay daima hareketlerinin sonuçlarına katlanmaya hazırdır. Çok gelişmiş ve güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir. Eğitimi için aldığı parayı, eğlence yerlerinde harcamış olan genç bir Yay, gelecek aya kadar parasızlık çekecektir. Babasının gelecek ay kendisine vereceği paradan avans istemeyecek kadar da gururludur.

Yay, aşağı yukarı 30-40 yaşları arasında yetişkin olacaktır. Rahat biri olacak, ona zaruri görünen konforla çevresini kuşatacak, prensip ve meziyetler geliştirecektir. Her şey iyi giderse çevresindeki insanları sarsılmaz bir başarı, hoşgörü ve asilikle yöneten biri olacaktır. Değişime çok fazla inanır. Gerekirse tüm ilke ve kuralları hiçe sayarak, bir günah çıkarma rahibi rolü sergileyebilir. Hemen hemen her Yay, materyalist olduğu hakkındaki tüm suçlamaları reddeder. Buna karşın ileri görüşlü, namuslu, liberal ve hoşgörülü olduğunu iddia edecektir. Namus anlayışı daha iyiye götürme isteğine dayanır ve bu özelliğe gerçekten de sahiptir. Ancak kişiliğinin bu yönünü sadece kendisiyle aynı görüş açısına sahip kimselere açar. Çünkü Yay insanları üç guruba ayırır:”iyi” insanlar, kendisine son derece sadık olan ve her konuda tüm öğütlerini dinleyen iş arkadaşları ve dostlarıdır. “Kötü” insanlar: kendisinden farklı bir anlayışa sahip olan kişilerdir. Ayrıca daha abartılı olarak, Yay bu insanların “aptal” olduklarını düşünür. Aksi halde neden Yayın liderliğini kabul etmesinler ki? “Belli bir düşüncesi olmayan” insanlardan ise, ilk guruba katılmalarını bekler.

Yay iş dünyası hakkındaki hükümleriyle tam isabet kaydeder, ama eğer duyguları ve özel yaşamı iş yaşamına karışırsa, işte o zaman sık sık hatalar yapmaya başlayacaktır. Bu burcun en büyük sorunlarından biriyse, aynı zamanda birçok konuyla ilgilenmesidir. Daima eksen üzerinde olduğu için Yay doğal olarak yeni ve çok yönlü konularla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Değişim arzusu onu, ilginç gibi görünen her iddiayı araştırmaya iter. Başarısızlık korkusu ya da girişimlerinin karaya oturması Yaya yabancı olduğu için sorunları genelde küçümser.

Detaylarla uğraşmakta sabırsız olduğundan, bu görevi başkalarına bırakır. Yayın zorluklardan kurtulma repertuarı oldukça geniştir. Sıkıntıya düştüğünde, zekası en yüksek düzeyde çalışır.

Yayı diğer burçlardan ayıran yeteneği vardır. İnsanları kendi ayakları üzerinde durdurmayı ve toplantılar organize etmeyi herkesten daha iyi başarır. Kulüp ve firmaların kurucusudur. Zorluklarla severek başa çıkan Teraziden farklı olarak, kendini büyük guruplara entegre etmek Yayın amacıdır.

Yay yalnızlıktan çok korkar ve bir şeyle meşgul olmadığında derin bunalımlara düşer. Onun için en iyi şey, kendini bir idealle beraber tanımlamaktır. Adalet için savaşacak ve tüm enerjisini başka insanlar için sarf edecek bir yapıdadır. İdealini paylaşmayan insanlar karşısında sevimsiz olacaktır.

iLHAN-MANSiZ 11-12-2006 23:59

Detaylı Analiz..!!!
 
Bu burcun bir örneğini bulmak, bir kütüğün üstünden aşağı yuvarlanmak kadar kolaydır desem, gene de doğru olmaz; bu, bir kütüğün üstünden yuvarlanmaktan daha kolaydır. Her hangi bir partiyi alın ve en canlı grubun merkezine bakın. Ağzındaki çam dalıyla neşe içinde oturan adamı görüyor musunuz? O, gene bir çam devirdiği halde henüz bunun farkında bile olmayan Yay burcu insanıdır. Kırdığı potu öğrendiği zaman biraz şaşıracak, çevresindeki insanlar da oldukça öfkeli görünecekler.

Yay size doğru yürüyecek , sırtınıza canı gönülden küçük bir tokat indirecek ve geniş, dostça bir tebessümle gülecek. Sonra sizi şöyle bir sözle selamlayacak "Söyle bakalım, bu kadar yaşlıyken böyle genç görünmeyi nasıl başarıyorsun?" Ya da, "Hey, bu dik yakalı kazak sana çok yakışmış. Her zaman bunu giy. Katmerli gerdanını örtüyor." Böyle neşeli gülmeğe devam ederken, sizin tebessümünüz biraz solmağa başlayacak. Böyle birdenbire nevrinizin dönmesi için ne söylediğini kavraması biraz zaman alacak; bunda alınacak ne olduğunu anlaması daha da uzun sürecek. Sonra açıklamağa çalışacak. Soğukkanlılığınızı muhafaza edin. Bu daha da beter olacak.

Hay Allah, O'nun ne demek istediğini anlayamadınız mı? Otuz sekiz yaşındayken (asıl yaşınızdan altı yaş fazla), yirmi beşinde görünmenizi harika buluyor. Katmerli gerdana gelince, O'na göre 'sizin yaşınızdaki insanların boyun bölgesi sarkar. Zaten bunu ancak yandan bakınca görebiliyorsunuz. Yani başınızı çevirince. Sakın profilden resim çektirmeğe kalkmayın.'

Böylece patavatsızlıklarını dikkatle açıkladıktan ve içinizi iyice rahatlattıktan sonra, ıslıkla en son Broadvvay şovundan bir parça çalarak neşeli havasını sürdürecek. Bir sonraki karşılaşmanızda da O'na soğuk davrandığınız zaman çok kırılacak ve şaşıracak. O'na kızmanıza ve alınmanıza gerek yok. Yay burcu insanının içinde hiç bir kötülük yoktur. Düşünmeden söylediği insanı sersemletecek kadar dobra sözler, tamamiyle masumdur. Aslında, incitici sözlerini düzeltmeğe çalışırken genellikle bir de hakaret etmesinin nedeni, istemeden ağzından kaçan sözlerdir. O'nu yargılarken çok haşin olmayın, iyi niyetlidir. Sizin ya da benim kendisine sempati duymamıza ihtiyacı yoktur. Patavatsız davranışlarının altında son derece zeki bir kafası ve yüksek standartları vardır. Ondaki eşsiz anlayış, zekâ ve ateşli davranışlar, genellikle Yayı başarılı insanlar arasına sokar. Gerçekten inanılmaz olan şey, gerek erkek, gerekse kadın Yay'ların fazla dobra konuşmalarının farkında olmayışlarıdır. Onlar, dünyadaki en diplomatça davranan insanların kendileri olduğuna inanırlar. Her zaman şöyle söylerler: "Ne demek; ben hiç bir şey için kimseyi kırmam. Ben buna çok dikkat ederim." Ve buna içtenlikle inanırlar. Aslında, yapakları herşeyi dürüstlükle yaparlar. Yapmacık ve aldatmaca onları dehşete düşürür.

Bunların fiziksel özelliklerini öğrenmek zor değildir. Oldukça büyük, biçimli bir kafaları; yüksek, geniş alınları vardır. Yüzleri açık ve neşelidir, arkadaşlığı ve fikir alış verişini davet eder, hareketleri normal olarak çabuktur (ağır ağır ve ihtiyatla hareket edenleri de vardır.) Çoğunlukla el kol hareketleri yaparlar; bu hareketler gösterişli ve dramatik olabilir, ama pek nazik olmaz. Başını yukarı kaldırarak uzun adımlarla ileri doğru yürürken kaldırım taşına çarpar ve o sırada ansızın açılan çantasındaki kağıtlar caddeye saçılabilir.
Jüpiter gözleri serçeninkiler kadar parlak ve tetiktedir; insanın içine ferahlık veren bir şakacılıkla pırıldar. Yaylar ya çok uzun boylu ve atletik yapılıdır veya ortanın altında kısa ve güçlü kuvvetli bir yapılan vardır. Uzun boylular safkan atlan ya da yerinde duramayan tayla-n hatırlatırlar. Özellikle gençlik yıllarında bir tutam saç, atın yelesi gibi alınlarına düşer. Başlarını yukarıya doğru atarak veya çabuk, bilinçsiz bir el hareketiyle bu saç tutamını sürekli arkaya doğru iterler-olgunluk çağında saçlarını yeni bir biçimde taradıkları veya saçları döküldüğü zaman bile bu alışkanlık uzun bir süre devam eder.

Yay'lar normal olarak, yerinde duramayan insanlardır. Hareketsiz oturmaktan veya bir yerde durmaktan nefret ederler. Fiziksel olarak gösterişlidirler ve kendilerine fazla güvenen, geleneksel davranışlara önem vermeyen bir havalan vardır. Sanki gerçekten bir yere yetişmeleri gerekiyormuş gibi yürürler. Hiçbir duraklama ve duraksama göstermezler. (Ama unutmayın, zıt bir yıldız etkisi bu gidişi yavaşlatabilir.)

Yay'a ilk kez at üstünde veya köpeğini dolaştırırken rastlayabilirsiniz. O, hayvanları ihtirasla sever. Yay burcundan Frank Sinatra birgün caddenin ortasında yatan yaralı bir köpek görmüş. Bir televizyon provasına gidiyormuş. Şoförüne durmasını emrederek yaralı köpeği şefkatle kucağına almış ve önce veterinere götürmüş; birkaç gün içinde iyileşeceğinden emin olduktan sonra sahibini bulmuş ve köpeği teslim etmiş. O zamana kadar müzisyenler, direktör ve kameramanlar O'nu beklemek zorunda kalmışlar.

Doğumunda zıt yıldız etkileri almış olan Yay'lar, bunun aksine, hayvanlardan marazı bir şekilde korkarlar, ama bu pek sık görülen bir durum değildir. Genel olarak, Jüpiter'in etkisi altında doğan insanlar hiçbir şeyden korkmazlar. Tipik Yay'ı, işinde, hobilerinde ve spor yaparken tehlike adeta çeker. Bir risk öğesi Yay'ları heyecanlandırır ve harekete geçirir. Bunlar hızı severler. Hızlı arabalar, uçaklar, hatta lunaparktaki çılgınca bir hızla yükselen, alçalan, dönen trenler bunları mıknatıs gibi çeker. Gözüpek deneme pilotları çoğunlukla Yay bur-cundandır. Sıradan bir Yay insanı herhangi bir tehlikeden kıl payı kurtulmak kadar hiç bir şeyden zevk almaz. Bu, fiziksel veya ruhsal bir tehlike olabilir. Böyle bir durum onları canlandırır. Akla gelebilen herşeyde tehlikeyi göze alacaklardır (daha halim selim bir yükselen burç Jüpiter'in cesaretini kırmadıkça.)

Yay'ın efsanevi açık sözlülüğüyle Akrebin acımasız konuşması arasında fark vardır. Akrep, yaratacağı etkinin tamamiyle bilincinde olduğu halde uzlaşmaya yanaşmadan gerçeği söyler. Yay ise yaratacağı etkiden tamamiyle habersiz olarak tam bir dürüstlükle aklına geleni söyler. Akrep, sözleriyle yaraladığı insanlar için vicdan azabı duymaz. Ona göre gerçek gerçektir. Eğer gerçeği duymaya dayanamayacaksanız, O'nun fikrini sormazsınız. Öte yandan, Jüpiter insanı sizi gerçekten incittiğini anladığı zaman, böylesine düşüncesiz davrandığı için üzüntüden perişan olur. O'nun bu hali insanın içine dokunur.

Yay'ın aklından ve kalbinden geçen herşey hemen hemen anında dudaklarından dökülür. O, altı yaşında bir çocuk kadar içten ve dürüsttür. Eski bir atasözü olan, "Çocuktan al haberi" sözünü, "Yay'dan al haberi" olarak değiştirebilirsiniz.

New York'ta yayıncılık işinde çalışan bir kadın var ki, aynı şey O'nun için de söylenir: "Kay'den al haberi -- eğer dayanabilirsen." Kay tam bir Yay olmakla kalmayıp, doğum haritasında başka Yay etkileri de vardır. Bir Jüpiter kızı anı, diyebilirsiniz. Burcunun tipik özelliği olarak birçok sadık arkadaşı vardır. Üç yıl önceki bir olayı düşününce, herkes ona sadık olmak ve O'nu sevmek zorunluğunu duyacaktır. O olayda Jüpiter kızı kalbinin bütün cömertliğiyle, sekreterinin tepeden tırnağa tüm kışlık giyeceklerini almağa karar vermişti. Genç kız malî felaket geçirdiği için iflâs durumundaydı ve bu cömertlik O'nu gözyaşları dökecek kadar duygulandırmıştı. Kay sağlam yardım elini uzatıncaya kadar, başkaları kendine acımaktan başka hiç bir şey yapmamışlardır. Siz bu işi Yay'a bırakın. (Bunu bir kaç anlamda okuyabilirsiniz.)

Güzel bir sonbahar günü, ikisi kadınca bir heves ve heyecan içinde kendilerinden geçerek, Beşinci Caddedeki Saks'ın yolunu tuttular. Zavallı sekreter sevinçten çılgına dönmüştü, tâ ki asansöre bininceye kadar. Ansızın Yay kızı beğenen bir bakışla onu uzun uzun süzmüş ve kararlı ama oldukça yüksek bir sesle, "Biz en iyisi önce Şişman Kızlar bölümüne uğrayalım."

O çılgınca sevinç birdenbire kötü bir şoka dönmüştü. Sekreterin nişanlısı ona her zaman "çok hoş bir şekilde balık etinde" olduğunu söylerdi. Şimdi, Yay'ın dürüstçe söylediği şimşek gibi çakan bir tek acı sözle, kızcağız bir tombul bebek olup çıkmıştı.O güne kadar asansörde herkes dönüp merakla kendisine baktıkça acaba nişanlısının da kendisini acaip mi bulduğunu merak ederdi. Ama şimdi bizim sevgili Kay bunu iyice kanıtlamıştı. Kızın bozulduğunu görünce hemen bir şaka yaparak onu neşelendirmek istedi. "Eğer orada sana uyan birşey bulamazsak, kamp malzemesi bölümündeki çadırları deneyebiliriz." Yay kızı kendi yaptığı şakaya kahkahalarla güldü — asansördekiler de..

Kay, sekreteriyle yaptığı o içten, cömertçe geziden sonra, çalıştığı yayınevinin sahibi olan patronunu neşelendirmek istedi. Adamcağız doktorun emriyle bir yıldan beri içki içmiyordu. Koskoca bir yıl. Bulaşıcı sanlık hastalığı geçirmişti, içki yasaktı. Bir tek damlası bile. On iki ay boyunca bir damla içkiyle dudaklarım bile ıslatmadığı için, adam gösterdiği iradeyle bayağı gurur duyuyordu. Kay neşe içinde Avrupa'dan dönmüştü, patronuna tipik Yay'ca bir komplimanda bulundu, "içkiden ne haber?" diye başladı, adam gülümseyerek bekledi. "Perhiz yapmaya çalıştığını duydum." Çalışmak mı ? On iki ay ağzına bir damla içki koymadığı halde? Çalışmak ha? Adam kendini toparladıktan sonra, Kay devam etti."Bak, biliyorsun, yarın gece Joe' nun kitabı için bir parti veriliyor. Seni uyarmak istedim ama, hiç yalnız göremedim. "Uyarmak mı? Hangi konuda uyaracak? Yayıncı bu yeni tehlike karşısında kendi derdini unutmuştu. Kay devam etti: "Hepimiz umuyoruz ki, şey bunu söylemeye utanıyorum -- ama hepimiz, partinin keyfini kaçırmayacağını umuyoruz." Sözün burasında yayıncının dili tutulmuştu. Oysa Yay kızının dili tutulmamıştı.

"Demek istiyorum ki, içki içmiyorsun diye soğukluk çıkararak geceyi berbat etmeyeceğini umuyoruz hepsi bu. Joe martinilerinden vazgeçmez, hem ne de olsa kitabı Edebiyat Kurulu tarafından seçildi, îçki sana yasak diye mezar kaçkını gibi ortalıkta dolaşıp durursan ve şu korkunç hastalığı geçirdin diye herkesi üzersen, bir çuval inciri berbat etmiş olacaksın. Hem söylesene, seninle aynı odada bulunmakla insanlar bu hastalığa yakalanır mı acaba? Yayıncı kekeleyerek Kay'e merak etmemesini söylemeyi başardı ve sonra incinen gururunu toparlayarak, kendisinin Edna Ferber ve Ernest Hemingvvay gibi yazarlara verdiği partilerde olay çıkarmadan ev sahipliği yaptığını hatırlattı. Birbirine kenetlenen dişlerinin arasından, "Bana her zaman davranışlarımın kusursuz olduğu söylenir," dedi. Yay kızı, patronuna neredeyse inme ineceğini hiç fark etmeden, onu içtenlikle onayladı: "Bundan hiç kuşkum yok. Sen harika bir ev sahibisin. Yayıncılık işinde çalışanların hiçbiri bunu tahmin edemez." Zavallı yayıncı son gücünü kullanarak sordu, "Neyi tahmin edemez?" Yay tiz bir sesle yanıtladı,"Böylesine harika bir ev sahibi olabildiğin halde, nasıl bu derece kötü bir konuk oluyorsun? Kendi verdiğin partiler fevkalâde oluyor, ama başkalarının şenliğine gittiğin zaman hep su koyuveriyorsun. Gerçekten çok garip."

Sonra garip olan başka bir şey dikkatini çekti. Patronunun yüzü. Morarmaya başlamıştı. Arkadaş canlısı Yay birdenbire pişmanlığa kapılarak, hemen özür diledi. "Aaa, umarım yanlış birşey söylemedim. Nasıl davranırsan davran, önemi yok Joe senin gerçekten iyi bir insan olduğunu düşünüyor. Bugün, eski acentası karşı çıktığı halde bize gelmeğe karar verdiği için mutlu olduğunu anlatıp durdu. Senin için neden bu kadar kötü şeyler duyduğunu bir türlü anlayamıyor. Ben ona insanların kıskanç olduğunu söyledim. Hey, sen çok kötü görünüyorsun. Doktorunun ne yaptığını bildiğinden emin misin?" (Ortalıkta dolaşan söylentilere göre, Kay'in patronu o gece perhizi bırakmış, kesin olarak.) Yay'mı? Ah, o aynı yayın şirketinde yeni yazarların heyecanlarını yenmelerine yardım ediyor. Kovulmamış mı? Patronu O'nu kovmaya cesaret edemezdi. Başında da söylediğim gibi, herkes O'nu çok sever.

insanlar Yay'a uzun 'Süre gücenemezler, Çünkü O'nun hiç bir zararlı niyeti yoktur. Bu sevimli, tatlı, zeki idealistin her zaman, hemen hemen her yerde olduğunu göreceksiniz. Örneğin, bir Pazar gecesi O'nu, açık sözlülüğü karşısında dili tutulan konuk sanatçıların gözleri önünde, televizyon ekranından oklarını dikkatsizce atarken yakalayabilirsiniz. Bir Pazartesi sabahı, bahşişi esirgeyen cimri müşterilerden neden nefret ettiğini neşeyle anlatan taksi şoförünüz olabilir — ya da Cuma gecesi lokantada, biraz bayat olduğu için istiridye istememenizi içtenlikle tavsiye eden garsonunuz olarak karşınıza çıkabilir.

Yay'ların çoğu içtenlikle sizi neşelendirmeye çalışırlar. En azından başlangıçta yapmak istedikleri şey budur, ama bazan yaptıkları şey iyi niyetlerine pek uygun düşmez. Eskiden benim Yay burcundan bir müdürüm vardı; bir gün bana moral vermek için, bir haftadan fazla yıkamadığım ve sarmadığım zaman saçlarımın bana her zamankinden çok daha fazla yakıştığını söylemişti. Kendisi halâ iyi dostumdur, o bakımdan öfkeye kapılmanın gereksiz olduğunu anlayabilirsiniz. Ayrıca Yay'lar arada sırada öyle şeyler söylerler ki, gerçekten moralinizi çok yükseltirler ve evvelce söylediklerinin hepsini unuttururlar. Görüşlerini çözümleyecek kadar vaktiniz olduğu zaman, çok esaslı ve akıllıca öğütler verebilirler. Bu bir ateş burcudur, bu yüzden Yay'ların çoğu dışa dönük, konuşkan ve atılgan olurlar, içlerinden bazıları son derece utangaç ve çekingendir, ama bunlar bile orjinal fikirlerle doludur -- ve aynı derecede patavatsızdır. Aslında, sessiz , dünyadan elini eteğini çekmiş, halim selim Yaylar en büyük rüyaları görebilir ve en yüksek amaçlara yönelebilirler, içe dönük ya da dışa dönük olsun, Yay, kalben ileriye yöneliktir. Çok konuşmayan nadir bir Yay, hiç beklenmeyen dünyanın önüne sereceği harikulade bir şey planlıyor olabilir. Dili dururken bile kafası çalışır, bu yüzden Burcunun her zaman doğal yapısının derinlerinde olduğunu unutmayın ve böylece bundan sonraki şaşırtıcı bir davranışında hazırlıksız bulunmayın.

Tipik Yay burcu çoğunlukla mutlu ve arkadaş canlısı bir insandır, ancak arkadaşça davranışları kötüye kullananlar veya fazla senli benli olanlar tarafından tahrik edilirse öfkesi roket gibi birden alevlenebilir. Otoriteye ve kapalı bir topluma karşı gelmesi de olağandır. Yay hiç bir zaman kavgadan kaçmaz ve yardım istemez. Kadınlar her-zamanki nazik davranışlarını bırakabilir ve sorun çıkaranları hiç beklenmeyen dobra bir konuşmayla dosdoğru ait oldukları yere oturtabilirler. Erkekler yumruk ve hakaret silahlarım kullanacaklardır. Kabalığı ve hakaretleriyle iyi huylu Jupiteri çileden çıkaran bir insan çoğunlukla kendisini kaldırımın üstüne serilmiş bulur ve bu kamyonun nereden gelip çarptığını anlayamaz.

Yüksek ruhlu Jüpiter insanları dürüst olmamakla suçlanmaya dayanamazlar. Haksız bir suçlama veya dürüstlüklerine sürülen bir leke haklı öfkelerini birden alevlendirir; ancak, özellikle ateşli bir öfke gösterisinden sonra tipik bir Yay pişmanlık duyar ve durumu düzeltmeye çalışır. Gözünüzü morartıp sizi hastanelik edebilir, ama ertesi gün size çiçek ve iyi dileklerini yağdıracaktır. Yay genellikle önce konuşur ve yapacağını yapar, sonuçlarını sonra düşünür

Yay'ların çoğu sahneye bayılır ve heyecanlı bir seyirci karşısında bis üstüne bis yaparken hiç kimse onlardan daha mutlu olamaz. Gösterinin heyecanı içinde kendinden geçerek şarkı söyler ve çılgınca dans eder. Gösteri dünyası Yaylarla doludur.
Jüpiter erkek ve kadınlarında, özellikle gençlik yıllarında güçlü bir din duygusu vardır. Din işleriyle heyecanla ilgilenirler, ama yaşlan ilerledikçe daha önceki inançlarından kuşkuya düşerler ve kusursuz değerler aramaya başlarlar. Birbirlerine uygun bir dizi bavulu olmayan Yay burcu insanı hemen hemen yok gibidir. Yolculuğu çok severler. Genellikle yüzlerce yolculuktan yıpranmış en az bir bavulları vardır ve ani bir yolculukta kullanmak için her zaman hazır bulundurulur.

Tipik saf, cesur, iyimser Yay burcu insanında her zaman çocukça birşey dikkati çeker. O, yaşamın ciddiliğini kabul etmek istemez. Bununla birlikte, sonraki yıllarda bazıları, hayran olunacak kadar vicdanlı bir sorumluluk duygusuna sahip olurlar. Gene de, sorumluluk yükü altında hiç bir zaman gerçekten mutlu olamazlar. Jüpiter'in doğal yapısı evde kapalı kalmaya isyan eder ve çok fa/la kapalı kalırsa ciddi şekilde hastalanır. Eğer Yay bu hastalıktan kurtulur ve enerjisini dilediği gibi harcarsa, Methuselah kadar uzun yaşayabilir. Yay'ların çoğu güçlerini, yetilerini jilet gibi korurlar, yaşlan ilerledikçe bunlar daha da bilenir ve sonuna kadar böyle sürer. Yaşlılık hemen hemen hiç bir zaman sorun olmaz.

Vücudunun hassas bölgeleri kalçalar, akciğer, karaciğer, kollar, eller, omuzlar, barsaklar ve ayaklardır. Yayların spor ve açık hava tutkusu, dikkatsiz aşın faaliyet yüzünden kazaları davet edebilir. Hastaneye yatması gerektiği zaman, O'nu birkaç günden fazla yatakta tutamazsınız. Hastalığa zoraki katlanır ve genellikle şaşılacak kadar çabuk iyileşir. Yaşam bu insanları sürekli olarak alt edemez. Yarının kesinlikle dünden iyi olacağına ve bugünün ilginç olduğuna inanırlar. Karamsarlıkları, bulutlar güneşi karatmağa fırsat bulamadan dağılır.

Doğum haritasında dikkatli, tutucu bir yıldız etkisi olmadıkça, her Yay insanında biraz kumarbazlık vardır, içlerinden pek azı yeşil çuhanın üstüne birkaç dolar atıverme dürtüsüne karşı koyabilir. Kumarbazın avucundaki zarların tıkırtısı, Jüpiter erkeklerine ve kadınlarına sirenlerin şarkısı kadar çekici gelir. Doğumdan alınan zıt yıldız etkileriyle, Yay burcu insanları kumarda bir servet kaybedebilir, ya da kira parasını tuttuğu atın burnuna savurabilir. Las Vegas, Yayları, tatlının sinekleri çektiği gibi çeker. Borsa ve emlakçilik gibi daha ağırbaşlı kumarlar da öyle. Neyse ki, bunların çoğunluğu spekülasyon dürtüsünü kontrol altında tutabilir; ama bunlar bile arada sırada pokere veya lotariye birkaç dolar yatırmadan duramazlar.

Çekingen, utangaç olanları da, zorba olanları da her zaman aşkta şanslarını deneyeceklerdir. Yaylar dikkatsizce romantik bir ilişkinin içine atılırlar, ama evlilik söz konusu olunca çoğunlukla birdenbire duraklarlar. Bir kez daha düşünür sonra yollarına devam ederler, dikkatle düşünüp taşındıktan sonra gene de yanlış bir iş yaparlar. Her ne kadar Yay aşk ilişkilerinde sıcak ve harikuladeyse de, O'nu yakalamak biraz ustalık ister. Sembolik olarak, O, yan at-yan insan olduğu için, eğer kendi ayaklan üstünde tökezlemezse, bütün kovalamaca oyunlarında hep önde gider.

Yayların en kötü huylan arasında şiddetle öfkeye kapılma eğilimi, aşın şişmanlığa ve alkolikliğe yol açan çok fazla yiyip içme tutkusu, parlak zekâlarına gölge düşüren alaycılıkları, son derece eksantrik ve sır tutma yeteneğinden yoksun oluşları sayılabilir. Ancak bunların ömür boyu süren kusurlar olması gerekmez. Bu kötü huylar Yay'ın güçlü azmiyle kolayca sökülüp atılabilir. Sıradan bir Yay erkeği, istemenize gerek kalmadan ve hatta geri ödeme zorunluğunu yaratmadan size borç para verecektir (cimri bir ay etkisi yoksa). Jüpiter etkisindeki bir ev kadını evsiz barksız bir yetimi evlat edinecek, kaybolmuş bir hayvanı evine alıp bakacak ve her zaman sofrasında fazla bir yer bulunduracaktır.

Yaylar, bir konudan ansızın bir başkasına atlama eğilimindedirler. Yay, olanaklarının olanaksızlıklara ağır bastığına inanarak, körü-körüne bir bağlılıkla büyük bir davayı üstlenecektir. Bu da, parlak hayal gücünden ve ileriye yönelik düşünme yeteneğinden kaynaklanan bir davranıştır. Davasını her zaman soğuk kanlı ve mantıklı tartışmalarla savunur, bazen rakiplerini keskin bir hicivle perişan eder ve gene de her nasılsa kavgadan uzak kalmayı başarır. Bununla birlikte, birisi O'nun yarattığı mucizeye veya o anda savunduğu davaya haksızca saldıracak olursa, her zaman ateş püskürmeye hazırdır. O, korkulması gereken bir düşmandır, çünkü öfkelendiği zaman doğrudan doğruya düşmanının kalbine nişan alır. Okları hemen hemen her zaman hedefini bulur. Bu oklar zekâyla bilenmiştir ve en sağlam zırhlan delecek kadar sivridir

Her ne kadar bazı Aralık insanları içtenlikle komik olursa da, şaşılacak şeydir ki, bunların çoğu şaka yaparken yerini ve zamanını pek iyi ayarlayamazlar. Evde ve tiyatroda O'nu dinleyenler şaka diye söylediği şeylerin saçmalığı karşısında gürültülü sesler çıkarmaya başlayınca zavallı Jüpiter herkesi o büyük espri yeteneğiyle güldürdüğünü zanneder. Doğrusu bu çok komik olur.

Erkek olsun, kadın olsun, Yay burcu insanı ya böylesine dikkatsizce davranır, ya da istediği zaman öyle alçak gönüllü, gösterişsiz tavırlar takınır ki, O'nun pek zeki olmadığı veya çok utangaç olduğu izlenimini alabilirsiniz. Doğrudur, arada sırada böyle eksantrik, içine kapalı davranan Aralık doğumlu insanlar vardır, ancak bu onlara zekalarını dehaya dönüştürme olanağını sağlar.
Her ne kadar Yayların, örneğin 14 Nisan 1939 da nerede olduklarını, neler söylediklerini veya okudukları kitapların, gördükleri filmlerin tüm ayrıntılarını tam olarak anımsayacak kadar harika bellekleri varsa da, paltolarım nereye koyduklarım unutabilirler. Bunların çoğu sürekli olarak eldivenlerini, arada anahtarlarını, cüzdanlarını kaybederler ~ bu yüzden bazı insanlar onların, boyunlarına bağlı olmasa kafalarını da kaybedebileceklerini söyleyecek kadar acımasız olurlar.

Bir Yay burcu insanı asla yalan söylemeyi beceremez. Hiç kimse söylediği yalana bir an bile inanmaz. Aldatma, Yay'ın karakterine uymayan bir şeydir O, ne olursu olsun gerçeklerden ayrılmamayı her zaman tercih eder. Hatta O'nun o dikkatli, oldukça uyanık kafası bile, yükselen burcu Akrep olmadıkça, kendisini yaptığı bir hilekârlığın sonuçlarından kurtaramaz. Yükselen yıldızı Pluto olduğu için iyi sır tutan ve çok iyi satranç oynayan bir Yay tanıyorum. Bu çeşit bir Jüpiter insanı bir istisnadır, ama böyle bir kaç Yay'a rastlamaya hazır olun.

Yay'a göre hayat gizli bir sirktir ve kendisi de, gök mavisi bir kılık içinde mor çemberlerle yuvarlanan, takla atan bir palyaçodur. Yüzü yağlı boyayla parlak, canlı renklerde boyanmıştır, gözleri merak ve zevkle parıldar. Sirkin müziği yükseldikçe tökezleyip düşer, sonra zıplayarak giden bir midillinin sırtında kusursuz perendeler atar. Parmaklarına turkuvaz rengi üç yüzük takar, ayak parmaklarına taktığı çıngırakların çıkardığı ses, uzaklardaki bir kilisenin kulesinden yükselen bulutlara kansan ahenkli çan seslerini andırır. Yay, nemden etkilenmeyen, yumuşak dövme metalden yapılmış parlak teneke borazanını mutlulukla üfler. Atılgan ya da çekingen olsun, bu cömert idealist, kutsal Noel çileği kadar neşeli ve mutludur. Yürekli bir şekilde o büyük kalbine kocaman bir karanfil iğneler, ve yayını gökyüzüne doğru gerer, iyi nişan aldığı zaman, fırlattığı ok insanların görebileceğinden daha yükseklere yönelir — yıldızlan aşar ~ ve gerçekte tüm rüyaların doğduğu yere ulaşır.

iLHAN-MANSiZ 12-12-2006 00:00

Künyesi..!!!
 
Yönetici Yıldızınız: Jüpiter (Bolluk, neşe ve zenginlik kaynağıdır)

Grubunuz: Ateş, pozitif

Burcunuzun cinsiyeti: Erkek

Üstün yeteneğiniz: Kendine güven

Özelliğiniz: İyimserlik ve girişimcilik

Emeliniz: Büyük üne kavuşmak

Amacınız: Çok gezip görmek, çok şeye kavuşmak

Anahtar sözcüğünüz: Araştırmacı

Yenmeniz gereken huyunuz: Başkalarını küçümsemek

Uğurlu gününüz: Perşembe

Uğurlu sayılarınız: 3, 12, 582, 934, 2334

Uğurlu taşınız: Turkuvaz

Uğurlu renkleriniz: Mor, menekşe moru ve koyu mavi

Uğurlu çiçekleriniz: Leylak, mor menekşe

Uğurlu kokularınız: Nergis, menekşe, zambak

Hoşlandığınız müzik: Pop müziği

Olası hastalıklarınız: Kalça ve uyluk hastalıkları, siyatik, romatizma, akciğer hastalıkları

Başarılı olacağınız meslekler: Bankacılık, komisyonculuk, menajerlik, müdürlük, yöneticilik, politika, yargıçlık, avukatlık, hukuk müşavirliği, memurluk, devlet adamlığı, hocalık, sanatkarlık, araştırıcılık

iLHAN-MANSiZ 12-12-2006 00:00

Ünlüleri..!!!
 
- Nostradamus (14 Aralık 1503)
- Ludwig von Beethoven (16 Aralık 1770)
- Gustave Flaubert (13 Aralık 1821)
- Mark Twain (30 Kasım 1835)
- George Seurat (2 Aralık 1859)
- Vassilly Kandinsky (4 Aralık 1866)
- Winston Churchill (30 Kasım 1874)
- Henry de Toulouse
- Lautrac (24 Kasım 1864)
- Gianni Versace (2 Aralık 1946)
- Walt Disney (5 Aralık 1901)
- Kim Bassinger (8 Aralık 1953)
- Frank Sinatra (12 Aralık 1915)
- Jane Fonda (21 Aralık 1937)
- Kirk Douglas (9 Aralık 1916)
- Hülya Koçyiğit
- Haluk Levent
- Sertab Erener

iLHAN-MANSiZ 12-12-2006 00:01

Uğurları..!!!
 
Uğurlu Rengi : Yay burcunun uğurlu rengi,yeryüzünü örten gecenin siyahıdır.Gecenin siyahı, her şeyi yeniden doğurabilecek,her şeyi gizleyen ve örten siyahtır.
Hayvan Sembolü : Yay insanının hayvan sembolü,geyik ailesinin kralı olan Wapitidir.Wapiti hem geyiklerin en gelişkin ve en büyük türüdür,hem de en güzelidir.
Bitki Sembolü : Yay burcunun bitki sembolü,iğne yapraklı karaçamdır.Karaçam filizlerinde yüksek oranda E vitamini vardır.Kızılderililer yüzyıllar boyunca,boğaz ve göğüs hastalıklarında karaçamın özsuyundan antiseptik olarak yararlanmışlardır.
Madeni : Yay burcunun taşı olan obsidyenin insanları toprak enerjisine bağlayan bir gücü olduğuna inanılır. Obsidyen,başkalarının düşüncelerini yansıtır ve kendisini taşıyan kişiye çevresindekilerin ruhunu okuma yeteneği kazandırır. Bu taşın insanları kötü ruhlardan koruduğuna inanılırdı. Cesareti, neşeyi ve hoşnutluluğu uyaran topaz da bu burcun taşıdır. Güneş ile büyük bir çekim içinde olduğundan astım rahatsızlığına iyi gelir. Ayrıca zihni sakinleştirip,bedeni gevşeterek dinlendirici bir uyku etkisi verir. Krizolit ise kalp düzensizlikleriyle ilgili kuruntuları ve çeşitli korkuları yatıştırma yeteneğine sahip bir yay burcu taşıdır.

iLHAN-MANSiZ 12-12-2006 00:02

Yükseleni..!!!
 
Bu burcun yükselenleri özgürlüklerine düşkün olur. Neşeli, iyi huylu olmaları en belirgin özellikleridir. Rahat ve tek başlarına yaşama istekleri her şeyden önce gelir. Onlara göre özgürlüklerini, enerjilerini gösterebilmek için iyi yollardan biride spor yapmaktır. Sezgi güçleri çok gelişmiştir. Bir işin sonuçlandırılması için çok az umut ışığı olsa bile aşırı bir iyimserlikle böyle işlere girerler. Para kazanabilecek, servet biriktirebilecek pratik bir zekaları vardır. Hiç bilmediği bir konuda bile birkaç söz edecek ve bununla ilgiyi üzerine çekecek bir yaradılışları vardır. Başkalarının mutluluğu için ellerinden geleni yaparlar. Sürekli yenilik peşinde koşarlar. Sevgi konusunda başarılı olmalarına karşın kavgacı ve tutuklu da olabilirler. Yapacakları işin kendilerine düzenli bir gelir getirmesini bekler, bunu sağlayacak işler için harcama yaparlar. Eş seçmede pek ince eleyip sık dokumazlar. Onlara göre yaşam bir okuldur ve bu okuldan diploma almak için gezmek ilk koşuldur. Değişik görüşleri olan kişileri bir araya getirme yetenekleri güçlüdür. Grup çalışmalarında bu yüzden aranan ve sevilen bir kişilik sergilerler.

iLHAN-MANSiZ 12-12-2006 00:03

Aşk & İlişkiler (erkeği)..!!!
 
Cesaretinizi kırmak istemiyorum ama, Yay Burcu erkeklerinin garip bir huyu vardır. Bunlar büyük beyaz bir ata biner, dörtnala caddelerden geçerken, kılıçlarını sallar ve davalarını savunurlar. Başka bir garip huylan daha vardır. Sirkteki palyaçolar gibi taklalar atar, fillerle kaba sakallı hanımı ayırdedemeyerek birbirine karıştırır, sonra sevinçle pamuk helvalarını yerler.

Bu adam belirli manevralarla ele geçirilebilir. Ama önce onu beyaz atından indirmeniz, şu fillerden uzaklaştırmanız ve tabii o sakallı hanıma da yol vermeniz gerekiyor. Davalar ve sirklerden aile hayatı yaşamağa zaman kalmaz, kaldı ki duygusal el tutuşmalara.

Hemen yapacağınız birşey var. Ortalıkta dört nala giden veya yaşamın içinde taklalar atan öyle çok Yay var ki, içlerinden birini seçebilirsiniz. Victor Herbert'in şu dizelerim hatırlayın: "Bana bir kaç erkek verin, yiğit erkekler olsun, tapındığı hak için dövüşsün; onbin yiğit olup size dönsün!" iste aynen böyle, Yay erkeğinin idealist heyacanı ve merakı bulaşıcıdır. Kuşkusuz, bazen O'nun o masum coşkusu biraz ölçüyü kaçırabilir. Örneğin, o çılgınca neşesi içinde sizi havaya atar — ve tutmayı unutur.

Hemen hemen her zaman O'nun çevresinde bir kalabalık bulunur. Bu da başka bir engeldir. O'na yaklaşmak için bütün bu insanların arasından kendinize yol açmak zorunda kalacaksınız. Ama karamsar olmayın - çünkü bu adam son derece iyimser bir insandır. O kadar iyimserdir ki, düşmanları kendisine bir kutu at gübresi gönderseler, hiç alınmaz. Atı göndermeyi unuttuklarını düşünür. Bu çeşit bir iyimserlik tehlikeli olabilir.

Bu da, gerçekten körükörüne inancın başka bir şeklidir. Yay erkeğinde bunlardan yığınlarla vardır. Şimdi, körükörüne inanca bir diyeceğim yok. Kendim de bir ateş burcundan olduğum için, bunu anlarım. Ancak, böyle safça bir inanış Yay'ın sık sık çamura düşmesine neden olabilir. Elinde yay ve okla sürekli gökyüzüne bakarak ve hiç kimsenin ulaşmağa cesaret edemiyeceği bir hedef arayarak koşarken çamura düşmek kolaydır. Aslında hiç kimse böyle bir hedefe ulaşmağa çalışacak kadar sağduyudan yoksun değildir.

Güvenmek çok iyi bir şeydir, ancak yanlış insanlara güvenmek, bir y an ş atını bile yavaşlatabilir. O, kelimenin tam anlamıyla gözü kapalı bir hayalci değildir. O'nun hayalleri her zaman Jüpiter'in zeki mantığının ve merakının süzgecinden geçer. Eğer bunlar Yay'ın dürüst kontrolü altında bulunursa, herhalde çılgınca oldukları kadar yararlı da olacaklardır; henüz dünya bunlara hazır olmasa bile. En ufak bir gerçekleşme umudu olduğu zaman, Yay boyalarını çıkarıp hayallerini en canlı ve cesur renklerle boyayacaktır. Ancak, ileriye yönelik fikirleri ezmek için bekleyen ve kendilerini kanıtlama şansını tanımadan bunları boğan geri kafalılar her zaman bulunur, ve ortalıkta ne çok geri kafalı bulunduğunu biliyorsunuz.

Yükseklerde dolaşan hayal gücü O'nun düşmesine veya iflas etmesine neden olabilir. Ama çok şükür ki, şans Perisi her zaman O'nu tam zamanında kurtarır. Bu adam genellikle o kadar şanslıdır ki, bu kadarı haksızlık gibi görünebilir. O, dağ başına maden aramaya gitse ve bir torba kaya parçasıyla dönse, bunların altın olmayışına bir süre ağladıktan sonra uranyum olduklarını keşfeder. Metronun girişinde ayağınızın dibinde parlak bir şey görüp de alsanız alüminyum jiklet kağıdı olduğunu görürsünüz. Onu Yay eğilip alsa, Haıry Winston'un taksiye el sallarken düşürdüğü Hope Elmasının parçası çıkar.

Bu çeşit bir talihi olunca, Yay doğal olarak iyimserdir. Her zaman kayanın kaya, alüminyum kağıdının da alüminyum olduğu günler vardır, ancak tipik yay böyle ezici darbelerin etkisinden çabuk kurtulur. Sizin Jüpiter erkeğinin aşktaki şansı da aynen böyledir. O şanslıdır. Şansı yaver gitmediği zaman, çabucak kendini toparlar. O, dürüst olmayan insanları diğerlerinden ayırır, çevresinde bu kadar arkadaşı ve dostu olmasının nedeni de budur, insanların dış görüşlerinin ötesine bakarak aldatıcı olmayan gerçek değerleri arar. Bu, düşmanları olmaması demek değildir. Kuşkusuz düşmanı da vardır, ama başka burçlardaki insanların düşmanlarına oranla, Yay'ın düşmanlarının sayısı daha azdır. O'nun içtenlikle söylediği sözlere gücenenler boğazını sıkıp boğmak isteyebilirler, ancak genellikle eninde sonunda kötü niyetli olmadığını anlarlar. Yay erkeğinin günahı hiç bir zaman kasten acımasızca kötülük etmek değildir, sadece nezaketsizlik ve düşüncesizliktir.

Artık anlamış bulunuyorsunuz ki, Yay'ın konuşması, sembolik oku kadar direkttir. Çirkin şeyler söyleyebilir ve eğer O'na aşıksanız, bu sözleri yanına kar kalabilir. Ancak, henüz tanıştığınız bir Yay erkeği parlak, dikkatli bakışlarım yüzüne dikerek size, tam bir erkeğin metres olarak seçeceği kız olduğunuzu söylediği zaman O'na ne kadar içerleseniz haklı olursunuz. Bütün gücünüzle suratına bir tokat indirmeğe hazırlanırken, yüzüne o masum, çocukça ifadeyi takınarak silahınızı elinizden alan bir içtenlikle, asıl söylemek istediği şeyin şu olduğunu açıklar; ona çağdaki krallar ve aristokratlar çıkarlarım düşünerek evlenirlermiş ve bu yüzden eşleri çoğunlukla asil kan taşıyan çirkin ve sıkıcı yaratıklar olurmuş. Öte yandan metresleri, kurallar el verse aşık olup evlenmek için seçecekleri, çok güzel ve zeki kadınlarmış. Yay bunları okumaktadır, çünkü özellikle o çağda olup bitenleri merak eder. Siz bu sözleri dinleyince sakinleşirsiniz ve hatta kendinizi biraz mağrur hissedersiniz. Öyle ya, mecbur olmadıkça kaç erkek tarih okumak için saatlerim harcar? O bir dahi olmalı. Düşünün bir kez, bir entellektüelin eşi olabilirsiniz! Yanlış. Bir entellektüelin metresi olabilirsiniz. Siz O'nun beynini böyle değerlendirmeğe başlayınca, farkında olmadan asıl teklif ettiği şeyi olumlu karşılamış olacaksınız — bunun ne olduğundan hiç kuşkunuz olmasın ~ O da hemen harekete geçecek ve siz düşmüş bir kadın olacaksınız.

Tabii her kadın, göz göre göre verilen bir pasın böyle beceriksizce açıklanmasını kabul etmeyecektir, ama zararı yok. Kurbanları öfkeyle parlasalar bile, nasıl olsa öfkeleri geçince gene Yay'ın yakın arkadaşları olacaklardır. Ancak bu size, bu zararsız görünüşlü adamla ne kadar büyük bir tehlike içinde olduğunuzu göstermeli. O masum, çocukça tebessümüyle kurta benzer hiç bir hali yoktur. O, daha çok Erkek îzci takım liderine benzemektedir. Ama O, romantik ilişkilerde, mert erkek izci değildir. Sizden uzun yürüyüşlere çıkmanızı istediği zaman, bunu hiç aklınızdan çıkarmasanız iyi olur.

Yay erkeği romantik hayatını yüzeysel- düzeyde yaşar, ama bu konuda dürüsttür. (Ne de olsa, kulaklarınızdaki şu duygusal örümcek ağlarım temizlerseniz, metres dediğini hatırlarsınız. Eş demedi. O bir kral değil. Ve bu çağ da Orta çağ değil.) Yay rastgele ilişkiler peşindedir ve bazen o kadar rastgele olur ki, düpedüz her önüne gelenle ilişki kurar. Hatta bazen Yay'ın yaramazlıkları Akrebin bile yüzünü kızartabilir ve emin olun kolay kolay herşey Akrebin yüzünü kızartamaz.

Gelelim Yay'ın dürüstlüğüne. Bu daha tehlikesiz bir konu. Eğer başka erkeklerin ömür boyu bağlılık yeminlerinin ne kadar güvenilmez olduğunu acı bir deneyimle öğrenmiş bulunuyorsanız, Yay'ın açık sözlülüğünü hoş karşılayacaksınız. Hatta size kaç gönül ilişkisi geçirdiğini ve sizinle kurduğu ilişkiden ne beklediğini açıkça ve mantıklı olarak söylediği zaman kılınız bile kıpırdamayacak. Kalbinde veya dudaklarında bir yalan varken, bilerek yasak bir bağa düğüm atmaya yanaşmayacaktır. Ama her nasılsa kendini evlenme teklifine götürecek bir flörte kapıldığı zaman (teklif herhalde kızdan gelecektir, kendisinden değil) nikah masasına oturmaktansa, arkasına bakmadan kaçmak zorunda kalacaktır. Biraz dikkatsiz olduğu için, yolculuğa heveslenebilir, siz de O'nu gitmeden yakalarsınız. Böyle bir olayda O, durumu bir kez daha düşünür ve fiziksel olarak ya da kafaca, O'na bir şekilde hitabedebiliyorsanız, sonunda diğer şekilde de hitabedeceğinize mantıksızca karar verir. Teslim olur; evlenirsiniz ve böylece bir Yay boşanmasının daha tohumlan atılmış olur; O, romantik bir tuzağa düştüğü zaman, normal olarak güvenilen mantığı sanki kendisim terkeder.

Kadınlar çoğunlukla Yay'ın davranışlarını yanlış yorumlar ve aralarındaki ilişkiyi gerçekte olduğundan daha fazla ciddi zannederler. Aynı şekilde; hafif, fiziksel olmayan bir arkadaşlık, sadece arkadaşça dolaşacağı bir kız ararken de, karanlık emeller peşinde koştuğu samla-bilir. Her iki şekilde de Yay zararlı çıkar. Ama O gene de şanslıdır ve bütün bu karışıklıklar düzelir. O bir flörttür, bu inkar edilemez, ancak yalnızca seks aramamaktadır. O değişiklikten ve kafaca uyarılmaktan hoşlanır. O sadece kendisini oyalarken, bir kadın O'na yapışacak olursa, aralarında geçen herşeyin şakadan başka birşey olmadığını anlatmaya çalışacaktır. Bu durumda kızcağızın yapacağı hiçbir şey kalmaz. (Tipik Yay'ın şaka yapmakta nekadar başarısız olduğunu unutmayın.) Yay'ların çoğu her güzel resepsiyoncu kızla, ya da gördükleri her kızla flört etmekle suçlanırlar. Hatta bazen köşe başında gazete satan yaşlı kadınla veya bir kadın polisle bile flört ettiği söylenir. Şimdi elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, aklı başında hangi erkek görev başındaki bir kadın polisle ciddi şekilde flört etmeğe kalkışır? Bu bakamdan, böyle aslı olmayan kuşkuların Yay' ı rahatsız ettiğini anlayabilirsiniz. Aslında, çoğunlukla O sadece arkadaşça davranmaktadır.

Kafasını, saç kurutma makinasının altına sokmaktan başka yerlerde de kullanan akıllı bir kusanız — umarım öylesinizdir, çünkü bu adam ısrarla kadında zekâ arar — durumu kavramış olacaksınız. Kıskanç olmayın. Kuşkucu olmayın. Sonunda O'nu elde etmek istiyorsanız, kemendinizi hazırlayın, o'nu sorguya çekmeyin; ağlayıp sızlayıp dırdır ederek, bırakıp gitmekle korkutmaya çalışmayın. O'nu özgürlüğe boğun. Düşünün, bu O'nun için ne kadar rahatlatıcı olacak. Eğer yaşamı O'nunla aynı espri içinde alırsanız ve insanları oldukları gibi kabul ederseniz, O'nun kendisine eş olacak kadında aradığı başlıca özelliklere sahip olacaksınız. Birbirinize esasta dürüst davrandığınız sürece, birlikte uçurtma uçurmak çok eğlenceli olabilir. Uçurtmalar yere çakıldığı zaman, neden üzülmeli? Gökyüzünde yükselirken ne kadar güzel ve özgür görünüyorlar. Hayır, bu adama elde etmek istediği herşeyi vermek zorunda değilsiniz. Sadece O'nun istediği gibi olun. Çok uyanık olun -- bırakın sizin enerjinizi ö yönlendirsin. Sporu sevin. O'nunla kamp yapmaya gidin ve St. Bernard'ını şaperon olarak yanınızda götürün. Cömert, müşfik, hevesli olun ve her gece O'nu şekerleme yapmak için kilere kapatmaya kalkışmayın. O'nun da sizi tamamiyle esir alamayacağını açıkça belirtin. Sizin de tıpkı kendisi gibi özgür bir insan olduğunuzu O'na anlatın. Hiç bir zaman O'nun ateşli fikirlerine su katmayın, o dışarda olmayacak hedeflere ok atmakla meşgulken, siz de kendinize uğraşacak başka şeyler bulun. Böylece, bir gece tüm içtenliğiyle size bir Kadında aradığı herşeye sahip olduğunuzu söyleyecektir, ö bu kadar ileri gidince, siz de O'na tüm İçtenliğinizle kendisinin de sizin kitabınıza uyduğunu, ancak artık bir karar verme zamanının geldiğini anlatın. Eğer özgürlüğünüze karışmayacağına söz verirse kendisini, evlenmeyi düşünecek kadar çok sevdiğinizi belirtin. Yoksa, O'nunla bir daha kampa gitmeğe hiç vaktiniz olmayacak. Ne yazık, birbirinize bu kadar uygun olduğunuz halde, siz aklınızı çocuk sahibi olmaya takmışsınız. Annelik, uçurmak istediğiniz yeni bir uçurtma. B unlan O'na söylerken, tam sözünüzün ortasında eski bir erkek arkadaşınızın size telefon etmesini sağlayın. Yay'ın önünde arkadaşınızın buluşma önerisini fazla önemsemeden kabul edin. Telefonu kapatınca, parlak bir tebessümle, aranızdaki bu güzel arkadaşlığı sürdürmemeniz için hiç bir neden bulunmadığını söyleyin. Sonra arkadaşınızla buluşmanıza o'nu davet edin; öyle ya, ne diye orada yalnız başına oturacak? Bunun yararını göreceksiniz. (Bir şey değil.)

Evlendikten sonra herhalde eşinizin ailesiyle aranızda bir sorun
olmayacak. Yayların bir çoğu aile bağlarına şaşılacak kadar ilgisiz kalırlar. Sevilmeyi hak etmek için kan bağı olan akrabaları sevmek gerektiği teorisini kabul etmezler. Anne — babalarını, erkek ve kız kardeşlerini seven Yaylar bile kendileriyle sağlıklı bir mesafeyi koru
mayı başarırlar. Onları ziyaret eder ve kendilerine sıcak bir şefkat gösterirler, ancak onların özel yaşamlarına karışmasına asla meydan vermezler. Sizin kendi yakınlarınızın da karışmamalarına dikkat ederseniz, iyi olur.

Bavulunuzu her zaman hazır bulundurun. Pek çok yolculuk yapacaksınız. Kampa giderken gene St. Bernard'ınızı yanınızda götürmek isteyeceksiniz — artık şaperon olarak değil, yeni kocanız hayvanları sevdiği için. (Köpeğe, artık çadırın kapısında nöbet beklemek zorunda olmadığını anlatın.) Kendinize uğraşlar bulun ve kocanızı istediği zaman özgür bırakın. O'nun dürüstlüğünden hiç bir zaman kuşku duymayın. Kızdığı zaman Yay duvarı yıkabilir veya yumruğuyla duvarda bir delik açabilir. O böylece içinde biriken enerjiyi boşaltmaktadır, bayağı işe de yarar, ama her seferinde sıvacıyı çağıramazsınız ki? Düşünürseniz, herkesin sinirlerine hakim obuası, ve O'nu dürüst olmamakla suçlamamanız bundan çok daha kolaydır. O yanlış birşey yaptığı zaman, hemen hemen mutlaka size söyleyecektir. Hayali şeyler için üzülmeden bunu kabul etmek çok zor olacaktır. Eğer beklediğiniz yarına kavuşursanız, O'nun açık sözlülüğüne katlanmaya çalışın ve bugünkü uydurma söylentilerin peşine düşeceğinize, O'nun halâ sizi sevdiğine inanmaya hazır olun. insanların duygulan konusunda O'nun kadar rahat olun. Böyle dürüst bir toprakta nasıl güçlü bir sevginin yeşerdiğini görerek şaşıracaksınız. Dürüstlüğün, ilişkilerde sürekliliği sağlayan bir etkisi vardır.

Birçok saatlerinizi O'nunla paylaşmak zorunda kalacaksınız. O bir spor meraklısı olduğu için, herhalde önemli spor karşılaşmalarını televizyonda kendisiyle birlikte seyretmenizi bekleyecektir. Güzelseniz, neşeliyseniz ve insanları seviyorsanız, katıldığı bir çok sosyal faaliyete sizi de yanında götürecektir. Yaylar, insanların arasına karışmayan, erkeğine asılıp kalan kadınlara tahammül edemezler. Özel yetenekleriniz varsa sizinle gurur duyacaktır, bir iki özel yeteneğinizi geliştirmeye çalışın. Çok kitap okuyun. O'nun davalarından bazılarını, özellikle kaybettiklerini savunmağa hazır olun.

Eğer tipik bir Yay'sa biraz müsrif olabilir; arada sırada şans oyunları oynamaktan hoşlanacaktır, ancak aynı dürtü, sizin harcamalarınızı da cömertçe karşılamasını sağlayacaktır. Eğer kendinize fazla birşeyler almak için çalışmak isterseniz, herhalde buna karşı çıkmayacaktır.

Çoğunlukla acı bir şekilde nezaketten yoksun, dobra dobra eleştiriler yapacaktır. Bunlara şimdiden alışmanız gerekiyor. Aldırmayın. Arkadaşlarıyla bozulan ilişkilerini düzeltmek için zaten yeterince uğraşacaksınız. Sizin onu anlamanız gerekiyor, unuttunuz mu? O'nu size evlenme teklif etmek zorunda bıraktığınız gece, bu hakkı O'na verdiniz.

Çocuklardan, büyüdükleri zaman daha çok hoşlanacak, ancak bebekler ve yeni yürüyenler O'nu biraz şaşırtacaktır. Yay burcundan babalar genellikle çocuklarını açık havada gezmeye götürmeye bayılırlar. Belki erkek çocuklarına daha yakın olacaklar, yaptıkları sporları veya diğer faaliyetleri onlarla paylaşacaklardır. Ama kızlara da şefkat göstereceklerdik. Çocuklar O'nda bir baba imajından daha çok arkadaş bulacaklardır. Çocuklar büyüdükçe babalarına daha yakınlaşacaklardır. Zaman zaman, yalnız kalmak istediklerinde babalarının fazla yakınlığı onları rahatsız edebilir. Çocuklar sırlan konusunda hassastırlar', babalarının meraklı soruları ve açık sözlü gözlemleri onların duygularını incitebilir. Gençliğe özgü kaçamakları O'nu kızdırmaktan çok eğlendirecektir. Ancak yalan söyledikleri zaman herhalde sert davranacaktır. Bu O'nun hoşnutsuzluk gösterdiği bir kaç davranıştan biri olacaktır. Çocuklar küçükken kocanızı ihmal etmeyin. Kendisiyle birlikte uçurtma uçurmanızı istediği zaman, çengelli iğneleri ve talk pudrasını elinizden bırakın, bir bakıcı çağırın (kendi annenizi değil) ve gidin.

Yay hem kalbiyle, hem de kafasıyla düşünür. Her zaman akıllı olmayacaktır. Bazen akılsızca cesur davranacaktır. Sendeleyip düşecek, sonra kalkıp tekrar deneyecektir. Ama hemen hemen herşey için O'nu affedeceksiniz, çünkü çok büyük bir armağanla kalbinizi serbest bırakacaktır dürüst ve gerçek bir aşk.

iLHAN-MANSiZ 12-12-2006 00:07

Aşk & İlişkiler (kadını)..!!!
 
O' her zaman size duymak istediğiniz şeyleri söylemeyecek. Çoğunlukla açık sözlülüğü ve utandırıcı sorularıyla saçlarınızı diken diken edecek.Ama arada sırada öyle özel, öyle harikulade birşey söyleyecek ki, size şarkı söylüyormuş gibi gelecek.

Size bir örnek vereyim. Sahne: Bir kahvehane. Tam O'nu sevdiğinizi söylemek için cesaretinizi topladığınız sırada, O hilesiz mavi gözlerini -- veya kırpmadan baktığı kahverengi gözlerini -- kocaman açarak size bakar ve merakla sorar, "Bu kadar kısa boylu olduğun için neler hissediyorsun? Bu seni sinirli filan yapmıyor ya?" Yutkunarak, erkekliğinize yakışır şekilde kendinizi toparlamaya çalışırken, ekler, "Aldırma. Kısa boylu bir çok erkek var. Örneğin Napolyon. Ve Fiarello Guardia." Bu neredeyse hakaret üstüne hakaret demektir. Hiç kimsenin bu kadın kadar kabalığı haketmediğini düşünerek, tam kalkıp gitmek üzereyken, O hülyalı dalgın bir bakışla,"Fasulye sırığı gibi erkeklerden nefret ederim," der. "Sen kusursuzsun. Bu gece birlikte buraya doğru yürürken dikkat ettim. Boylarımız birbirine çok iyi uyuyor."

Oturun yerinize. Kalıyorsunuz. Uzun bir süre için. Arkadaş canlısı, samimi Yay kızı, garip bir çekicilikle kalbinizi fethetti. O her zaman biraz açık sözlü olacaktır, çünkü dünyayı, o komik pembe gözlükleriyle bile, aynen olduğu gibi görür. Kabul etmeniz gerekir ki, bu da bir yetenektir. Her durumu açık, anlaşılır bir mantıkla ele almak, her-şeyi olduğu gibi kabul etmeye karar vermek herkesin harcı değildir.

Yay kadınları her zaman, her yerde görülen Pollyanna'lardır. Daha çok para kazanmanızı dilediğini söyleyerek, şu sözleri eklediği zaman kırılırsınız: "Kuşkusuz, fazla para insanları bencil yapar. Belki de fakir olduğun için şanslısın." Kabul etmek gerekir ki, bu bir çeşit solak iyimserliktir, ama buna alışacaksınız. Bu kız size hiç bir zaman yalan söylemeyecektir, içinizden "keşke biraz yalan söylese" dediğiniz zamanlar olacaktır. Birlikte olmadığınız geceleri nasıl geçirdiğini merak ettiğinizi belli ederseniz, geçen yaz tatilinde tanıştığı yakışıklı adama yazdığı mektuplar ve telefonla yapılan kaç buluşma teklifini geri çevirdiği konusunda size son derece dürüst, ayrıntılı rapor verecektir. Hatta belki de sıkıntılarım uykusuzluğa bağlıyarak, geceleri uyanık yatarken size karşı duyduğu şeyin aşk değil de, acaba arkadaşlık mı olduğunu düşündüğünü anlatacaktır, içinizden O'na bağırmak gelecek, "Tanrı aşkına, arada sırada yalan söyle ne olur! Bir erkeğin de gururu vardır." Sakın fazla yüksek sesle bağırmayın, sonra O'nu incitirsiniz. Hem zaten kendisi de ateş almayan cinsten biri değildir. Yay kazlarının oldukça ateşli öfkeler içinde kendilerini kaybettikleri bilinir.

O, herhalde yalnız yaşayacaktır. Yay kızları çok bağımsızdır ve her iki cinsten Yay'ların da aile bağlarına garip bir uzaklıkları vardır. Belki de bu, çok yolculuk yapmalarından ve ailelerini iyi tanıyacak kadar evde kalmamalarından kaynaklanmaktadır. Hatta sinemaya veya arkadaşlarının evine giderken bile, huzursuz bir şekilde hep yoldadırlar. Gözünüzü korkutmak istemiyorum ama, tanıdığım bir Yay kadını aile ilişkilerinin nüanslarından o kadar habersizdi ki, yeni kocasıyla halayına giderken eski flörtünü de birlikte gitmek için davet etmişti. Zavallı şey, öyle yalnız görünüyordu ki! Adam kendi masraflarını ödeyeceğini söylemişti. Neden kızcağıza öyle bakıyorsunuz? Yanlış bir şey mi yaptı yoksa?

Hemen öğrenmeniz gereken birşey var, yoksa ilişkiniz hiç bir zaman rayına oturmaz. O'nun bir şey yapmasını istediğiniz zaman, rica edin. Emretmeyin. Mağara adamı tekniği Tarzan ve Jane'le birlikte tarihe karışmıştır, bu kadın için geçerli değildir. O'nu korumanızdan hoşlanır, ancak emir almaktan hoşlanmaz. Bunu annesi bile yapmamıştır. Siz kim oluyorsunuz da, annesinden bile üstün çıkmaya çalışıyorsunuz? Annesi bir koç anne olabilir. Merih kadını bile emir veremedikten sonra, yer yüzündeki hiçbir erkek O'na emir veremez. Bununla birlikte, bu kadının karakterinde garip bir çelişki vardır. Her ne kadar, özellikle başkalarının önünde, kendisine patronluk taşlanmasından hoşlanmazlarsa da, sizin gerektiğinde sert olup olmadığınızı denediği zaman, sert olun. Jüpiter kadınları zayıf, çıt kırıldım erkeklere katlanamazlar. Eğer fazla havalanır, sivri dili fazla alaycı olmaya başlar ve sizi gerçekten öfkelendirecek bir tehditte bulunursa, O'na hafifçe Tarzan tekniğini uygulayın. Sadece onu hizaya sokmaya yetecek kadar. Örneğin;"Eğer bunu yaparsan,boynunu kırarım," gibi. Ciddi olduğunuzu anlarsa, şaşılacak derecede uysallık gösterecektir. Yay kadını hiç bir erkek için kişiliğinden özveride bulunmak istemez, ama sizin, O'nu bir genç kız gibi görmenizden hoşlanır.

Biraz aklınızı kurcalayacak ama,- Yay kızlarının çoğu arkadaşlıkla aşkı, aşkla arkadaşlığı birbirine karıştırır. Kadınınızda çekingenliği, utangaçlığı tercih eden eski kafalılardan biriyseniz, kendinize başka bir Bingo arkadaşı arasanız daha iyi edersiniz. Bu genç hanımın erkeklere karşı parlak içten bir davranışı vardır ve "Ne hissettiğimi bil!" ya da "Ne düşündüğümü bil!" gibi budalaca oyunlar oynamayacaktır. O'nun ne hissettiğini ve ne düşündüğü; nasıl davrandığı ve ne söylediğiyle özdeştir. O'nun açık sözlü patavatsızlığı doğal olarak anlaşmazlıklara, ateşli kavgalara, en azından incinmelere neden olur, ama bu O'nun ruhunu ezemez. Jüpiter gururu yüzeye çıkar ve O'nu bir bunalımdan kurtarır, kalp ağrısını yılın en büyük şakası olarak herkese kabul ettirir. Belki içten içe ağlayabilir ama, flörtüyle bozuşması konusunda arkadaşlarının sorularına, öyle kurnazca cevaplar verecektirki, herkes bozulan ilişkinin zararsız bir flört olayından başka bir şey olmadığına karar verecektir. Her gece, herşeyi mahvetmek için ne söylemiş olabileceğini düşünerek yastığını göz yaşlarıyla ıslattığını hiç kimse tahmin edemeyecektir. Bozuşmalarının nedeni, erkek arkadaşı bir gece yansı apartmanın girişinden seslendiği zaman kendi dairesine gelmemesini, zira "bir erkekle bazı sorunları konuştuklarını" söylemesi olabilir miydi acaba? Aslında o erkek eniştesiydi, ancak Yay'ın garip bir çelişkiyle olayın özünü söylememe merakı yüzünden, bunu söylemeyi ihmal etmişti. Ancak neden bunu açıklamak zorunda olacaktı?( Dürüstlüklerinden kuşku duyulduğu zaman, bütün Yay'lar şiddetli ve kendilerince haklı bir öfkeye kapılırlar.) Yoksa o, birlikte sinemaya gidecekleri zaman küçük kız kardeşini de getirip getirmeyeceğini sorduğunda, "Aaa, umarım evlendikten sonra da sürekli asılmaz," diye ağzından kaçırdığına mı alınmıştı? Belki de genç kızdan gerçekten hoşlanabilirdi ama, Yaylardaki evlendikten sonra eş yakınlarının nefes aldırmamaları korkusu O'nun böyle düşüncesizce ve patavatsızca birşey söylemesine neden olmuştu. Şimdi bozuştuğu erkek kadar O'nun kız kardeşini de özlüyordu, ne var ki ne demek istediğini açıklamak için artık çok geçti. Hem de O'nu hiç kimse anlamayacaktı.

Yay kızı için, bütün mantıklı düşüncelerine karşın, böyle içinden çıkılmaz durumları anlamak olanaksızdır ve bu O'nu çoğunlukla asla asla gidilmemesi gereken bir romans ülkesine götürür; ateşin ne zaman ve neden alevleneceğim bilmez ve alevlendiği zaman yanacağından korkar. Sonra işi oluruna bırakır, hiç kimseyi ciddiye almaz. Açıktan flört eder ama, sürekli veya sonsuza kadar sürecek ciddi bir ilişki kurmayı düşünmez ve böylece soğuk ve kalpsiz bir kadın olarak tanınır. Bir ateş burcu hiçbir zaman soğuk ve kalpsiz değildir, ancak bunu bilmeyen astroloji cahili pek çok erkek vardır. Böyle olaylar yüzünden bir Yay kızı bekar kalırsa, kesinlikle hayata küsmüş, kabuğuna çekilmiş bir ihtiyar kız olmayacaktır. O gene de yaşamın tadını çıkaracak ve çok eğlenecektir. Bir erkek yerine çevresinde dolaşan bir düzine erkek olacak — ve O onların hepsinden hoşlanacaktır.

Hiç kuşkusuz, siz evde kalmış bir Yay'la ilgilenmiyorsunuz. Siz bir gün bir Yay kızını kendinize eş olarak seçmeyi planlıyorsunuz. (Umarım en azından onurlu niyetleriniz vardır. Zira bu zavallı kızcağızın zaten yeterince sorunu varken, bir de siz ,O'nu baştan çıkarmağa kalkışırsanız yazık olur.) Rastgele kurulan ilişkileri bırakıp, biraz da evliliği düşünelim. Yay erkeği gibi Yay kızı da evlilik bağından biraz ürker. O'nu yakalamak için olta olarak parlak, renkli gelin telleri kullanmanız gerekecek (evlenme teklifinizi kabul etmesi için, yani.) O, erkeklerle olan ilişkilerinde havalı ve geleneklere uymayan biridir. Sizi kendisiyle eşit olarak düşündüğü için, sizinle aynı davranışları gösterdiği gibi, aynı süveteri de giyecektir. Yay kadınlarının çoğu gibi, sporu ve kamp yapmayı da seviyorsa, O'nu erkek çocuklardan ayırdetmekte zorluk çekebilirsiniz. Ama aslında hiç te öyle değildir. Bir kere, süveteriniz O'nun üstünde farklı görünür. Jüpiter kadınları zaten yapısal olarak erkeksi değillerdir. Onlar tanıdığınız kadınların çoğundan daha kadınca, daha yumuşak olabilirler. O'nun ortalıkta bu kadar çok erkekle dolaşıp arkadaşlık etmesi ve sizin O'nu hep kalabalık içinde görmeğe alışmanız bu yüzdendir. Bu kadar titizlikle dürüst ve hilesiz olduğu için, ününü korumakta biraz dikkatsiz davranabilir ve toplumun istediği iki yüzlülüğü hor görebilir. Bunu O'na sorarsanız, sözünü esirgemeyecektir. Herhalde size, geleneklere uygun saatte eve dönmenin masumiyet işareti olmadığı gibi, gece yansı vals yapmanında herkesle ilişki kurmak anlamına gelmediğini söyleyecektir. O kendi ahlâkının kötülüklerden uzak olduğunu bilmektedir ve önemli olan da budur. Doğal olarak, çok yanılmaktadır. Bir kadının ünü söz konusu olunca, başka insanların ne düşündüğü çok önemlidir. Ama O'nun hafif bir kadın olduğunu düşünmeyin (Yaylar çoğunlukla iki anlamlı sözlerdeki inceliği gözden kaçırırlar.) Bu bakımdan, George Washington Köprüsünden (ya da köyde yaşıyorsanız, ambarın tepesinden) güneşin doğuşunu seyretmek için geç saatlere kadar dışarda kalması, şehirdeki en başı boş kız olduğu anlamına gelmez.

Gerçek şudur ki, O kalbi güven dolu bir çocuktur. Görünüşü o kadar saftır ki, kurtlara, tatlılıkla adam kandırma ustalarına ve şarlatanlara cesaret verir, (çok gariptir ama, bu yalnızca romansta olur, başka alanlarda değil). Ne kadar akıllıca tartıştığını ve nasıl şaşırtıcı şekilde mantıklı olabildiğini unutun. Tüm bunların O'nun kalbiyle hiçbir ilgisi yoktur. Kafası tartışma götürmez. Parlak ve zekidir ve her hangi bir tehlikeden kendini kurtaracak güçtedir. Ama kalbi savunmasızdır. Sık sık düşer yaralanır.

O'nun bir başka özelliği de, biraz sakar olmasıdır. Bazen Yay kızı safkan, soylu bir at edasıyla caddeden aşağıya yürüyüp giderken O'nun gördüğünüz en zarif kadın olduğunu düşünürsünüz. Sonra birdenbire ayağı kaldırımdaki bir yarığa takılıp sendeleyince, dengesini bulmak için beceriksizce oradaki manavın tentesine sarılır ve iki sandık portakalın altüst olmasına neden olur. Manav belki biraz küfreder ama, çok geçmeden omuzunu silker, O'na aldırmamasını söyleyerek eline bir salkım üzüm tutuşturur. Yay'ın neşeli havası en katı kalpleri bile eritir. Arada sırada bu kız size, kuyruğunu dostça sallayan ve ayağınızın üstünden geçen sakar bir köpek yavrusunu hatırlatacaktır. Böyle cana yakın köpekçikleri pek çok insan sever ve besler. Tabii, köpekleri beslemek ucuza gelir. Tipik Jüpiter kızı çok iştahlıdır. O iyi yiyecekleri ve şarabı, güzel giysileri sever ve yolculukta hep birinci sınıfı seçer. Yay'lar doğuştan savurgandırlar (Ay Oğlak'ta veya yükselen burcu Başak olmadıkça.) Paraya hiç değer vermezler ve Onlara bir Doların ne demek olduğunu anlatmak epeyce zaman alır. O'na kredi kartınızı ödünç vermeden önce yükselen burcunu dikkatle inceleyin.

ilişki kurduğunuz Yay kızı gösteri sanatlarından biriyle uğraşabilir, çünkü sahne ışıklan bunların çoğunu cezbeder. Eğer öyleyse, sanatından bıkmadıkça, mesleğinin herşeyden önce geleceğini bilmelisiniz. Alkışların tatlı sesi ve kulaklarında çınlayan bis seslerinin heyecanı O'nun için, sizin sıralayacağınız tüm büyüleyici romantik cümlelerden daha etkileyicidir. Sizi memnun etmekle, o neşeli kişiliğiyle yığınlarca insanı aynı anda memnun ederek heyecanlandırmak arasında bir seçim yapması için O'nu asla zorlamayın. Bir süre sonra, sahne dünyasının iki yüzlülüğünden ve sun'i pırıltısından nefret edecek ve gerçek bir insanla aile hayatını sürdürmek için evine koşacaktır. O gerçek insan sizsiniz. Dürüstlüğün güzel, aldatıcılığın çirkin olduğuna inanan siz. Gene siz. Mesleğini terketmesi O'nun topuklarındaki kanatlan sonsuza kadar çıkarıp atması anlamına gelmez. Onlar oraya doğarken takılmıştır. Seyahat perisi O'na gezip dolaşma tutkusu vermek için her zaman yanı başında olacaktır. Yapabildiğiniz zaman siz de O'nunla birlikte tatile gidin. Eğer birlikte gidemiyorsanız, bırakın kendisi gidip keyfine baksın, siz de O'na güvenin. O sizi sevmektedir, vakit geçirmek için hoşlandığı palyaçoları ve laternacıları değil.

O'nun gönül işlerindeki rastgele davranışlarına ve evlenme konusundaki çekingenliğine bakarak duygusuz olduğunu düşünebilirsiniz. Yanılıyorsunuz. O, acıklı filmlerde ırmaklar gibi gözyaşı dökecek ve yaşlı gözlerle şiir okuyacaktır. A, herhalde yağmurlu bir günde kendisine aldığınız çiçeklerin kurumuş parçalarını, kendisine yazdığınız her notu, sizinle tanıştığı hokey oyunun biletlerini saklamaktadır

O'nun ev kadını olarak yeteneğine gelince, cesaretinizi kaybetmeyin. Ve sabırlı olun. Yay kızları eve kapanıp sürekli toz almaktan, yer silmekten son derece sıkılırlar. Yataklar düzeltildiğinden daha çok, yapılmadan kalır. Tanrım, şu mübarek yataklar bir kaç gün düzgün duramaz mı; çarşaflan düzeltmek için köşelerini yatağın altına sokuşturmak insanı canından bezdiriyor. O böyle şeylerden bütün kalbiyle nefret eder. Bununla birlikte, kendi yuvasını kurunca herhalde bunlara da katlanacaktır. Eğer olanağınız varsa O'na bir hizmetçi tutmanızı tercih edecektir. Hizmetçi tutamazsanız, O gene de evini pırıl pırıl tutacaktır. Annesi buna asla inanmayacak. O dağınık çocuk sehpayı mı cilalıyor? Olamaz. Bunu yaptıran, gurur ve Yay'ın sonsuza uzanan mantığıdır. O'nun kendine karşı dürüst olması için, çevresinin güzellik ve temizlikle kuşatılmış olması gerekir. O' eğer kendisi yer muşambalarını silip temizlemezse hiç kimsenin bu işi yapmayacağı mesajını alır. Çocukluğundaki koşullar O'nu sürekli ufak tefek işler yapmağa zorlamışsa, kendi evinde de önce biraz isyan edecek, ama sonunda mantığını kullanarak, hiç yalanmadan kıyıyı köşeyi süpürmeğe girişecektir.

Yemek pişirmesi mi? Şey -- hiç bilemezsiniz. Belki de en iyisi hafta sonlarında yemeği dışarda yemek. Eğer bütün hafta doğru dürüst yemek yapmayı başarmışsa, Cumartesi ve Pazar günleri de bu işten kusursuz not almasını bekleyemezsiniz. Yay kadınlarının çoğu mutfak işlerine bayılmazlar. (Yükselen burcu Boğa, Yengeç veya Oğlak olmadıkça.) Ama üzüntülü olduğunuz bir gün, sizi neşelendirmek için nefis bir kremalı tatlı yapabilir. Kendisinin de korkunç öfkeye kapıldığı zamanlar olacaktır, ama bu o kadar kısa sürer ki, dikkatinizi bile çekmeyebilir. Çok kırıldığı zaman, acı şekilde alaycı bir dil kullanabilir. Ancak daha cümlesini bile bitirmeden ne söylediğini unutur ve neden aklınızı bu söze taktığınızı da bir türlü anlayamaz. Bu kadın asık suratlı, melânkolik bir erkeğe göre değildir. Can sıkıntısı ve karamsarlık O'nu fiziksel olarak gerçekten hasta edebilir

Çocukları herhalde O'na hayran olacaklardır. O, çocuklarının yakın arkadaşı olacak ve onlarla sirk oyunu oynayacaktır. Bir kez başlangıçtaki sorumluluk korkusunu yendikten sonra, çiçeği burnunda bir dadı gibi çocuk bezleriyle de, günlük banyolarla da başa çıkacaktır. Sonunda, nasıl yapacağım öğrendikten sonra, hemen hemen ne yaparsa yapsın zarafetle ve iyi yapar. Tıpkı büyükler gibi, küçükler de O'nun neşeli iyimserliğinden ve dobra dobra sözlerinden bol bol nasiplerini alacaklardır. Eğer çocuklar O'nun patavatsızca açık sözlülüğünden canlarını kurtarabilirlerse, annelerinin dünyadaki hiçbir çocuğun sahip olmadığı kadar harika bir abla olduğunu düşünerek büyüyecektir. O, onlara sonu mutlu biten komik öyküler okuyacak, ormanda üç küçük ayıcığı aramak için heyacanlı piknikler yapacaklardır. (Ayıcıkların ormanda saklandıklarına kendisi de yan yarıya inanır.) Çocuklarını herhalde güzel giydirecek, ama bunu bir sorun haline getirmeyecek ve çocukları canlı neşeli çocuklar olacaklardır. Eğer annelerinden alışılmamış bazı marifetler öğrenirlerse; örneğin, yere serdikleri kumaşın üstüne san boyaya batırdıkları çıplak ayaklarıyla gezinerek ayak baskısı perde deseni yaparlarsa -- hiç olmazsa alışılmışın dışına çıkamayan bir ev dolusu insan yetiştirmiş olmayacaksınız. O'nun dürüstlüğü çocukların karakterini de etkileyecektir. Eğer çocuklar ormandaki her çam ağacının altını dikkatle aradıkları halde o üç küçük ayıcığı bulamazlarsa, onlara bu işi unutmalarını ~ bu masalın uydurma olduğunu söyleyecektir. Ama ilk önce arayan da kendisi olacaktır. New York Sun gazetesinin Editörüne mektup yazarak Noel Baba gerçekten var mı diye soran çocuk mutlaka Yay Burcunda doğmuştu ve Ay'ı ya da yükselen burcu Yay'dı. Bu çocuk herhalde sonradan kendi çocuklarına da içten, ama gene de idealist bir cevap vermiş ve:"Evet Virginia..." demiştir. Jüpiter anne yorgun veya öfkeli olduğu zamanların dışında, disiplin konusunda fazla gevşek olmamağa dikkat etmelidir. Yorgun veya öfkeli solduğu zamanlar da, çocukları tokatlamak için hiç uygun zamanlar değildir.

Eşiniz konuklarınızı ağırlayan güzel bir ev sahibi olacaktır. Hiç kimse konuklarını bir Yay kadını kadar cana yakın bir şekilde ağırlayamaz, hatta O'nun Aslan kızkardeşleri bile. Hem de Aslanlar sosyal faaliyetlerinde hiç gevşek davranmazlar. Yay kadınının neşeli, uyumlu arkadaşlığında, çöpçüden sizin âmirinize kadar her sınıftan insana candan karşılandığını hissettiren bir özellik vardır. Bir Yay burcu insanı en ciddi toplantılarda bile hemen buzlan çözmeyi bilir. Bununla birlikte bazı kaşların kalkmasına da neden olabilir.

Yay kızının aslında neyse öyle kalmasına izin verdiğiniz ve kendisini eli kolu bağlı hissetmesine neden olmadığınız sürece, Yay burcundan Polyanna'nız size üç ikramiye verecektir: sadakatini, güvenini ve sevgisini. Bu üçü birbirinden hiç ayrılmaz, çünkü O sevgisini verdiği zaman arkadaşlığı da hemen onun yanı başında gider.

Jüpiter kadını şifa bulmaz bir idealisttir. Belki size hiç söylemediği bir sır vereceğim: O, yıllarca önce henüz küçük bir kızken size aşık olmuş ve yeni ay doğarken dürüst kalbini paylaşacak birine kavuşmayı dilemişti. Bir çok kez sizi bulduğunu sandı, ama düş kırıklığına uğradı. Sonunda sizi görünce hemen tanıdı, çünkü siz kendine özgü rüyaları olan, elini tutarak O'na yıldızlara giden yolu gösteren kibar bir palyaçoydunuz.


Türkiye`de Saat: 16:29 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580