|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
03-02-2007, 09:09 | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
. GİRİŞ Uluslararası ticaret, ülkelerin sadece kendi milli paralarını kullanmalarına imkan vermemektedir. İçinde bulunduğumuz ekonomik yapı ülkeleri birbirleri ile girdikleri ticari ilişkilerde kendi milli paralarının yanında diğer ülkelerin milli paralarını da kullanmaya zorlamaktadır. Yabancı ülkelerin paraları ‘döviz’ olarak nitelendirilmektedir ve dövizin de tıpkı diğer ticari mallar gibi milli para cinsinden bir fiyatı vardır. Dövizin milli para cinsinden fiyatına ise ‘döviz kuru’ denilmektedir. Döviz kurunun belirlenmesinde çeşitli sistemler uygulanmaktadır. Dünyada en çok uygulanan döviz kuru sistemi “esnek kur sistemi”dir. Bu sistemde döviz kuru, piyasadaki arz ve talebe göre belirlenmektedir. Uluslararası ticaretin gelişmesiyle birlikte döviz işlemlerinden önemli kârlar sağlayan işletmeler aynı zamanda da döviz kurunun sabit olmamasından dolayı önemli riskleri üzerlerine almaktadırlar. Döviz kurlarındaki değişiklikler, işletmelerin döviz cinsinden olan alacaklarının tamamen veya zamanında tahsil edilememesi, döviz cinsinden olan borçlarının ödenmesi için gerekli dövizin temini sırasında zarar etmeleri gibi risklerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Döviz kurlarındaki değişikliklerin sebep olduğu bu tür riskleri ortadan kaldırmak gelecekteki döviz kurlarını ve buna bağlı olarak da ortaya çıkabilecek riskleri tahmin etmeye bağlıdır. Bu nokta da ortaya döviz kuru riski yönetimi kavramı ve riski yönetenler çıkmaktadır. Bu yöneticiler döviz kuru riskini ortadan kaldırmak için çeşitli teknikler geliştirmişlerdir. Döviz kuru riskini ortadan kaldırmak veya azaltmak isteyen işletmeler bu yöneticilere başvurarak belirli bir maliyet karşısında sunulan hizmetlerden yararlanabilmektedirler. Çalışmamız kapsamında bu tekniklerden futures ve options aşağıda incelenmiştir. | ||
|
03-02-2007, 09:10 | #2 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| II. FUTURES Bu sözleşmelerin ilk ortaya çıkışı 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanmaktadır. Amerika’da buğday çiftçileri, Ağustos aylarında buğdayın piyasaya yığılıp fiyatlarda aşırı dalgalanmalar meydana getirmesini önlemek amacıyla vadeli antlaşmalara girişmişlerdir. 1848 yılında Chicago Board of Trade (CBT) piyasasında futures sözleşmeleri işlem görmeye başlamış, 1868 yılında 8 adet standart sözleşmeye ulaşılmıştır. Bu yıllarda sözleşmeler buğday, mısır, soya fasulyesi gibi zirai ürünlerle sınırlı kalmıştır. Daha sonra altın, petrol gibi doğal kaynaklar üzerine de futures sözleşmeleri yapılmıştır. 1970 yılına kadar herhangi bir finansal gelecek sözleşmesine rastlamak mümkün değildir. 1970’li yılların başında Bretton Woods antlaşması iflas edince doların değerinde aşırı dalgalanmalar oluşmuştur(Apak, 1992, s:17). Bu gelişmeler üzerine 1972 yılında ABD’de Chicago Mal Borsası’na bağlı olarak kurulan Uluslararası Para Piyasası(IMM)’nda dövizle ilgili gelecek sözleşmeleri ortaya çıkmıştır(Seyidoğlu, 1999, s:355). 2.1. Futures Sözleşme Türleri Futures piyasalarındaki sözleşmeler; Finansal Futures Sözleşmeleri ve Mal Futures Sözleşmeleri olmak üzere ikiye ayrılır. Finansal Futures Piyasaları; - Döviz futures sözleşmeleri, - Faiz futures sözleşmeleri, - Hisse senedi endeksi futures sözleşmeleri, - Kıymetli metal endeksli futures sözleşmeleri, olmak üzere dört grupta toplanırken Mal Futures Piyasaları ise; - Zirai mal futures sözleşmeleri, - Sınai mal ve metal futures sözleşmeleri, - Enerji futures sözleşmeleri, olmak üzere üç grupta toplanmaktadır | ||
03-02-2007, 09:10 | #3 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Çalışmamızda bizi ilgilendiren kısım döviz futures sözleşmeleri olduğundan sadece bu sözleşme türünü açıklayacağız. 2.2. Döviz Futures Sözleşmeleri Döviz futures sözleşmeleri,bazı sanayileşmiş ülkelerdeki borsalarda gerçekleştirilen ve standart miktarlardaki dövizlerin, standart tarihlerde teslimini öngören döviz alış veya satış sözleşmelerini kapsar(Seyidoğlu, 1997, s:108). Örneğin; 125.000 DM eşdeğeri, kuru DM 1.60/ABD$ olmak üzere ABD$ 78.125 tutarında bir döviz futures sözleşmesinde, sözleşmeyi satın alan taraf, vade bitiminde ABD$ 78.125 karşılığında DM 125.000 satın alma hakkını elde etmiş, vade sonunda spot kur ne olursa olsun, kontrat sahibi DM’yi 1 ABD$=1.60 kurundan satın alacaktır. Döviz gelecek sözleşmeleri ilk olarak 1972 yılında IMM’de ortaya çıkmış, geçen süre içerisinde giderek başka borsalara ve başka ülkelere de yayılmıştır. Bugün bunların önemlileri arasında New York Stock Exchange’e bağlı New York Futures Exchange, İngiltere’de London International Financial Futures ile Kanada, Avustralya ve Singapur’daki benzerlerini sayabiliriz. Ancak bu borsaların hiçbirisi henüz IMM’nin işlem hacmine ulaşmış değildir(Seyidoğlu, 1997, s:108). Gelecek işlemi sözleşmelerinde kullanılan dövizler sınırlı sayıdadır. Örneğin, IMM gelecek döviz işlemleri borsasında kullanılan dövizlerin sayısı altı olup, bunlar İngiliz sterlini, Avustralya doları, Kanada doları, Japon yeni, İsviçre frankı ve Alman markıdır. Her dövize bağlı sözleşmelerin de minimum bir alt sınırı vardır. İşlem hacmi ancak bu miktarların tam katları biçiminde olabilir(Seyidoğlu, 1999, s:355). | ||
03-02-2007, 09:10 | #4 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| IMM’de günlük en yüksek ve en düşük kur değişmeleri için belirlenmiş sınırlar vardır. Bunun amacı örneğin bir günde ani bir yükselişle piyasada istikrarın bozulmasını engellemektir. Bunun yerine ani bir olayın etkisi yavaş yavaş atlatılmaya çalışılır. Bu tür işlemleri yapan alıcı ve satıcılar aracılık hizmeti karşılığında borsaya bir komisyon öderler. Ayrıca borsa açısından bir tür güvence parası niteliğinde olmak üzere sözleşmenin belirli bir oranı kadar yatırılan bir marj vardır. Kurlardaki değişme ile birlikte, sözleşmenin temsil ettiği dövizin ulusal para karşılığında yükseliş ve düşüşler ortaya çıkar. Kurdaki bir düşme karşısında, sözleşmenin toplam değeri belirli bir sınırın altına inerse, aradaki farkın sözleşme sahibi tarafından günlük olarak marj hesabına ödenmesi gerekir. Bu yükümlülük yerine getirilmediği taktirde sözleşme otomatik olarak iptal edilmiş sayılır ve borsa zararı yatırılan ilk marjdan karşılar. Kurdaki yükselme dolayısıyla ortaya çıkan kazançlar da yatırımcıya peşin olarak ödenir veya faizli olarak marj hesabında tutulur. Her gün yapılan bu hesaplaşmaya “gündelik denkleştirme” sistemi denir. Günlük denkleşme dolayısıyla sözleşmeler adeta her gün yenilenmiş olmaktadır. Gelecek sözleşmelerinin istenen miktar ve süre için yapılamaması dolayısıyla bu tür işlemler ithalatçı, ihracatçı ve dış yatırımcı gibi ticari ve mali ihtiyaç sahipleri bakımından çok kullanışlı değildir. Fakat taşıdıkları standart özellikler, bu piyasaları özellikle spekülatörler açısından oldukça çekici bir duruma getirir. Gerçekte profesyonel spekülatörlerin asıl faaliyette bulundukları piyasalar bunlardır. Spekülatörler ilgili dövizlerin kurlarıyla ilgili bekleyişlerine göre bu sözleşmeleri alır veya satarlar. Böylece bir gelecek işlemi sözleşmesi ait olduğu teslim tarihine kadar bir çok kez el değiştirir. Bir tek işlemcinin başından sonuna kadar sözleşmeyi saklayıp vade sonunda dövizi tahsil etmesi sık rastlanan bir durum değildir. | ||
03-02-2007, 09:10 | #5 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Ayrıca gelecek döviz işlemi sözleşmelerinin süresi dolduğunda, örneğin alış sözleşmesi sahibine gerekli miktar, döviz olarak değil, ulusal para olarak ödenir, işlemci bu para ile gerekli dövizi anında teslim piyasasından satın alır. Döviz satış sözleşmelerinde de teslim yine dövizin o günkü kurdan ulusal para karşılığının ödenmesi biçiminde yapılır(Seyidoğlu, 1999, s:356). 2.3. Futures Sözleşmeleri ile Vadeli Teslim İşlemleri Arasındaki Farklar Futures sözleşmesi bugünden yapılırken alınıp satılan dövizin gelecekte devrinin öngörülmesi ve uygulanacak kurun da önceden belirlenmiş olması gelecek işlemleri ile vadeli teslim işlemleri arasında bir benzerlik oluştursa da bu iki işlem arasındaki farklar çoktur. Vadeli teslim sözleşmeleri bir banka ile müşterisi arasında yapılır. Bu nedenle bu işlemler çeşitli ülkelerde oldukça yaygındır. Futures sözleşmeleri ise belirli ülkelerde, belirli yer ve bina ile sınırlı borsalarda yürütülür. Vadeli sözleşmeler istenen miktar, süre ve arzu edilen dövize göre yapılabilir. Gelecek sözleşmeleri ise döviz cins ve miktarı ile süre yönünden standart hale getirilmişlerdir. Futures sözleşmelerinde İngiliz sterlini, Avustralya doları, Kanada doları, Japon yeni, İsviçre frankı ve Alman markı kullanılırken vadeli teslim işlemlerinde bankalar bu dövizler dışında daha birçok dövizle işlem yapma olanağı sağlarlar. Futures sözleşmelerinin hacim ve vade olarak standart olması dolayısıyla piyasaya giren herkes sözleşme türleri konusunda bilgi sahibidir. Bu da sözleşmelerin devrini kolaylaştırır. Vadeli teslim sözleşmeleri ise banka ile müşterisi arasındaki özel işlemlerdir. Dolayısıyla taraflar, istenen döviz, miktar ve vade üzerinde anlaşmaya varmış olabilirler. | ||
03-02-2007, 09:11 | #6 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Gelecek işlemleri, borsa aracıları kanalıyla yapılır. Aracılar müşterilerinin emirlerini borsa salonuna aktarır ve ilgililere duyurulmasını sağlarlar. Alış ve satış fiyatları eşleşme olunca işlem gerçekleşir. Borsa bu fiyatı herkese açık olarak ilan eder. Vadeli piyasa işlemleri ise alış ve satış kurları üzerinden bir banka ile yapılır. Gelecek işlemlerinin borsaya bağlı olması sözleşmeye uymama riskini ortadan kaldırır. Çünkü işlemleri yürüten borsa, gerçekte hem alıcı, hem de satıcı açısından sözleşmeyi garanti etmektedir. Oysa vadeli teslim sözleşmesi taraflar arasında ticari bir işlemdir ve daima bir risk taşır(Seyidoğlu, 1997, s:109). 2.4. Futures Sözleşmelerinin Fiyatlandırılması Bütün döviz futures işlemlerine kotasyon ABD Doları karşılığı yapılmaktadır. Bu, futures işlemi yapılan para biriminin vadesindeki ABD Doları karşılığını göstermektedir. Serbest piyasalarda tüm ürün fiyatları temel arz ve talep güçlerinin etkileşimi ile belirlenmektedir. Özellikle etkinlik düzeyi yüksek olan piyasalarda spot fiyatların belirlenmesi, haberlerin beklentileri, beklentilerin alma ve satma kararlarını etkilemeleri ve alma ve satma kararlarının da piyasada fiyatları değiştirmesi şeklinde gerçekleşmektedir. O nedenle arz ve talep güçleri, spot ürün fiyatlarını etkileyen en önemli mekanizmadır. Tüm spot ürünlerin fiyatları piyasadaki arz-talep koşullarına bağlı olarak değişmekle birlikte farklı ürünlerde arz ve talebi etkileyen koşullar farklı olmaktadır. Futures sözleşmeleri spot ürünlerden türetilmiş olduklarından, futures piyasalarında özellikle spekülasyon amaçlı faaliyet göstermeyi düşünen aktörlerin, altta yatan spot ürünün arz-talep güçlerini yakından tanımaları önemli bir zorunluluktur. Bu nedenle döviz futures sözleşmeleri üzerine spekülasyon yapmayı düşünen bir kişinin, spot kurların belirlenme kuramı ile yakından aşina olması gerekmektedir. | ||
03-02-2007, 09:11 | #7 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Futures fiyatlarını, gelecek vadedeki spot piyasalara olan arz ve talep oluşturmaktadır. Bu nedenle de bu fiyatların belirlenmesinde spot ürünün ileri vadeye taşıma maliyeti ve arbitraj faktörleri önemli rol oynamaktadır(Erdoğan, 2. Basım, s:90). 2.5. Futures Piyasalarını Kullananlar ve Amaçları Bu piyasaların en önemli işlevi risk yönetimidir. Futures piyasaları, herhangi bir ürünün ileri bir vadede belirli sabit bir fiyat üzerinden teslimatını garanti ederek, ileride olabilecek spot fiyat değişmelerine karşı bu ürünü alacak ve satacak tarafların riskini ortadan kaldırmaktadır. Futures piyasaları, spekülatör ve arbitraj amacıyla işlem yapanların yanı sıra, sanayi kuruluşları ve portföy yöneticileri tarafından hedging ve bankalar tarafından aktif/pasif yönetimi amacıyla kullanılmaktadır. Bankalar ve finansal kuruluşlar diğer kuruluşlara oranla çok daha fazla faiz ve döviz riskine sahiptirler. Bankaların karları, müşterilerden borçlanarak elde edilen fonların, daha yüksek faizlerle satılmasından oluşmaktadır. Fon maliyetlerinin yükselmesi, buna karşılık plasman faizlerinin yükseltilmemesi durumunda bankanın kar imkanı ortadan kalkmaktadır. Böyle durumlarda sıkıntı yaşamamaları için, faiz farklarını mali futures piyasalarına girmek suretiyle yönetebilme imkanı bulunmaktadır. Bunun dışında swap ürünü satabilmek için her zaman karşı taraf bulamayan banka, bir süre için kendisi karşı taraf olmakta ve pozisyonu üzerinde taşımaktadır. Buna swap depolanması da denmektedir. Swap’a karşı taraf buluncaya kadar, üstlenilen faiz riski mali futures piyasalarının kullanılması ile hedge edilebilmektedir. Bankalar müşterilerinin istekleri doğrultusunda mali ve mal piyasalarında futures işlemlerine aracılık etmektedirler. Portföy yöneticileri, kamu kuruluşları, belediyeler, mali futures kontratları satarak ileride meydana gelebilecek faiz artışları ve buna bağlı doğacak yüksek borçlanma maliyetlerini hedge etmek imkanına sahiptirler(Erdoğan, 2. Basım, s:92). | ||
03-02-2007, 09:11 | #8 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| III. OPTIONS Gerek vadeli teslim sözleşmeleri gerekse borsaya bağlı gelecek sözleşmeleri ilerde yapılacak döviz işlemine uygulanacak kuru bugünden belirleyerek kur riskini önlerler. Ama bunların hiçbirisi müşteriye sözleşme yapıldıktan sonra onu yerine getirmeme hakkı vermez. Oysa ilerdeki tarihte spot kur daha uygun ise müşteri, sözleşmeyi bir yana bırakıp o günkü spot piyasada işlem yapmak isteyebilir. Döviz opsiyonları bu ihtiyaçtan doğmuştur(Seyidoğlu, 1997, s:113). Bu nedenle de gelecek anlaşmalarından daha esnektir; satın alan opsiyonu kullanmak zorunda değildir(Yüksel, 1999, s:228). Bu sözleşmeler hem örgütlü borsalarda, hem de borsa dışında yapılmaktadır. Döviz opsiyonları, 1970’li yılların ortasından itibaren firmaların ve bankaların artan ölçülerde karşılaştıkları döviz kuru risklerini ortadan kaldırmak amacıyla geliştirilmiş hedging yöntemleri arasında önemli bir yer tutmaktadır(Apak, 1992, s:31). Döviz opsiyonları alış ve satış opsiyonu biçiminde kendisini göstermektedir. Belli bir yabancı parayı belirli fiyattan (ulusal para olarak), öngörülen sürede satın alma hakkı doğuran sözleşmelere döviz alış opsiyonu, Tersine bir yabancı parayı sabit fiyattan belirli sürede satma hakkı doğuran sözleşmelere de döviz satış opsiyonu denilmektedir(Seyidoğlu, 1997, s:113). Uygulama süreleri açısından döviz opsiyonları ikiye ayrılırlar. Birinci sistemde sözleşmeler ancak öngörülen sürenin dolduğu tarihte uygulamaya konulabilirler. Bu sistem Avrupa opsiyonu olarak bilinir. İkinci sistemde sözleşmeler, ait oldukları süre içinde istenilen bir tarihte uygulanabilirler. Yani sürenin bitişini beklemeye gerek yoktur. Buna da Amerikan opsiyonu denilir. Bu yöntem kuşkusuz ki birinciye göre daha büyük bir esneklik sağlar(Seyidoğlu, 1999, s:356). | ||
03-02-2007, 09:11 | #9 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Sözleşmede belirtilen ve opsiyonun hangi fiyattan uygulanacağını gösteren fiyata, uygulama fiyatı veya temel fiyat denilir. Opsiyonun yerine getirilmesine karar verildiğinde esas alınacak fiyat budur. Sözleşme yapıldığındaki günlük kur temel fiyat alınabileceği gibi başka kurlar da alınabilir. Ancak ödenecek primlerin tutarı da buna göre değişecektir(Seyidoğlu, 1997, s:113). 3.1. Tarafların Beklentileri Hisse senedi piyasalarında olduğu gibi, opsiyon piyasalarındaki fiyat hareketleri de ayılar ve boğalar olarak sınıflandırılabilir. Ayılar fiyat düşüşlerini, boğalar fiyat artışlarını anlatır. Tarafların benimsedikleri stratejiler fiyatlar üzerindeki beklentilerini yansıtacaktır. Beklentiler, kuvvetli ayı beklentisi veya kuvvetli boğa beklentisi, hafif ayı beklentisi veya hafif boğa beklentisi, tamamen meyilsiz olarak tanımlanmaktadır. Burada meyilsiz strateji, durağan bir piyasa beklentisinin stratejisidir(Apak, 1992, s:32). 3.2. Borsa Opsiyonları Döviz opsiyonu borsalarının ortaya çıkışı çok eskilere gitmez. ilk kez 1982 yılı Aralık ayında ABD’de Philadelphia Menkul Kıymetler Borsası’nda döviz opsiyon sözleşmeleri uygulaması başlatılmış ve kısa sürede Amsterdam, Chicago ve Montreal gibi örgütlü borsalar da aynı hizmeti vermeye başlamışlardır. Borsa opsiyonları döviz cinsleri, uygulama fiyatları, en düşük döviz miktarları, vadeleri ve bitiş tarihleri yönünden standart nitelikteki sözleşmelerdir. Philadelphia Opsiyon Borsası’nda işlem gören dövizler şunları kapsar: Avustralya doları, İngiliz sterlini, Kanada doları, Fransız frankı, Alman markı, Japon yeni, İsviçre frankı ve ECU. İşlem yapılabilen en düşük para miktarları da gelecek sözleşmeleri için öngörülen miktarların genellikle yarısı dolayındadır. | ||
03-02-2007, 09:11 | #10 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Opsiyon sözleşmelerinin standart vadeleri 1, 3, 6, 9 ve 12 aydır. Bir sözleşmenin bitiş tarihi de Mart, Haziran, Eylül ve Aralık aylarından birinin üçüncü Çarşamba günüdür. Opsiyon sözleşmesi, sahibine öngörülen miktarda dövizi alıp almama veya satıp satmama esnekliği sağlar. Böyle bir hak ise parasal değere sahiptir. Diğer bir deyişle, opsiyon sözleşmesi sahibinin bu sözleşmenin içerdiği esneklikten dolayı bir prim ödemesi gerekir. Bu ödemeye opsiyon primi veya opsiyon fiyatı denir ve bu miktar opsiyonun maliyetini ifade eder. Opsiyon borsasında primler genellikle döviz birimi başına alınan sabit bir miktardır. Opsiyon sözleşmesinin, sahibine hangi fiyattan döviz alma veya satma hakkı vereceği sözleşmede belirtilen uygulama fiyatına veya temel fiyata bağlıdır. Genellikle günlük kur temel fiyat olarak alınır; ama bu zorunlu değildir. Temel fiyat için birden fazla kur arasından seçim yapılabilir. Her birinin ifade ettiği değer farklı olduğu için ödenecek primler de farklı olur(Seyidoğlu, 1997, s:113). 3.2.1. Kullanım alanları Döviz opsiyonları ilk olarak ihracatçı ve ithalatçı gibi dış ticaret firmalarını kur riskine karşı korumada kullanılabilirler. Ancak sözleşmenin süre ve miktar yönünden standart olmaları bu olanağı bir ölçüde sınırlandırır. Döviz opsiyonlarının diğer bir kullanım alanı ise kendisini dış mali yatırımlarda gösterir. Dış yatırımcının kur değişmeleri dolayısıyla önemli ölçüde kazanca girdiği ancak henüz yatırımın süresinin dolmadığı bir durumda yatırımcı kazancını yurda getiremeyecektir. Böyle bir durumda yatırımcı kurlarda ters yöndeki bir gelişme nedeniyle kazancını kısmen veya tamamen kaybedeceği endişesi içinde olacaktır. Dolayısıyla eğer bugünkü döviz kazancı devam ederse bunun ulusal para karşılığını sabitleştirmeyi isteyecektir. Bu kesin olmayan bir kazanç olduğundan yatırımcı aradığı esnekliği ancak döviz satış opsiyonu sözleşmelerinde bulabilir. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |