|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
05-02-2007, 09:51 | #31 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| .5. Diğer Engeller Uyulması güç standartlar, paketleme ve etiketleme şartlan, sağlık kontrolleri uzun ve karışık formaliteler ve benzer idari uygulamalar ile ithalatı güçleştiren piyasa koşulları da diğer engeller arasında sayılabilir, örneğin, Japonya resmî engeller yerine yabancı şirketlerin uyması güç piyasa koşullan ile uzun yıllar ithalatını düşük bir düzeyde tutabilmiştir. Dağıtım kanalının uzunluğu, ufak perakendeci sayısının çokluğu ve bunların finanse edilmesi koşulu mallarını Japonya'da pazarlamak isteyen yabancı firmaları ürkütmektedir. 5. ULUSLARARASI TİCARET BLOKLARI Aralarında ticareti engelleyen koşulları kaldırıp, ticaret hacmini ve dolayısı ile ekonomilerinin boyutlarını ve verimini arttırmak isteyen bazı ülkeler bölgesel ticaret blokları oluşturmaktadır. Genellikle bu bloklar ülkelerin tarihi ve coğrafi bağlantıları çerçevesinde ortaya çıkmıştır. Tarihteki yakın politik dostluk veya sömürge ilişkileri bazı ülkelerin dış ticaretinde halâ ağırlığa sahiptir. Örneğin, Fransa'nın dış ticaretinin % 10'u eski sömürgeleri olan Afrika ülkeleri iledir. Ulaştırma maliyetleri nedeniyle bazı ülkelerin dış ticaretlerinin önemli bir kısmını komşuları ile yapmakta olduklarını görmekteyiz. Bu coğrafi bağlar da tarihi ilişkilerin yanında ticaret bloklarına bölgesel nitelik vermektedir. Bu tür ticaret bloklarının en önemlileri şunlardır : | ||
|
05-02-2007, 09:51 | #32 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 5.1. AB 1,957 yılında kurulan Avrupa Ekonomik Topluluğu. (European Economic Community) en önemli ticaret blokunu oluşturmaktadır. AET ülkelerinin aralarındaki toplam ticaret 1977 yılında dünya ticaretinin % 34'ünü, mamul ürün ticareti ise dünya mamul ürün ticaretinin % 44'ünü oluşturuyordu. Genellikle Ortak Pazar diye adlandırdığımız bu topluluk kuruluşundan yirmi yıl sonra ana amacına ulaşmış ve topluluk içinde sanayi ürünlerindeki tüm gümrük vergilerini ve kotalarını kaldırmıştır. Ayrıca, topluluk dışı ülkelerden yapılan ithalata da her üye aynı gümrük tarifesini uygulamaktadır. Topluluğun diğer amaçları arasında şunlar vardır : a. Üye ülkeler arasında işgücü, hizmet ve sermayenin serbest dolaşımı. b. Üye ülkeler kanun ve mevzuatının topluluğun çalışmalarını kolaylaştıracak şekilde yeknesak hale getirilmesi. c. Ülkelerin ekonomi politikalarının koordine edilmesi, ödeme dengelerinin ve rekabet koşullarının korunması; müşterek taşımacılık ve tarım politikalarının uygulanması. d. d) Yaşam standartlarını ve istihdam imkânlarını geliştirmek için Avrupa Sosyal Fonunun yürütülmesi. e. Ekonomik gelişmeyi özendirmek amacıyla Avrupa Yatırım Bankasının çalıştırılması. f. Sosyal ve ekonomik gelişmelerine katkıda bulunmak için deniz aşırı ülkeler ve eski sömürgeleri ile ilişkiler kurulması. 5.2. COMECON Doğu Avrupa'nın ortak pazarı diyebileceğimiz COMECON5 (Council for Mutual Economic Assistance - Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma Konseyi) AET'den daha az dışa bağımlı bir blok oluşturmaktadır. Üyelerinin ithalâtlarının % 54'ü COMECON içinden gelmektedir. 1949'da kurulan COMECON'un kapitalist ülkelerle arasındaki ticaretin önemli bir bölümü kliring sistemi ile yani mal değişimi şeklinde olmaktadır. Aralarındaki döviz kurları da piyasa koşullarına göre değil, merkezi planlama gereklerine göre saptandığından, batı paralarına karşı resmi kurların yapay yüksekliğini kanıtlayan karaborsalar oluşmaktadır. Topluğun ana amacı üyelerin ulusal ekonomilerini planlı bir şekilde geliştirip, halklarının sosyal yaşamını yükseltmektir. | ||
05-02-2007, 09:51 | #33 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 5.3. ASEAN 1967'de kurulmuş olan ASEAN8 (Association of South East Aslan Nations-Güney Doğu Asya Ülkeleri Birliği) gelişmekte olan ülkelerin kurmuş oldukları çeşitli ticaret toplulukları arasında en başarılısı olarak görülmektedir. Topluluk içindeki gümrük tarifelerini azaltmakta, ticaret hacmini arttırmakta ve hızlı bir kalkınma temposu göstermektedir. 6. ULUSLARARASI TİCARETİ TEŞVİK EDEN KURULUŞLAR 6.1. GATT Gelişmekte olan ülkelerin çabalarına yardımcı olan kuruluşların başında GATT'ı sayabiliriz. Birleşmiş Milletlere bağlı bir .kuruluş olarak kendisine üye ülkeleri belirli konferanslarda toplayan ve sonuçlarını da Cenevre'deki merkezinden izleyen GATT'ın temel amaçları gümrük tarifelerini azaltmak ve ticaret kotalarını kaldırmaktır. 1950 ve 1960'larda birçok üründe kotaların kalkması .konusunda üyeleri arasında anlaşma sağlayan GATT. son yıllarda bazı üyelerin ödemeler dengesi sorunlarını neden göstererek, bazılarının da yerli sanayii korumak amacı ile yeniden kotalar uygulamalarını engelleyememiştir. Gümrük indirimlerinde daha başarılı olan GATT'ın 1967'de düzenlediği "Kennedy görüşmeleri" sonucu sanayileşmiş ülkelerin mamul mailara uyguladıkları gümrük tarifesi ortalama % 7.7'ye, hammaddelere uyguladıkları ise ortalama % 2'ye indirilmiştir. Ancak, 1973'de başlayıp 1979'da biten "Tokyo görüşmeleri". GATT'ın uğraşılarına karşın, ülkelerin gümrük tarifeleri dışında uyguladıkları yönetsel engellemelere, ihracata ve tarıma yaptıkları sübvansiyonlara çözüm bulamamıştır. | ||
05-02-2007, 09:51 | #34 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 6.2. UNCTAD United Nations Conference on Trafo and Development (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı) ilk kez 1964'de toplanmıştır. Amacı, uluslararası ticarette gelişmekte olan ülkelerin çıkarlarını koruyabilmek, sanayileşmiş ülkelerden gelişmekte olanlara sürekli ve sistemli şekilde yardım akışını organize edebilmekti. Daha sonra Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun bir organı haline gelerek Cenevre'ye yerleşen UNCTAD, üyeleri arasındaki çıkar farklılıkları ve sanayileşmiş ülkelerin direnmeleri sonucu amaçlarına erişememiştir. Ancak, az gelişmiş ülkelerin dünya ticaretindeki payını arttırmak ve kalkınmalarını hızlandırmak için sanayileşmiş ülkelerden ticari ödün ve doğrudan yardım almak için çalışmalarını sürdürmektedir. 6.3. IMF 1944'de savaş sonrası uluslararası ekonomik ilişkileri düzenlemek amacı ile toplanan Bretton Woods Konferansının yarattığı International Monetary Fund (Uluslararası Para Fonu) 140 devletin üye olduğu bir mali klüp şeklinde çalışmalarını sürdürmektedir. Amaçları uluslararası mali işbirliğini kuvvetlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmektir. Dünya ticaretini engelleyen en önemli etkenlerden biri özellikle birçok gelişmekte olan ülkenin ödemeler dengesinin açık vermesi, yani bu ülkelerin ihtiyaçları olan ithalâtı yapacak yeterli dövize sahip olmamalarıdır. IMF geçici güçlükler nedeniyle döviz sıkıntısına giren ülkelere ödemeler dengelerini düzeltecek döviz kredileri verir. Bu kredilerin kaynağı üye devletlerin ödedikleri kotalardır. Kotaların miktarı ülke ekonomisinin boyutlarına göre saptanır. Kotaların % 25'i altın veya döviz, % 75'i de ülkenin ulusal parası ile ödenir. Kotanın "altın dilimi" ödeyen ülkece istendiği anda kullanılabilir. Geri kalan dilimleri kullanma koşulları giderek ağırlaşır. Ancak bu koşullara uyan ülkeler bu sınırların çok üstüne çıkabilirler; örneğin Türkiye BOO milyon SDR'lik (Özel Çekme Hakkı) kotasının % 625'ini kullanmakladır. IMF'nin kredi vermesi ayrıca uluslararası ticari bankalara o ülke için yeşil ışık yakmaktadır. IMF kendisinden borç alan ülkelerin bunu heri ödeyebilmeleri için ekonomilerini istikrara kavuşturacak önlemler almalarını şart koşmaktadır, özellikle para arzının ve devlet harcamalarının kontrolü ve ihracatı arttıracak devalüasyonlar IMF koşullarının başında gelmektedir. Son zamanlarda IMF mal arzını arttıracak önlemler üzerinde de durmaktadır. | ||
05-02-2007, 09:52 | #35 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 6.4. IBRD (Dünya Bankası) Gelişmiş ülkeler ve S. Arabistan'ın atadığı altı ve diğer 134 üyenin seçtiği 15 kişiden oluşan bir Yönetim Kurulunca yönetilen IMF’nin kardeş kuruluşu Dünya Bankası da Washington'da kurulu olup MF'in benzeri bir yönetim biçimine sahiptir. Tam adı Uluslararası İmâr ve Kalkınma Bankası (International Bank of Reconstructlon and Development) olan bu banka IMF gibi ödemeler dengesi açıkları ye-Ine, belirli kalkınma projelerini ve dolayısı ile bu projelerin ithalat girdilerini finanse etmektedir. Borçlandırma için genel ekonomik politikalar yerine projelerin yararı ve verimliliği değerlendirilmektedir. Dünya Bankası grubuna dahil olan International Finance Cor-joratlon (Uluslararası Finansman Kurumu) kalkınmakta olan ülkelerdeki özel sektör yatırımlarına kredi sağlamaktadır. Aynı gruptaki in-ernatlonal Development Association ise az gelişmiş ülkelere düşük faizli ve uzun vadeli kredi açmakta ve ülkelerin ödeme dengelerini bozmamak için geri ödemeyi ülkenin kendi parasıyla kabul etmektedir. 6.5. OECD "Sanayileşmiş kapitalist ülkelerin çoğunun ve Türkiye'nin üye olduğu O.E.C.D.'nin (Organlzation for Economic Cooperation and De-yelopment-Ekonomik İşbirliği ve kalkınma örgütü) amacı üyelerinin üretiminin ve üyeler arasındaki ticaretin arttırılmasıdır. Merkezi Paris'te olan O.E.C.D. bu amaçla kur istikrarını korumaya çalışmakta, üyelerin ekonomik durumlarını yıllık olarak incelemekte, gerektiğinde üye ülkelere kredi vermek için konsorsiyumlar kurmaktadır. | ||
05-02-2007, 09:52 | #36 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 6.6. Madde Anlaşmaları Yukarıda incelenen kuruluşlara ek olarak çeşitli Madde Anlaşmaları (Commodity Agreements) da dünya ticaretini istikrarlı bir şekilde geliştirmek için faaliyet göstermektedir. Belli bir ürünün sunum ve istemi dengesiz oldukça fiyatı istikrarsız seyretmektedir. Bu, özellikle sunumu hava koşullarına bağlı olan ve isteme göre ayarlanama-yan tarım ürünleri için geçerli olmaktadır. Önemli fiyat iniş çıkışları da üretici veya tüketicileri etkilemektedir. Fiyat dalgalanmalarını önlemek için üç ayrı yol izlenmektedir. a. Çok taraflı anlaşma sisteminde tüketici ülkeler asgari bir fiyat düzeyini korumak için gerektiğinde o fiyatlara ürün satın almayı, üretici ülkeler ise bir tavan fiyatını aşmamak için gerektiğinde mal satmayı kabullenmişlerdir. b. Kota sisteminde, ürün fazlası olunca üretici ülkeler üretim ve ihracatlarını sınırlamakta, darlık meydana geldiğinde ise tüketici ülkelere, belirli .kotalar tanımaktadırlar. c. Üçüncü yöntemde, fiyat istikrarı tampon stoklarla sağlanmaktadır. Dünyâ fiyatları önceden 'saptanan'' tabanın altına düşme eğilimini gösterilice stoklar için alım yapılarak fiyat düşüşü önlenmekte, fiyat, saptanan tavanı aşacağı zaman ise stoklardan satış yaparak fiyat artışı durdurulmaktadır;'Bu yöntemlerle denetlenen 'başlıca "piyasalar buğday, şeker, .kahve ve kalay piyasalarıdır. Bu piyasalarda üretici ülke bir tekel kurmak yerine, tüketicilerle birlikte çalışarak istikrarı korumak ve dünya ticaretini geliştirme yolunu seçmişlerdir | ||
05-02-2007, 09:52 | #37 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 7. PAZAR ARAŞTIRMASINDA TOPLANACAK BİLGİLER 7.1. Pazarla İlgili Bilgiler 1. Ülkemizin ihracat mevzuatı — Sınırlamalar, — Vergi, vergi iadesi ve kambiyo mevzuatı, — Tescil, lisans ve diğer dokümantasyon şartları. 2. Pazara giriş — Gümrük ve kotalı Türk .ve diğer..menşeli. mallar..için) — Dahili vergiler,. — Kambiyo sınırlamaları, — Sağlık ve standartlarla ilgili mevzuat, — Politik etkenler. 3. Pazarın boyutları ve gelişmesi — İthalât (miktar, değer, Kaynak, gelişme eğrisi) — Tüketim (miktar, gelişme eğrisi, coğrafi özellikler) 4. Pazarın bölümlenmesi — Muhtemel bölümler (yaş, gelir, kültürel, coğrafi gibi) —Tipik "tüketici profili. 7.2. Ürünle İlgili Bilgiler 1. Ürün Nitelikleri — Renk, — Tad. — Boyutlar, — Dizayn ve stil, — Hammaddeler, — Kullanım, — Teknik koşullar. 2. .Ürün Ambalajı — Koruma, — Bilgi, — Sergileme ve satış, — Yasal yükümlülükler, — Alış veriş yöntemleri, — Tüketici. 3. Dış Ambalajı — Taşıma, — Yükleme, boşaltma, — Depolama. | ||
05-02-2007, 09:52 | #38 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 7.3. Pazarlama Yöntemleri İle İlgili Bilgiler 1. Taşıma — Bulunabilme, hız ve frekans, — Güvenlik ve risk. — Maliyet. 2. Satış ve dağıtım kanalları — Kanallar ve kullanımları, — Stok düzeyleri ve sevk süreleri, -Kârlılık oranları, — Satış koşulları, — Önemli dağıtıcılar. 3. Fiyatlar — Üst ve alt sınırlar. — Rakiplerin fiyatları ve fiyat stratejileri, — Ürün avantajları. 4. Teknik hizmetler —Müşavirlik, — Şikâyetleri karşılama, — Bakım, onarım ve.yedek parça, — Eğitim, — Garanti. 5. Reklâm ve satış promosyonları — Rakiplerin teknikleri ve harcamaları, — Medyaların maliyetleri ve etkinlikleri, — Rakiplerin verdikleri mesajlar. Dağıtım kanallarınca yapılan tanıtma çalışmaları | ||
05-02-2007, 09:53 | #39 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 8. ÜRÜNÜN DIŞ PAZARDA TANITILMASI 8.1. Fuarlar Uluslararası ticaret ve sanayi fuarları ihracatçı için hem vitrin hem de pazar yeri görevini yaparlar. Buralarda ihracatçı malını sergileyebilir, ilgilenenlere ayrıntılarını iletebilir; alıcılarla bağlantılar kurabilir. Fuarlar genel ve özel diye iki ana gruba ayrılırlar. Genel fuarda gıda maddelerinden konfeksiyona veya ağır sanayi makinalarına değin çok değişik ürün grupları sergilenir. Bunlar ülkelere göre ayrılabilecekleri gibi ürün tiplerine göre de ayrı pavyon ve seksiyonlarda sergilenebilirler. İzmir ve Milano uluslararası fuarları genel türdeki fuarlar arasında sayılabilirler. Özel fuarlar veya uzmanlık fuarları tekstil, deri eşyası, otomotiv gibi belirli bir sanayi grubunun ürünlerini toplarlar. Örneğin, Köln'deki ANUGA, Münih'deki IKOFA ve Paris'teki SIAL fuarları sadece gıda maddeleri üzerine uzmanlaşmıştır. Genel fuarlar toplumun değişik kesimlerinden ziyaretçi çektiklerinden özellikle dayanıklı ve dayanıksız tüketici mallarının tanıtılmasında yararlıdır. Bu tür fuarlara katılan ülkeler genellikle mallarını bir pavyonda toplarlar. Bu yolla ülke sanayinin gücü ve ürünlerinin genel bir imajı da iletilir. 8.2. Reklâm ^Reklâm, ihracatçının satmak istediği ürününün kartvizitidir; onun kim olduğunu (marka), ne iş yaptığını (ürün avantajı), ve adresini (satış noktası) bildirir. Temelde, reklâm bir haber ve bilgi verme aracıdır. Ürün hakkındaki temel bilgileri onunla ilgilenebilecek kitleye aktarır. Amacı, ürünün kim olduğunu söyleyip, ne yaptığını anlatmak ve bu suretle ürünü potansiyel alıcılar kitlesinden yeni kişilere denetmek, o kitle içinde markanın bilincini yaratmaktır. | ||
05-02-2007, 09:53 | #40 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Ürününün reklâmını yapmaya karar veren ihracatçı ilk olarak bir reklam ajansı bulmak zorundadır. Sonra reklâm stratejisini, bu ajansa iletecek veya ajansla birlikte oluşturacaktır. Reklâma ayıracağı Bütçenin değişik reklâm araçları arasında nasıl dağılacağına karar verdikten sonra ihracatçı, ajansın hazırladığı reklâmları değerlendirecek, uygulatacak ve sonuçlarını denetleyecektir. 8.3. Satışı Teşvik Yöntemleri Reklam ve kişisel satış etkinliklerinin dışında kalan, ürünle ilgili olan ve planlı haberleşmeye dayanan bütün pazarlama çalışmaları, sözgelimi, örnek, kupon ve hediye dağıtımları, her çeşit piyango ve yarışmalar, perakende fiyat indirimleri ve piyasa Iskontoları, piyasaya ve satış örgütüne verilen normalin dışındaki her türlü primler, tüketici ve piyasa ile olan doğrudan her türlü iletişim satışı teşvik (satış promosyonu) yöntemlerinin kapsamına girer. Uluslararası pazarlara giriş zorluk ve zamanlama açısından işletmeler için önemli karar alanlarından birini oluşturmaktadır. Günümüzde uluslararasılaşma olgusu, işletmeler için artık alternatif olmaktan çıkıp zorunluluk haline gelmiştir. Dış pazar fırsatlarını değerlendirmeyip, sadece yurt içi faaliyetlerde bulunan firmalar gümrük tarifelerindeki indirimler ve liberal ekonomik politikalar "nedeniyle, eninde sonunda kendi ülkelerinde bile yabancı rekabetle karşılaşmak durumunda kalmaktadırlar. Bu "bağlamda," artık yerel firmaların uluslar arası rekabetle karşılaşılmayacağı anlamına gelmemektedir. O halde kendi pazarlarını yabancı firmalarla paylaşmak zorunda kalan firmalar için yabancı rakiplerin pazarlarını da hedeflemek kaçınılmaz hale gelmiştir. Ayrıca, pek çok ülkede kronikleşmiş ticaret açığı firmaları hükümetlerin de desteğiyle uluslararası pazarlara girmeye, yeni pazarlar aramaya ve mevcut pazarlardaki paylarını arttırmaya yöneltmektedir. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |