Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Dış Ticaret

Cevapla
 
LinkBack (1) Seçenekler Stil
Alt 03-02-2007, 16:57   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
T.C Dış Ticaret Yapısının 90-99 Yılları Arasında Yaşadığı Değişim

GİRİŞ


Bu çalışmanın amacı Türkiye’nin ödemeler dengesinin önemli kalemlerinden olan ihracat, ithalat, turizm, olgularının son on yılını mercek altına alarak 1990-2000 yılları arasında yaşanan gelişmeleri ortaya koymaktır. Bu çalışma sırasında ekonominin ve doğal olarak ihracat, ithalat ve turizmin üzerinde önemli etkileri olan kur politikaları yaşanan iç ve dış ekonomik krizler de irdelenerek bu önemli gelişmelerin ekonomiyi ne yönde ve ne ölçüde etkilediği ortaya konmaya çalışılmıştır.

DIŞ TİCARETİN YAPISI

Türkiye Cumhuriyeti , kuruluşunu izleyen ilk yıllarda sanayileşme için alt yapısını oluşturmaya yönelik faaliyetlerde bulunmuş , bunu yaparken de sağlıklı bir iç dinamik yaratmak amacıyla özellikle 1950’li yıllardan itibaren ithal ikameciliğine yönelmiş ve uzun süre ekonomi bu anlayışla yönetilmiştir. İthal edilecek malların yurt içerisinde üretilmesi suretiyle yerli sanayinin geliştirilmesini bu arada kısıtlı olan ihracattan dolayı kuramadığı dış ödemeler dengesini (döviz darboğazı) aşmayı ve dövize bağımlılığını minimize etmeyi amaçlayan bu yaklaşım 1980’lere gelindiğinde terk edilmiştir. Nitekim ithal ikameci sanayi politikalarının sektörün durumuna göre , dış dünya ile rekabet edebileceği bir seviyeye gelinceye kadar sürdürülmesi gerekir. Aksi halde döviz darboğazına düşülmesi kaçınılmaz olacak ve aşırı korumacılığın verdiği ataletle firmalar daha ucuza ve daha kaliteli ürün üretmek yoluna gitmeyecektir.
1980 yılından sonra ihracata yönelik sanayi politikaları benimsenmiş , sanayi mamullerinin daha ziyade dış piyasalara ihraç edilmesi suretiyle döviz geliri elde edilmesi amaçlanmıştır.
Bu politika değişiklerinde ara malları ithalatına duyulan ihtiyaç ve petrol krizlerinin önemli katkısı olmuştur.
Dış ticaret hacminin , 1980 yılına kadar GSMH ’ ye oranı oldukça düşük seyrederek 1979 yılında %16 olarak gerçekleşmiştir. Bu gelişmekte olan ülkeler açısından oldukça düşük bir orandır. Kendi kendine (petrol hariç) yeterli oluşunun da etkisiyle ithal ikameciliğe yönelen Türkiye , uyguladığı politikalarla önemli ölçüde yerli sanayisini ayağa kaldırmayı başarmış ve 1980 yılından sonra bu gelişme uygulanan dışa açık politikalarla ivme kazanmış , dış ticaretin GSMH’ye oranı 1990 yılında büyük bir atılım göstererek %32 ye yükselmiştir. Aynı dönemde dünya ihracatında %5,08 oranında bir gelişme kaydedilirken Türkiye’nin ihracatı yılda %13,69 oranında artış kaydetmiştir.
Dış ticaret dengesindeki açık 1998 yılında görülen ithalat patlaması sonucu hızla artarak 1993 yılında 14 milyar USD’lık rekor seviyesine ulaşmış, 1994’deki 5 NİSAN kararlarıyla küçülmüş ve nihayet 1995’deki ithalat patlamasıyla yine önemli ölçüde artmış , açıklar Gümrük Birliği’ne giriş sonucu artarak süre gelmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise 1990 yılında
% 58,1 iken 1999 yılında % 68,9 olarak gerçekleşmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-02-2007, 16:58   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yıllara göre Türkiye'nin Dış Ticareti 7


İhracat
İthalat
Dış Ticaret Dengesi
Dış Ticaret Hacmi
İhracatın İthalatı
Yıl
Değer
Değer
D eğer
Değer
Karşılama Oranı (%)
1990
12.959.288
22.302.126
-9.342.838
35.261.414
58,1
1991
13.593.462
21.047.014
-7.453.552
34.640.476
64,6
1992
14.714.629
22.871.055
-8.156.426
37.585.684
64,3
1993
15.345.067
29.428.370
-14.083.303
44.773.437
52,1
1994
18.105.872
23.270.019
-5.164.147
41.375.891
77,8
1995
21.637.041
35.709.011
-14.071.970
57.346.052
60,6
1996
23.224.465
43.626.642
-20.402.178
66.851.107
53,2
1997
26.261.072
48.558.721
-22.297.649
74.819.792
54,1
1998
26.973.952
45.921.392
-18.947.440
72.895.344
58,7
1998
22.482.273
38.539.579
-16.057.306
61.021.852
58,3
1999
21.205.123
32.188.539
-10.983.416
53.393.662
65,9

Not: İşlenmemiş ve yarı işlenmiş altın, kıyı ve sınır ticareti, geçici ihracat ve ithalat yolcu beraberi eşya
(bavul ticareti) ve transit ticaret bilgileri dış ticarete dahil edilmektedir.

İHRACAT

Türkiye’nin dış ticaret yapısında 1980 yılına gelinceye kadar önemli bir değişiklik gözlenmemiştir. Ancak 1980 yılından sonra ithal ikameci politikaları bir kenara bırakan Türkiye’de ihracat rejimine yönelik yeni düzenlemelere gidilmiş ; sanayi ürünlerinin üretimini ve ihracını teşvik eden politikalar izlenip , döviz kurlarında ayarlamalara gidip , iç talep kısılarak ihracatın artırılmasına çalışılmıştır. Bunun sonucunda 1980 yılında 2,91 milyar USD olarak gerçekleşirken , 1990 yılında Türkiye’nin toplam ihracatı 12,959 milyar USD olarak gerçekleşmiştir. Aynı şekilde 1980 yılı için % 4,2 olan ihracat/GSMH oranı (dışa açıklık) , 1990 yılında % 8,5 olarak gerçekleşmiştir.

Konumuz 1990-2000 yılları arası gelişmeler olduğu için bu aralıkta gelişen olaylara bakmakta fayda vardır.

1990 yılında Türkiye’nin toplam ihracatı 12,959 milyar USD olarak gerçekleşmiş,bunu takip eden dönemde 1998 yılına kadar her yıl artış göstererek 26,261 milyar dolara çıkmış , bu süre içinde en büyük artış % 19,5 ile 1995 yılında göülmüştür. Bu dönemde dış ticaret hacminin ve açığının en yüksek olduğu yıl 1997 dir. 1990 yılında % 58.1 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı 1999 yılında %65.9 olarak gerçekleşmiş,nihayet 1999 yılı toplam ihracat değeri 21.205 milyar USD olmuştur.

7 DPT
  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-02-2007, 16:58   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sözü edilen 10 yıllık periyot içinde toplam tarım ürünü ihracatı 2.249 milyar USD den (1990) 2.394 milyar USD’ye pek de fazla sayılmayacak bir artışla çıkmıştır.(1999) Aynı dönemde madencilik sektöründe yapılan ihracat 326 milyon USD’den 385 milyon USD ye çıkmış,sanayi ürünlerinin ihracatı ise 10.348 milyar USD’den 23.754 milyar USD’ye çıkmıştır.

Görüldüğü gibi tarım ve madencilik sektöründe küçük ancak sanayi sektöründe büyük artışlar yaşanmış,sanayileşmeye verilen öncelik bu şekilde kendini göstermiştir. Türkiye’de tarımsal ürün ihracatı içinde en önemli yeri bitkisel ürünler tutmaktadır. Başlıca bitkisel ürünler; pamuk,tütün,fındık ve kuru üzüm olarak sayılabilir.
Sanayi sektöründe ise alt sektörler itibariyle ihracat değeri açısından ilk sırayı tekstil ürünleri alırken onu giyim eşyası ve ana metal sanayi,gıda ürünleri ve içecekler izlemektedir. Görülen odur ki katma değeri ileri, teknoloji gerektiren sektörler henüz arzu edilen yeri alamamıştır. Bu da dış ticaret dengesini olumsuz etkilemektedir. 90’lı yıllarda en yüksek ihracat artışı ise plastik ve kauçuk ürünleri,makine ve teçhizat,tıbbi aletler,motorlu kara taşıtları ve mobilya alt sektörlerinde görülmüştür.

Tarım sektörünün toplam ihracat içindeki yeri aradaki 10 yıl sonunda %17.4’ten,%10’lara, madencilik sektörünün payı %2.5’ten %1.7’ye düşerken sanayi ürünlerinin payı %79.9’dan %90’a ulaşmıştır.

Türkiye’nin dünya ticareti içindeki payı her geçen gün artmakla birlikte hala çok küçüktür. Bununla birlikte Türkiye’nin dış ticareti incelendiği zaman geleneksel olarak OECD ülkeleriyle gerçekleştirdiği görülür. Bu oran 1970 yılında %61 olmuştur.

1990 yılı veri kabul edildiğinde ihracatımızda en büyük payı %55.48 ile AB ülkeleri alırken, G-7 ülkeleri %53.52 ile onu izlemiş, ardından %12.57’lik pay ile Orta Doğu Ülkeleri ve %9.33’lük payı ise komşularımız almıştır.3 1998 yılında ise AB ülkelerinin ihracatımızdaki payı %50.04,G-7’lerin payı %46.58,Ortadoğu ülkelerinin payı %9.14,komşularımızın payı ise 56.56 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde (1990-1998) komşularımıza yaptığımız ihracat oranında kayda değer bir gelişme olmadığı bunun Suriye ile PKK krizi,Irak ile Körfez Savaşı sonucu konulan ambargo, İran ve diğer komşularımızla siyasi ilişkilerden kaynaklandığı görülür. Türki Cumhuriyetlere gerçekleştirilen ihracat oranının sadece %3.13’lerde kalması ise şaşırtıcı bir başka gelişmedir.

Türkiye’nin en sık ihraç ettiği ürünlerin başında kadın / kız çocuklar için örme giyim eşyası (%9.41), Erkek / Erkek çocuklar için örme giyim eşyası (%5.1), Taze/kuru meyve ve kabuklu yemişler (%4.66) geldiği görülür.(1998)

Dünya ihracatında Türkiye’nin ilk 10 sırada yer aldığı ürünlerden bazıları ise; buğday, mahlut unu, bulgur, irmik (%6.4-4ncü), Yaprak tütün ve tütün döküntüleri (%6.8-4 üncü), margarin (%6.9-5 inci), şeker mamulleri (%4.7-7 inci) olarak
sayılabilir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-02-2007, 16:58   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İHRACATI TEŞVİK ÖNLEMLERİ

1995 yılında ürün bazında teşvik ilkesini benimseyen , sektör bazında yalnızca tarım sektörünü destekleyen bir teşvik politikası benimsenerek uygulamaya konulmuştur. Bu politikanın uygulanması ve çerçevesinin çizilmesinde iki önemli faktör olarak Gümrük Birliğine giriş ve GATT Uruguay Turu sonucunda alınan kararları görmekteyiz. Teşviklerden yararlanacak olanlarda aranan şartlar ise şu şekilde özetlenebilir:
Yüksek yerli katkı oranıyla , yüksek katma değer ve ileri teknolojiyi kaliteli ve istihdam yaratacak şekilde kullanacaklar.

Bu teşvikler başlıklar altında şu şekilde sıralanabilir:

Araştırma-geliştirme (AR-GE) yardımı
Çevre faaliyetlerini destekleme
Yurt dışındaki fuarlara katılımı destekleme yardımı
Ülke içinde düzenlenen uluslar arası ihtisas fuarlarına katılımı destekleme yardımı
İhracat yapan firmaların Pazar araştırmalarını destekleme yardımı
Yurt dışı ofis kurma , mağaza açma ve tanıtım faaliyetlerini destekleme yardımı
Eğitim desteği
Tarım desteği
İstihdam “Yol açma” yardımı
Tanıtım faaliyetlerinin desteklenmesi
Patent, Faydalı Model Belgesi ve Endüstriyel Tasarım Tescili harcamalarının desteklenmesi
Dahilde İşleme rejimi
Hariçte İşleme rejimi


Uluslar arası Standart Sanayi Sınıflamasına göre ihracat içinde sektörlerin payı (%)1











Sektör adı
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
Kod









Toplam
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Tarım, hayvancılık ormancılık
17,36
19,02
14,5
14,94
12,71
9,86
10,57
10,2
10,01
Tarım ve Hayvancılık
17,27
18,96
14,47
14,91
12,68
9,84
10,55
10,18
9,98
01 Ormancılık ve Tomrukçuluk
0,08
0,05
0,03
0,03
0,03
0,02
0,02
0,02
0,02
02 Balıkçılık
0,27
0,2
0,18
0,14
0,12
0,1
0,11
0,13
0,06
Balıkçılık
0,27
0,2
0,18
0,14
0,12
0,1
0,11
0,13
0,06
05 Madencilik ve Taş ocakçılığı
0,02
0,02
0,01
0,1
0
0,01
0
0
0,01
Maden Kömürü, Linyit ve Turb
0,01
0,01
0
0
0
0
0
0
0
10 Ham petrol ve Doğal gaz
0,02
0,01
0,01
0,01
0
0,01
0
0
0,01
11 Metal Cevherleri
0,63
0,41
0,33
0,21
0,28
0,66
0,51
0,56
0,41
13 Taşocakçılığı ve Diğer madencilik
1,86
1,67
1,48
1,3
1,17
1,14
1,08
0,97
0,93
14 İmalat Sanayii
79,62
78,39
83,31
83,18
85,32
87,86
87,28
87,73
88,16
Gıda Ürünleri ve içecek
6,62
8,55
8,67
8,54
9,54
9,54
9,45
9,35
7,63
15 Tütün Ürünleri
0,2
0,12
0,21
0,35
0,21
0,65
0,43
0,47
0,31
16 Tekstil Ürünleri
16,43
16,49
17,87
17,23
18,89
18,99
19,66
20,39
21,95
17 Giyim Eşyası
19,52
18,52
20,5
20,62
17,67
20,19
17,58
17,28
17,02
18 Deri ve Ayakkabı
0,6
0,72
0,86
0,9
1,19
0,83
0,95
1,14
1,01
19 Ağaç ve Mantar Ürünleri (Mobilya hariç)
0,27
0,2
0,21
0,18
0,34
0,32
0,3
0,29
0,26
20 Kağıt ve Kağıt Ürünkeri
0,46
0,44
0,41
0,33
0,6
0,58
0,54
0,59
0,56
21 Basım ve Yayım; Plak, Kaset vb,
0,08
0,08
0,2
0,3
0,21
0,13
0,21
0,15
0,15
22 Kok Köm,Rafine ed. Petrol Ür.ve Nük. Y.
2,24
2,04
1,57
1,12
1,31
1,28
1,12
0,68
0,89
23 Kimyasal Madde ve ürünler
7,33
6
5,61
5
5,34
5,34
5,36
5,19
4,74
24 Plastik ve Kauçuk ürünleri
0,92
1,59
1,83
1,74
1,95
2,32
2,2
2,37
2,54
25 Metalik olmayan diğer mineral ürnler
3,1
3,42
3,63
3,08
3,18
3,19
3,36
3,55
3,5
26 Ana metal sanayii
13,46
10,88
10,44
12,89
12,87
10,53
9,72
10,01
8,26
27 Metal Eşya san.(Makin ve Teç. hariç)
1,17
1,16
1,57
1,42
1,39
1,6
1,73
1,73
2,18
28 Başka yerde sınflndırılmamışmak.ve teç.
1,5
1,85
2,32
2,5
2,94
3,26
3,7
3,94
4,26
29 Büro, Muhasebe Bilgi işleme makineleri
0,15
0,12
0,11
0,07
0,06
0,05
0,09
0,11
0,16
30 Başk. sınflandırılmamış Elek. mak. ve cih.
1,35
1,62
2,14
2,12
2,26
2,63
3,32
2,83
2,8
31 Radyo Tv., haberleşme teçhiz. ve cihaz
1,87
2,09
1,61
1,27
1,17
1,17
1,36
1,79
3,2
32 Tıbbi Aletler: Hassas optik aletler ve saat
0,12
0,12
0,2
0,17
0,17
0,14
0,24
0,23
0,28
33 Motorlu kara taşıtı ve römorklar
1,37
1,34
1,96
2,18
2,7
3,79
4,21
3,16
3,65
34 Diğer ulaşım araçları
0,52
0,7
0,96
0,58
0,63
0,55
0,68
1,35
1,42
35 Mobilya ve başka yerde sınıflan. Diğer ür.
0,33
0,34
0,44
0,6
0,7
0,79
1,07
1,14
1,4
36 Diğerleri
0,23
0,3
0,19
0,22
0,4
0,38
0,45
0,4
0,42
  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-02-2007, 16:58   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İTHALAT

Türkiye’de ithalat , ithalat rejimindeki liberalleşmeye paralel olarak hızlı bir artış içine girmiş ve 1970,1980,1990 ve 1999 yıllarında sıra ile 947.6 milyon , 7.909 milyar , 22.302 milyar , 32.188 milyar USD olarak gerçekleştirilmiştir.1 Ara malları ile hammadde ve yatırım mallarının toplam ithalat değeri içinde çok önemli bir paya sahip olması ve tüketim mallarının toplam içinde küçük bir paya sahip olması Türkiye’nin gelişme yolunda bir ülke olduğunun göstergesidir. Nitekim 1990-1998 yıllarını kapsayan dönem itibarıyla Türkiye’nin ithalatında yatırım malları % 70 , ara malları % 20 ve tüketim malları % 10’luk paya sahiptir.

Özellikle 1996 yılından itibaren tüketim malları ihracatında göreceli olarak bir artış meydana gelmiştir. Bunun nedeni ise Avrupa ile oluşturulan gümrük birliği ile bu bölgeye karşı gümrük vergilerinin sıfırlanması ve bölge dışı ülkelere karşı azaltılması ile izah edilebilir. Yatırım malları ithalatında dikkati çeken azalma ise Türkiye’nin giderek bir tüketim toplumu olduğunu gösteren olumsuz bir işarettir.

Türkiye’de ithalatın sektörel dağılımı incelendiğinde (1998 yılı için)imalat sektörünün ithalatın % 86.9’unu,madencilik ve taş ocakçılığının % 8.2 ve tarım ve ormancılığın % 4.6 lık paya sahip olduğu , imalat sektörüne ait ithalat içerisinde % 16.9 ile makine ve teçhizat , %15.6 ile kimyasal madde ve ürünler , % 8.9 ile motorlu kara taşıtlarının ilk sıralarda yer aldığı görülür.

2000 yılı için ithalatın ülkelere göre dağılımı ise şöyledir; OECD ülkeleri % 65.5 ki bunun % 48.9 u AB ülkeleri , % 2.1’i Efta ülkeleri ve %14.4’ü diğer OECD ülkeleridir. Türkiye serbest bölgeleri % 1, OECD üyesi olmayan ülkeler ise % 33.5 ’tir.

Türkiye’nin ithalat açısından Dünya ülkeleri sıralamasında ilk 10 sırada yer aldığı mal gruplarının başlıcaları ise şunlardır:
Suni lifler ve artıkları (%7.3-1nci), demir,çelik,hurda ve artıkları ,bunların külçeleri (%12.9-1nci), ham deriler (%11.4-3 ncü), tekstil makinaları aksam ve parçaları (%9.6-2 nci)
Türkiye’de 1.1.1993 tarihinden beri tek gümrük vergisi ve bu bağlamda tek bir fon alınmasını öngören yeni bir ithalat rejimi uygulanmaktadır. Bunun anlamı ithalat vergisinin sadece ürüne ve çıkış ülkesine göre tespit edilip , damga resmi , ulaştırma alt yapıları resmi gibi eş etkili resim ve vergilerin tahsil edilmediğidir.10 OCAK 1996 tarihinden itibaren Gümrük Birliğine girilmiş ve AB , EFTA dışı ülkelere AB’ce belirlenen ortak gümrük tarifeleri uygulanması söz konusu olmuştur. Bu tarihten sonra vergi ve fonlar kullanılamayacağı için koruma amacıyla; standart,kota,gözetim gibi mevzuata dayalı yollara başvurulması gündeme gelmiştir.

1 DPT , DİE
  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-02-2007, 16:59   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İthalatın Mal Gruplarına Göre Dağılımı1 (milyar dolar)


Tüketim
Malları
Sermaye
Malları
Ara
Malları
Ham
Petrol
Petrol Dışı
Ara Malı

Diğerleri
Toplam








1990
2.075,60
4.040,70
16.154
3.494,60
12.659,40
31,8
22.302,10
1991
1.575
4.295,50
15.053,40
2.456,20
12.597,10
123,1
21.047,00
1992
1.772,20
4.825,50
16.184,60
2.632,20
13.552,40
123,1
22.871,10
1993
2.525,70
7.357,70
19.402,80
2.550,30
16.852,50
123,1
29.428,40
1994
1.381,30
5.220,40
16.565,40
2.432,10
14.133,30
123,1
23.270
1995
2.416,50
8.119,50
25.077,70
2.918,70
22.159
123,1
35.709,10
1996
4.424,30
10.336
28.736,70
3.415,90
25.320,80
123,1
43.626,70
1997
5.334,80
11.052
31.871,40
3.194,10
28.677,30
123,1
48.558,70
1998
5.328
10.661,30
29.574,50
2.083,90
27.490,60
123,1
45.934,90
1999
5.062,50
8.728,90
26.568,10
2.754,90
23.813,20
123,1
40.686,70



Türkiye’nin İthalat Açısından Dünya Ülkeleri Sıralamasında İlk 10 Sırada Yer
Aldığı Mal Gurupları, 19962

Mal grubu
Değer 000$
Türkiye'nin
Türkiye'nin


payı %
sırası
Ham deriler
282,917
11,4
3
Pamuk
302,217
2,9
9
Jüt ve bitki iç kabuklarının lifleri
2,397
2,9
6
Diğer suni lifler ve artıkları
168,913
7,3
1
Demir,çelik,hurda ve artıkları,bunların külçeleri
991,315
12,9
1
Doğal gaz ve mamul gaz
1,262,788
2,5
7
Bitkisel katı ve sıvı yağlar
181,626
1,5
10
Bitkisel diğer sabit sıvı ve katı yağlar
201,464
2,3
10
Tekstil makinaları,aksam ve parçaları
2,410,774
9,6
2




1 Birleşmiş Milletler Geniş Ekonomik Kategoriler (BEC) Sınıflamasına Göre

2 UN, International Trade Statistics Yearbook
  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-02-2007, 16:59   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

TURİZM
Günümüzde, özellikle gelişmekte olan ülkeler, ödemeler dengesi bakımından önemli sorunlar yaşamaktadır. Bu açıkların kapatılmasında en önemli yol ülkenin dış satımının arttırılmasıdır. Bu ise önemli bir miktarda kaynak ve çaba tahsisi yanında uzun bir süreci gerektirir.

Bütün dünyada hızla gelişmekte olan turizm sektörü bu kaynağı daha az çaba ile ve kısa sürede yaratığı için önemli bir dış satım alternatifi kabul edilmiş , ülkemizde de bu amaçla 1983 ‘ten sonra turizm sektörü ciddi teşvikler görmüştür.
Döviz girdisi sağlarken , istihdam olanakları yaratarak işsizliği azaltan ekonomik bir faaliyet olan turizmin bazı ekonomilerin en önemli gelişme kapısı olarak görüldüğünü söylemek doğru olacaktır. Üç tarafı denizlerle kaplı ve pek çok doğal güzelliği olan Türkiye’nin turizm potansiyeli , hükümetlerin ve özel sektörün dikkatini çekmiş ve bunun sonucu olarak; 1991 yılında gerçekleştirilen toplam sabit sermaye yatırımlarının % 4’ü turizm sektörüne olmuştur.

Bu sektöre verilen önemin sebebi ana hatlarıyla şu şekilde izah edilebilir:

Bankacılık ve sigortacılık sektöründe olduğu gibi turizmde de bir yerden başka bir yere gönderilen somut bir ürün söz konusu değildir. Müşterinin ürünün üretildiği yere bizzat gelerek tüketmesi söz konusudur.

Turizmin görünmeyen ihracat olarak bir başka özelliği , ülkenin sahip olduğu uluslar arası ulaştırma işletmelerinin ödediği navlun hariç , ürün dış satımı için herhangi bir navlun ödememektedir.

Turizm ülke ekonomisi içindeki pek çok sektörü etkiler; oteller, alışveriş merkezleri, restoranlar, rekreasyon hizmeti veren işletmeler, yerel yönetimlerin gelirleri , alt yapı hizmetleri vs.

Turizm sayesinde dış satımı mümkün olmayan tarihi ve doğal varlıklardan gelir elde edilmesi mümkündür.

Turizm geliri , yarattığı her birim döviz için diğer endüstrilere oranla daha az dış girdi yani döviz çıkışı gerektirir ve bunun sonucu olarak daha büyük bir kısmı imalat endüstrilerinin geliştirilmesi veya dış borçların kapatılmasında kullanılabilir.
Japonya gibi ödemeler dengesi fazla veren ülkeler bu fazlalığın enflasyona neden olmaması için vatandaşlarının uluslar arası turizme katılmalarını teşvik etmektedirler. Buda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arası gelir dağılımı dengeleyici bir fonksiyona sahiptir.1


Turizmin ödemeler dengesine etkisi iki şekilde olmaktadır:

Ülke vatandaşlarının Turist olarak yurt dışına çıkmasının yarattığı etkiler
Turist olarak ülkeye gelen yabancıların neden olduğu etkiler.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-02-2007, 16:59   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bunun anlamı turizmi ülke için ayrı bir gelir-gider dengesi yarattığıdır, çünkü dışarıya turist olarak giden ülke vatandaşı, döviz çıkışı yapar.
Türkiye de birçok ülke gibi, dış turizm bilançosun ülke lehine fazla vermesini sağlamak için bir taraftan reklam-tanıtım ve turizm yatırımlarının teşvik edilmesi, diğer taraftan pasaport harçlarının artırılması ve dış seyahat vergilerinin artırılması gibi çeşitli ekonomik araçları kullanarak yurt dışına çıkacak vatandaşların sayısını azaltarak dış turizm giderlerini daraltmaya çalışmaktadır.

Dış Turizm ve Dış Seyahat Gelir ve Giderleri (milyon Dolar)3

Yıllar
T. Gelirleri
T. Giderleri
Net Turizm Geliri
1990
3.225
520
2.705
1991
2.654
592
2.062
1992
3.639
776
2.863
1993
3.959
934
3.025
1994
4.321
866
3.455
1995
4.957
911
4.046
1996
5.650
1.265
4.385
1997
7.002
1.716
5.286
1998
7.177
1.754
5.423
1999
5.203
1.471
3.732


Tabloda görüldüğü gibi 1990-1999 yılları arasında Türkiye’nin Turizm gelirlerinde zaman zaman gerilemeler yaşanmasına karşın sürekli bir artış eğilimi söz konusudur. Öyle ki, 1990 yılından 1998 yılına kadar geçen 8 yıl içerisinde net turizm gelirlerindeki artış oranı %272,23’tür. Gelirlerde görülen gerilemelerde 1991 Körfez Krizi ve 1999 yılında terör örgütü liderinin yakalanması sonucu turizmin içine düştüğü krizin katkısı olduğu söylenebilir. Aynı yıllar arası yurtdışına çıkan ülke vatandaşlarının arasında yaptıkları toplam harcamalarda da benzer bir durum söz konusudur. Dış turizm giderlerinde bir önceki yıla göre 1994 ve 1999 yıllarında gerileme görülmektedir. Dış turizm giderlerinin düşmesi ilk bakışta Türkiye açısında her ne kadar olumlu bir gelişme gibi görülse de bu düşüşlerin nedenine bakıldığında, gerçekte olumsuz ekonomik gelişme sonucu oluşan bir durum olduğu ortadadır. Bu gerilemelerin en önemli nedeninin söz konusu yıllarda Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizler olduğu söylenebilir. Diğer bir deyişle, ulusal gelir artışı dış Turizm giderlerinde bir artışa neden olurken, ulusal gelirin düşmesi dış turizm giderlerinin de düşmesine neden olmaktadır.



1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
GELEN YABANCI SAYISI
5.397.748
5.552.963
7.104.065
6.525.202
6.695.705
7.747.389
8.531.473
9.700.000
11.000.000
YURTDIŞINA
ÇIKAN
VATANDAŞ
SAYISI
2.937.546
2.856.386
2.995.378
3.312.758
3.523.541
4.045.143
4.306.530
4.700.000
5.000.000



3 DİE
  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-02-2007, 16:59   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Türkiye Ekonomisinde ihtiyaç duyulması üzerine bazı istikrar tedbirlerine baş vurulması ilk defa 1958 yılına , ardından 1970 , Nisan 1978 , Mart 1979 ve 24 Ocak 1980 tarihlerine rastlar

1994 yılında alınan istikrar tedbirleri ise daha öncekilerine benzer bir anlayışla , kamu kesimi açıklarının çığ gibi büyümesi ve dış ekonomik ilişkilerdeki dengesizliğe müdahale amacıyla gündeme gelmiştir.

Bu dönemde dövize aşırı talep neticesinde TL’nin döviz karşısında büyük ölçüde değer kaybettiği , ihracatın daraldığı ancak ithalatta patlama yaşandığı ve enflasyonun üç haneli rakamlara ulaştığı , üretimin ise %6 azaldığı gözlenmiş , Merkez Bankası rezervlerinin yarısını kaybetmiştir.

Bu atmosferde alınan 5 Nisan 1994 Programının amaçları şu şekilde özetlenebilir:
Enflasyonu hızla düşürmek
Türk Lirasına istikrar kazandırmak
İhracat artışını ivmelendirmek
Ekonomik ve sosyal kalkınmayı sürdürülebilir bir temele oturtmak
Sübvansiyon dağıtan bir devlet yapısından kurtulup ekonomide piyasa mekanizmasının her yönüyle işlediği bir yapıya geçmeyi temin edecek yapısal reformları gerçekleştirmek.

Alınan Kararlar ve Uygulamaları

Piyasalarda Denge ve İstikrar Sağlamaya Yönelik Tedbirler ;

Bu bağlamda fiyatların yükseltilmesi ve talebin daraltılması suretiyle fiyatlardaki yükselme eğiliminin önüne geçilmesi amaçlanmış ve KİT ürünlerine yüzde yüze varan zamlar yapılmıştır. Halkın enflasyon beklentisinin kırılması amacıyla bir kısım ürünlerde yılın ilk yarısı , bir kısım ürünlerde ise yıl sonuna kadar zam yapılmayacağı propagandası yapılmış ve kamu kesiminde ücret ve maaşlar neredeyse dondurulmuştur.
KİT ürünlerine yapılan zammın bir başka nedeni ise KİT gelirlerinin doğrudan artırılması idi. Bu tedbirler çerçevesinde döviz piyasası serbest rekabet şartlarına bırakıldı ve faiz artışları tırmandırılarak döviz kurlarındaki tırmanma eğilimi kırılmaya çalışılırken çıkarılan hazine bonolarıyla fonla likidite çekilerek döviz , sermaye ve para piyasalarında istikrar sağlanmaya çalışılırken devletin ihtiyacı olan likidite temin edildi.

2- Kamu Gelirleri ve Harcamaları Dengesine Yönelik Önlemler;

Tasarrufa yönelen devlet bütçesi sonucu cari harcamalarda %30 tasarruf sağlanmıştır. Yine kamu kesiminde yeni istihdam önlenmiştir. Bir kısım ihaleler ertelenirken bir kısım projeler iptal edilmiş , tarımla sübvansiyonların azaltılması kararlaştırılmıştır. Yine aynı tedbirler çerçevesinde kamu gelirlerinin artırılması amacıyla KİT ürünlerine zam yapılıp yeni vergiler getirilmiş , çeşitli fonlardan genel bütçeye aktarılan paylar artırılarak kamuya ait gayri menkullerin satılması kararlaştırılmıştır. Program çerçevesinde Nisan-Haziran döneminde 16.3 trilyonu ek gelir , 22 trilyonu tasarruftan olmak üzere 38.3 trilyon TL iyileştirme saptanmıştır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-02-2007, 17:00   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

3- Ödemeler Dengesi Açıklarının Kapatılmasına Yönelik Önlemler;

1994 başında TL. sının %60 civarında devalüe edilmesi ihracatçı aleyhine bozulan dengeyi değiştirmiş , daralan iç piyasa talebi dış piyasalara açılmayı gerektirmiştir .Bu amaçla krediler verilmesi kararlaştırılmış yabancı sermaye girişini özendirici bir ortam vaad edilmiştir.

4- Yapısal Reformları Amaçlayan Tedbirler;

Krizin temel nedeninin yapısal çarpıklıklar olduğu ortadadır. Yanlış politikalar sonucunda gelir-gider dengesi önemli bir açık vermiş hatta bütçe bir borç ödeme bütçesi haline gelmiştir. Bundan kurtulmanın çaresi ekonominin sırtına yük haline gelen Kit’lerin özelleştirilmesi , uzun vadede özelleştirilecek olanların o zamana kadar özerkleştirilmesi olarak görülmüştür. Tarımda destekleme alımlarının azaltılması düşünülmüş , sosyal güvenlik kurumlarının bir çatı altında toplanması planlanmıştır. Aynı amaçla kamuda yeni istihdam yaratılmamış , emeklilik yaşı uzatılırken , emeklilik yaşı dolmuş olanların emekliye ayrılması öngörülmüştür.


Programın Sonuçları

Program; külfeti bütün kesimlere dağıtamaması, halkı inandıramaması, siyasilerin rant sağlamak düşüncesiyle kendi içinde anlaşamaması, uygulamada yavaş kalması gibi nedenlerle ancak kısmen başarılı olabiliş, hedeflenen temel amaçlara ulaşamamıştır.

Program sonucunda dış ticaret açığında %63.3 daralma görülürken, cari işlemler dengesi 2.6 milyar dolar fazla vermiş, iç piyasaya borçlanma maliyetinin azalması üzerine hazine iç borçlanmaya giderek açıklarını kapatmış, Kit zamlarından sağlanan gelirlerle bu kuruşların yapılanmasında düzenlemeler sağlanmıştır.

Alınan ek vergilerle , kamu harcamalarının kısılması sonucu 1994 yılında konsolide bütçe gelirleri %110.3 , giderleri ise %84 oranında artmış , konsolide bütçe açığı 1994’de % 3.9 a düşürülmüş , aynı yıl dış borç stokunda %2.7 azalma , ihracatta 1993’e göre %18 artış ve ithalatta %20.9 oranında azalma kaydedilmiştir.

Programın başarısız yanları ise , sabit gelirlerin yükünü artırırken , yükselen hazine bonoları ve mevduat faizleri sonucu rantiyeci kesimin daha da zenginleşmesi , artırılan vergilerin sanayi sektöründe üretimin azalması sonucunu yaratması ve tarım sektöründe sübvansiyonların enflasyonun altında kalması , reel sektörün en büyük bunalımını yaşaması ve cumhuriyet döneminin en büyük enflasyon oranın gerçekleşmesi olarak nitelendirilebilir.

DÖVİZ KURU POLİTİKASI

1990 Şubatının döviz kuru politikasına getirdiği önemli bir yenilik, döviz kurlarının kamu otoritesinden bağımsız olarak belirlenmesine izin verilmesidir. Haziran 1991 de yapılan bir mevzuat değişikliyi ile ise PTT ye serbestçe belirleyeceği kurlarla döviz alım satımı yetkisi vermiştir.

5 Nisan 1994 tarihine kadar Merkez bankası 20918 sayılı ve 3.7.1991 tarihli genelgeye göre belirlenirken bu tarihten sonra bankalar , yetkili müesseler , özel finans kurumları ve PTT’ ce belirleme yetkisi veriliyordu. Günün sonunda Merkez bankası yukarıda adı geçen kuruşlarında görüşleri doğrultusunda kur belirlemekte idi. Günümüzde ise döviz kurları serbest piyasada belirlenirken , Merkez bankası zaman zaman yaptığı müdahalelerle her ülkede karşılaşılan ve serbest kur politikasına engel oluşturmayan bir uygulama göze çarpmaktadır.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/dis-ticaret/21418-t-c-dis-ticaret-yapisinin-90-a/
Mesaj Yazan For Type Tarih
D Ticaret [Arşiv] - Beikta Forum ( 1903 - 2008 ) Taraftarn Sesi !. This thread Refback 23-03-2008 18:37

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 04:21 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580