|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
03-02-2007, 14:44 | #21 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 12 inci maddesinin son paragrafında yer alan “tüm kategorilerinde bu tarihten başlayarak her gün bakiyelerin duyurulması şartıyla serbest dağıtımlar sürekli bakiye dağıtımı şeklinde yapılacak olup kayda bağlanan belgelerde yükleme süresi 21 gündür”ifadesi “ Tüm kategorilerde bu tarihten başlayarak her gün bakiyelerin duyurulması şartıyla serbest dağıtımlar sürekli bakiye dağıtımı şeklinde yapılacaktır. Öyleyse elimizi kolumuzu bağlayan bir engel değil? Zaman zaman bizi sıkıştırmıştır. bu doğru ama ihracatı çok kısıtladığı da söylenemez. Yine de bir takım teknik sorunlar çıkardığı kesin. Bugüne kadar hiç kimse kotasızlıktan mal yollayamaz durumda olmamıştır. Onun dışında bizim asıl başka sorunlarımız var. Örneğin üretim maliyetlerinin yüksekliği daha büyük sorun. Marka desteği, pazarlama desteği sağlanması lazım. Kotadan daha çok tartışmamız gerekenler bunlar olmalı. Kemal Akın, şube şefi arkadaşları Günay Demirtaş ve Aysun Çiftçi ile birlikte. Kota dağıtım yetkisi kimde? Hükümetler arası yapılan anlaşmalar gereği yetki Devlet Bakanlığında onun adına da Diş Ticaret Müsteşarlığı yetkili.DTM’da bu konuda ITKIB'i görevlendirmiş. Yani koordinatör biziz. Türkiye geneli kota dağıtımı, raporlanması, fiili ihracatın düzenlenmesi gibi faaliyetleri de biz yapıyoruz. Dağıtım kriterleri nasıl belirleniyor? Her yılın ikinci yarısından itibaren gelecek yıla ilişkin çalışmalar baslar. Bu yıl da böyle olmuştur. Temmuz -Ağustos aylarında alt komiteler toplanır, sistemin aksayan yönleri belirlenir böylece alt yapı hazırlanır. Ekim -Kasım gibi Müsteşarlığa, onaylanmak üzere iletilir. Uygun görülürse sektöre bildirilir. Birlikler bu kriterleri belirlerken sürekli sektörle temas halinde olmaya dikkat etmiştir. Uygulamada karşılaştığınız en büyük güçlük nedir? Kotanın bir teknik engel olduğunu konuşmuştuk, kota dağıtım talimatlarını bakın 30-40 maddelik detaylar içeriyor. Kısıtlı bir miktarı homojen olmayan bir topluluğa dağıtıyorsunuz hepside ayni havuzdan kota almak durumunda hatta ayni alanda faaliyet gösteren firmalar bile homojen değil, pantolonu ele alin örmecisi, dokumacısı var. Böyle olunca zaman zaman problem oluyor. Ayrıca Firmalar uygulamalarında GB sonrası ihracat departmanlarını kapattılar veya küçülttüler. Bu isi müşavirlerine bıraktılar ya da bir kişiyi görevlendirdiler. Fakat isin içine kota girince işlemlerini yetiştirememeye başladılar. Eğer kuryelerine bırakmışlar ise genelde yeterli duyarlılık gösterilememiş. Süreli olaylar bunlar, çok dikkat edilmesi lazım. Bilhassa hassas kategorilerde hassas olunması şart. Çünkü kotalı ihracat özellikle bazı kategorilerde çok teknik. | ||
|
03-02-2007, 14:44 | #22 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Bu teknik isi yapacak teknik donanımınız ve personeliniz yeterli mi? Bizim teknik olarak hiçbir eksikliğimiz yok, personel olarak da öyle. Türkiye geneline tek bir merkezden bu hizmeti vermemize rağmen çok sağlıklı bir yapılanmaya sahibiz. Düzelti: Geçtiğimiz sayıda ITKIB Genel Sekreter Yardımcıları ile yapılan röportajda "ITKIB” devlete bağlı olmakla birlikte yönetim kurulları ile özel sektöre de yakın, bu durum çalışma koşullarını nasıl etkiliyor?' seklindeki soruda Sami Kurt'a ait cevap "Yüzde 75 devlet yüzde 25 özel sektör" olarak yanlış dizilmiştir. Doğrusu "yüzde 75 özel sektör, yüzde 25 devlet mantığında çalışıyoruz" olacaktır. Düzeltir, Özür dileriz. ITKIB Kotalı işlemler Uygulama Şube Müdürü Kemal Akın Her sabah kota kalktı haberleriyle uyanıyoruz Hazır giyim sektörü dendiğinde akla ilk gelen kelime kota olsa gerek, Amerika'nın iç pazarını korumak gerekçesiyle tüm dünyada uyguladığı bu kısıtlamalar kimine göre bir öcü, kimine göre ise dünya ticaretinde bir denge unsuru. Tüm Türkiye'ye tek merkezden bu kotaları dağıtan birimin Müdürü Kemal Akın'a göre ise daha öncelikli sorunlarımız var. Bu şubede hangi işlemler yapılıyor? Amerika ve Kanada'ya yönelik Türkiye genelinde kotaların dağıtımını organizasyonu ile kotalı tekstil, konfeksiyon belgelerinin kayıtlarını yapıyoruz. Ayrıca konfeksiyon ve hazır giyim ürünlerine ilişkin gümrük idarelerinden intikal ettirilen kıymet araştırma işlemleri sonuçlandırılıyor. Kaç kişiyle veriliyor bu hizmet? Ben ve iki şef arkadaşımla birlikte 12 kişi çalışıyor. Diğer şubelerle kıyaslandığında büyük bir şube diyebiliriz. | ||
03-02-2007, 14:44 | #23 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 2005'ten sonra bu şube ne is yapacak? 2005 aslında bir sembol, buna sendrom da diyorlar, Gümrük Birliği'ne girerken de bu tartışmalar yaşanmıştı.2005'te tüm dünyada kotalar kalksa bile bizim için her şey bitmeyecek. Başka tarife dişi engeller çıkacak Dünya ticaretine yön veren yeni kısıtlamalar mutlaka olacaktır. Kotalar dünya ticaretinde neyi belirtiyor? Kotalar ABD, Kanada gibi ülkelerin kendi iç pazarlarını korumak amacıyla uyguladıkları kısıtlamalar. Ancak dünya libaralizminin basını çeken bu ülkelerin söylemleriyle karşılaştırıldığında kota kavramını anlamak çok mümkün değil. Eğer küresel bir dünyaya doğru gidiyorsak, kotalar dünya ticaretinin önünde ciddi bir engel. Üstelik kotaları belirlerken ticaret dişi bazı unsurlarda dikkat çekiyor. Örneğin bazı ülkelere ayrıcalıklar tanınmış, bazılarıyla tercihli anlaşma yapılmış, sonra gelmiş bizi kısıtlamış. ABD'nin kota uyguladığı ülkeler içinde Türkiye'nin durumu nasıl, avantajlı bir konumda mi? ABD'nin Türkiye'den ithalatı toplam ithalat potansiyeli içinde yüzde l. 5, bilmiyorum artık bunu nasıl değerlendirmek lazım. Halbuki bizim üretebilecek gücümüz var orada hazır müşterimiz de var, çok daha fazlasını gönderebiliriz aslında. 2005'ten sonra kotasız bir dünyada Dengeler yeniden oluşacak... Türkiye'nin ihraç kalemleri arasında en önemli yere sahip olan tekstil ve konfeksiyon ihracatının da can damarını ABD teşkil etmektedir. Dünyanın en büyük ve cazip alicisi durumunda olan ABD'nin kendi iç pazarını korumak amacıyla uyguladığı kotalar yulardır dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de sorun yaratmaktadır. Gerçekleştirilen bu büyük arzın karşısındaki sinirli talep, hep tartışma konusu olmuş,kotalar bir gün kalksa Amerikan pazarının kısa süre içinde ele geçirilebileceği fikri yerleşmiştir dışardan bakanların kafalarına. Daha yılın ilk aylarında dolan pantolon gibi kategorilerde bu görüş doğru gibi görünse de tüm kategorilerde olaya bakıldığında durumun tam da böyle olduğu söylenemez. | ||
03-02-2007, 14:44 | #24 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Amerika pazarının fiyata karşı gösterdiği hassasiyet ve ekonomik sebeplerin dışında bazı bölge ve ülkelere tanıdığı ayrıcalıklar bu kez kotalardan da büyük sorunlar yaratabilir ülkemiz için.İşte 2005 yılının yaklaşmasıyla daha sık tartışılmaya başlayan kotasız ticaretin önemli açmazı da burada gizlidir. Yıllar içinde üretim ve pazarlamada belirli bir kalite tutturmuş olan Türk tekstil ve konfeksiyon sektörü uzun zamandır ülkenin içinde bulunduğu genel ekonomik sorunlara bağlı olarak ciddi derecede kan kaybetmiştir. Kotaların kalkmasından sonra pazar mücadelesi vereceği ülkelere göre son derece yüksek isçilik maliyetleri ve dünyanın hiçbir ülkesinde görülmemiş son derecede pahalı enerji girdileri ile zorlanan Türkiye, maalesef SSK gibi KDV gibi bürokratik sorunlarla da mücadele etmektedir. Kotaların kalkması ve tek belirleyenin büyük ölçüde fiyat olmasıyla bu sorunlar eskisinden daha etkili bir şekilde hissedilecektir. Bu yüksek maliyet ile kotasız bir Amerika pazarında Uzak Doğu ülkelerine karşı tutunmak hiç de kolay olmayacaktır. Kotaların kalkmasından sonra yaşanabilecek olumsuzlukları böylece saydıktan sonra önemli bir avantaja da değinmek gereklidir. Türkiye söz konusu Uzak Doğu ülkelerine karşı belirgin bir kalitede mal ve hizmet üretmektedir. Moda marka kavramına ağırlık vererek, tek avantajı fiyat olan ülkelere karşı önemli bir üstünlük sağlayabileceği de açıktır. Unutmamak gerekir ki sahip olduğu deneyim ve büyük potansiyelle Türkiye, rekabet koşulları yeniden sağlandığında ve devletten gerekli desteği aldığında kotasız bir pazarda da tutunacak güce sahiptir ancak kotalar kalktıktan sonra durum hiç de zannedildiği gibi güllük gülistanlık olmayacaktır. Bir an kotaların olmadığını farz edelim sektörün durumu ne olurdu? Kota bir engel ama tartışıldığı kadar olmasa gerek. Bir anlamda disipline eder bir tarafı da var. Zaman, zaman kalkmasın diyen insanlarla da karsılaşıyoruz. Tabii bir de rakiplerimiz açısından bakmak lazım. Çin'e de bu kotalar uygulanıyor, bu da bizim için bir denge anlamına geliyor. Olaya ürün açısından değil biraz bürokratik açıdan bakarsak asil zorluk burada ortaya çıkıyor. Zaten sistemin işleyişini zorlaştıran bir bürokrasi varken bir de buna yeterince karmaşık olan kota bürokrasisi giriyor. | ||
03-02-2007, 14:45 | #25 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Kaç kategoride kota uygulanıyor? Tekstil ve konfeksiyonda 40-50'nin üzerinde kategoride kota uygulanıyor. Biz bunların 5-6 tanesinde zorlanıyoruz yani hassas kategori olarak görüyoruz. Gömleği yüzde 20-28 oranında doldururken pantolonda çok ciddi bir sıkışıklık içindeyiz. Türkiye'de tekstil sektörünün gelişmesi açısından bakıldığında kotaların kalkması ile ihracatın artacağı görünen bir gerçektir. Tüm sat inal ma ofisleri faaliyete geçtikleri yıldan itibaren alim süreçlerinde her yıl siparişlerini hedefledikleri büyüme payı doğrultusunda belirler. 2001 yılı için ne yazık ki kota problemleri yüzünden bu büyüme payı gerçekleştirilememektedir. Kota probleminin üstesinden gelinebildiğinde tekstil sektöründe büyük gelişmeler yaşanacak ve ihracat artacaktır.Düşük fîyatlı mallar ile tüketilen kotalar nedeniyle yüksek fîyatlı mallar bazında siparişler yüklenememektedir. Tüm kategorilerde yılın ikinci yarısında yaşanan ambargolar sonucunda Türkiye pazarından yapılacak alımlar farklı ülkelerde değerlendirmeye alınmaktadır. Türkiye'de tekstil sektörü yurtdışındaki rakipleri ile fiyat, kalite ve üretim hızı yönünden rekabet etmeye çabalarken, kota engelinin ortadan kalkması doğal olarak ihracat miktarını artıracaktır. Teknolojinin durmaksızın ilerlediği sektörde yapılacak atılımlar zamanında gerçekleştirildiğinde anlam taşırlar. Rakiplerimiz teknolojik açıdan durmaksızın ilerlerken ülkemizde üreticiler bas etmeleri gereken problemler nedeniyle bu yenilenmeyi takip edemeyecek duruma gelmişlerdir. Sivil toplum örgütleri lobi faaliyetleri ile kotaların kaldırılması konusunda daha fazla çaba ve faaliyet göstermelidirler. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |