|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
12-07-2010, 14:54 | #1 | ||
adige Üyelik tarihi: Jun 2009
Mesajlar: 1.101
Tecrübe Puanı: 21 |
Xavi ve İniesta gibi ki; özellikle İniesta dün gece daha da büyüdü, futbolun iki şairine sahip İspanya kazanmalıydı elbette. Xavi ve İniesta gibi ki; özellikle İniesta dün gece daha da büyüdü, futbolun iki şairine sahip İspanya kazanmalıydı elbette. Kendileri açısından destansı bir galibiyet serisiyle finale gelen ama sergilediği futbolla sıradanlıktan öte gidemeyen Hollanda kazansaydı büyük haksızlık olmaz mıydı? Portakallar ilk 4 dakikada 4 faulle başlarken, İspanyollar çok pas yapıp kanat değiştirmeye, pozisyon aramaya çalışıyorlardı. Maç bittiğinde pek çok istatistikte İspanya her zamanki gibi fark yaratmıştı. 120 dakikada İspanya 542’si isabetli 715 pas yaparken, Hollanda 294’ü isabetli 475 pasta kalmıştı. Üstelik takımın en çok topla buluşan oyuncuları da 54’er kezle sağbek Van Der Wiel ile kaleci Stekelenburg olmuşlardı! Maçın başında Robben ve Sneijder kadar etkili dev kaleci Stekelenburg Ramos’un kafasını mükemmel kurtardı, Yine Ramos’un ortasında Villa’nın şutu autu boyladı. Sert ve alışılmışın dışında olağanüstü müdafaa yapan Hollanda oyunda dengeyi sağlarken, 11’e 11 oynanmasını da Howard Webb sağladı. Maçın en önemli kırılma anlarından biri De Jong’un Xavi Alonso’nun göğsüne oturan tabanıydı. Webb haklı kırmızıyı çıkartabilse 90 dakikanın 62 dakikasını bir kişi fazla oynayacak İspanya’nın işi çok kolaylaşacaktı. İkinci kırılma anı ise şüphesiz ki Sneijder’in muhteşem ara pasında Robben’in Casillas’la karşı karşıya kaldığı andı. Büyük Hollandalı çok daha zorlarını gol yapmıştı, Casillas’ı terse yatırmasına rağmen fırsatı kaçırdı ve ibre yine İspanya’ya kaydı. “İyi bir teknik adam olmadığı” gerekçesiyle kovulması için kampanyalar düzenlenen ve daha o zaman teknik adam olarak iki şampiyonlar ligi şampiyonluğu bulunan Del Bosque dünya şampiyonluğu için de müdahalesini yaptı, Pedro yerine Navas’ı, Alonso yerine Fabregas’ı sahaya attı ve İspanya tüm üstünlüğü eline aldı. Villa’nın kaçırdığı iki fırsat ve Ramos’un kötü kafa şutu Hollanda’nın şansıydı, Stekelenburg’un kurtardığı top ise Fabregas’ın hatası. O pozisyonda Fabregas, bir diğerinde takımın en iyisi İniesta topu bıraksa Villa iki kez boş kaleye topu yuvarlayacaktı. Ama şans bir yere kadar, Fabregas’ın pasında İniesta şiirini tamamlayıp kupaya imzasını attı. Çok yakıştı... Bozmaya çalışanlar değil, yapmaya çalışanlar, hayal çalanlar değil yaratıcılığa prim tanıyanlar kazanmalı elbette... HAKAN CAN
__________________ İstanbul | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |