|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
07-05-2006, 00:02 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 42
Mesajlar: 2.393
Tecrübe Puanı: 26 |
Son zamanlarda forumda fener'e karsi inanilmaz tepkiler var. Bu tepkileri gosteren arkadaslarimiz sonuna kadar haklidir. Ancak gozden kacan nokta sudur ki galatasaray su anda icinde bulundugu mali kriz nedeniyle sesi cikmasa da futbol tarihinde Beşiktaş'in sayisiz sampiyonluklarini calmistir. Eksi Sozluk'ten aldigim bu yaziyi herkes okusun ki galatasaray'in yaptigi haksizliklar unutulmasin.... beşiktaş – galatasaray dostluğuna anlam vermek çok zor. özellikle tarihe baktığımda ve galatasaray’ın beşiktaş’tan aldığı şampiyonlukları gördüğümde hem bu samimiyeti anlayamadığım gibi hem de normal rekabet koşullarında takımların formalarındaki yıldız sayıları yer değiştirmeli miydi diye düşünüyorum. tarih boyunca beşiktaş’ın elinden alınan tüm şampiyonluklarında sadece tek bir isim var ; galatasaray. öyle herkesin çok iyi bildiği 8-0’lık maçlar, zalad’ın prekazi’ye topu atacağı yeri söylemesi, malatya’ya gönderilen iğneler ve doğan marka arabalardan farklı şeylerden bahsetmek istemiyorum. mesela 1986-87 sezonunda doğan arabalar kadar belki de şampiyonluğu tayin eden isim ahmet akçay’dır. önce beşiktaş’ın ankaragücü’ne 1-0 yenildiği maçta ortaya çıkar ve golü atar. kemal yıldırım’ın çektiği şut ziya’ya çarpar ve kornere gitmek üzereyken direk dibinde bekleyen akçay’a çarparak gol olur. akçay, yaptığı açıklamada zaten topun gol olacağını açıklar. 4 sene sonra, hakemliği bıraktıktan sonra ise hatasını pişkinlikle kabul edip özür diler. haftalar sonra ankaragücü maçında beşiktaş’a attığı golle gündeme oturan ahmet akçay gene sahnededir. galatasaray eskişehir deplasmanında 1-0 geridedir ve son dakikaya girilmiştir. bu dakikada ismail’in sağdan yaptığı ortayı kontrol eden eskişehirspor kalecisi zalad tam degaj yaparken yusuf’un eline attığı tekme ile topu düşürür. yetişen prekazi’nin şutunda defanstan dönen topu savaş tamamlar ve maç berabere biter. işin daha da ilginç tarafı erdenay oflas döneminde yapılan programlamada bu maçı ilyas ayan’ın yöneteceği açıklanmıştır. göreve gelen uras federasyonu ise ayan’ı değiştirerek yerine akçay’ı atamıştır. malatya maçından önce sezonun sonlarına doğru beşiktaş, diyarbakır deplasmanına gidecektir. maçı 1-0 kazandığı halde maçtan sonra diyarbakır’ın oynadığı sert ve hırslı futbol, seyircinin sahaya taş ve bıçak atması konuşulmaktadır. beşiktaşlı futbolcuların tamamı, maç sonrası yanlarına gelen diyarbakırsporluların kendilerine “kusura bakmayın, böyle oynamak zorunda bırakıldık” dediklerini açıklarlar. daha sonra malum malatya maçı ve giden bir şampiyonluk yazılır tarihe. ertesi sezon, gene galatasaray ve beşiktaş şampiyonluk için çekişmektedirler. galatasaray yönetimi tarafından benzeri o sezon en az 20 kere yapılan açıklamalardan bir tanesi ;“son 3 senedir kardeş kulüp beşiktaş ile şampiyonluk mücadelesi yapmaktayız. galatasaray ve beşiktaş’ın son haftalarda yaptıkları maçlarla ilgili olarak basınımızda yer alan kritikleri incelediğimizde birçok hakem hatasının yapıldığını ve bu hataların daima beşiktaş lehine, galatasaray aleyhine tecelli ettiğini üzülerek görmekteyiz.” ortam sürekli ve bilinçli olarak gerilmektedir. beşiktaş çıkacağı bursaspor maçını kazanırsa çok önemli bir virajı dönecektir ve bursaspor’un en iyi oyuncusu biyediç sakattır. nejat biyediç’in tedavisini galatasaray üstlenince ortalık gene karışır. bursa’da yapılan tedavinin olumlu sonuç vermemesi üzerine biyediç, galatasaraylı yöneticiler tarafından istanbul’a davet edilerek tedavisine burada devam edilir. gerçek amaç ise biyediç gibi önemli bir ismin bir an önce iyileşerek beşiktaş’a karşı forma giymesidir. galatasaray yönetimi ; “kimse öküz altında buzağı aramasın. türkiye’nin en iyi tesisleri bizde. kapımız tüm futbolculara açıktır, gelip tedavi olabilirler.” maçı bursapor 2-1 kazanırken büyük olaylar çıkar. futbolcuların otobüsü taşlanarak camları kırılır, kent içinde de arabaları taşlarlar ve polisle çatışırlar. bu arada bursaspor’un ilk golünü galatasaray tarafından tedavi ettirilen biyediç atmıştır. sın 3 haftaya girilierken beşiktaş’ın rakibi altay’dır ve tribünler galatasaray’a sataşarak “cim bom gibi haram kupa istemeyiz” diye bağırmaktadırlar. bu sözler süleyman seba tarafından daha önce açık ve kesin bir ifadeyle belirtilmiştir. bir sonraki sezon ; galatasaray ilk yarıyı 5 puan farkla lider olarak kapatır ve üstüne üstlük bir de kosecki’yi transfer eder. 2 inci yarı başlamadan önce lige bakış ve genel hava; “son yılların en güçlü kadrosunu oluşturup ilk yarıyı 5 puan farkla lider kapatan galatasaray, kosecki transferiyle zor tutulur. beşiktaş, trabzonspor ve fenerbahçe, galatasaray’a çok uzaktan bakarlar.” ikinci yarıyla birlikte galatasaray kosecki’ye dayalı oyun planına geçtiği için puan kayıpları birbirini izlemeye başlar. ilk maçta önce, bolu’da karlı kaplı zeminde şok bir yenilgi alırlar; 1-0. arkadan konya deplasmanından 1-1’lik beraberlikle döner. 13 şubat’ta kupa maçında normal süresi 1-1, uzatmaları 2-2 biten karşılaşmada penaltılar sonucu beşiktaş’ı 7-6 yenen galatasaray yarı finale yükselir. buna rağmen galatasaray memnun değildir. kötü gidişi durduramayan galatasaray yönetimi derhal bir deklarayon yayınlar ; “hakemler hakkında fikir beyan etmemek en başta gelen prensibimizdi. yıllardan beri her şeye rağmen bu prensibimize sadık kalmayı başardık. ancak sezon başından beri futbol takımımızın maçlarında meydana gelen olaylar bizi bu prensibimizden uzaklaşmak zorunda bıraktı. iptal edilen nizami gollerimizin sayısı akılda tutulabilirlik düzeyini aşmıştır.” galatasaray bir yenilgi ve bir beraberlikle girdiği ikinci yarının üçüncü maçında sahasında ankaragücü ile golsüz berabere kalır. bu sefer galatasaraylı oyuncuların bahanesi başkadır. basına sızdırılan bir haberde galatasaraylılar, maç sonrasında isminin açıklanmasını istemeyen bir ankaragücü futbolcusunun, takım olarak beşiktaş’tan 80 milyon lira aldıklarını kendilerine söylemesi sebebiyle üzgün olduklarını açıklamışlardır ancak hangi futbolcunun kime böyle bir açıklama yaptığı öğrenilemez. 1 yenilgi ve 2 beraberliğin arkasından dördüncü maçına çıkan galatasaray, ligin son sırasındaki zeytinburnuspor’la 2-2 berabere kalır. beşiktaş yönetimi geçen yılların aksine bu kez susmamaya kararlıdır ; “son günlerde güzide bir kulübümüzün puan kaptırdığı ikinci devre maçlarından sonra hakemlerin çifte standart uyguladıkları ve kosecki gibi neredeyse ilahlaştırdıkları futbolcularına atılan tekmelerden yakındıkları ve böylece hakemleri suçladıkları görülmüştür.” galatasaray'da öfke, ağır ithamlar ve suçlamalar dinmek bilmez ; selçuk uygur ; “hasan ceylan, beşiktaş’a verdiği penaltılarla fifa kokartı aldı. beşiktaş, ceylan’ın heykelini diksin.” kötü gidişi durduramayan galatasaray, 2 kez öne geçmesine rağmen sarıyer’le 2-2 berabere kalırken son 5 karşılaşmasında 1 yenilgi ve 4 beraberlik almış olur. karahasan ; hep galatasaray ile uğraşıyorlar. bunun sonu nereye varacak ? şampiyonu şimdiden belirlemişler.” selçuk uygur ; “her maça 1-0 yenik başlıyoruz. aralarında ilginç bir ittifak kurmuşlar. sanki galatasaray’a en fazla zarar veren hakeme ödül verecekler. ocağımıza incir ağacı diktiler.” bu kez galatasaray yönetimi amacına ulaşamaz ve beşiktaş iki sezon üst üste ikincilikten sonra mutlu sona ulaşır. ve şu anda bu iki takımın birbiri hakkındaki demeçlerini okuyunca insan süleyman seba’nın kıymetini bir kez daha anlıyor. ne düşündün kulübünün başkanı o sözleri söylerken acaba süleyman seba, 1984 yılı nisan ayında göreve geldiğinde hiç bir arazisi bulunmayan beşiktaş’ı akaretlerdeki kulp binası, pendik tesisleri, beşiktaş koleji, yeşilköy tesisleri, kamp tesisleri, çim sahalar gibi eserler kazandırarak tesis milyarderi yaparak bugünkü bir çok gelir kaynağının sağlayan süleyman seba. Alıntıdır
__________________ Etikete Gerek Yok EskiLer Bizi Tanır .! | ||
|
07-05-2006, 09:56 | #4 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 3.124
Tecrübe Puanı: 23 | PARA - TEŞVİK - ŞİKE
__________________ .uɐln ʞşɐʇʞışǝq 'ɯǝɯçǝƃzɐʌ ǝsuöp ǝuısɹǝʇ ɐʎuüp | ||
07-05-2006, 20:03 | #5 | ||
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 364
Tecrübe Puanı: 19 |
__________________ YAŞASIN VATANA İHANET EDENLER İÇİN,ÖLÜM..!! www.kaynak.piczo.com http://i82.photobucket.com/albums/j2...o9075693ed.jpg | ||
07-05-2006, 20:11 | #6 | ||
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 364
Tecrübe Puanı: 19 |
__________________ YAŞASIN VATANA İHANET EDENLER İÇİN,ÖLÜM..!! www.kaynak.piczo.com http://i82.photobucket.com/albums/j2...o9075693ed.jpg | ||
08-05-2006, 20:08 | #8 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 3.124
Tecrübe Puanı: 23 | erenbaba GS1905 Yeni Üye Kayıt: Apr 14, 2006 Mesajlar: 10 Nerden: Cevizli..Tamirhane..73 ÜN ORDAN Tarih: Pts May 08, 2006 1:49 pm Mesaj konusu: En büyük sEnsin galatasaray.... dostluk bİttİ...bEŞİktaŞin a..g bu ********lerin gerçek yüzü bu işte...
__________________ .uɐln ʞşɐʇʞışǝq 'ɯǝɯçǝƃzɐʌ ǝsuöp ǝuısɹǝʇ ɐʎuüp | ||
08-05-2006, 21:53 | #10 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 3.124
Tecrübe Puanı: 23 | 1992-93 sezonun son haftasına giriyoruz. Beşiktaş ve gs aynı puanda gs nin +2 averaj üstünlüğü var ve o sene sadece averja bakılıyor. gs malum maçta a.gücü ile oynuyor. Biz de g.birliği ile istanbulda oynuyoruz. maçlardan 1 hafta önce bütün gazetelerin gündemine gs tarafından ısrarla g.birliği'nin Beşiktaş'a maçı sattığı dikte ettiriliyor. gs o zamanlar medyaya hakim en azından Beşiktaş'a göre, gerçi o zamanlar piyasada passat arabalar yok ama değişik enstrümanlar mevcut. g.birliğinde zaten ilk 11 de oynamayan 3 oyuncu, hafta ortasında gürültü kıyametle kadro dışı bırakılıyor. Maçlar başlamadan önce bütün dikkatler Beşiktaş-g.birliği maçında. Neyse maçlar başlıyor, maçları tv vermediği için radyodan dinliyorum. Maç başlıyalı 10 dk olmuş ve gs 3-0 önde, "şimdi mikrofonlarımız istanbul'da" diyerek beşiktaş maçına bağlanıyor radyo ve öğreniyoruz ki g.birliği 1-0 öne geçmiş. Beşiktaş binbir uğraşlarla 3 gol atarken gs güle oynaya 5 tane daha atıyor. ARŞİVDEN
__________________ .uɐln ʞşɐʇʞışǝq 'ɯǝɯçǝƃzɐʌ ǝsuöp ǝuısɹǝʇ ɐʎuüp | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |