|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
05-02-2007, 09:53 | #41 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Ancak uluslararası pazarlara giriş oldukça detaylı ve çok boyutlu incelemeyi gerektiren bir konudur. Dış pazarlar bazı durumlarda firmalara çok iyi fırsatlar sunarlar. Bütün bunlara rağmen, en iyi fırsatları sunan pazarlara bile girişte firmalar birtakım engellerle karşılaşırlar. 9. ULUSLAR ARASI PAZARLARA GİRİŞTE KARŞILAŞILAN ENGELLER 9.1. Pazara Giriş Engellerinin Önemi Günümüzde, uzun dönemli planlamaya önem veren yöneticiler yeni pazarlara girmeye çalışarak ve uygun pazara giriş stratejileri geliştirerek büyüme hedeflerini gerçekleştirmeyi amaçlamaktadırlar Endüstriler geliştikçe yeni ürünler ve yeni pazarlar ortaya çıkmaktadır. İşletmelerin en önemli ilgi alanlarından biri de bu yeni, ürünler ve yeni pazarlar kompozisyonunda yer alıp almayacakları, yer alacaklarsa bunun ne şekilde gerçekleşeceğidir. Bu arada özellikle ürün yaşam eğrilerinin kısalması yeni pazarlar bulmayı daha da büyük ihtiyaç haline getirdikçe, pazara giriş faaliyeti önemli kararlardan biri haline gelmiştir. Ayrıca bir firma için doğru olan stratejik kararın bir diğer firma için rahatlıkla yanlış olabileceği düşünülürse, firmaların pazara giriş gibi konularda ne kadar zor kararların eşiğinde oldukları görülebilir. Pazara giriş kararının önemi sadece pazara girmek isteyen firmalarla sınırlı değildir. Yeni firmaların pazara girişi bu firmalara özgü bir karar olmakla birlikte pazardaki firmaları da etkiler. Ürünleri yaşam eğrisinin neresinde olursa olsun, firmalar her zaman pazara girebilecek yeni firmaların tehdidiyle karşı karşıyadır. Porter’e (1992; 37) göre rekabetçi strateji oluşturmanın temeli firma ve işletmenin çevresiyle yakından ilişkilidir. Ayrıca endüstri yapısının firmanın takip edeceğistratejilerle rekabet koşulları üzerinde büyük etkisi vardır. Bir endüstrideki rekabet yoğunluğu kaynağını rastlantının ve-mevcut-rakiplerin davranışlarının ötesinde ekonomik yapıda bulur. Bir endüstrideki rekabet koşulları beş temel rekabetçi güce bağlıdır. Bunlar, | ||
|
05-02-2007, 09:56 | #42 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| pazara giriş tehdidi, • ikame mal/hizmet tehdidi, • alıcıların pazarlık gücü, • tedarikçilerin pazarlık gücü ve • mevcut rakipler arasındaki rekabettir. Bu güçlerin bir aradaki etkisi, o endüstride bir firmanın k&r potansiyelini ve uzun vadede yatırım üstünden beklenen gelirini etkiler Günümüzde, rekabet sadece-diğer rakipleri içermekle kalmayıp müşterileri, tedarikçileri, pazara girmek-isteyen yeni firmaları ve ikame mallan da gündeme getirmektedir. Örneğin, ikame mal kaynaklarının olmaması veya söz konusu endüstride tedarikçi kaynağının az olması ya da tedarikçi değiştirme maliyetinin yüksek olduğu durumlarda tedarikçilerin gücünden bahsedilebilir. Buna karşılık, örneğin satın alınan malın özellikli mal olmayıp standart ve kolay bulunur bir mal olması, durumunda, kalitenin önemli bir satın alma karar ölçütü olmadığı durumlarda veya alternatif arz kaynaklarının fazla olduğu durumlarda alıcıların gücünden bahsedilebilir. Örneğin, otomobil yapımında kullanılmak üzere çelik üreticilerinden çelik alan otomobil firmaları ile marketten ekmek alan alıcının gücü oldukça farklıdır. Son yıllarda, özellikle tüketicilerin örgütlenmesiyle tüketim malları açısından da alıcıların pazarlık gücü oldukça artmaya başlamıştır. | ||
05-02-2007, 09:57 | #43 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Benzer şekilde, alıcıların istek ve ihtiyaçlarını ikame mallar ile karşılama eğiliminin yüksek olduğu durumlarda ise ikame malların tehdidinden bahsedilebilir. Bu noktada hedef pazarın doğru seçilmesi önem taşır. Dar kapsamlı pazar tanımlamaları, potansiyel ikame malların ve diğer rakiplerin göz ardı edilmesine neden olur. Bu faktörlerin ağırlığı endüstriden endüstriye farklılık gösterir. Örneğin okyanus aşırı tanker taşımacılığında alıcılar (büyük petrol şirketleri) ağırlık kazanırken, çelik endüstrisinde rekabet koşullarının belirlenmesinde yabancı rakipler ve ikame materyaller etkili olur Ayrıca, Porter’in rekabet modelinde de görüldüğü gibi firmalar .potansiyel rakipleriyle pazarda rekabet etmenin ötesinde, bu rakiplerin pazara girişini önlemek amacıyla pazara giriş engelleri yaratma yoluna da başvurmaya başlamışlardır. Rekabet gücü kaynaklarını "Firmaya Özgü Üstünlükler" ve "Ülkeye Özgü Üstünlükler" olmak üzere iki başlık altında toplayan Rugman ve Verbeke özellikle Firmaya Özgü Üstünlüklerin güçlü olması durumunda işletmenin yabancı rakiplerine karşı pazara giriş engelleri yaratma potansiyelinin arttığını belirtmektedirler. Günümüzün rekabet koşullarında işletmeler yeni pazara giriş engelleri yaratarak veya sahip oldukları pazara giriş engellerini sürdürerek rekabet üstünlüğü elde etmeye çalışmaktadırlar. Dolayısıyla artık rekabet sadece pazarda değil, pazara giriş öncesinde de yaşanmaya başlamıştır. Dickson'a göre Porter'in rekabet analizi konusuna en büyük katkısı mevcut rekabet kavramına yeni ürünler, tedarikçiler ve alıcılardan kaynaklanan rekabet dinamiklerini ortaya koymasıyla gerçekleşmiştir. Ancak Porter'm rekabet kaynaklan üzerindeki bu çalışmasının eksiksiz olduğunu söylemek zordur. Literatürde Porter'm bu çalışmasına ilişkin birtakım eleştiriler mevcuttur. Örneğin, Ö'Shaughnessy Porter'm bu analizinin sadece beş güç kaynağına dayandırılmasını açıklanamaz-bulmakta ve analizde yer almayan hükümet faaliyetlerinin, her bir rekabet kaynağı içinde etkili olabileceği görüşünü yetersiz bulmaktadır. | ||
05-02-2007, 09:57 | #44 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Buna karşılık Oster farklı bir yaklaşımla, hükümetin Porter'ın analizindeki tüm rekabet kaynakları üzerinde etkili olduğunu iddia etmektedir. Porter'in bu çalışması Dickson'un da belirttiği gibi literatüre önemli bir katkı sağlamakla birlikte, eleştiriler doğrultusunda daha da geliştirilmeye ihtiyaç duymaktadır. Bu çalışmanın temelini oluşturan pazara giriş konusunun Porter'm analizinde yer alması, pazara giriş engellerinin rekabet kavramı içersindeki yerini görmek açısından yarar sağlamaktadır. Bu noktada eleştirilere rağmen söz konusu model, pazara giriş engelleri açısından büyük ölçüde işlerliğini korumaktadır. Görüldüğü gibi sadece pazarda mevcut firmalar üzerinde yoğunlaşan eski rekabet anlayışı yerini daha kapsamlı, alıcıları da içeren yeni rekabet anlayışına bırakmıştır. Bu nedenle, yeni rekabet anlayışına bağlı.olarak çeşitlenen pazara giriş engelleri de günümüzde bir işletmenin faaliyetlerinin sürdürülmesinde daha da önem kazanmaktadır. Uluslararası Pazarda Engeller Bir firmanın dış pazar faaliyeti temel olarak üç aşamada incelenebilir: 1. Pazara giriş öncesi 2. Pazarda faaliyet aşaması ve 3. Pazardan çıkış aşaması | ||
05-02-2007, 09:57 | #45 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Bu üç aşama farklı ve önemli karar alanlarına temel oluşturması nedeniyle firmalar için ayrı stratejik değer ve öneme sahiptir. Bu üç farklı aşamada, firma dış pazar çevresinin sağladığı fırsat ve tehditleri değerlendirme yoluna gider. Bu bağlamda, en az fırsatlar kadar tehditlerle de karşılaşır. Bu çalışma daha çok "engeller" olarak nitelendirilebilecek tehditlerin her bir aşamada firmaları nasıl etkileyebileceği incelenmektedir. Günümüzde artan rekabet, firmaların ister iç pazar olsun, ister dış pazar olsun, pazara girişlerinden pazardan çıkışlarına kadar tüm faaliyetlerini etkilemektedir. Yukarıda da bahsedildiği gibi rekabet kavramı artık sadece rakiplerle sınırlı kalmayıp tedarikçileri ve alıcıları da kapsayan bir kavram halini almıştır. Herhangi bir firma için rekabet, pazara girme isteğiyle.başlayıp tamamen pazardan çıkana kadar devam etmektedir. Bu bağlamda rekabetin her bir pazar için farklı dinamikler sunması kaçınılmazdır. Bu nedenle de, pazarlama sürecinin her aşamasında çeşitli ilişkilerde ortaya çıkan rekabete bağlı tüm dinamikler, firmanın planlanmış, mevcut veya olası faaliyetlerini zorlayıcı etki yarattıklarından dolayı kısaca faaliyet engelleri olarak tanımlanabilirler. Bir arada faaliyet engelleri olarak tanımlayabileceğimiz bu engelleri üç grupta toplayabiliriz 1. Pazara giriş engelleri (market entry barriers) 2. Pazarda hareket engelleri (mobility barriers) 3. Pazardan çıkış engelleri (market exit barriers) Geçmişteki.klasik rekabet anlayışına zıt olarak, günümüzde rekabet koşullan firmaları daha pazara girmeden yakalamaktadır. "Pazara giriş engelleri" olarak karşılaşılan engeller firmaların daha pazara girmeden zorlanmalarına neden olmaktadır. | ||
05-02-2007, 09:57 | #46 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Gerçi bu pazara giriş engellerinin bir kısmı herhangi bir "yeni pazara giriş"in doğasında olan ve her firmanın belli fakat farklı bir seviyede karşılaşabileceği engeller olmakla beraber; günümüzde tamamiyle pazardaki firmalar tarafından yeni firmaların pazara girişini engellemek için oluşturulmuş engeller de azımsanmayacak derecededir. Klasik rekabet anlayışının temelini oluşturan pazardaki rekabet koşulları ancak bu aşama geçildikten sonra karşılaşılan engellerdendir. Bu noktada önem kazanmaya başlayan diğer engel türü pazarda hareket engelleri olur. Firmaların daha başka karşılaşabilecekleri engel yokmuş gibi görünse bile, pazardan çıkmak istediklerinde dahi firmalar, çeşitli engellerle karşılaşırlar. Bu engellere de pazardan çıkış engelleri adı verilir. 9.2. Pazara Giriş Engelleri: Farklı Sınıflandırmalar Yukarıda da bahsedildiği gibi, dış pazarlarla ilgili olarak karşılaşılan engellerin başında pazara giriş engelleri gelir. Pazara giriş engellerinin kaynakları firmanın kendi imkansızlıkları, pazarda mevcut rakiplerin engelleme çabaları ve hükümetlerden kaynaklanan engeller gibi unsurlara bağlı olarak değişebilir. Ancak gene} olarak pazara giriş engelleri dendiğinde, çoğunlukla pazarda hali hazırda faaliyet gösteren rakip .firmalardan kaynaklanan engeller kastedilmektedir. Çünkü, günümüzde işletmeler sadece mevcut rakiplerle rekabet etmekle kalmayıp pazara girmek isteyen potansiyel rakipleriyle-de uğraşmaktadırlar. | ||
05-02-2007, 09:57 | #47 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Pazara giriş engelleri tanım olarak işletmelerin pazara girişini engelleyen ya da zorlaştıran faktörlerdir. Örneğin, Dinçer'e göre pazara girişte yapısal ve hukuki engeller bulunabilir. Mesela, işletmenin içinde bulunduğu sanayi sektörünün ekonomik yapısı (monopol, oligopol ve normal rekabet şartları), işletmenin büyüklüğü, talebin sabit oluşu, pazarlama kanallarındaki hakimiyet, firmalar arasındaki anlaşmalar vs. piyasaya yeni rakiplerin girmesini zorlaştırabilir.Veya marka ve patentlerle ilgili düzenlemeler, yerli sanayii korumaya yönelik gümrük kanunları, hukuki olarak işletmeleri rekabetten koruyabilir. Bu noktada pazara girişi engelleyen başka mikro ve mikro engellerden söz edilebilir. Pazara giriş engelleri konusunda bir sınıflandırma yapabilmek yeterince kolay değildir. Robinson ve Fornell pazara giriş engeli oluşturan kaynakların reklamdan doğal kaynakların kontrolüne kadar çok değişik ve yaygın olduğunu belirtmektedir. Aynı zamanda pazara giriş engelleri birbirlerini etkileyerek yeni engellerin de ortaya çıkmasına yol açmaktadır. | ||
05-02-2007, 09:58 | #48 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Ayrıca pazara giriş engellerini sınıflandırmada bir iç pazar dış pazar ayrımı yapmak da kolay değildir. Ancak her dış pazarın söz konusu ülkede aynı zamanda bir iç pazar olduğu da düşünüldüğünde, genellikle uluslararası pazara giriş engellerinin çoğu zaman iç pazara giriş engellerini de içermesi beklenirken, dış pazarlarda uluslararası faaliyetten doğan bazı farklı engellerin de ortaya çıkması kaçınılmazdır. Salop, pazara giriş engellerini genel olarak ikiye ayırmaktadır. Birinci tür engeller, özel olarak engel olsun diye geliştirilmemiş, firmanın faaliyetlerine bağlı olarak doğal biçimde gelişmiş ve oluşmuş engellerdir. Salop bu engelleri (innocent entry barriers) "masum" pazara giriş engelleri olarak tanımlar. Bu tür pazaragiriş engellerine verilebilecek en güzel örnekler üstün üretim; teknolojisi, ürün dizaynı, patent, vs.dir. Özellikle pazarda öncü firmaların sahip oldukları en önemli üstünlükler bu masum pazara giriş engelleri sayesinde kazanılır. Buna karşılık salt.olası rakiplerin pazara girişini kısıtlamak amacıyla bilinçli olarak-oluşturulmuş engeller ise stratejik pazara giriş engelleri başlığı altında toplanmıştır. Bu tür engellere örnek olarak firmanın pazara yeni rakiplerin girmesini önlemek amacıyla yoğun reklam çabalarına veya caydırıcı fiyat politikalarına başvurması verilebilir. | ||
05-02-2007, 09:58 | #49 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Bain'in 1956 yılında yapmış olduğu çalışma, pazara giriş engelleri konusundaki öncü çalışmadır. Bu çalışmada Bain pazara giriş engellerini ölçek ekonomileri, ürün farklılaştırma ve mutlak maliyet üstünlüğü olarak belirtmiştir Starge'nin de belirttiği gibi Porter'a göre pazara giriş engelleri temel olarak yedi başlık altında toplanabilmektedir. Bunlar, ölçek ekonomileri, ürün farklılaştırma, sermaye ihtiyacı, ürün ve tedarikçi değiştirme maliyeti, dağıtım kanallarına giriş, ölçek ekonomileri dışındaki maliyet dezavantajı ve hükümet politikalarıdır. Porter'a benzer bir yaklaşım Aaker tarafından geliştirilmiştir. Pazara giriş engellerine daha kısıtlı bir yaklaşımın sergilendiği bu çalışmada, söz konusu engeller sermaye ihtiyacı, ölçek ekonomileri, dağıtım kanalları ve ürün farklılaştırma olarak dörde ayrılmıştır. Görüldüğü gibi Aaker'in belirttiği pazara giriş engelleri Porter'm çalışmasıyla oldukça benzerlik taşımaktadır. Aaker ve Porter'a benzer bir diğer çalışmanın Yip'ten geldiğini görüyoruz. Pazara giriş engellerini ölçek ekonomileri, ucun farklılaştırma, mutlak maliyet, dağıtım kanallarına giriş, sermaye ihtiyacı ve pazardaki firmaların yeni rakiplere tepkisi olmak üzere temel olarak altıya ayırmaktadır. | ||
05-02-2007, 09:58 | #50 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Mac-Millan ise Porter'm sınıflamasını biraz daha genişleterek pazara giriş engellerini daha detaylı bir biçimde sınıflandırmıştır. Bu çalışmaya göre pazara giriş engelleri ölçek ekonomileri, farklılaştırılmış ürün, sermaye ihtiyacı, değiştirme maliyeti, dağıtım kanalları, hammadde ve malzemelere ulaşım, yerleşim yeri, hükümetlerin tercihli politikası, deneyimden kaynaklanan yararlar, beklenen yüksek rekabet düzeyi, fiyat kırma, ürünler/pazarlar arası maliyetleri paylaştırma fırsatı yokluğu, ihtisaslaşmış beceriler, çıkar grupları ve patentler olmak üzere on beş başlık altında toplanmıştır. Konuya pazara giriş engellerinin işletme stratejisi (corporate strategy) üzerindeki etkisi açısından yaklaşan Rugman ve Verbeke giriş engellerini ekonomik temelli ve korumacılık temelli engeller olarak çok genel iki başlık altında incelemişlerdir Rugman ve Verbeke'nin bakış açısı firma düzeyinde yaratılan pazara giriş engelleri ye hükümet politikaları daha doğrusu, firma baskılarından kaynaklanan hükümet politikaları nedeniyle ortaya çıkan pazara giriş engelleri üzerinde yoğunlaşmıştır. Nitekim yazarlar, korumacılık temelli engellerin rakip firmalara (özellikle uluslararası pazarlarda) suni maliyetler yarattığını ve bu tür engellerin özellikle firmaların endüstri çapında işbirliği yaptığı veya firmaların hükümet yönetmeliklerini-etkileyebilecek güce sahip olduğu durumlarda ortaya çıktığını belirtmektedirler. Rugman ve Verbeke yine bir başka çalışmalarında korumacılık temelli giriş engellerinin/firmaların; a) Tarife ve tarife dışı engeller gibi hükümet düzenlemeleriyle rakiplere suni maliyetler yüklemek girişimlerinden veya b) İşbirliği ve kartel anlaşmalar gibi yöntemlerle ya da hükümet teşvikleriyle rakiplerin hareketlerini sınırlamalarından kaynaklandığını belirtmektedirler. Her iki durumda da, bu tür stratejiler rekabetin normal gidişatını değiştirebilmektedir. Konuya ekonomik açıdan yaklaşan Lipsey, Steiner ve Purvis giriş engellerini kaynakları itibarıyla doğal engeller, pazarda yer alan firmalar tarafından yaratılan engeller ve hükümet politikalarından kaynaklanan engeller olmak üzere üçe ayırmaktadırlar. Bu sınıflama, yukarıda açıklanan Salop'un sınıflamasıyla büyük bir benzerlik taşımaktadır. Bu görüşe göre doğal engeller pazar büyüklüğü ve ölçek ekonomileri arasındaki etkileşimden kaynaklanmaktadır. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |