Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Taraftar > Dişi Kartallar > Diyet

Cevapla
 
LinkBack (1) Seçenekler Stil
Alt 31-10-2006, 18:41   #1
Dişi Kartal
 
NuraN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arrow En ucuz diyet(uyku diyeti)

Son zamanlarda beslenme üzerine gerçekleştirilen araştırmalarla, yeme içmenin bugüne kadar sanılandan çok daha karmaşık bir mesele olduğu anlaşıldı. Araştırmalardan çıkan en ilginç sonuçlardan biri: Aşırı kilolu insanlar arasında uykusuzluk çekenler daha fazla!

Her canlının hayatta kalabilmesi için üç temel gereksinimi vardır: oksijen, su ve gıda. Taş devrindeki atalarımız karınlarını doyurabilmek için sabahtan akşama kadar av peşinde koşup, yemiş topluyordu. Onlar için besinlere ulaşmak hem daha yorucu hem de daha zahmetliydi.

Elbette ki günümüzde de yoksulluk yüzünden yeterli gıda bulamayanların sayısı hiç de az değil. Fakat gelişmiş ülkelere baktığımızda yemek yemenin artık hayatta kalma ya da karın doyurma çabasını aşan bir davranışa dönüştüğünü görürüz.

Kimi insanlar yemek yerken büyük bir haz duyuyor ve mutlu oluyorlar ve önlerinde çok fazla ve kolay ulaşılabilir gıda seçenekleri olduğu zaman da zevk için yemek alışkanlık haline gelebiliyor.

Oysa bir insanın pazar kahvaltısında üç kişiyi doyuracak kadar yemek yemesi, çay saatlerinde yenen çörekler ve pastalar ve gece yarısı kimseyi uyandırmadan yapılan gizli buzdolabı ziyaretleri bedeni zorlamakta.

Neden beceremiyoruz
Peki ama aklımızı başımızdan alan çikolata veya şekerlemelere hayır demeyi neden beceremiyoruz? Ya da fırından yeni çıkmış ekmeğin mis gibi kokusuyla baştan çıkarak hiç ihtiyacımız olmadığı halde niçin ekmek alıyoruz?

Tüm bunlar bir tarafa pasta, çörek, tatlı ve cips türü tüm abur cubur yiyeceklerden uzak durduğumuz halde niçin tek bir gram bile veremiyoruz?

Bu soru sadece şişmanlama kaygısı taşıyan sıradan insanların değil, bilim insanlarının da kafasını yoruyor. Bilim, yıllardan beri açlık ve tokluk bilmecesini çözmeye çalışıyor. Sonuçta birçok endüstri ülkesindeki yetişkinlerin neredeyse üçte biri, çocukların ise beşte biri fazla kilolu.

Ve Dünya Sağlık Organizasyonu (WHO), diyabet vakalarının %58’ini, kalp/dolaşım hastalıklarının %21’ini ve belli başlı kanser türlerinin %8-42’sini aşırı kilolara bağlıyor.

Yaşam boyu devam eden tedaviler, operasyonlar ve durmadan tekrarlanan hastane ziyaretleriyle ortaya çıkan masrafları hesaplamak bile mümkün değil.

Burun ve gözle başlıyor her şey
İşte en başta bu nedenle, gelişmiş ülkelerin birçoğunda bir türlü körelmek bilmeyen açlık hissini araştıran bilim insanları desteklenmekte. Bu araştırmacılar arasında en ünlülerden biri adipositas uzmanı Michael Schwarz.

Bilim adamı, Nature dergisinde kısa bir süre önce açlığı ve tokluğu belirleyen en önemli ayar mekanizmalarını açıkladı. Bu araştırmadan anlaşıldığı üzere yemek yemek, son derece karmaşık bir mesele.

Schwarz, iştahın, merkezi sinir sisteminde kontrol edildiğini saptamış ve bu süreç burunda ve gözlerde başlıyor diyor.

Burnumuz kokuları beynimize taşıyor, burada zehirsiz, yenebilir ve genelde lezzetli olanlar filtre edilmekte. Bu seçilmiş kokular ise hipotalamusta iştah düğmesine basarak, nöropeptit Y olarak adlandırılan hormonunun salgılanmasını sağlıyorlar.

Ama bundan sonra bir yiyeceği gerçekten de büyük bir iştahla ısıracağımıza sadece bu uyarıcı sensörler karar vermiyor.

Her sistemin bir "karşı oyuncusu" var ve tam da açlık hissi belli başlı etkenlerin bir araya gelmesiyle işliyor gibi.

Yağlar ve leptin
Mesela kandaki şeker seviyesi, hem de en kısa süreli etkiyen- ölçüm sistemlerinden sadece biri. Kandaki glikoz miktarı belli bir seviyeye düşünce, şekere duyarlı sinirler beyne açlık sinyali gönderiyorlar. Glikoz seviyesi yeniden normale dönünce, açlık hissi de kayboluyor.

Ancak bu uzun vadeli etkileri açıklamıyor tabii. Fazla besin beden tarafından yağa dönüştürülmekte ve yağ hücrelerinde depolanmakta. Burada depolanan yağlar, gıda ile yeterince enerji gelmeyene dek varlıklarını sürdürüyorlar.

Yağlar iyice biriktiğinde, iştah kesici leptin hormonu salgılamakta. Leptin, adını zayıflatıcı etkisine borçlu. Buluşçusu Jeffrey Friedman (New York Rockefeller Üniversitesi) hormonu Yunanca leptos (zayıf) kelimesine göre adlandırmıştı.

Kana karışan leptin hormonu, hipotalamustaki ’Nucleus arcuatus’ bölgesine ulaşıyor ve nöropeptit Y salgısını engelleyerek, tokluk hissi veren ’Proopiomelanocortin’ üretimini tetiklemekte.

Sinyal aktarımı hatası mı?
Bilim adamları şişman fareleri leptinle beslediklerinde, fareler tıpkı şişman insanların arzu ettikleri gibi kısa bir süre içinde zayıflıyorlar. Hatta hipotalamusta açlık hissinden sorumlu bölgede önemli bir değişim meydana gelmekte: açlık nöronları arasındaki bağlantılar azalırken, tokluk hissi veren hücreler artıyor. Fareler sadece birkaç gün içinde normal kilolarına kavuşmuşlar.

İşte bu sonuçlardan umutlanan ilaç endüstrisi leptin ilaçlarıyla büyük kazançlar elde etmeyi bekliyordu. Ne var ki ilaçlar beklenilen etkileri göstermediler. Aşırı kilolular genelde leptine karşı dirençliler diyor bilim adamları. Tıpkı diyabet tip II hastalarının ensüline duyarsızlaşmaları gibi leptin de aşırı kilolu insanlarda etkimemekte.

Bir tahmine göre bu beyindeki bir sinyal aktarım hatasıyla ilgili. Leptin reseptörü ya tokluk hormonunu doğru bağlayamıyor ya da sinyali hücreye ulaştıramıyor.

Melanin hormonu etkisi
Fakat Schwarz, başka ayarların da bulunduğuna inanıyor. Mesela serbest yağ asitleri de tıpkı leptin gibi etkimekte. Yağ asitleri kan/beyin engelini aşarak, yeterli yağ rezervlerinin bulunduğunu söyleyebilirler. Ama ne yazık ki yağ metabolizması ensülin tarafından kontrol edilmekte ve aşırı kilolularda genelde diyabet hastalığı bulunmakta.

Ve ensülin sinyali olmadın, hücreler yağ asitleri yerine daha fazla trigliserit salgılıyorlar ki bu da etki göstermediği gibi damarları da tıkıyor.

Hücrelerin enerji dağıtıcıları ise öte yandan zayıflayan güçler için bir sensör görevi görmekte. Yavaş yavaş boşaldıklarında, yağ depolarındaki enerjiyi hareketlendiren bir enzimi etkinleştiriyorlar. Bu süreç beyinde iştah uyarıcı bir etki yapıyor.

Bu enzim belli başlı bölgelerde engellendiğinde açlık duruyor diyor Alman bilim adamı Dietmar B?chner. Uzman, özellikle de melanin yoğunlaştırıcı hormonu araştırıyor.

Bilim insanları uzun bir süredir bu hormonun aşırı miktarda salgılanması halinde memelilerde şişmanlığa, yetersiz üretilmesi durumunda ise zayıflığa yol açtığını biliyorlar.

B?chner ve meslektaşı Felix Francke, Glasgow Üniversitesi bilim adamlarıyla birlikte, melanin yoğunlaştırıcı hormonla birleşerek, açlık sinyalini durduran bir protein keşfettiler. Bu çalışmanın sonuçları kısa bir süre önce Journal of Biological Chemistry" dergisinde yayımlandı. Araştırmacılar bu çalışmanın şişmanlığa karşı yeni ilaçların geliştirilmesinde yararlı olmasını umuyorlar.

Zayıflama ilacı
Lilly ilaç firması daha şimdiden beş zayıflama ilacı üretti. Yeni zayıflama ilaçları, bugüne kadarki ilaçların aksine, sadece Schwarz’ın açlık hissi kontrolünü keşfetmiş olduğu bölgede yani beyinde etkimekte.

Yaklaşık olarak bir aydır Avrupa’da da satılmaya başlanan Sanofi-Aventis firmasının Acomplia zayıflama ilacı örneğin ’endocannabinoid’ sistem üzerinde etkili.

Bu sistem tıpkı esrar (kenevir) gibi etkiyen maddeleri işliyor. Söz konusu maddeler abur cubur yeme isteğini körükleyerek, tat duyularını güçlendiriyorlar. Acomplia, işte endocannabinoidlerin bulunduğu reseptörleri bloke ederek iştahı kesiyor.

Araştırmalar, ilacı kullanan aşırı kilolu insanların bir yılda altı kilo zayıfladıklarını göstermiş. Gerçi bu çok fazla değil ama Acomplia ilacının metabolizma üzerinde diğer olumlu etkileri de söz konusu. Çünkü endocannaboid reseptörleri, sindirim sisteminde, karaciğerde, yağlarda ve kaslarda da bulunuyor.

Kimler kullanıyor?
Mesela kaslarda glikoz aktarımını arttırırken, karaciğerde yağ bileşimlerini düşürüyorlar. Bu da bedendeki şeker oluşumunu önlemekte. Ayrıca ensülin duyarlılığı da artıyor diyor uzmanlar.

Diyabet hastaları için iyi bir yan etki olan bu etki, kan seviyesi değerini düzeltmekte. Araştırmaya katılan diğer kişilerin kanlarında, kontrol grubundakilere göre çok daha az zararlı yağlar tespit edilirken, iyi huylu kolesterol seviyesi yükselmiş.

Bilim adamları bununla birlikte ilacın, topu topu yedi kilo zayıflamak isteyenler için geliştirilmediğini söylüyorlar. Zayıflama ilacı, beden kitle endeksi 30’u aşan yani 30 kilo fazlalıkları olan insanlar için. Eğer hastalarda diyabet veya kalp/dolaşım bozukluğu gibi risk faktörleri bulunuyorsa ilacı, BMI endeksi 27 olanlar da kullanılabiliyorlar.

Uyku diyeti mi?
Schwarz, açlık/tokluk sistemindeki farklı ayarları aynı anda etkileyen ilaç kombinasyonlarıyla çok daha iyi sonuçlar elde etmeyi umuyor. Ama bunun için tüm ilaçların Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi tarafından ayrı ayrı yararlı ve güvenirli bulunması gerekmekte ki bu Schwarz’ı endişelendiren durum da bu zaten.

Bilim adamı ilaçların sadece kombinasyonlar içinde istenilen etkiyi gösterdiklerini söylüyor Nature dergisinde. Tek başlarına aynı etkiyi göstermediklerinde ise ilaç kokteyllerinin geliştirilmesi zorlaşabilir.

Ama kim bilir belki de en iyi zayıflama yöntemi "uyku diyeti" olabilir. Beslenme ve uyku en temel ihtiyaçlardır ve düzenlenmeleri de sıkı sıkıya ilişkili diyor bilim adamları.

Özellikle de endüstri ülkelerinde yaşayanların beslenme ve uyku alışkanlıkları, ihtiyaçlarıyla örtüşmeyecek şekilde değişti. 60’lı yıllarda insanlar sekiz ila dokuz saat kadar uyurlarken, günümüzdeki ortalama uyku süresi yedi saatin altına düştü. Ve araştırmalar özellikle de aşırı kilolu insanların uyku bozukluğundan şikayetçi olduklarını göstermiştir.

9 bin 800 kişi gözlendi
Columbia Üniversitesi bilim adamı James Gangwish, çalışma arkadaşlarıyla birlikte on yıl boyu 9800 kişinin beden kitle indeksini ve uyku alışkanlıklarını izlemiş.

Buna göre günde beş saat veya daha az uyuyanların üçte ikisi, yedi saat veya daha fazla uyuyanlara göre daha şişman. Bunun bir açıklaması elbette ki daha uzun süre uyanık kalan insanın yemek yemeğe daha fazla zamanı olmasıdır. Ama ikinci açıklama hormonlarla ilgili.

İnsan en çok uyku sırasında uzun bir süre yemek yemeden durabiliyor. Uyanıkken sekiz saat veya daha uzun bir süre ağza tek bir lokma koymamak imkansız gibi.

Illinois Üniversitesi bilim adamları uykusuz kalan genç erkeklerde tokluk hormonu leptinin ortalama olarak %18 oranında azalırken, açlık faktörü gherlin hormonunun üçte bir oranında arttığını saptamışlar.

Daha ne olsun
Bu kişilerin yemek listelerinde pasta, kurabiye, ekmek ve karbonhidrat ve protein açısından zengin diğer gıdalar en üstte yer almakta. Birden bire ve düzensiz aralıklarla uyananların çoğu aşırı kilolu diyor bilim adamları. Benzer bir durumu araştırmacılar, biyolojik saatleri normal işlemeyen farelerde de gözlemlemişler.

Uykunun beslenme üzerindeki etkilerinin araştırılması özellikle de ABD’de sağlıktan sorumlu kurumlar tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı.

Amerikan Sağlık Dairesi ve Ulusal Sağlık Enstitüsü bu tür araştırmalara iki milyon dolar yatırmaya hazırlanıyor. Aslında bu hiç de şaşırtıcı değil.

Sonuçta uyku ve beslenme arasındaki ilişki kesin bir şekilde açıklanabildiği taktirde, "uyku diyeti" en rahat ve en ucuz zayıflama yöntemi olabilir. Hem yan gel yat hem de zayıfla; daha ne olsun ki?

NuraN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 31-10-2006, 18:42   #2
Forumun Basketçisi
 
AyTeK54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

denemek lazım tskler nuran
__________________
вιzє єğℓєηмєуι уαηℓış öğяєттιℓєя çüηкü σηℓαя нιç "ραѕ¢αℓ ησυмα" ιℓє ∂ιѕ¢σуα gιтмє∂ιℓєя...
AyTeK54 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-11-2006, 02:21   #3
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

keşke bu kadar basit olsa
Meric Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/diyet/12266-en-ucuz-diyet-uyku-diyeti/
Mesaj Yazan For Type Tarih
ucuz diyet, ucuz diyet This thread Refback 22-10-2007 04:42

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 11:41 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580